Orta vadeli program ve gelecek üç yılımız

M. Fatih Köprü | 18/10/2015 | (Tüm Yazılar)

Bütçe zamanı geldi. Uzun bir süreç. Bu yüzden “Bütçe Maratonu” deniyor. Aslında Meclis’in çalışmaları, Ekim’in ortalarında (bu yıl 17 Ekim) bütçe yasa tasarısının TBMM Başkanlığı’na sunulması ile başlıyordu. Plan ve Bütçe Komisyonunda en fazla 55 gün süren görüşmelerin ardından Genel Kurul’a sevk edilmesi gerekiyordu. Genel Kurul’un da görüşmeler için 20 günlük süresi bulunuyor. Bütün bu süreç sonunda Genel Kurul’da kabul edilen bütçe yasasının mali yılbaşından (1 Ocak) önce Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi gerekiyordu.

Meclis tatilde olduğundan bu yıl yukarıdaki takvimin uygulanması mümkün değil. 1 Kasım’da yine seçime gidiyoruz. Seçimin ardından Hükümet kurulup, güvenoyu aldıktan sonra 2016 bütçe yasa tasarısını Meclis’e sunarak, yılbaşına kadar onaylatması pek mümkün görünmüyor.

Geçici bütçe

Bu durumdan bir çıkış yolu var aslında. Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nun 19. Maddesinde, zorunlu nedenlerle merkezî yönetim bütçe kanununun süresinde yürürlüğe konulamaması halinde, geçici bütçe kanununun çıkarılacağına ilişkin hüküm bulunuyor.

Buna göre seçimden sonra kurulacak olan yeni hükümet tarafından hazırlanan geçici bütçenin yasalaşması ile bütçe sorununun çözümü mümkün görünüyor. Ancak geçici bütçe uygulaması altı ayı geçemiyor. 1 Kasım seçimleri sonucu oluşacak yeni Meclis bu altı aylık süre dolmadan 2016 bütçe yasasını çıkarmak zorunda. 2016 bütçesinin yürürlüğe girmesiyle geçici bütçe uygulaması sona erecek ve o tarihe kadar yapılan harcamalar ve girişilen yüklenmeler ile tahsil olunan gelirler 2016 bütçesine dahil edilecek.

OVP yayımlandı

Bütçe sürecini başlatan ve yönlendiren, tüm kamu kesimi için esas alınacak temel makroekonomik büyüklükleri tespit eden temel belge niteliğindeki Orta Vadeli Program (OVP) geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayımlandı. Program 2016-2018 dönemindeki makroekonomik öngörüleri içeriyor. Programın başında 1 Kasım seçimlerinden sonra kurulacak olan yeni hükümetin 2016 yılı bütçe tasarısını Meclis’e göndermeden önce bu OVP’de güncellemeler gerekebileceği belirtiliyor.

Aşağıda 2016-2018 dönemini kapsayan orta vadeli programda yer alan ve bütçelerin hazırlanmasına baz olan makroekonomik büyüklüklerden bazıları ile 2016 yılında vergi ve cezalardaki artış tahminimize yer vereceğiz.

Ekonomik büyüklükler

Orta vadeli programda 2015 gerçekleşme tahminleri ve program döneminde öngörülen temel ekonomik büyüklükler aşağıdaki tabloda özetleniyor:

 

2015 Yılsonu Gerç. Tahmini

2016 Program

2017 Program

2018 Program

 GSYH (Milyar TL, Cari Fiy.)

1.928

2.141

2.376

2.640

 Büyüme Oranı (%)

3,0

4,0

4,5

5,0

 TÜFE Yılsonu (%)

7,6

6,5

5,5

5,0

 İşsizlik Oranı (%)

10,5

10,3

10,2

9,9

 İhracat (FOB-Milyar Dolar)

143,0

150,0

170,0

192,5

 İthalat (CIF-Milyar Dolar)

208,4

216,3

239,6

265,6


Büyüme

Orta vadeli programda, dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ele alınıyor. Buna göre küresel ekonomi, gelişmiş ekonomilerdeki zayıf toparlanma ve gelişmekte olan ekonomilerdeki yavaşlamayla birlikte ılımlı seyretmektedir. 2015 yılında dünya büyümesinde önemli bir artış beklenmemesinde; başta Çin olmak üzere birçok gelişmekte olan ekonominin yavaşlaması, yılın ilk yarısında ABD’nin bazı temel ekonomik göstergelerindeki bozulmalar ve artan jeopolitik riskler etkili olmuştur.

OVP’de, IMF verilerine dayanılarak, dünya büyümesinin 2016 yılında yüzde 3,6 olmasının beklendiği belirtiliyor. Aynı yılda gelişmiş ekonomilerin yüzde 2,2, ABD ekonomisinin yüzde 2,8, Avro Bölgesinin yüzde 1,6 ve gelişmekte olan ekonomilerin ise yüzde 4,5 oranında büyüyeceği tahminlerine yer veriliyor.

Orta vadeli programda 2015 yılında Türkiye ekonomisinin ise yüzde 3 oranında büyüyeceğinin tahmin edildiği belirtiliyor. Büyümenin 2016 yılında yüzde 4, program sonunda ise yüzde 5 olarak gerçekleşmesi bekleniyor.

