Vergi kaybıyla ortak mücadele, denetimin önemini artırdı

Elif Karaca | 15/10/2018 | (Tüm Yazılar)

Gelir ihtiyaçlarını daha iyi yöneterek bütçe açıklarını kontrol altında tutma çabası, gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler için vergi denetiminin önemini son dönemde iyice artırdı. Birden fazla ülkede aynı anda gerçekleştirilen eş zamanlı vergi denetimlerinden, baskın niteliğinde olanlara kadar kontrollerin niteliği dikkat çekici bir biçimde değişiyor.

Etkili bir denetim programından beklenenler, düşük beyan edilen yükümlülüklerin sehven, kasten ya da ihmal kaynaklı mı olduğunu ortaya çıkarması ve vergi idarelerini doğru miktarda vergiyi doğru zamanda tahsil edebilme hedefine ulaştırması olarak öne çıkıyor. Vergi kaybıyla uluslararası düzeyde mücadele çalışmaları, ABD’de 2009’da başlayarak küresel ekonominin büyük bölümünü derinden etkileyen finans krizinin ardından hükümetlerin yeni kaynak arayışlarıyla hız kazandı.  

Böyle bir mücadelenin uluslararası işbirliğini gerektirmesi ve ortak standartlara duyulan ihtiyaçla birlikte G-20 ülkeleri ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) girişimiyle 2013’te BEPS (Matrah Aşındırma ve Kar Aktarımı) projesi gündeme geldi. Projenin odak noktası kabul edilen ülke bazlı raporlama gereklilikleri ve sağlıklı dataya duyulan ihtiyaç, yeni mevzuat düzenlemelerini ve sıklaşan denetimleri beraberinde getirdi.

Vergi denetim pazarı büyüdü

Bu durum uluslararası finansal danışmanlık hizmetleri sunan şirketlerin iş hacmine de yansıdı. Önde gelen danışmanlık şirketlerinin ortak çalışmayla hazırladıkları Vergi Denetim Hizmetlerinde Trendler 2021 isimli rapora göre, global vergi denetim hizmetleri pazarının büyüklüğü 2017’de 30,2 milyar dolara ulaştı. ABD, Avustralya, İngiltere, Rusya, İspanya, İtalya, Japonya, Almanya, Fransa, Hindistan, Çin ve Brezilya’yı kapsayan araştırma, vergi denetim hizmetleri pazarının yüzde 29,4’ünü ABD piyasasının oluşturduğunu gösteriyor. ABD’de vergi denetim hizmetleri pazarının büyüklüğü ise 8,9 milyar dolar olarak ifade ediliyor. 

EY’nin çok uluslu şirketlerin vergi politikalarını belirleyen üst yöneticiler (vergi direktörleri) arasında yaptığı anket de dünya genelinde şirketlerin daha sık vergi denetimiyle karşı karşıya kaldıklarını ortaya koydu. Küresel çapta faaliyetleri bulunan büyük şirketlerde görevli 267 katılımcının görüşlerine yer verilen ankete göre, vergi direktörlerinin yaklaşık dörtte biri (%23) aynı anda 15’in üzerinde ülkede denetim geçirdikleri dönemlerin olduğuna dikkat çekiyor. Bu oran 2015’teki ankette yüzde 6 seviyesindeydi. Katılımcıların yüzde 72’si vergi idarelerinin yaptırım yönündeki yaklaşımlarının artık daha agresif olduğunu düşünüyor. Vergi profesyonellerinin yüzde 67’sine göre ise başka ülkelerde geçirdikleri denetimlerde kendilerini en çok zorlayan alan transfer fiyatlandırması.

Dijitalleşmenin etkisi

EY Global Vergi Hizmetleri Lideri Kate Barton, vergi direktörlerinin tüm dünyada artık daha fazla gözetim altında olduklarını ve denetçilerin soruları karşısında daha sıkı hazırlanmaları gerektiğini söylüyor. Barton, dijital çağın vergi alanında gerçekleştirdiği hızlı dönüşümün, idarelerle mükellefler arasındaki ilişkiyi yeniden şekillendirdiği görüşünde.

Uluslararası hukuk danışmanlığı hizmetleri veren Pinsent Masons’un verilerine göre, İngiltere Vergi İdaresi’nin (HMRC) vergi incelemelerini sonuca ulaştırmak için harcadığı zaman 2016-17 döneminde 34 aya kadar yükseldi. Bu sürenin 2015-16 dönemi için 31 ay olarak tespit edildiği belirtiliyor. Ancak İdare’nin son yıllarda dikkat çeken “kolay kolay uzlaşmayan tutumu” uzayan inceleme sürelerinin inceleme altındaki şirketler açısından maliyet, zaman kaybı ve belirsizlik anlamına gelmesi nedeniyle eleştiriliyor.

IRS denetimleri genel trendden ayrışıyor

ABD’deki durum ise vergi denetimlerinin sıklığı noktasında yukarıda söz ettiğimiz trendlerden bir miktar ayrışıyor. ABD Gelir İdaresi’nin (IRS) gerçekleştirdiği denetim sayısı, 2011 döneminde Kongre’nin, kurumun bütçesini ciddi biçimde aşağı çekmesinin ardından sürekli olarak azalıyor. Son rakamlara göre, IRS 2017’de sunulan 245 milyon vergi beyannamesinden sadece 934 binini denetimden geçirdi. Bu durum gerçekleştirilen denetim sayısının son 15 yılın en düşük seviyesinde olduğunu gösteriyor.

IRS’in 2011’de 12,1 milyar dolar olan bütçesi, aradan geçen yıllara ve sunulan beyanname sayısının sürekli artmasına rağmen 2017’de 11,2 milyar dolar oldu. Bütçe kesintisine bağlı olarak denetim personeli sayısında görülen üçte bire yakın düşüş vergi denetimlerinin sıklığına doğrudan yansımış gibi görünüyor. Öyle ki en yoğun denetlenen üst gelir diliminde yer alanların tabi tutuldukları denetimler bile yarı yarıya azalmış durumda.

Türkiye’deki durum

Türkiye’de ise Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nın 2017 faaliyet raporuna göre, geçen yıl 44.182 mükellef incelenmiş, incelenen mükellefler için tarhı istenilen toplam vergi tutarı 5.878.506.580 TL, kesilmesi önerilen toplam ceza tutarı ise 14.370.585.724 TL olmuştu. Mükellef sayısı bazında ise, 2016 yılında gelir vergisi (GMSİ hariç) ve kurumlar vergisi mükelleflerinin %1,96’sı incelemeye tabi tutulurken bu oran 2017’de %1,68 oldu.

 

VDK 2017 faaliyet raporuna göre inceleme sayıları


* Toplam inceleme sayısı bulunurken bir mükellefin birden fazla dönemi incelenmişse her bir dönem ayrı bir inceleme olarak dikkate alınmıştır.

 

 

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.