Bu denetçiler sınır tanımıyor!

Elif Karaca | 22/05/2017 | (Tüm Yazılar)

Merkezi Paris’te bulunan ve OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) ile UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı) eş başkanlığında faaliyet gösteren Sınır Tanımayan Vergi Denetçileri (TIWB) henüz çok yeni sayılabilecek bir oluşum. Başka bazı meslek grupları için de yaygın olarak kullanılan bir tabirden esinlenilerek isimlendirilen organizasyon Temmuz 2015’te kuruldu. Talepte bulunan gelişmekte olan ülkelere vergi denetimi konusunda destek sağlamak, bu alandaki teknik know-how ile genel prensipler ve deneyimlerin aktarılması, eğitimlerin verilmesi amacıyla oluşturulan TIWB, uyguladığı programlarla özellikle çok uluslu şirketlerin denetimiyle ilgili uzmanlık paylaşıyor.

Sınır Tanımayan Vergi Denetçileri‘nin Paris’te bulunan sekretaryası, ağırlıklı olarak Afrika, Asya ve Latin Amerika ülkelerinin bildirdikleri ihtiyaç ve talepleri, vergi fonksiyonlarının düzgün işlediği gelişmiş ülkelerin vergi idarelerindeki kadrolarda yer alan ya da kısa süre önce emekli olmuş yüksek nitelikli uzmanların tam zamanlı veya periyodik görevlendirmeleriyle eşleştiriyor.

Destek programlarından kısa sürede olumlu sonuçlar alındı.

TWIB Başkanı James Karanja’ya göre, gelişmekte olan ülkeler en temel devlet hizmetlerini bile fonlamaya yetecek kaynağı sağlamakta ciddi sıkıntılarla karşılaşıyor. Bu ülkelerde faaliyet gösteren çok uluslu şirketlerin vergiden kaçınmaları ise işlerini daha da zorlaştırıyor. TIWB tarafından 2016 sonunda yapılan açıklamaya göre, programların başlatılmasından bu yana dünya genelinde yürütülen sekiz pilot proje kapsamında 260 milyon dolarlık ek vergi geliri elde edildi. Kasım 2016 itibarıyla dünya genelinde devam eden proje sayısı ise 13.

Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre, düşük gelirli ülkelerin büyük bölümünde elde edilen vergilerin gayri safi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 15’in altında yer alırken, bu oran gelişmiş ekonomilerde en az yüzde 24 seviyesinde.

Bu tür organizasyonlar tarafından sağlanan teknik desteklerin çoğu zaman son derece olumlu sonuçlar verdiği de biliniyor. Kolombiya’ya geçtiğimiz yıllarda OECD tarafından sağlanan danışmanlığın ardından, Maliye Bakanlığı transfer fiyatlandırması denetimleri sonrasında elde edilen vergi gelirlerinin üç yılda on kat artarak 2011’deki 3,3 milyon dolar seviyesinden 2014’te 33,2 milyon dolara yükseldiğini açıklamıştı. Geçmiş deneyimler gösteriyor ki bu tür destekler vergi denetimlerinde kalite ve tutarlığı, mükelleflerin uygunluk sağlama düzeylerini ve devletlerin vergi gelirlerini artırıyor.

Programların içeriğinde neler var?

Vergi konusunda gelişmekte olan ülkelerin yerel kapasitelerini geliştirmeyi ve bilgi paylaşımı sağlamayı hedefleyen TIWB’nin programları genel olarak esnek bir yapıya sahip ve destek talebinde bulunan her ülkenin vergi idaresinin kendi spesifik ihtiyaçlarına göre şekillendirilebiliyor. Prensip olarak kurumlar vergisi, gelir vergisi, KDV gibi bütün vergi türleri programlara dahil edilebiliyor, ancak ülke idarelerinden gelen talepler çoğunlukla kurumlar vergisi ve uluslararası vergi, sınır ötesi işlemler, lisans anlaşmaları çevresinde yoğunlaşıyor. Denetim öncesi risk değerlemesi, vaka seçimi, inceleme teknikleri ile doğal kaynaklar, e-ticaret, finansal hizmetler veya telekom konularında sektöre özel meseleler de programlara dahil edilebiliyor.

Programlar ağırlıklı olarak kısa vadeli olacak şekilde tasarlanıyor, ancak talep konusuna ve uygun vergi uzmanlarının bulunabileceği süreye bağlı olarak esneklik sağlanabiliyor. Daha uzun vadeli düzenlemeler için ise farklı destek modelleri değerlendiriliyor.

Vergi sistemlerinin etkinliği, toplumların yaşam kalitelerini de tanımlıyor. Gelişmekte olan ülkelerde, kalkınmanın önünde duran en büyük güçlükler, mali sisteme dair işleyiş ve güvenilirlik ile bağlantılı. Hükümetler vergi toplama konusunda güç kazandıkça, eğitim ve sağlık gibi alanlarda yapılacak yatırımlarla kalkınma hedeflerini yakalama şansları da yükseliyor.

Yazıda yer alan bazı bilgi, data ve değerlendirmelerde TIWB, OECD ve UNDP açıklamalarından faydalanılmıştır.


Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.