Skip to Content

ÖTV Kanunu’na ekli (I) sayılı liste uygulamalarında tecil terkin mekanizması yerine getirilen yeni iade sistemi

Murat Demir

Daha önce kaleme aldığımız bir makalede1 bahsetmiştik; Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Kanunu'na ekli (I) sayılı listeye tabi malların ithalindeki teminat uygulaması ile ilgili çok ciddi problemler yaşanmaktaydı. Mükelleflerin teminat vermek suretiyle katlandıkları maliyetlerin yanında bir de bu teminatların çözümünde yaşanan sıkıntılar nedeniyle sistem taşınamaz hale gelmişti. Bu durum mükellefleri, ÖTV Kanunu'na ekli (I) sayılı listeye tabi bir malın gerek girdi olarak kullandığı gerekse alınıp satıldığı işletmelerde bir miktar sermayeyi sürekli olarak bu işlemlerde kullanılmak üzere teminatta bloke etmek yahut yüksek teminat mektubu masraflarına katlanmak zorunda bırakmaktaydı.

Ancak başka hiçbir vergiye benzemeyen ve konusu itibarıyla özel olması gerekirken, mevzuatı yönünden gittikçe daha da özelleşen bu "özel" vergide uygulanan teminat mekanizmasının amacı, bu sonuçtan tamamen bağımsız bir nitelikteydi. Bu amaç, (I) sayılı listeye tabi ürünleri ülkeye ithal edenler nezdinde verginin teminat altına alınması olarak belirlenmişti2. Bir başka deyişle, mükelleflerin ülkeye bu malları sokmasının ardından Türkiye'deki ilk teslimlerinde doğacak bu vergiyi beyan etmeme risklerinin bu yolla ortadan kaldırılması hedeflenmiştir.

Zaman içerisinde görüldü ki, bazı kesimler (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malları içerdikleri petrol ve petrol türevi ürünler nedeniyle (I) sayılı listenin (A) cetvelinde yer alan akaryakıt ürünlerine karıştırarak fiyat avantajı elde ettiler. Teminat uygulaması her ne kadar mükelleflerin beyan edeceği vergiyi teminat altına almak için Kanun'un yürürlüğe girdiği tarih olan 01.08.2002'den itibaren uygulansa da, (I) listenin (B) cetvelinde yer alan malların akaryakıta karıştırılması konusunda hiçbir etkisi olmamıştır. Bunun çözümü olarak ise ilk başta (I) sayılı listenin (A) cetvelinde yer alan mallara nazaran (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan mallar için çok daha düşük oranlı olarak uygulanan maktu vergi tutarlarının zaman içerisinde yukarı çekilmesi görülmüştür.

Bu malların vergi oranlarının yukarı çekilmesi, bu malları üretiminde girdi olarak kullanan mükellefler nezdinde çok ciddi bir maliyet artışı getireceğinden bu zaman zarfında tecil-terkin uygulaması ile 2002/4930 sayılı BKK eki kararın 4. maddesi ve 2003/6467 sayılı BKK eki kararın 1. maddesi kapsamındaki uygulamalarla, imalatçılara belirli şartlara uymaları karşılığında düşük oranlı vergi ödenmesi avantajı verilmiştir. Hatta tecil-terkin uygulaması kapsamında işlemleri olan mükelleflere sağlanan (% 5 ve sonrasında % 25 oranında) indirimli teminat uygulamaları ile teminattan kaynaklanan maliyet dezavantajları da ciddi miktarda giderilmiştir.

