A. Beyan ve bildirim esasları
6. Yasa uygulamasında "Bildirim" ve "Beyan" kavramları neyi ifade etmektedir?
Kanun'da yurt dışındaki varlıkların bildirimi veya beyanı kavramları kullanılmaktadır. Varlıkların banka veya aracı kurumlara bildirilmesinde "bildirim" kavramı, bir beyanname ile vergi dairesine yapılan beyanlar için ise "beyan" kavramı kullanılmaktadır.
Buna göre "bildirim" denince banka ve aracı kurumalara Kanun kapsamındaki varlıkların rayiç bedelleriyle bildirildiği dilekçe, "beyan" denince de vergi dairesine verilen ve yine aynı bilgilerin yer aldığı beyannamenin anlaşılması gerekmektedir.
7. Yurt dışında Kanun kapsamında varlığı olan herkes bildirim veya beyanda bulunabilir mi?
Kanun'da gerçek ve tüzel kişilerce sahip olunan ve yurt dışında bulunan varlıkların banka veya aracı kurumlara bildirileceği veya vergi dairelerine beyan edileceği belirtilmektedir. Kanun metninde gerçek ve tüzel kişilerin tanımı yapılmamıştır. Dolayısıyla vergi mükellefi olsun olmasın tüm gerçek ve tüzel kişiler varsa yurt dışında olan varlıkları ile ilgili Kanun hükmünden yararlanabilirler.
8. Beyan veya bildirimde bulunan gerçek kişinin mükellefiyeti yoksa beyandan sonra mükellef olma şartı var mı?
Herhangi bir mükellefiyeti bulunmayan gerçek kişilerce Kanun kapsamındaki varlıkların beyan edilmesi durumunda, ilgili kişinin mükellefiyet tesisine ilişkin herhangi bir talebi yoksa, vergi dairesi tarafından mükellefiyet tesis edilmeden beyanı kabul edilecektir. Beyannamedeki T.C. kimlik numarasının doğruluğunun kanıtlanabilmesi için üzerinde T.C. kimlik numarasının yer aldığı bir kimlik (nüfus cüzdanı, sürücü belgesi gibi) ibraz edilmesi yeterlidir. (2009/1 sıra numaralı 5811 Sayılı Kanun İç Genelgesi)
9. Şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri adına görünen varlıklar şirket adına bildirim veya beyana konu edilebilir mi?
Şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları ya da şirket veya şirketin ortakları adına Kanun kapsamına giren varlıkları 15 Nisan 2013 tarihinden önce yetkili kuruluşlarca düzenlenen bir vekalet veya temsil sözleşmesine istinaden tasarruf etmeye yetkili olanların, bu tarih itibarıyla sahip oldukları ve yurt dışında bulunan varlıklarının, şirket adına bildirim ve beyana konu edilerek Türkiye'ye getirilmesi veya Türkiye'deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi halinde, bu varlıklara ilişkin olarak şirketin Kanun hükümlerinden yararlanabilmesi mümkün bulunmaktadır.
Şirket veya şirket ortaklarına ait olduğu halde yukarıda belirtilenler dışındaki kişilerce tasarruf edilen varlıkların Kanun hükümleri çerçevesinde şirket adına bildirim veya beyana konu edilebilmesi ve bu varlıklara ilişkin inceleme yapılmaması ya da bildirim veya beyan dışındaki nedenlerle yapılacak incelemelerde mahsup imkanından yararlanılabilmesi için, bu inceleme ve takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılacak tarhiyatlar esnasında söz konusu varlıkların şirket veya şirket ortaklarına ait olduğunun izah ve ispat edilmesi gerekmektedir.
Yukarıdaki açıklamalar gerçek kişilerin yurt dışında başkaları adına görünen varlıkları için de geçerlidir.
10. Beyan veya bildirime konu edilebilecek varlıklar nelerdir?
Gerçek veya tüzel kişilerce sahip olunan ve yurt dışında bulunan; para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belge ile ispat edilen taşınmazların bu Kanun kapsamında beyanı veya bildirilmesi mümkündür.
11. Beyan veya bildirime konu varlıklara hangi tarih itibarıyla sahip olunması gerekiyor?
Gerçek ve tüzel kişilerce 15 Nisan 2013 tarihi itibarıyla sahip olunan ve yurt dışında bulunan varlıklar (para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belge ile ispat edilen taşınmazlar) bu Kanun kapsamında bildirim veya beyana konu edilebilmektedir.
Buna göre 15 Nisan 2013 tarihi itibarıyla;
- Taşınmazların yurt dışındaki varlığının,
- Diğer varlıkların ise yurt dışında bulunduğunun
kanaat verici vesikalarla tevsik edilmesi gerekmektedir.
