Eurobond gelirlerinin vergilendirilmesi
Eurobondlar, Hazine Müsteşarlığı’nın, bankaların ve şirketlerin yurt dışı borçlanma aracı olarak yurt dışı piyasalarda ihraç ettiği, uzun vadeli ve döviz cinsinden tahvillerdir. Genellikle ABD Doları ve Euro cinsinden ihraç ediliyor. ABD Doları cinsinden ihraç edilenler için yılda iki kez, Euro cinsinden ihraç edilenler için yılda bir kez kupon faizi ödemesi yapılıyor.
“Tezgah üstü” olarak adlandırılan ikincil piyasada bankalar ve aracı kurumlar vasıtasıyla alınıp satılıyorlar.
Döviz cinsinden mevduat faizlerine ve diğer alternatif yatırım araçlarına göre oldukça cazip getiriler sunması sebebiyle Türkiye’de yerleşik yatırımcıların son zamanlarda gerek Hazine Müsteşarlığının gerekse banka ve şirketlerin ihraç ettiği eurobondlara ilgisi arttı.
Bu yazımızda, Türkiye’de yerleşik bireysel yatırımcıların eurobondlardan elde ettikleri gelirlerin vergilendirilmesinde, dikkat edilmesi gereken konuların üzerinde duracağız.
1. Faiz gelirleri
- Türkiye Cumhuriyeti Hazine Müsteşarlığı tarafından ihraç edilen eurobondlardan elde edilen faiz gelirlerinden stopaj yapılmıyor.
- Türkiye’deki bankalar ve şirketlerin ihraç ettiği eurobondlarda ise tahvilin vadesine göre değişen oranda stopaj yapılması söz konusu. 21 Mart 2019 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 842 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’yla, yayım tarihinden itibaren geçerli olmak üzere stopaj oranları aşağıdaki şekilde belirlenmiştir:
Gelir türü | Stopaj oranı |
Vadesi 1 yıla kadar olanlardan elde edilen faizlerden | 7% |
Vadesi 1 yıl ile 3 yıl arası olanlardan elde edilen faizlerden | 3% |
Vadesi 3 yıl ve daha uzun olanlardan elde edilen faizlerden | 0% |
Uygulamada, bankalar ve şirketlerin ihraç ettikleri eurobondlar 3 yıldan uzun vadeli olduğu için faiz gelirleri %0 stopaja tabi olmaktadır.
- Eurobondların kupon faiz gelirlerinin, tahsil edildikleri tarih itibariyle T.C.M.B. döviz alış kuru ile TL’ye çevrilerek hesaplanması gerekiyor.
- Eurobondların itfasında oluşan anapara kur farkları gelir olarak kabul edilmiyor.
- Beyan sınırı
Eurobondlardan 2020 yılında elde edilen faiz gelirinin toplamının 49.000 TL’yi aşması durumunda, gelirin tamamının beyan edilmesi gerekiyor.
Ancak söz konusu 49.000 TL’lik beyan sınırının hesabında, eurobond faiz gelirinin yanı sıra, beyana tabi diğer menkul sermaye iratları (hisse senedi temettü geliri) ile Türkiye’de stopaja tabi tutulmuş olmak kaydıyla elde edilen gayrimenkul sermaye iratları (kira gelirleri) toplamının dikkate alınması gerekmektedir.
Eurobond faiz geliri ile beyana tabi diğer menkul sermaye iratları ve kira gelirleri toplamının beyan sınırını aşması halinde, faiz gelirinin tamamının 2021 yılı mart ayının 31’ine kadar beyan edilmesi gerekiyor.
2. Alım satım kazancı
Eurobondların, vadesinden önce satılması nedeniyle ortaya çıkan alım satım kazancını Gelir Vergisi Kanunu’nun mük.80’nci maddesine göre “diğer kazanç ve irat” olarak tanımlıyoruz.
Hazine Müsteşarlığı ya da Türkiye’deki banka ve şirketler tarafından yurt dışında döviz cinsinden ihraç edilen eurobondların, bireysel yatırımcılar tarafından elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar geçici 67’nci maddenin kapsamına girmediği için bu gelirler üzerinden Türkiye’de stopaj ödenmesi söz konusu değildir.
Eurobond satış kazançlarının vergilendirilmesini 2006 yılı öncesi ihraç edilenler ve 1.1.2006 tarihinden sonra ihraç edilenler olarak iki ana başlık altında inceleyeceğiz.
2.1.2006 Yılı öncesi ihraç edilenler
- Eurobondların vadesinden önce elde çıkarılması halinde, alım satım kazancının nasıl hesaplanacağı önem arz etmektedir.
Örneğin; 100.000 USD’ye satın aldığınız eurobondu 110.000 USD’ye sattığınız takdirde, gelir vergisine tabi kazanç nasıl hesaplanacak?
Gelir İdaresi’nin görüşü, eurobondun TL cinsinden satış bedelinden, alış bedelinin TL karşılığının düşülmesi sonucu hesaplanan tutarın alım satım kazancı olarak kabulü gerektiği yönünde. Alış ve satış bedellerinin TL karşılığı hesaplanırken alış tarihindeki TCMB döviz alış kuru ve satış tarihindeki TCMB döviz alış kurları esas alınacak. Ayrıca satış bedelinden varsa alım satım giderleri (komisyon, BSMV gibi) de düşülebilir.