Sistem bu şekilde ilerlerken 09.10.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak, yayımı tarihinde yürürlüğe giren 2012/3792 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile bahsi geçen tecil-terkin uygulaması ile 2002/4930 Sayılı BKK eki kararın 4. maddesi ve 2003/6467 sayılı BKK eki kararın 1. maddesi kapsamındaki uygulamalar ve paralelindeki indirimli teminat mekanizmaları devre dışı bırakılmış, yerine iade sistemine dayanan yeni uygulamalar getirilmiştir. Zira devre dışı bırakılan uygulamaların ortak özelliği, belirli şartların sağlanacağının önceden taahhüt edilerek işlem esnasında düşük miktarda vergi ödenmesi ve sonrasında bu hususların tespitine yönelik düzenlenen Yeminli Mali Müşavir (YMM) raporları vasıtasıyla idarenin kontrolü üzerine teminatların serbest bırakılmasıdır. Yeni uygulamalarda ortak noktanın ise verginin işlemlerin yapılması esnasında tam tutarları üzerinden ödenerek daha sonra mükellef tarafından iade talebiyle düzenlenecek inceleme raporlarına istinaden vergi farkının iadesi ve buna bağlı olarak da teminatların serbest bırakılması olduğu göze çarpmaktadır.

Bu yeni sistemin daha etkin bir kontrol mekanizması kurulması amacıyla getirildiği ve eski sistemde önlenemeyen açıkların kapatılmasında etkili olacağı ifade edilmektedir. Ancak bize göre yeni sistem bu haliyle, vergisini zamanında ve tam olarak beyan ederek ödeyen mükellefler nezdinde finansman açısından çok ciddi bir etki yaratacak gibi duruyor. Çünkü eski sistemde indirimli teminat uygulaması ile ciddi bir maliyet avantajı yakalanabilirken, mevcut sistemde hem teminatlar tam tutarları üzerinden ödenecek hem de vergi tutarları işlemler esnasında tam olarak ödenecek ve sonrasında bu tutarların çözümü ve iadesi söz konusu olabilecektir. Buna bir de idarede ÖTV konusunda yaşanan eksiklikler ve aksamalar eklendiğinde, yeni sistemde YMM raporu olmaksızın teminat çözümü ve vergi farkı iadesinin ne kadar sürede gerçekleştirileceği merak konusu olmaktadır. Zira mükellefler bugüne değin yaklaşık 10 senedir uygulamada olan eski sistemlerde dahi, idareden kaynaklanan gecikmeler dolayısıyla mağdur olabilmekteydi.

Yeni uygulamalarda amacın bir miktar da, bu malları imalatta yahut teslimde kullanacak mükelleflerin belirli bir sermayeye sahip olması ve bu yolla bu maddeleri akaryakıta karıştıranların bu sermaye eksiği nedeniyle sistemden elenmesi prensibine dayandığı anlaşılmaktadır. Ancak yeni sistemde mükelleflere yüklenen maliyetin dolaylı olarak çok yüksek oluşu, vergisini zamanında ve tam olarak beyan ederek ödeyen mükellefler nezdinde ciddi bir haksızlığa neden olabilecektir.

Bizim temennimiz ise yeni sistemle idarenin en azından işlemlerin ilerlemesi noktasında daha hızlı hareket edebileceği yapılar kurarak, bu çok maliyetli sistemde dürüst mükellefleri belli miktarda finansman kullanmak suretiyle işlemlerini tamamlayabilme yönünden rahatlatmasıdır. Eski sistemde olduğu gibi teminatların çözümünün ve buna ilave olarak vergi iadelerinin tamamlanmasının çok uzun zaman alacağı bir sistemin kurulması halinde, mükelleflerin bir kısmının ticari hayatlarına devam edebilmesi noktasında da bazı problemler yaşayabilecekleri öngörülmektedir.

Bu yazımızda mezkur Bakanlar Kurulu Kararı ile devre dışı bırakılan ÖTV Kanun'un 8/1. maddesi kapsamındaki tecil-terkin mekanizması ile bu uygulamanın yerini alacağı yeni iade sistemini ele almaya çalışacağız.

I. Tecil-terkin sisteminin devre dışı bırakılması

Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 8. maddesinin 1. fıkrasında, (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki malların; (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılmak üzere mükellefler tarafından tesliminde tarh ve tahakkuk ettirilen özel tüketim vergisinin Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek kısmının, teminat alınmak suretiyle tecil olunacağı, söz konusu malların tecil tarihini takip eden aybaşından itibaren 12 ay içinde (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılması halinde de tecil olunan verginin terkin edileceği hükmü yer almaktadır.