12. Kanun uygulamasında "Taşınmaz" tabiri neyi ifade eder?
Taşınmazlar; arazi, kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler ve tapu siciline ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklardır.
13. Kanun uygulamasında "kanaat verici belge" denince hangi belgeler anlaşılır?
Kanaat verici belge tabiri Kanun'da; Devlet tarafından veya Devlet güvencesinde tutulan kayıt ve siciller ile yurt dışındaki banka, banker, aracı kurumlar ve benzeri mali kurumlar, posta idaresi, noter gibi kurum ve kuruluşların kayıt ve belgeleri, Vergi Usul Kanunu'nda sayılan belgeler ile yabancı ülkelerin yetkili makamları tarafından verilen belgeleri ifade etmektedir.
14. Devlet tarafından veya devlet güvencesinde tutulan kayıt ve sicillerden ne anlaşılması gerekmektedir?
Kanun kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklara ilişkin olarak, Devlet tarafından veya Devlet güvencesinde tutulan kayıt ve siciller; tapu kayıtları ile diğer sicilleri, yasal yükümlülükler nedeniyle verilen beyannameleri ifade etmektedir.
Örneğin, bulunduğu ülkenin tapu siciline veya tapu sicili niteliğindeki diğer sicillere 15 Nisan 2013 tarihi itibarıyla gerçek veya tüzel kişiler adına kayıtlı taşınmazların, başka herhangi bir işleme gerek olmaksızın bu tarih itibarıyla gerçek ve tüzel kişilerce sahip olunduğu kabul edilecektir.
15. Diğer kurum ve kuruluşların kayıt ve belgeleri neyi ifade etmektedir?
Kanun'da geçen kanaat verici belge tabirinden ayrıca;
- Bankalar ile bankerlerin yaptıkları işlemlerle ilgili kayıtlar ve düzenledikleri belgeler,
- Aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, sigorta şirketleri ve benzeri mali kurumların kayıtları ve düzenledikleri belgeler,
- Posta idaresi nezdindeki çek hesabı ve düzenlenen diğer belgeler,
- Noter gibi kurum ve kuruluşların düzenledikleri senetler ve sözleşmeler ile diğer kayıt ve belgeler,
- Defter tutan mükelleflerin kayıtları ile bu kayıtlarda yer alan ve Vergi Usul Kanunu'nun 227 ila 242. maddelerinde yer alan belgeler ile muadili belgeler,
- Şirketlerin ortaklık ve kooperatiflerin üyelik kayıtları,
anlaşılmaktadır. Yukarıda sayılan belgeler ile ilgili olarak ayrıca tasdik zorunluluğu bulunmamaktadır.
16. Yabancı ülkelerin yetkili makamlarından alınan belgelerin, kanaat verici belge olarak kabul edilebilmesi için şartlar nelerdir?
Bilgi değişiminde bulunulan yabancı ülkelerde yetkili makamlardan alınarak mahallindeki Türk elçilik ya da konsoloslukları, yoksa mahallindeki Türk menfaatini koruyan ülkenin aynı nitelikteki temsilcileri tarafından tasdik olunan belgeler de Kanun uygulamasında kanaat verici belge olarak kabul edilmektedir.
17. Bildirim veya beyanın hangi tarihe kadar yapılması gerekiyor?
15 Nisan 2013 tarihi itibarıyla gerçek veya tüzel kişilerce sahip olunan ve yurt dışında bulunan; para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belge ile ispat edilen taşınmazların Türk Lirası cinsinden rayiç bedelleri ile 31 Ekim 2013 tarihine kadar banka veya aracı kurumlara bildirimi ya da vergi dairesine beyanı mümkün bulunmaktadır.
18. Bildirim ve beyan süreleri ile ödeme sürelerinin uzama ihtimali var mı?
Kanun'da beyan ve bildirim süresinin sonu 31 Temmuz 2013 olarak belirlenmiştir. Ancak Bakanlar Kurulunun bu süreleri izleyen 3. ayın sonuna kadar uzatmaya yetkili olduğuna dair düzenleme de Kanun'da yer almaktadır.
Nitekim bu yetki 31 Temmuz 2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2013/5174 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kullanılmış olup, beyan ve bildirim süresi 31 Ekim 2013 (bu tarih dahil) tarihine kadar uzatılmıştır.
Beyan ve bildirim süresinin uzamasıyla, varlıkların değeri üzerinden hesaplanan verginin ödenmesi ve varlıkların Türkiye'ye getirilmesi için belirlenmiş olan süreler de otomatik olarak uzamaktadır.
Beyan ve bildirim sürelerinin 31 Ekim 2013 tarihinden sonra tekrar uzatılmak istenmesi durumunda ise bunun ancak Kanun değişikliği ile yapılması mümkün olabilecektir. Bakanlar Kurulunun bu süreyi tekrar uzatma yetkisi bulunmamaktadır.
