Menkul kıymetlerde stopaj uygulaması sona mı eriyor? (1)

M. Fatih Köprü | 20/09/2015 | (Tüm Yazılar)

Menkul kıymet gelirlerinin çoğu, 2016 yılının başından bu yana kaynakta kesinti (stopaj/tevkifat) yoluyla vergilendiriliyor. Vergi kesintisi, işlemlere aracılık eden banka veya aracı kurumlar tarafından yerine getiriliyor. Bireysel yatırımcılar için, vergisi kaynakta kesilen gelirlerin büyük bir kısmı için beyan zorunluluğu da bulunmuyor.

Bu vergileme sistemi Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67. maddesi kapsamında yürütülüyor. Ancak maddenin yürürlüğü 31 Aralık 2015’te sona eriyor. Bu, 2015 yılında elde edilen gelirlerin vergilendirilmesinde bir sorun yaratmıyor. Çünkü maddenin uygulanma süresi beyan tarihine göre değil, gelirin elde edildiği döneme göre. Yani bireysel yatırımcıların 2015 yılında elde ettikleri borsa kazançları, mevduat ve repo gelirleri ya da Devlet tahvili gelirleri için geçici 67. madde kapsamında vergi kesintisi yapılmaya devam edilecek ve bu gelirler için uzun yıllardır olduğu gibi 2016 yılının Mart ayında beyanname verilmeyecek.

Ama 1 Ocak 2016 tarihinden sonra elde edilen gelirlerin durumunun ne olacağı bugün belli değil. Belirsizlik, maddenin uygulama süresinin uzatılması sayesinde ortadan kalkacaktır.

Bu yazımızda; GVK geçici 67. madde çerçevesinde uygulanmakta olan stopaj sistemine göre bazı menkul kıymet gelirlerinin (borsa, temettü ve Devlet tahvili gibi) vergileme ilkelerine kısaca değindikten sonra, bu maddenin yürürlüğünün uzatılamaması durumunda söz konusu gelirlerin nasıl vergilendirileceğini ele alacağız.

Ancak bütün menkul kıymet gelirlerine bu yazımızda değinebilmek mümkün değil. Bu nedenle gelecek hafta da, yine bu köşemizde eurobondlar, mevduat, repo ve fon gelirleri, özel şirketler tarafından ihraç edilen tahviller ile vadeli işlemlerden sağlanan kazançlar hakkında açıklamalar yapmayı planlıyoruz.

Yasa gerekli

Sistem yaklaşık 10 yıldır uygulanıyor. Bu zaman içerisinde yapılan çeşitli değişikliklerle son halini aldı ve sorunsuz şekilde yürüyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yaptığı açıklamalarda hükümet olarak bu sistemde herhangi bir değişiklik yapmayı düşünmediklerini açıkça ifade etmişti. Bildiğimiz kadarıyla yatırımcıların ya da vergi sorumlularının da önemli bir değişiklik talepleri yok.

Başta da belirttik. Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67. maddesi 31.12.205 tarihinde yürürlükten kalkıyor ve uygulama süresinin uzatılabilmesi ancak ve ancak TBMM’den çıkacak olan bir yasa ile mümkün. Şu an Meclis tatilde, 1 Ekim’de açılacak ama 1 Kasım’da yine seçime gidiliyor. Sadece bu düzenleme değil tabii ki. Başta 2016 bütçe yasası olmak üzere birçok düzenleme Meclis’i bekliyor.

Geçici 67. maddenin süresinin uzatılması çok önemli. Buna ilişkin yasasın bir şekilde 31 Aralık tarihinden önce çıkarılması gerekiyor. Biz bunun en kısa zamanda yapılarak ilgili maddenin yürürlük süresinin uzatılacağına inanıyoruz.

Borsa kazancına vergi!

Yatırımcıların, Borsa İstanbul’da (BİST) yaptıkları hisse senedi işlemlerinden oluşan kâr veya zarar, işleme aracılık eden banka veya aracı kurum tarafından hesaplanıyor. Üçer aylık olarak belirlenen kazançlar üzerinden stopaj (vergi kesintisi) yapma yükümlülüğü de bu kurumlara ait.

GVK geçici 67. madde kapsamında, Bakanlar Kurulu tarafından yerli bireysel yatırımcılar için stopaj oranı yüzde 0 (menkul kıymet yatırım ortaklığı hisse senetlerinde yüzde 10) olarak belirlenmiş durumda. Aynı madde uyarınca, stopaj yoluyla vergilendirilmiş olan bu kazançlar bireysel yatırımcılar tarafından kaç lira olursa olsun beyan edilmiyor.

Geçici 67. maddenin süresinin uzatılmaması durumunda; söz konusu menkul kıymetlerin satışından sağlanan kazançlardan stopaj yapılmayacak. Bedel ödemeden edinilen hisse senetleri ile iki yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan sağlanan kazançlar vergiye de tabi olmayacak.

Ancak, BİST’te işlem gören bunlar dışındaki hisse senetlerinin satışından sağlanan kazancın gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekecek. Bu kazanç için hiçbir istisna tutar da söz konusu olmadığından, tamamı üzerinden % 15 ilâ % 35 oranında gelir vergisi ödenecek. Ama kazanç hesaplanırken alış ve satış tarihleri arasındaki enflasyon oranının (Yİ-ÜFE) % 10’u aşması şartıyla maliyet bedelinin endekslenmesi yöntemi kullanılabilecektir.