Tecil-terkin uygulamasından "sanayi sicil belgesi"ni haiz imalatçılar yararlanabilmektedirler. Bu uygulamadan yararlanmak isteyen imalatçı firmaların (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki malları ithalatçılardan veya rafineriler dahil imalatçılardan alımında (EK 2) "Talep ve Taahhütname" formu ile birlikte sanayi sicil belgesinin noter veya Yeminli Mali Müşavir tarafından onaylanmış bir örneğini ÖTV mükellefine vermeleri gerekmektedir. Öte yandan, (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki malların ithalinin doğrudan imalatçılar tarafından yapılması ve imalatçının bu ürünleri (I) sayılı listedeki mallar dışındaki malların imalinde kullanacağını (EK: 14) formu vermek suretiyle beyan etmesi halinde, gümrük idaresi tarafından, Bakanlar Kurulunun ürünün bu amaçla kullanılmasına ilişkin olarak belirlediği ÖTV tutarı kadar teminat alınmaktadır.

Bu uygulama çerçevesinde, (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki malları kullanarak (I) sayılı listeye dahil olmayan malları üreten imalatçılar maktu vergi oranlarından çok daha düşük bir vergi ödemek suretiyle korunmaktadır. Buna göre maktu vergi ile işlem anında uygulanan düşük vergi arasındaki fark önce tecil edilmekte, daha sonra da bazı şartların varlığının tespiti ile terkin edilmektedir. Bu terkin işlemine istinaden de, ilgili vergi dairesi tarafından düzenlenen EK:12 formu gümrük idaresine gönderilerek teminatların çözümü gerçekleştirilmektedir.

İlgili şartların varlığının tespiti ise YMM'lerce kaleme alınan üretim tasdik raporlarının ilgili vergi dairesine bir sonraki yılın Mart ayı sonuna kadar verilmesi ile vergi dairesince gerçekleştirilmektedir. Öte yandan son iki takvim yılında düzenlenen vergi inceleme veya Yeminli Mali Müşavir üretim raporlarında, usul ve esaslara uygun olarak kullanıldığı belirtilen mal miktarları esas alınmak suretiyle tespit edilecek azami miktar ile sınırlı olmak üzere, ilgili teminat tutarının % 5'i (17.08.2012 tarihinden sonra alınacak EK:22 belgeleri ile % 25'i3) kadar teminat verilmek suretiyle tecil işlemi yaptırılabilmektedir.

Bu uygulamada tecil edilecek vergi oranı Bakanlar Kurulunca kendisine Kanun'un 8. maddesi ile verilen yetki dahilinde belirlenmektedir. Zira kurul zaman zaman (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan mallar için farklı miktar ve yöntemlerle tecil edilecek vergi tutarlarını değiştirmiştir.

2012/3792 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki kararın 4. maddesi ile kurul kendisine verilen yetkiyi bir kez daha kullanmış ve Kanun'a ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malların Kanun'un 8/1. maddesi kapsamında (I) sayılı liste dışındaki malların imalinde kullanılmak üzere mükelleflerce tesliminde uygulanacak tecil tutarını sıfır olarak belirlemiştir. Dolayısıyla, tecil-terkin uygulamasına ilişkin detayların belirlendiği mevzuat4 halen yürürlükte olmasına karşın, bu işlemde uygulanacak tecil tutarının son Bakanlar Kurulu Kararı'nda sıfır olarak belirlenmesi, bu uygulamanın düşük vergi ödenmesi anlamında artık bir avantaj teşkil etmeyeceği anlamına gelmektedir.

Özetle Bakanlar Kurulu, ÖTV Kanunu'nda kendisine tanınan yetki ile tecil-terkin mekanizmasında tecil tutarını sıfır olarak belirlemek suretiyle, uygulamayı devre dışı bırakmıştır. Ancak 2012 yılı için tecil-terkin mekanizmasının devre dışı bırakıldığı 09.10.2012 tarihine kadar tecil-terkin mekanizması ile yapılan işlemler için yine hazırlanacak YMM üretim raporlarının 2013 Mart ayı sonuna kadar ilgili vergi dairelerine tevdi edilmesi gerektiğini de buradan hatırlatmakta fayda görüyoruz.