Kazanç TL bazında hesaplandığı için, alış tarihinden sonra döviz kurunun yükselmesi halinde, yatırımcının kur farkı geliri üzerinden vergi ödemesi döviz bazındaki getiriyi azaltabilir hatta yatırılan anaparada bir azalmaya da sebep olabilir. Bu nedenle, yatırımcıların eurobondları vadesinden önce satmak istemeleri halinde döviz kuru seviyesine göre ödeyecekleri vergiyi de göz önünde bulundurmaları gerekir.
- Öte yandan, eurobondun satış ve alış tutarları TL cinsinden hesaplanacağı için, TL cinsinden alış bedelinin menkul kıymetin elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere, her ay TUİK tarafından belirlenen Yİ-ÜFE (yurt içi üretici fiyat endeksi) artış oranında endekslenmesi mümkündür. Dolayısıyla kazanç, TL cinsinden satış tutarından, endekslenmiş maliyet bedeli ve varsa alım satım giderleri düşüldükten sonra kalan tutar olacaktır.
- Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80’inci maddesinde yer alan ve menkul kıymet alım satım kazançlarına da uygulanan 13.000 TL tutarındaki istisna, 1.1.2006 tarihinden itibaren yürürlükten kalkmıştır.
Ancak, 1.1.2006 tarihinden önce ihraç edilen tahvil ve Hazine bonoları ile yine bu tarihten önce satın alınan menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının 2006 ve sonraki yıllarda elden çıkarılması halinde, geçici 67’nci maddeye göre 31.12.2005 tarihi itibariyle geçerli olan mevzuat hükümleri uygulanacaktır. Bu nedenle, 1.1.2006 tarihinden önce ihraç edilen tahvil Hazine bonolarının vadesinden önce satışından elde edilen kazançlar için 1.1.2006 tarihinden itibaren yürürlükten kalkan 13.000 TL istisnanın GVK’nın mük.123’ncü maddesine göre her yıl yeniden değerleme oranında arttırılmış tutarı olan 40.000 TL istisna tutarının 2020 yılında uygulanabileceği görüşündeyiz.
Dolayısıyla, 2020 yılında, eurobondların vadesinden önce satışından elde edilen alım satım kazancının, 40.000 TL’yi aşması durumunda aşan kısmın beyan edilmesi gerekiyor. Kazanç 40.000 TL’nin altında kalırsa beyan edilmesi gerekmiyor.
Şu anda, 2006 yılı öncesi ihraç edilen Hazine Müsteşarlığı tarafından ihraç edilmiş 4 eurobond bulunuyor. Bunlar 5.6.2020, 5.2.2025, 15.01.2030 ve 14.2 2034 vadeli eurobondlar. Bunlar dışındaki gerek Hazine Müsteşarlığı gerekse bankalar ve şirketler tarafından ihraç edilen eurobondlar 1.1.2006 tarihinden sonra ihraç edilenlerdir.
Dolayısıyla, yukarıda saydığımız eurobondlar, yatırımcılar için vergileme bakımından daha avantajlı.
2.2 01.01.2006 tarihinden itibaren ihraç edilenler
1 Ocak 2006 tarihinden sonra ihraç edilen eurobondların 2020 yılında elden çıkarılmasından sağlanan kazancın; elden çıkarma karşılığında alınan yabancı para tutarının TL karşılığından, bunların alımında ödenen yabancı para tutarının TL karşılığı ve varsa alım satım giderlerinin düşülmesi suretiyle hesaplanması gerekmektedir.
Bu hesaplama sırasında maliyet bedelinin endekslenmesi yöntemi de kullanılabilir. Ancak bu yöntemin kullanılabilmesi için alım satım tarihleri arasındaki Yİ-ÜFE endeks farkının %10’un üzerinde olma şartı bulunuyor.
Yukarıda belirtildiği şekilde hesaplanan kazanç için, 2006 öncesi ihraçlarda uygulanan istisnaya benzer herhangi bir istisna söz konusu olmayıp, kazancın tutarı ne olursa olsun beyan edilmesi gerekiyor.
3. Eurobond yatırım fonlarının katılma belgelerinden elde edilen kazançlar
Sermaye Piyasası Kanunu’na göre kurulan menkul kıymet yatırım fonları gerek Hazine Müsteşarlığının gerekse Türkiye’deki bankalar ve şirketlerin ihraç ettiği eurobondlara yatırım yapabiliyorlar.
Bireysel yatırımcıların, bu tür fonların katılma belgelerine yatırım yapmaları halinde, yatırım fonu katılma belgelerinden elde ettikleri kazançlar %10 oranında stopaja tabi. Stopaj nihai vergi olduğundan, söz konusu kazançlar için ayrıca beyanname verilmesine gerek yok.
Eurobond yatırımı yapmak isteyen yatırımcıların, eurobond faiz geliri ve alım satım kazançları üzerinden gelirin büyüklüğüne göre %15 ila %40 arasında gelir vergisi ödeyebileceği dikkate alındığında, portföyünde ağırlıklı eurobondlara yer veren yatırım fonu katılma belgelerine yatırım yapmaları vergi yükü bakımından daha avantajlı olabilir.
Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.