Lisanslı depoculuk ve elektronik ürün senedi

M. Fatih Köprü | 16/08/2015 | (Tüm Yazılar)

Lisanslı depoculuk kavramı, bundan 10 yıl önce çıkarılan “Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu” ile hayatımıza girdi. Bu sistem sayesinde, tarım ürünü olan üreticiler veya bu malların ticaretini yapanlar, fiyatların düşük olduğu dönemde ürünlerini satmak yerine lisanslı depolara koyarak uygun fiyatın oluşmasını bekleyebiliyorlar. Ya da bu ürünlere karşılık olarak çıkarılan ürün senetlerinin, Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca yetkilendirilen ticaret borsalarında satışını gerçekleştirebiliyorlar. Satmak yerine depodaki malı temsil eden ürün senetlerini teminat göstererek uygun finansman sağlamaları da mümkün.

Bu borsalarda söz konusu ürün senetleri devamlı olarak el değiştirebiliyor. En sonunda malı almak isteyen ve senedi elinde bulunduran kişi veya kurumlar tarafından senet lisanslı depo işletmecisine ibraz edilerek mal depodan çekilebiliyor.

Bu yazımızda lisanslı depoculuk hakkında genel açıklamaların ardından, ürün ve ürün senetlerinin teslimine ilişkin vergileme esaslarını ele alacağız. Son olarak elektronik ürün senedi alım satım belgesi kullanımı ve bildirim zorunluluğuna değineceğiz.

Sistemin temel unsurları

Sistemin işleyişindeki en önemli unsurlar; lisanslı depo işletmeleri, mudî, ürün ve ürün senedidir.

Lisanslı depo işletmeleri;tarım ürünlerinin depolanmasıyla iştigal eden ve buna ilişkin bir lisans belgesine sahip anonim şirketlerdir. Lisans bu firmalara Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nca veriliyor. Şirketlerin kuruluşunda, bir milyon liradan az olmamak üzere depolama kapasitesine göre Bakanlıkça belirlenen tutarda ödenmiş sermayeye sahip olunması gerekiyor.

Mudî;depolama hizmetleri için ürününü lisanslı depoya teslim eden veya lisanslı depo işletmesince düzenlenen ürün senedini elinde bulunduran gerçek veya tüzel kişiye deniyor.

Ürünkavramı ise depolanmaya uygun nitelikteki hububat, bakliyat, pamuk, tütün, fındık, yağlı tohumlar, bitkisel yağlar, şeker gibi standardize edilebilen temel ve işlenmiş tarım ürünleri anlamında kullanılıyor.

Ürün senedide; ürünlerin mülkiyetini temsil ve rehnini temin eden, lisanslı depo işleticisince nama veya emre düzenlenmiş kıymetli evrak olarak tanımlanıyor.

Süreç nasıl işliyor?

İşleyişi kısaca şöyle açıklayabiliriz. Yukarıda sayılan standardize edilebilen temel ve işlenmiş tarım ürünleri depolanmak amacıyla mudî tarafından lisanslı depo işletmecisi şirketin deposuna teslim ediliyor. Bu depolar ürünleri belirli süre evsafı bozulmadan muhafaza edecek nitelikte olmak zorundalar.

Depo işletmesi, tabii ki öncelikle, teslim aldığı ürünlerin analiz ve sınıflandırmasını yaptırıyor. Ayrı bir uzmanlık gerektiren bu iş, lisans sahibi “yetkili sınıflandırıcı”lar tarafından gerçekleştiriliyor.

Depo işletmecisi, deposuna koyduğu ürüne karşılık kıymetli evrak niteliğinde ve ne kadar ürünü temsil ettiği belli olan “ürün senedi” düzenleyip mudîye veriyor. Lisanslı depolarca düzenlenen ürün senetlerinin yetkili ticaret borsasına tescili zorunlu. Borsada tescil gerçekleşmedikçe ürün mülkiyeti başkasına devredilemiyor.

Bu ürünlerin ticareti, ürünün mülkiyetini temsil eden ürün senetleri vasıtasıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca yetkilendirilen ticaret borsalarında yapılabiliyor. Sonunda malı depodan çekmek isteyen kişi ise senedi ve diğer evrakları depoya vermek suretiyle malı teslim alabiliyor.

Bu işlemler sırasında ürün senedi ve dolayısıyla mal birçok kez el değiştirmiş olduğundan, vergileme esaslarının bilinmesi de önemli hale geliyor.

Gelir ve kurumlar vergisi

Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar 2018 yılı sonuna kadar gelir ve kurumlar vergisinden istisna.

Bu kazançlar üzerinden vergi kesintisi de (tevkifat) yapılmıyor. Münhasıran bu kazançlar için gelir vergisi mükelleflerince yıllık beyanname verilmesine gerek yok. Başka gelirler nedeniyle beyanname verilmiş olsa da bu gelirler beyannameye dahil edilmiyor.

Senet Teslimleri KDV’den istisna

En başta, ürün sahipleri (mudî) ürünlerini lisanslı depolara koyuyorlar. Bu işlem KDV'ye tabi değil. Ayrıca depoya konulan ve ürün senedi çıkarılan bir ürünün, bu ürün senedi borsada herhangi bir işlem görmeden (satılmadan) ürünü depoya koyanlar tarafından çekilmesi halinde de işlem KDV’nin konusuna girmiyor.