Bu tarihten sonra gerçekleştirilecek işlemlerde ise detayına ve açıklamalarına yazımızın devamında yer verilen yeni iade sistemine göre hareket edilecektir.

II. (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malların (I) sayılı liste dışında yer alan malların imalatında kullanılmasında ÖTV iade uygulaması

2012/3792 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın 1. maddesi uyarınca, (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki vergi tutarları uygulanarak teslim edilen malların, (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde imalatçılar tarafından kullanılması halinde, imalatta kullanılan mallar için bu kararda G.T.İ.P. numaraları itibarıyla belirlenmiş olan oran ile daha önce uygulanan vergi tutarının çarpılması suretiyle hesaplanan vergi tutarı uygulanacaktır. Bu mallar için ödenen vergiler ile bu şekilde hesaplanan vergiler arasında kalan farklar için Kanun'un 12. maddesinin 4. fıkra hükmü uygulanacaktır. 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 2. maddesinde yer alan madeni yağ tanımına giren mallar ile bu kapsamda kullanılan diğer malların imal edilmesi halinde bu kapsamdaki imalatlar için bu uygulama söz konusu olmayacaktır.

Uygulamaya ilişkin detaylar 11.10.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 25 seri no'lu ÖTV Genel Tebliği'nde belirlenmiştir. Buna göre, uygulamayı ÖTV mükelleflerinden mal temin eden imalatçılar ve ithalatçı imalatçılar olarak ayırarak ele almak daha açıklayıcı olacaktır.

A. (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malları ÖTV mükelleflerinden temin eden imalatçılar açısından yeni sistem

Bahsi geçen uygulamadan yararlanmak amacıyla (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malları gerek yerli üreticilerden gerekse ithalatçılarından teslim alan imalatçılar, bu teslimlerde ilgili malların birimi itibarıyla yürürlükteki vergi tutarları üzerinden vergi ödeyeceklerdir. Bu teslimlerde malların temin edildiği gerek ithalatçı gerekse de yerli üretici firmalar ÖTV mükellefi olduklarından bu mallara ilişkin beyanlar da bu firmalar tarafından yapılacaktır. Dolayısıyla (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malları teslim alan imalatçıların herhangi bir vergi beyan yükümlülüğü bulunmamaktadır. İlgili malların gerek yeni uygulama kapsamında gerekse de uygulamadan yararlanmayacaklar tarafından temininde ödenecek vergi tutarı aynı olacaktır.

İlgili malların gerek yerli üreticiler gerekse de ithalatçıları tarafından tesliminde ödenen ÖTV bakımından imalatçı firmalar nihai tüketici konumunda kalmakta ve dolayısıyla tüm vergi yükü bu imalatçı firmalara yüklenmektedir. Söz konusu imalatçıların bu malları (I) sayılı liste dışında yer alan ürünlerin imalatında kullanması durumunda ise yeni sisteme göre bu firmalara verginin 2012/3792 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın 1. maddesinde belirlenen orandaki tutarı ile işlem esnasında ödenen vergi tutarı arasında fark iade edilecektir.

Örneğin, (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan 2710.11.21.00.00 G.T.İ.P. numaralı White Spirit maddesini bir ÖTV mükellefinden satın alan imalatçının kilogram başına 2,2985 TL5 ÖTV ödemesi, ilgili ÖTV mükellefinin de bu vergiyi teslimin gerçekleştiği 15 günlük dilimde ÖTV beyannamesi ile beyan etmesi gerekmektedir. İmalatçının teslim aldığı bu ürünleri satın alma tarihini takip eden aybaşından itibaren 12 ay içerisinde (I) sayılı liste dışında ürünlerin imalinde kullanması halinde, 2012/3792 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın 1. maddesi uyarınca bu işlemde uygulanması gereken vergi kilogram başına 0,0172 TL olacağından aradaki fark olan kilogram başına 2,2813 TL talebi üzerine imalatçıya iade edilecektir.

