Nakit sermaye artışı yapan kurumların vergi avantajı

M. Fatih Köprü | 02/04/2017 | (Tüm Yazılar)

Gelir vergisi beyan süresi (uzatmalar dahil) sona erdi. Sıra kurumlarda. Anonim ve limited şirketler 2016 yılı kazançlarını 25 Nisan’a kadar beyan etmek zorundalar.

Kurumlar vergisi yasasında bazı indirim kalemleri var ki ancak şirket kâr elde ettiği durumda dikkate alınabiliyor. Bunların en günceli hiç kuşkusuz, nakdi sermaye artışına ilişkin indirim uygulaması.

Bu uygulama kısaca, şirketlerin nakit olarak artırdıkları sermaye tutarı üzerinden belli bir faiz hesaplanması ve bu tutarın yarısının sermayesi artan kurumun beyannamesi üzerinde matrahtan indirilmesi esasına dayanıyor. Bu düzenleme ile nakdi sermaye artışlarının teşvik edilmesi amaçlanıyor.

Sadece sermaye şirketleri

İndirim hakkından sadece sermaye şirketleri yararlanabiliyor. Yani anonim ve limited şirketler için geçerli.

Ancak bunlardan da bankalar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri ile varlık kiralama şirketleri ve sigorta şirketleri gibi finans sektöründe faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri bu indirim imkânından yararlanamıyorlar.

Nakdi artış olmalı

Yasa sadece nakdi sermaye artışlarını kapsıyor. Nakdi sermaye artışı da, sermaye şirketlerince ilgili hesap döneminde ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi artışlar ile yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakdi olarak karşılanan kısmı olarak tanımlanıyor.

Banka dekontu şart

Sermaye artırım tutarının ortaklar tarafından nakit olarak şirketin banka hesabına fiilen yatırıldığına dair ilgili banka şubesi tarafından onaylanmış banka hesap özetinin kurumlar vergisi beyannamesi ile birlikte vergi dairesine ibraz edilmesi gerekiyor. Belge kâğıt ortamında veya elektronik ortamda verilebiliyor. Ancak kurumlar vergisi beyan süresi içinde (25 Nisan’a kadar) verilmesi gerektiği unutulmamalı.

Bilanço içi kalemler

Bilanço içi kalemlerin birbiri içinde mahsubu şeklinde gerçekleştirilen sermaye artışları nakdi artış olarak kabul edilmiyor. Bu nedenle örneğin nakit ihtiyacını karşılamak için ortaktan alınan borcun ödenmeyerek sermayeye ilave edilmesi durumunda, bu da bilanço içi kalemlerin birbiri içinde mahsubu kabul ediliyor ve indirim tutarının hesabında dikkate alınamıyor.

Özkaynaklar da olmuyor

Sermaye şirketlerinin bilançolarında özkaynaklar içerisinde; dönem kârı veya geçmiş yıl kârları, olağanüstü yedekler, yasal yedekler hatta enflasyon farkları gibi çeşitli kalemler yer alıyor.

Bu kalemlerden yasal olarak sermayeye ilave edilebilecek olanların sermaye artışında kullanılması durumunda, bir nakdi sermaye artışından söz edilemediği için indirim imkânından yararlanılamıyor.

Ortak borç almışsa

Ortaklar veya ortaklarla ilişkili olan kişiler, kredi kullanmak veya borç almak suretiyle gerçekleştirdikleri sermaye artırımları dolayısıyla indirim imkânından yararlanılamıyor. Buna göre iştirak edilen şirkette nakit sermaye artışı yapıldığı durumda, iştirakin indirim imkânından yararlanabilmesi için ortağın hissesine düşen sermaye payını özkaynaklarından karşılaması gerekiyor.

Bu konu düzenlemenin en fazla tartışmaya açık bölümü. İştirakindeki nakit sermaye artışına katılmayı planlayan bir kurumun önceden alınmış bir borcu ve bir miktar da özkaynağı olabilir. Hatta çoğunlukla işletmelerin faaliyetlerini borçla finanse ettikleri söylenebilir. Şirketlerin hangi harcamayı hangi kaynaktan karşıladığına dair bir hesap tutma, bunu belirleme görevi de olmadığına göre, şirket ortağı kurumun, sermaye taahhütlerine ilişkin ödemeyi yaptığında, sermayesi artan şirketin indirimden yararlanıp yararlanamayacağı konusu hâlâ gizemini koruyor.  

Diğer taraftan indirim hakkından yararlanacak olan şirketin, ortağının sermaye payını hangi kaynaktan karşıladığını araştırma ve tevsik etme (belgeleme) zorunluluğu olup olmadığı, varsa hangi belgelerle tevsik edilebileceği de tereddüt yaratan bir başka konu. Tebliğ’de bu ve buna benzer tereddütlü konularla ilgili maalesef herhangi bir açıklama yer almıyor.