BİST’te işlem görmeyen tam mükellef kurumlara ait hisse senetlerinin satış kazancının vergileme esaslarında herhangi bir değişiklik söz konusu olmayacaktır.

Yabancının borsa kazancı

GVK geçici 67. madde uyarınca, BİST’te işlem gören hisse senetlerinin satışından dar mükellef gerçek kişilerin elde ettiği kazançlara % 10, dar mükellef kurumların kazançlarına ise % 0 oranında stopaj uygulanıyor. Dar mükellefler bu kazançları için ayrıca beyanname vermiyorlar.

Geçici 67. maddenin süresinin uzatılmaması durumunda, borsa kazançlarından banka ve aracı kurumlar tarafından stopaj yapılmayacak. Dar mükellef gerçek kişiler, borsa kazançlarının (iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerinden sağlananlar hariç) tamamını münferit beyanname ile beyan etmek zorunda kalacaklar. Bu beyanname işlem tarihini takip eden 15 gün içerisinde verilecek ve hesaplanan gelir vergisi de aynı süre içerisinde ödenecek.

Dar mükellef kurumların borsa kazançlarını ise özel beyanname ile yine işlem tarihini takip eden 15 gün içerisinde beyan etmeleri gerekecektir. Beyan edilen kazanç üzerinden ödeyecekleri verginin oranı toplamda yüzde 32’ye ulaşacaktır.

Ancak dar mükelleflerin kazançlarının vergilendirilmesinde varsa Çifte Vergilendirmeyi Önleme (ÇVÖ) anlaşmalarının dikkate alınması gerektiği de unutulmamalıdır.

Temettü değişmiyor

Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67. maddesi hükümleri çerçevesinde sürdürülen vergileme rejimi, hisse senedi kâr paylarını (temettü gelirleri) kapsamıyor. Bu nedenle geçici 67. maddenin süresi uzatılmasa dahi, tam mükellef gerçek kişiler ile dar mükellefler tarafından elde edilen temettü gelirlerinin vergileme usulünde genel olarak bir değişiklik olmayacak.

Devlet tahvilleri

Devlet tahvili ve Hazine bonolarından yerli bireysel yatırımcıların elde ettiği faiz ve alım satım kazançları üzerinden, banka veya aracı kurum tarafından yüzde 10 oranında vergi kesintisi yapılıyor. Geçici 67. madde kapsamında yapılan bu stopaj nihai vergi kabul edildiğinden, bu gelirler için ayrıca gelir vergisi beyannamesi verilmiyor.

Geçici 67. maddenin süresinin uzatılmaması durumunda; Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizlerinden yapılan stopajın oranı % 0’a (GVK 94. madde) düşecek. Ancak söz konusu faiz gelirlerinin ilgili yıl için belirlenecek beyan sınırını aşması durumunda, tamamının yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekecektir. Sadece fikir vermesi açısından 2016 yılında uygulanacak olan beyan sınırının 30-31 bin lira civarında olacağını söyleyebiliriz.

Bu tahvillerin vadesinden önce satışından sağlanan kazançlardan ise satışa aracılık eden kurum tarafından vergi kesintisi yapılmayacak. Bu nedenle kazancın tamamının gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekecektir. Ama kazanç hesaplanırken alış ve satış tarihleri arasındaki enflasyon oranının (Yİ-ÜFE) % 10’u aşması şartıyla maliyet bedelinin endekslenmesi yöntemi kullanılabilecektir.

Gerek faiz gerekse alım satım kazancı dolayısıyla beyanname verilmesi durumunda beyan edilen gelir ve kazanç üzerinden gelir vergisi tarifesine göre % 15 ilâ % 35 oranında vergi ödenmesi söz konusu olacaktır.

Yabancının tahvil geliri

GVK geçici 67. madde uyarınca, Devlet tahvili ve Hazine bonolarından dar mükellef gerçek kişiler tarafından elde edilen gelirler (faiz ve alım satım kazançları) stopaja tabi. Stopajın oranı ise dar mükellef gerçek kişiler için % 10, dar mükellef kurumlar için % 0 olarak uygulanıyor. Bu gelirlerin ayrıca beyan edilmesi söz konusu değil.

Geçici 67. maddenin süresinin uzatılmaması durumunda, faiz gelirlerinde stopaj oranı tüm dar mükellefler için yüzde 0 olarak uygulanacak. Bu gelirler beyan da edilmeyecek.

Söz konusu tahvil ve bonoların vadesinden önce satışında ise aynı şeyi söyleyemiyoruz. Dar mükellefler tarafından bu menkul kıymetlerden elde edilen alım satım kazançlarının tamamının, borsa kazançlarında olduğu gibi, münferit/özel beyanname ile işlem tarihini takip eden 15 gün içerisinde beyan edilmesi ve hesaplanan vergilerin de aynı süre içerisinde ödenmesi gerekecektir. Ancak bu kazançların vergilendirilmesinde varsa ÇVÖ anlaşmalarının dikkate alınabileceği de unutulmamalıdır.

Yazımızın devamına ulaşmak için tıklayınız...

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.