B. (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malları kendisi ithal eden imalatçılar açısından yeni sistem

ÖTV Kanunu'nun 2. maddesinde teslim; bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olarak tanımlanmıştır. Anılan maddenin 3/a maddesinde ise vergiye tâbi malların, vergiye tâbi olan malların imali dışında her ne suretle olursa olsun kullanılmasının da teslim olarak sayılacağı ifade edilmiştir. Buna göre (I) sayılı listede yer alan malları ithal edenlerin aynı zamanda bu malları imalat süreçlerinde kullanmaları teslim sayılmaktadır. Bu durumda ilgili ithalatçı-imalatçı firmanın 15'er günlük vergi dönemleri itibarıyla kullandığı bu mallara ilişkin beyanname vermek suretiyle vergiyi ödemesi gerekmektedir.

(I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malları ithal ederek imalatta kullanan ithalatçı imalatçıların da bu mallar için imalatta kullanıldıkları dönemler itibarıyla ÖTV ödemesi gerekmektedir. Bu mallar için ödenecek ÖTV tutarı ilgili mallar için yürürlükte olan maktu vergi tutarları olmakla birlikte, yeni sistemde bu malların ithal tarihini takip eden aybaşından itibaren 12 ay içinde (I) sayılı liste dışındaki ürünlerin imalatında kullanılması halinde 2012/3792 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın 1. maddesinde belirlenen orandaki tutar ile işlem esnasında ödenen vergi tutarı arasında fark ithalatçı-imalatçılara talepleri üzerine iade edilecektir.

Örneğin, (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan 2710.11.21.00.00 G.T.İ.P. numaralı White Spirit maddesini ithal eden bir ithalatçı-imalatçının, bu malları üretimde kullandığı dönemde beyanname vererek, kilogram başına 2,2985 TL6 ÖTV ödemesi gerekecektir. Söz konusu ithalatçı-imalatçının bu ürünleri ithal tarihini takip eden aybaşından itibaren 12 ay içerisinde (I) sayılı liste dışında ürünlerin imalinde kullanması halinde, 2012/3792 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki kararın 1. maddesi uyarınca bu işlemde uygulanması gereken vergi kilogram başına 0,0172 TL olacağından aradaki fark olan kilogram başına 2,2813 TL talebi üzerine bu mükellefe iade edilecektir.

C. İade talebine ilişkin şartlar

Gerek ithalatçı imalatçılar gerekse de imalatçıların iade alabilecekleri vergi tutarları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.

G.T.İ.P. Numarası

Mal ismi

Birimi

ÖTV tutarı (TL)

BKK
Oran (%)

Düşük oranlı ÖTV (TL)

İade ÖTV (TL)

2707.10

Benzol (Benzen)

Kg

2,2985

0,75

0,0172

2,2813

2707.20

Toluol (Toluen)

Kg

2,2985

0,75

0,0172

2,2813

2707.50.90.00.11

Solvent nafta

(Çözücü nafta)

Kg

2,2985

0,75

0,0172

2,2813

2710.11.21.00.00

White spirit

Kg

2,2985

0,75

0,0172

2,2813

2710.11.25.00.00

Diğerleri

Kg

2,2985

0,75

0,0172

2,2813

2710.11.90.00.11

Diğer solventler

(Çözücüler) (Petrol eteri)

Kg

2,2985

0,75

0,0172

2,2813

2710.11.90.00.19

Diğerleri

(Petrol eteri)

Kg

2,2985

0,75

0,0172

2,2813

2710.19.29.00.00

Diğerleri

(Petrol eteri)

Kg

2,2985

0,75

0,0172

2,2813

2901.10.00.90.11

Hekzan

Kg

2,2985

0,75

0,0172

2,2813

2901.10.00.90.12

Heptan

Kg

2,2985

0,75

0,0172

2,2813

2901.10.00.90.13

Pentan

Kg

2,2985

0,75

0,0172

2,2813

2902.20.00.00.00

Benzen (Benzol)