Ürün senedini elinde bulunduranların, ihtisas/ticaret borsaları aracılığıyla gerçekleştirdikleri ürün senedi teslimleri de (depodan çekecek olanlara teslimi hariç) KDV’den istisna. Ancak ürün senetlerinin borsalar aracılığıyla ilk teslimi ile sonraki teslimleri arasında teknik olarak bir fark mevcut. İlk teslim tam istisna kapsamında değerlendirildiğinden, KDV mükellefleri tarafından yüklenilen KDV’nin indirim yoluyla giderilemeyen kısmı iade alınabiliyor. Ürün senedinin ilk teslimden sonraki teslimleri (malı depodan çekecek olanlara teslimi hariç) ise kısmi istisna olarak değerlendiriliyor. KDV mükellefleri istisna kapsamındaki bu teslimlere ilişkin yüklendikleri KDV’leri indirebiliyorlar ancak indirilemeyen kısmı iade alamıyorlar.

Depodan çekildiğinde KDV var

Ürün senetlerinin temsil ettiği ürünlerin depodan çekilmesi anında KDV’nin doğduğu kabul ediliyor. Buna göre ürün senedinin, ürünü depodan çekecek olanlara tesliminde KDV hesaplanması gerekiyor. KDV, ürün senedinin en son işlem gördüğü borsa değeri üzerinden hesaplanıyor ve lisanslı depo işleticileri tarafından alıcıdan tahsil ediliyor.

Lisanslı depo işletmecisi tahsil ettiği KDV’ye ilişkin olarak en az iki nüsha düzenleyeceği “Lisanslı Depo İşleticileri İçin Katma Değer Vergisi Tahsilat Belgesi"nin aslını alıcıya vermek zorunda. Belgede gösterilen ve alıcıdan tahsil edilmiş olan KDV, lisanslı depo işleticisi tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilerek ödeniyor. KDV mükellefi olan alıcılar işleme ait KDV tutarını bu belgeye dayanarak indirim konusu yapabiliyorlar.

Damga vergisi

Damga Vergisi Kanunu’na ekli 2 sayılı tabloda vergiden istisna edilen kağıtlar sayılıyor. Tablonun “Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar” bölümünde yer alan hüküm uyarınca mudi ile lisanslı depo işletmesi arasında düzenlenen sözleşmeler ve ürün senedi damga vergisinden istisna olarak değerlendiriliyor.

Elektronik ürün senedi

Lisanslı depo işletmelerinde depolanan tarım ürünlerini temsil eden ürün senetleri, lisanslı depo işletmecisince basılı veya elektronik olarak düzenlenebiliyor. Elektronik ürün senedi (ELÜS) elektronik kayıt kurallarına uygun olarak sistem üzerinde oluşturulan elektronik kayıt olarak tanımlanıyor.

Elektronik ürün senetleri, basılı ürün senedi hükmünde olup, bu ürün senediyle aynı hak ve yükümlülükleri doğuruyor. Aynı ürünü temsilen hem basılı hem de elektronik ürün senedi düzenlenemiyor.

Lisanslı depodaki tarım ürünlerinin, bu ürünleri temsil eden ELÜS vasıtasıyla alım satımında her bir el değiştirme aşamasında Elektronik Kayıt Kuruluşu (EKK) tarafından “ELÜS alım satım belgesi” düzenlenmesi ve bu belgenin alıcı ve satıcı taraflara elektronik ortamda gönderilmesi gerekiyor. Bu belgeyi düzenleyecek olan EKK’nın da anonim şirket olarak kurulmuş olması şart. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığından lisans almış olması da gerekiyor.

Elektronik ürün senedi alım satım belgeleri 1 Temmuz 2015 tarihinden itibaren Vergi Usul Kanunu uyarınca düzenlenmesi zorunlu belgeler kapsamına alındı. Buna göre EKK tarafından düzenlenen ELÜS alım satım belgeleri ile ilgili olarak işleme taraf olanlarca ayrıca fatura düzenlenmesine gerek bulunmuyor.

Belgede neler bulunmalı?

ELÜS alım satım belgesinde; düzenlenme tarihi ve işlem tarihi ile her hesap dönemi ve her bir müşteri için 1’den başlayan müteselsil sıra numaraları, ELÜS’ü alan, satan ve lisanslı depo işletmecisi ile ELÜS’ün temsil ettiği ürüne ilişkin bilgilerin yer alması gerekiyor.

Ayrıca, “452 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca düzenlenmiştir.” ibaresi ile dipnot şeklinde EKK’ya ilişkin bilgileri de içermeli.

Bilgi verme zorunluluğu

Elektronik Kayıt Kuruluşlarının, düzenledikleri her bir ELÜS alım satım belgesine ilişkin bilgileri, takip eden ayın son gününe kadar Bilgi Transfer Sistemi (BTRANS) üzerinden Gelir İdaresi Başkanlığına göndermeleri gerekiyor.

EKK’lar için zorunluluk 1 Temmuz 2015’ten itibaren başladı. Buna göre ilk olarak, Temmuz ayında düzenlenen ELÜS alım satım belgelerinin, en geç Ağustos sonuna kadar elektronik olarak gönderilmesi unutulmamalı. Kâğıt ortamında verilen bilgiler kabul edilmeyecek.

 

 

 

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.'ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.