Faiz oranı

Nakit olarak sermaye artışı gerçekleştirildi. İndirim tutarının hesaplanabilmesi için öncelikle bir faiz oranına ihtiyacımız var. Bu oran yasada, T.C. Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı” olarak tanımlanıyor.

2015 yılı için ilgili yıl indirim tutarı hesaplanırken yüzde 14,65 oranı kullanılmıştı. 2016 yılı için ise bu oran yüzde 13,57 olarak açıklandı. Buna göre 2016 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde matrahtan indirilecek tutarın hesabında yüzde 13,57 oranının kullanılması gerekiyor.

İndirimin hesabı

Öncelikle nakit olarak artırılan sermaye tutarının (yeni kurulan şirketlerde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmının) yukarıdaki faiz oranıyla (% 13,57) çarpılması gerekiyor. Bulunan tutarın yüzde 50’si beyannamede indirim olarak dikkate alınabilecek yıllık tutarı veriyor. (Bakanlar Kurulu; halka açık şirketlerle, artırılan sermayeyi yatırım teşvik belgeli üretim ve sanayi tesisi yatırımlarında kullanan mükellefler için yüzde 50 oranı yerine daha yüksek oranlar belirledi.)

Nakdi sermayenin yıl içerisinde ödenmesi durumunda indirim tutarı, ödemenin yapıldığı ay kesri tam ay sayılmak suretiyle hesap döneminin kalan ay sayısına göre hesaplanıyor

Örneğin bir anonim şirket tarafından 2016 Mart ayında 6 milyon liralık nakit sermaye artışı yapılmasına karar verilmiş ve ortaklar tarafından söz konusu tutarın tamamı aynı ay içerisinde ödenmiş olsun. Buna göre beyannamede matrahtan indirilecek tutar aşağıdaki şekilde hesaplanıyor:

 Nakden artırılan sermaye tutarı

6.000.000 TL

 Nakdi sermayenin ödendiği dönem

Mart 2016

 Hesap döneminin kalan ay sayısı (Mart dahil)

10 Ay

 TCMB tarafından açıklanan yıllık faiz oranı-2016

% 13,57

 Hesaplanan faiz (6.000.000 x % 13,57 / 12 x 10)

678.500 TL

 2016 beyannamesinde indirilecek tutar (678.500 x % 50)

339.250 TL


Yukarda hesaplanan tutar şirketin kârda olması durumunda beyannamenin “Kar olması halinde indirilecek istisna ve indirimler” bölümüne yazılacak. Kurumlar vergisi oranı yüzde 20 olduğuna göre, bu indirim sayesinde kurum 67 bin 850 liralık bir vergi avantajı sağlamış oluyor.

Geçici vergiler

Bu indirim, geçici vergi dönemlerinden sadece dördüncü vergilendirme döneminde dikkate alınabiliyor. Ancak kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili hesap döneminde indirim konusu yapılamayan tutarlar, izleyen hesap dönemine ilişkin bütün geçici vergi beyannamelerinde matrahtan indirim konusu yapılabiliyor.

Zararsa devrediyor

Şirketin zararda olması ya da yeteri kadar kârı bulunmaması durumunda hesaplanan indirim tutarı, herhangi bir endekslemeye tabi tutulmaksızın gelecek yıllara devrediyor. Devreden tutar beyannamede ayrıca gösteriliyor. Bir süre sınırlaması da yok. İleride kâr oluşan dönemde indirim hakkından yararlanılabiliyor.

Şirket kâr da, zarar da etmiş olsa, nakdi olarak artırılan sermaye tutarı ile indirime konu edilecek tutara ilişkin bilgilerin ayrıca kurumlar vergisi beyannamesi ekinde bildirilmesi de gerekiyor.

Her yıl indiriliyor

İndirimden sadece nakdi sermaye artışının gerçekleştirildiği yıl yararlanılmıyor, takip eden yıllarda da, şirket devam ettiği sürece (sermaye azaltımı olmaması şartıyla) bu indirim hakkı devam ediyor. Sonraki yıllarda indirilecek tutarlar hesaplanırken, sermaye artışının yapıldığı yıldaki değil, TCMB tarafından beyanname verilen yıla ilişkin olarak açıklanan faiz oranı dikkate alınıyor.

Yukarıdaki örnekte ödeme Mart ayında olduğundan, 2016 yılı için indirim imkânından 10 aylık yararlanılabilmişti. 2017 ve takip eden yıllarda ise yıllık olarak hesaplanan tutarlar ilgili yıl kurumlar vergisi matrahlarından düşülebilecek. Örneğin 2017 yılında faiz oranının yüzde 13 olarak açıklandığını varsayarsak, 2017 yılına ilişkin kurumlar vergisi matrahından 390 bin lira (6.000.000 * % 13 * % 50) indirilebilecek. Bu da ilgili yıl 78 bin lira daha az vergi ödenmesi yani bu kadarlık vergi avantajı anlamına geliyor.

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.