19. Bildirim veya beyanın nereye yapılması gerekiyor?
Gerçek veya tüzel kişilerce, 15 Nisan 2013 tarihi itibarıyla yurt dışında sahip olunan ve kapsama giren varlıkların, Kanun'un yürürlüğe girdiği 29 Mayıs 2013 tarihi ile 31 Ekim 2013 tarihi arasında, Türk Lirası cinsinden rayiç bedelleriyle;
- Bankalara bildirilmesi (Tebliğ'in 1 numaralı ekindeki form ile) ya da
- Gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine beyan edilmesi (Tebliğ'in 2 numaralı ekindeki beyanname ile),
mümkün bulunmaktadır. Bu varlıklara ilişkin beyanname elektronik ortamda da verilebilir.
Ancak yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olan mükellefler bu beyannamelerini de elektronik ortamda vermek zorundadırlar.
Kanun kapsamındaki menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının ise aracı kurumlara bildirilmesi de (Tebliğ'in 3 numaralı ekindeki form ile) mümkün bulunmaktadır.
20. Varlıkları banka veya aracı kuruma bildirdikten sonra ayrıca vergi dairesine de beyan etmeye gerek var mı?
Gerçek veya tüzel kişilerin, yurt dışında sahip oldukları varlıklarını banka veya aracı kurumlara bildirmeleri halinde, bu bildirimlere ilave olarak vergi dairelerine de beyanda bulunmalarına gerek yoktur.
21. Bildirimin banka veya aracı kuruma kişinin kendisi tarafından yapılması şart mı?
Bildirimlerin, gerçek veya tüzel kişilerin yetkili kılınmış vekilleri veya kanuni temsilcileri tarafından yapılabilmesi de mümkündür. Böyle bir durumda, bankalar veya aracı kurumlar söz konusu vekil veya kanuni temsilcinin yetkili olup olmadığını kontrol etmek zorundadırlar.
22. Yabancılar yurt dışındaki varlıklarıyla ilgili beyanda bulunabilirler mi?
Türkiye'de ikametgâhı bulunmayanların söz konusu beyannamelerinin alınması hususunda;
- Ankara'da Başkent Vergi Dairesi Müdürlüğü,
- İstanbul'da Beyoğlu Vergi Dairesi Müdürlüğü,
- İzmir'de Konak Vergi Dairesi Müdürlüğü,
yetkilidir. Buna göre Türkiye'de ikametgâhı bulunmayanların yurt dışındaki varlıklarına ilişkin olarak bu vergi dairelerine beyanda bulunmaları ve tahakkuk eden vergileri ödemeleri mümkün bulunmaktadır.
23. Bildirim veya beyan sırasında hangi belgeler istenmektedir?
Kanun kapsamında vergi dairelerine beyan edilen ya da banka veya aracı kurumlara bildirilen varlıklara ilişkin olarak herhangi bir belge istenmeyecektir.
Diğer taraftan, gerçek veya tüzel kişilerce Kanun kapsamında beyan edilen varlıklara ilişkin kanaat verici belgelerin gerektiğinde vergi incelemesine yetkili olanlara ibraz edilmek üzere zamanaşımı süresince saklanması gerektiği unutulmamalıdır.
24. Beyan edilen veya bildirilen varlıkların değeri nasıl belirlenir?
Yurt dışında bulunan varlıkların, vergi dairelerine beyan edilmesi ya da banka veya aracı kurumlara bildirilmesinde bu varlıkların rayiç bedelinin Türk Lirası karşılığının esas alınması gerekmektedir.
Rayiç bedel, söz konusu varlıkların sahiplerince bildirim veya beyan tarihi itibarıyla belirlenen alım-satım bedeli olup, bu bedelin gerçek durumu yansıtması gerekmektedir.
Döviz ve döviz cinsinden varlıklarda T.C. Merkez Bankası döviz alış kuru dikkate alınarak Türk Lirası karşılığı beyana ve bildirime konu edilecektir.
25. Yurt dışındaki gayrimenkullerin rayiç bedeli nasıl belirlenebilir?
Gayrimenkullerin de diğer varlıklar gibi rayiç bedelinin Türk Lirası karşılığıyla beyan ve bildirime konu edilmesi gerekmektedir. Rayiç bedelin tanımı ile dövizli varlıkların değerinin belirlenmesine ilişkin açıklamalar 24. sorunun cevabında yer almaktadır. Bu hususlar gayrimenkullerin değerinin belirlenmesi açısından da geçerlidir.