İşsizlik ve enflasyon

Orta vadeli programda Türkiye’deki işsizlik oranının yılsonunda yüzde 10,5 olarak gerçekleşmesinin beklendiği belirtiliyor. Bu oran geçen yılki OVP’de yüzde 9,5 olarak yer alıyordu.

2016 yılında ise yüzde 10,3 olarak beklenen işsizlik oranının yıllar itibarıyla azalacağı ve 2018 yılında yüzde 9,9 seviyelerine ineceği öngörülüyor.

Orta vadeli programda, Eylül ayı itibarıyla tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık artış oranının yüzde 7,9 olarak gerçekleştiği belirtiliyor. Programda yılın geri kalanında TÜFE yıllık artış oranının gerileyeceği ve yılsonunda yüzde 7,6 olarak gerçekleşeceği öngörülüyor. Bu oran 2015 bütçesi hazırlanırken yüzde 6,3 olarak öngörülmüştü.

OVP’de 2016 tüketici enflasyonunun ise yüzde 6,5 olacağı tahmin ediliyor. 2017 ve 2018 yıllarında da enflasyonda bir düşüş yaşanacağı ve dönem sonunda yüzde 5 olarak gerçekleşeceği öngörülüyor.

Bütçe büyüklükleri

Aşağıdaki tabloda merkezi yönetim bütçe büyüklüklerinin 2015 yılı gerçekleşme tahminleri ile program döneminde öngörülen tutarları yer alıyor (Milyar TL):

 

2015 Yılsonu Gerç. Tahmini

2016 Program

2017 Program

2018 Program

 Harcamalar

503,0

540,9

586,2

630,4

 Gelirler

478,5

525,4

571,4

619,3

 - Vergi Gelirleri

405,8

444,1

490,1

541,1

 - Diğer Gelirler

72,8

81,3

81,3

78,2

 Bütçe Dengesi

-24,5

-15,4

-14,8

-11,1

 Faiz Dışı Denge

29,5

39,6

44,2

51,9


Tablodan, 2015 yılsonu gerçekleşme tahminlerine göre 2016 yılında bütçe giderlerinin yüzde 7,5, bütçe gelirlerinin yüzde 9,8 oranında, gelirler içerisinde en büyük paya sahip olan vergi gelirlerinin ise yüzde 9,4 oranında artacağı anlaşılıyor.

Yeniden değerleme oranı

Gelelim yeniden değerleme oranı tahminimize. Geçen yıl bu dönemdeki yazımızda 2014 yılı yeniden değerleme oranının yüzde 10’un biraz üzerinde olacağını tahmin ettiğimizi söylemiştik. Nitekim % 10,11 olarak açıklandı.

Bu yazıyı hazırladığımız tarihte ekim ayı enflasyonu açıklanmamış olduğundan, kesin olarak 2015 yeniden değerleme oranını söyleyemiyoruz. Ama yine de bu, tahminde bulunmamıza engel değil. Bakalım tahminimiz bu yıl da tutacak mı?

Geçen yıl ekim ayında Yİ-ÜFE yüzde 0,92 oranında artmıştı. 2015 Ekim’de de aynı oranda artacağını varsayarsak, ekimden ekime on iki aylık ortalamalara göre enflasyon oranı yüzde 5,68 olarak hesaplanıyor. Yani 2015 yılı yeniden değerleme oranının üç aşağı beş yukarı yüzde 5,7 olacağını söylemek sanırız yanlış olmaz.

Maktu vergilerde artış

Motorlu taşıt vergilerinin tamamı ile bazı işlemlere ilişkin harçlar, damga vergileri ve özel tüketim vergileri maktu (tutarsal) olarak belirleniyor. Maktu vergiler her yıl yeniden değerleme oranında artıyor. Yeniden değerleme oranı tahminimize göre, 2016 yılında maktu vergilerin genel olarak yüzde 5,7 civarında artacağını söyleyebiliriz.

Bunun dışında vergi cezaları, gelir vergisi tarife dilimleri, günlük yemek istisnası ve konut kira gelirlerinde uygulanan istisna gibi birçok vergisel tutar da yine bu oranda artacak. 2016 emlak vergilerinin ise yaklaşık yüzde 2,85 oranında (yeniden değerleme oranının yarısı) artacağını söyleyebiliriz. Ancak Bakanlar Kurulunun yukarıdaki bütün kalemler için farklı bir artış oranı belirleme yetkisinin olduğu da unutulmalı.

Nispi vergiler

Bazı vergiler nispi (oransal) olarak hesaplanıyor. Bunlara örnek olarak gelir ve kurumlar vergileri ile katma değer vergisi ve BSMV’yi verebiliriz. Özel tüketim vergisi, harçlar ve damga vergileri de bazı durumlarda oransal olarak hesaplanabiliyor.

Bu vergilerdeki artış ancak, yasa veya bakanlar kurulu kararı ile (yasanın belirlediği çerçeve içinde) vergi oranlarının artırılması suretiyle gerçekleştirilebiliyor. Oran artışı dışında; ekonomideki büyüme veya kayıt dışı ekonomiyle etkin mücadele ve verginin tabana yayılmasının sağlanması suretiyle de bu vergi gelirlerinde artış sağlanması mümkün. Bütçe tasarısı da olmadığı için sadece OVP’deki rakamlara bakarak vergi gelirlerindeki artışın nereden karşılanacağını tahmin etmek güç.

 

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.