ABD’nin çelik ve alüminyuma gümrük vergisi kendisine de zarar verebilir

Elif Karaca | 12/03/2018 | (Tüm Yazılar)

ABD Başkanı Donald Trump ithal çelik ve alüminyum için yüzde 25 ve yüzde 10 gümrük vergisi uygulanması yönündeki kararını kısa süre önce açıkladı. Ticaret ortağı durumundaki çok sayıda ülkenin şiddetli tepkisine neden olan bu karar, üretim maliyetlerini yükselteceği gerekçesiyle başta içecek ve otomotiv devleri olmak üzere ABD’li şirketlerin de keyfini kaçırdı.

Daha birkaç ay önce gerçekleştirdiği vergi reformuyla puan toplayan Trump, artık iş dünyasıyla arasındaki inişli çıkışlı ilişki nedeniyle eleştiriliyor. Sektör birliklerine göre bu karar ABD’de kurumlar vergisi oranında yapılan indirimlerin sağlayacağı avantajları önemli ölçüde zayıflatacak nitelikte.

Trump’ın açıkladığı gümrük vergileri, Beyaz Saray’da bir de üst düzey istifaya neden oldu. Baş Ekonomi Danışmanı Gary Cohn çelik ve alüminyuma getirilen gümrük vergileri hakkındaki kararın açıklanmasının ardından istifa etti. Söz konusu vergiler, ABD’nin Nisan 2017'de yayımlanan Başkanlık Bildirisi ile çelik ithalatının ulusal güvenlik üzerinde bir tehdit oluşturup oluşturmadığının incelenmesi için 1962 yılına ait "Trade Expansion Act"in 232. bölümü kapsamında başlatılan soruşturmanın tamamlanmasının ardından geldi.

Tax Foundation: ABD’li şirketlere maliyeti 9 milyarı doları bulabilir

ABD yönetiminin getirdiği yeni vergilerin amacı, ithal ürünlere olan talebi aşağı çekerek iç pazardaki üreticinin önünü açmak. Tax Foundation’a göre ise, ithal çelik ve alüminyumu satın alıp imalat süreçlerinde kullanan ve bu nedenle ürünlerinin fiyatlarını yükseltmek zorunda kalarak bu durumu tüketiciye yansıtacak olan şirketler ilk etapta ciddi zarar görecek.

Trump yönetimi henüz kararın sektör üzerindeki olası etkilerine dair tahmin açıklamadı, ancak Tax Foundation’a göre bu yıl da 2017’deki seviyelerde ithalat gerçekleşmesi durumunda, çelik ve alüminyuma getirilen yeni vergilerin ABD’li şirketlere maliyetinin yaklaşık 9 milyar dolar olması bekleniyor. Çok sayıda kişinin de işsiz kalma ihtimali var. ABD’de 2002’de George W. Bush’un başkanlığı sırasında getirilen çelik vergisi çelik ürünlerinin yoğun olarak tüketildiği sektörlerde yaklaşık 200.000 kişinin işini kaybetmesine neden olmuştu. O dönemde çelik üretiminde çalışanların sayısı bile (187.500) bu rakamın altında kalıyordu.

Sektör analistleri istenmeyen sonuçlarla karşılaşılmaması için, etraflıca düşünülmesi ve daha geniş yelpazede görülebilecek etkilerin hesaba katılması gerektiği uyarısında bulunuyorlar. Kararın başta belirttiğimiz negatif yansımalarının yanı sıra tüketici fiyatlarında artış ve çeşitli ülkelerin başka sektörleri de içeren misillemelerini beraberinde getirebileceği belirtiliyor.

IMF: Kimse kazançlı çıkmaz

Avrupa Birliği (AB) liderleri kararın tatsız sonuçları olacak bir küresel ticaret savaşına dönüşeceği uyarısında bulunarak ABD’den ithal edilen çok sayıda ürüne kendilerinin de ek vergiler koyabileceklerini söylediler. AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, “sektördeki sorunun çözümü korumacılık değil, misilleme kaçınılmaz” dedi. Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde da böyle bir savaştan hiç kimsenin kazançlı çıkamayacağını belirtti.

ABD’nin, Tablo 1'de görünen 15 ülkeden 2017’de gerçekleştirdiği toplam çelik ithalatı 29 milyar dolar, alüminyum ithalatı ise 16,8 milyar dolar seviyesinde. EY tarafından ABD’nin kararıyla ilgili olarak yayınlanan Global Tax Alert’e göre, Brezilya, Kanada, Almanya, Japonya, Meksika, Rusya, Güney Kore ve Türkiye, ABD’ye en çok çelik ihraç eden ülkelerden bazıları. ABD Ticaret Bakanlığı verilerine göre her birinin ABD’ye bir yılda gerçekleştirdiği çelik ihracatı 1 milyon ton ve üzerinde. ABD’ye en çok alüminyum ihraç eden ülkeler ise Arjantin, Bahreyn, Kanada, Çin, Hindistan, Katar, Rusya, Güney Afrika ve Birleşik Arap Emirlikleri.

 

Asıl korkulan misillemelerle başka sektörlerin de işin içine girmesi

EY Tax Alert’te yer alan değerlendirmede, çelik ve alüminyum ürünlerinin yoğun olarak kullanıldığı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin ek vergilerden ciddi şekilde etkilenebilecekleri belirtiliyor. Meksika ile Kanada’nın hariç tutulduğuna ve yeni gümrük vergilerinin 23 Mart’tan geçerli olacağına dikkat çekilen değerlendirmeye göre, çok sayıda şirket tedarik zincirlerini veya satın alma tercihlerini yeni duruma hızla adapte etmekte güçlük çekecek.

Endişelerin büyük bölümü, küresel çelik ticaretinin ek vergilerden göreceği zarardan çok, bu durumun başka ürünleri, sektörleri de içine alması ve ortaya yeni vergilerin çıkma ihtimali üzerinde yoğunlaşıyor. Analistler, Çin’den ABD’ye çelik ihracatının son dönemde belirgin düşüş kaydetmesine rağmen bu vergilerin öncelikle Çin’i hedeflediği ancak ABD’nin gümrük vergilerinin Avrupalı üreticilere daha çok zarar verebileceği görüşünde. Ancak bu beklentinin gerçekleşmesi, Avrupa’nın şu anda değerlendirme aşamasında olduğu koruma tedbirlerinin yaratacağı etkiye bağlı.

Türkiye’ye etkisi sınırlı olur

Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci de, Dünya Ticaret Örgütü (WTO) kuralları uyarınca adil ticaretten yana olduklarını ve haksız yere yürürlüğe alınmaya çalışılan korumacı önlemlerin dünya ticaretini olumsuz etkilediğinin altını çiziyor. Yayınlanan basın bülteninde karardan en çok ABD'nin olumsuz etkileneceğini vurgulayan Ekinci, bu durumun şimdilik Türkiye'nin ABD'ye olan çelik ihracatına fazla bir olumsuz etkisi olmayacağını düşündüğünü belirtti. Gerek ÇİB gerekse Ekonomi Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalarda da Türkiye’nin WTO nezdinde AB ile birlikte hareket etme kararı alındığı duyurulmuştu.

Çelik sektörü miktar ve değer bazında ihracat artışını Ocak-Şubat 2018 döneminde de sürdürdü. ÇİB tarafından açıklanan 2018 yılı Ocak-Şubat dönemi verilerine göre; Türkiye'nin miktar bazındaki çelik ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,3 artışla 3,2 milyon tona ulaşırken, sektörün değer bazındaki ihracatı yüzde 27,5 artışla 2,3 milyar dolara yükseldi.

 

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.