Kg

2,2985

0,75

0,0172

2,2813

2902.30.00.00.00

Toluen (Toluol)

Kg

2,2985

0,75

0,0172

2,2813

2909.19.90.00.13

Metil tersiyer bütil eter (MTBE)

Kg

2,2985

0,75

0,0172

2,2813

 

 

3811.21.00.10.00

(Petrol yağları veya bitümenli minerallerdenelde edilen yağları içerenler)

Mineral yağlar veya mineral yağlar gibi aynı amaçla kullanılan diğer sıvı yağlar için diğer müstahzar katkılar

 

 

Kg

 

 

2,2985

 

 

0,75

 

 

0,0172

 

 

2,2813

 

 

3811.29.00.10.00

(Petrol yağları veya bitümenli minerallerden elde edilen yağları içermeyenler)

Mineral yağlar veya mineral yağlar gibi aynı amaçla kullanılan diğer sıvı yağlar için diğer müstahzar katkılar

 

 

Kg

 

 

2,2985

 

 

0,75

 

 

0,0172

 

 

2,2813

3811.90.00.10.12

Hafif mineral yağlar için müstahzar katkılar

Kg

2,2985

0,75

0,0172

2,2813

 

 

 

 

3814.00.90

Tarifenin başka yerinde belirtilmeyen veya yer almayan organik karma çözücüler ve incelticiler; boya ve vernik çıkarmada kullanılan müstahzarlar

Diğerleri

(Esası bütil asetat olanlar hariç)

 

 

 

 

Kg

 

 

 

 

0,7390

 

 

 

 

2,50

 

 

 

 

0,0184

 

 

 

 

0,7206

3824.90.40.00.00

Vernikler ve benzeri ürünler için anorganik karma çözücüler ve incelticiler

Kg

0,7390

2,50

0,0184

0,7206

2710.19.71.00.00

(Yağlama yağları; diğer yağlar)

Özel bir işleme tabi tutulacak olanlar

Kg

1,3007

28,50

0,3706

0,9301

 

2710.19.75.00.00

(Yağlama yağları; diğer yağlar)

2710.19.71.00 Alt pozisyonunda belirtilen işlemlerden başka bir işlemle kimyasal değişime tabi tutulacak olanlar

 

Kg

 

1,3007

 

28,50

 

0,3706

 

0,9301

 

2710.19.81.00.00

(Yağlama yağları; diğer yağlar)

Motor yağları, kompresör yağlama yağları, türbin yağlama yağları

 

Kg

 

1,3007

 

28,50

 

0,3706

 

0,9301

2710.19.83.00.00

(Yağlama yağları; diğer yağlar)

Hidrolik amaçlara mahsus sıvı yağlar

Kg

1,3007

28,50

0,3706

0,9301

2710.19.85.00.00

(Yağlama yağları; diğer yağlar)

Beyaz yağlar, sıvı parafin

Kg

1,3007

28,50

0,3706

0,9301

2710.19.87.00.00

(Yağlama yağları; diğer yağlar)

Dişli yağları ve redüktör yağları

Kg

1,3007

28,50

0,3706

0,9301

 

2710.19.91.00.00

(Yağlama yağları; diğer yağlar)

Metal işlemeye mahsus bileşikler, kalıp çıkarma yağları, aşınmayı önleyici yağlar

 

Kg

 

1,3007

 

28,50

 

0,3706

 

0,9301

2710.19.93.00.00

(Yağlama yağları; diğer yağlar)

Elektrik izolasyonuna mahsus yağlar

Kg

1,3007

28,50

0,3706

0,9301

2710.19.99.00.25

(Yağlama yağları; diğer yağlar)

Diğer madeni yağlar

Kg

1,3007

28,50

0,3706

0,9301

2710.19.99.00.21

(Yağlama yağları; diğer yağlar)

Spindle oil

Kg

1,3007

28,50

0,3706

0,9301

2710.19.99.00.22

(Yağlama yağları; diğer yağlar)