Tebliğ'de de konuya ilişkin yukarıdakilerden başka bir açıklama yapılmamıştır. Ancak yurt dışındaki gayrimenkullerin değerinin değerleme hizmeti yapan kurumlar tarafından hazırlanacak bir rapora bağlanmasının uygun olacağı kanaatindeyiz.
26. Birden fazla bildirim veya beyanda bulunulabilir mi?
Gerçek ve tüzel kişilerinin düzenlemenin yürürlüğe girdiği 29 Mayıs 2013 tarihi ile 31 Ekim 2013 tarihi arasında bildirim veya beyanda bulunmaları mümkündür. Tek bir bildirim veya beyan verilmesi esas olmakla birlikte, bildirim veya beyanın yapıldığı her ay farklı bir vergilendirme dönemi olarak kabul edildiğinden bu süre içerisinde birden fazla bildirim veya beyanda bulunulması mümkündür.
27. Aynı ay içerisinde bildirim veya beyan değiştirilebilir mi?
Bir bildirim veya beyanda bulunulduktan sonra aynı ay içerisinde, yapılan hataların düzeltilmesi amacıyla ya da bildirime veya beyana konu edilen varlıkları azaltıcı ya da artırıcı yeni bir bildirim veya beyanda bulunulmak istenilmesi halinde, ilk bildirim veya beyanın düzeltilmesi gerekmektedir. Banka ve aracı kurumlara yapılan bildirimlerde, düzeltmenin ilgili banka ve aracı kurum tarafından yapılması gereklidir.
28. Sonraki aylarda düzeltme yapmak mümkün mü?
Bildirim veya beyanda bulunulduktan sonraki aylarda (bildirim veya beyan süresi bitmeden), yapılan hataların düzeltilmesi amacıyla ya da bildirime veya beyana konu edilen varlıkları azaltıcı bir bildirim veya beyanda bulunulmak istenilmesi halinde de önceki bildirim veya beyanın düzeltilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, banka ve aracı kurumlarca bir beyanname (Tebliğ'in 4 numaralı eki) ile vergi dairesine bildirilen varlıklara ilişkin düzeltme talebinin banka ve aracı kurum aracılığıyla yapılması esastır.
Bildirim veya beyanda bulunulduktan sonraki aylarda, bildirime veya beyana konu edilen varlıkları artırıcı bir bildirim veya beyanda bulunulmak istenilmesi halinde ise önceki bildirim veya beyanın düzeltilmesi söz konusu olmayacak, ilave olarak bildirilmek veya beyan edilmek istenilen varlıklar için yeni bir bildirim veya beyan yapılacaktır.
Düzeltme kapsamı dışında verilen tüm bildirim veya beyannameler yeni bir bildirim veya beyan olarak kabul edilecek ve önceki bildirim veya beyanla ilişkilendirilmeyecektir.
29. Bildirim veya beyan süresi bittikten sonra düzeltme yapılabilir mi?
Süre sona erdikten sonra bildirim veya beyanlara ilişkin yapılan düzeltme talepleri dikkate alınmayacaktır. Buna göre 31 Ekim 2013 tarihine kadar yapılan bildirim veya beyanların bu tarihten sonra düzeltilmesi mümkün bulunmamaktadır.
30. Varlıkların bildiriminde bankalar tarafından yapılacak işlemler nelerdir?
Gerçek veya tüzel kişiler yurt dışında sahip oldukları varlıkları, iki nüsha olarak hazırlayacakları Tebliğ'in 1 numaralı ekindeki form ile bankalara bildirebileceklerdir. Formun bir nüshası, ilgili banka tarafından varsa bildirim nedeniyle açılan hesaba ilişkin bilgiler yazılıp tasdik edildikten sonra düzenlenen banka dekontlarıyla birlikte ilgilisine geri verilecektir.
Ayrıca bankalar, bildirim tarihini takip eden ay sonuna kadar Türkiye'ye getirilen veya bu sürede Türkiye'de bulunan bankalardaki bir hesaba transfer edilen para, altın, döviz ve menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını ilgili müşterileri adına açacakları hesaplara kaydedeceklerdir.
31. Varlıkların bildiriminde aracı kurumlar tarafından yapılacak işlemler nelerdir?
Gerçek veya tüzel kişilerce yurt dışında sahip olunan menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarıyla ilgili bildirim, Tebliğ'in 3 numaralı ekindeki formdan iki nüsha hazırlanarak aracı kurumlara da yapılabilir.
Formun bir nüshası, ilgili aracı kurum yetkilisi tarafından açılan hesaba ilişkin bilgiler yazılıp tasdik edildikten sonra düzenlenen işlem sonuç formları ile birlikte ilgili kişiye geri verilecektir. Bildirilen menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları bu kurumlarda açılacak hesaplara kaydedilecek ve müşterilerin portföylerine dahil edilecektir.
|