OECD’den koronavirüsle mücadele sürecinde hükümetlere ve vergi idarelerine öneriler

Elif Karaca | 24/03/2020 | (Tüm Yazılar)

Dünyayı sarsan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınıyla mücadele için hazırlanan ekonomik teşvik paketleri ve vergilendirmeyle ilgili destek önlemleri art arda geliyor. Bu konudaki son gelişmelere önümüzdeki günlerde yayınlanacak Vergide Gündem dergisi nisan sayımızda yer vereceğiz. Bu çerçevede bir açıklama da Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nden (OECD) geldi. Dünyanın salgını ekonomik olarak atlatmasının uzun yıllar süreceği uyarısı yapan OECD hükümetlere ve vergi idarelerine de çeşitli önerilerde bulundu. “Covid-19: Savaşı kazanmak için alınabilecek ortak aksiyonlar” başlıklı çalışmada, yaşanmakta olan şokun şiddetinin, tahmin yapmayı da zorlaştırdığı ifade ediliyor.

OECD’ye göre, halkın refahı için yeterli miktarlarda geçici ödemeler ve gelir destekleri sunulmalı. Normal koşullarda bu tür ödemelere erişimi olmayan bireyler de buna dahil edilmeli. Krizin özellikle düşük gelirli hane halkları üzerindeki etkilerinin bertaraf edilebilmesi için işsizlik ödeneklerine daha geniş erişim ve çeşitli izin seçenekleri değerlendirilebilir. Serbest meslek mensuplarının da bu imkanlardan faydalandırılmaları gerekiyor.

İstihdam maliyetlerinin en kısa sürede düşürülmesi için işverenin ve serbest meslek mensuplarının sosyal güvenlik ödemeleri ve bordro üzerinden alınan diğer vergilerin ertelenmesinde fayda gören OECD uzmanları, salgının etkisine dair sonuçlar netleştikçe, kapsama alınan sektörlerin de genişletilmesi gerektiği görüşünde.

Özellikle sağlık ve diğer acil durumlarla ilgili sektörler başta olmak üzere, çalışanlar üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi gerekiyor. Ekstra mesai yapan ve potansiyel olarak daha tehlikeli koşullar altında çalışanların ödüllendirilmesi için gelir vergisi ve sosyal güvenlik katkılarında kısmi muafiyet sağlanabilir.

OECD’nin bir diğer önerisi de dolaylı vergilerle ilgili. Bazı ithalat kalemleri (gıda, ilaç, üretimde kullanılan makine teçhizat) üzerindeki KDV, gümrük vergisi ya da ÖTV ödemeleri ertelenmeli ve dikkatli bir yönetimle suiistimallerin önüne geçilmeli. Yüksek meblağlı devreden KDV’lerin iadelerinin hızlandırılması sağlanmalı, ancak bunu yaparken yolsuzluk riskine karşı da sıkı önemler alınmalı.

Tekrarlayan ticari emlak vergileri veya ciro vergileri gibi, mevcut ekonomik duruma göre değişmeyen bir vergi matrahına uygulanan vergilerin ertelenmesi de başka bir seçenek olarak gösteriliyor.

Hükümetler için sunulan tavsiyelerin sonunda bir de normalleşme aşamasına gelindiğinde, vergi politikasını da içerecek şekilde toparlanma sürecine hazırlık yapılması yer alıyor. Hükümetlerin şu an için odak noktaları likiditeyi korumak ve gelir desteği sağlamak olmalı, ancak pandemi etkisini kaybettiğinde mali teşvik ve mali konsolidasyonda dengelenme için de hazırlık yapılmalı. Başka bir deyişle, teşviklerin geri çekilmesi kademeli ve dikkatli bir biçimde gerçekleştirilmeli.

Vergi idarelerine öneriler

Covid-19’dan etkilenen mükelleflere, beyanname verme ve ödeme yapmaları için daha fazla süre verilmesi, idarelerle ilgili öneriler bölümünde de ilk sırada. Taksitleri devam eden vergi ödemelerinin de, nakit akışının rahatlatılması amacıyla ertelenebileceği belirtiliyor.

Beyannamenin verilmesinde veya ödemede gecikmeye ilişkin cezalar ve faizler, durumun niteliğine göre ertelenebilir. Mükelleflerin ödeme planlarına erişimleri kolaylaştırılıp, faizsiz dönem uygulaması da düşünülebilir.

Karar alıcı durumdaki hükümetlere önerilerin yanı sıra, uygulayıcı konumunda bulunan idareler için hazırlanan bölümde de önemle altı çizilen maddelerden biri de iadeler. OECD uzmanlarına göre, vergi mükelleflerine borçlu olunduğu durumlarda, paranın hızlı bir şekilde ödenmesini sağlamak için iade işlemlerine öncelik verilmeli.

Çalışmada denetim konusu da atlanmamış. Salgının neden olduğu bu kriz döneminde vergi denetimi gerçekleştirilmemesinin (yolsuzluğun söz konusu olduğu durumlar dışında) uygun olacağı düşünülüyor.

İdarelere ayrıca, mükelleflere verilen hizmetlerin gözden geçirilmesi ve bu dönemde dijital kanalların kullanımının artırılması ile telefon yoluyla verilen hizmetlerin daha uzun saatlere yayılması da tavsiye ediliyor. OECD’ye göre web sitesi, sosyal medya araçları gibi iletişim kanalları yoluyla bu dönemde daha açık ve net bir iletişim politikası izlenmeli. Daha kırılgan durumdaki vergi mükelleflerin belirlenmesi ve onlara ulaşılması öncelikler arasında olmalı.

İçinde bulunduğumuz bu günler dünya genelindeki herkesin hayatı üzerinde çeşitli etkilere neden olurken, vergi mükelleflerini de yakından ilgilendiren gelişmeler yaşanıyor. Hükümetlerin ve vergi idarelerinin mükelleflerin üzerindeki yükü hafifletip, nakit akış sıkıntısı olan, raporlama ve ödeme yükümlülükleriyle ilgili sorun yaşayan bireyler ve işletmelere destek sağlayacak çeşitli seçenekleri var. OECD sunduğu bu seçeneklerin tavsiye değil öneri niteliğinde olduğunu ve her idarenin bu zorlu süreçte kendi ulusal koşulları ve imkanları çerçevesinde bunları değerlendirebileceğini belirtiyor. Yukarıda yer verdiğimiz önerilerin hepsinin her ülkeye uygun olmayabileceği ve kimi zaman mevzuat değişikliklerine ihtiyaç duyulabileceği uyarısında da bulunan OECD, koordinasyon halinde uluslararası bir yaklaşımla zor günlerin üstesinden gelineceğine inanıyor.

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.