Light neutral

Kg

1,3007

28,50

0,3706

0,9301

2710.19.99.00.23

(Yağlama yağları; diğer yağlar)

Heavy neutral

Kg

1,3007

28,50

0,3706

0,9301

2710.19.99.00.24

Yağlama yağları; diğer yağlar)

Bright stock

Kg

1,3007

28,50

0,3706

0,9301

2710.19.99.00.98

(Yağlama yağları; diğer yağlar)

Diğerleri

(Yalnız baz yağlar)

 

Kg

 

1,3007

 

28,50

 

0,3706

 

0,9301

2710.19.25.00.11

Gazyağı

Litre

0,9367

2,00

0,0187

0,9180

2710.19.25.00.19

Diğerleri

Litre

0,9367

2,00

0,0187

0,9180

 

3403.11.00.00.00

(Yağlama müstahzarları)

Dokumaya elverişli maddelerin, deri ve köselenin, post ve kürklerin veya diğer maddelerin işlenmesine mahsus müstahzarlar

 

Kg

 

1,3007

 

1,43

 

0,0186

 

1,2821

 

3403.19.10.00.00

(Yağlama müstahzarları)

Esas madde olarak kabul edilmemek şartıyla, ağırlık itibarıyla %70 veya daha fazla petrol yağları veya bitümenli minerallerden elde edilen yağları içerenler

 

Kg

 

1,3007

 

1,43

 

0,0186

 

1,2821

3403.19.90.00.00

(Yağlama müstahzarları)

Diğerleri

Kg

1,3007

1,43

0,0186

1,2821

 

3403.91.00.00.00

(Yağlama müstahzarları)

Dokumaya elverişli maddelerin, deri ve köselenin, post ve kürklerin veya diğer maddelerin işlenmesine mahsus müstahzarlar

 

Kg

 

1,3007

 

1,43

 

0,0186

 

1,2821

3403.99.00.00.00

(Yağlama müstahzarları)

Diğerleri

Kg

1,3007

1,43

0,0186

1,2821


Söz konusu tutarları iade isteyecek imalatçı veya ithalatçı imalatçıların "Sanayi Sicil Belgesi"ni haiz bulunmaları gerekmektedir. Bu belgeye sahip olsalar dahi Petrol Piyasası Kanunu'nun 2. maddesinde yer alan madeni yağ tanımına giren mallar ile bu kapsamda kullanılan diğer malları imal edenler iade talebinde bulunamayacaklardır.

(I) sayılı listenin (B) cetvelindeki malların imalatçılar tarafından mükelleflerden (yerli üretici veya ithalatçılardan) satın alma tarihini, ithalatçı imalatçılar tarafından ise bu malları ithal tarihini takip eden aybaşından itibaren 12 ay içinde (I) sayılı liste dışındaki ürünlerin imalatında kullanılmak suretiyle yine aynı süre içerisinde vergi dairesinden iade talebinde bulunmaları mümkündür. Bu malları satın alma veya ithal tarihini takip eden aybaşından itibaren 12. ayda kullananlar bakımından iade talebi bu 12. ayı takip eden ay sonuna kadar yapılabilecektir. Söz konusu süreleri geçiren imalatçı veya ithalatçı imalatçılara iadede bulunulması mümkün değildir. İade uygulamasındaki kullanımlar bakımından en az birer aylık sürelerde iade talep edilmesi mümkün bulunmaktadır.

İade mahsuben ve nakden yapılabilmektedir. Mahsuben iadede, mükellefin kendisinin, ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve komandit şirketlerde ortakların (komandit şirketlerde sadece komandite ortakların) ithalat sırasında uygulananlar dâhil vergi borçları ve ferileri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) olan borçları (sosyal güvenlik primi, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası borçları ile bunların ferileri) için söz konusu olabilecektir. İade talebinin, KDV (KDV mükellefiyetinin bulunmaması halinde gelir veya kurumlar vergisi) yönünden bağlı olunan vergi dairesine verilecek bir dilekçe ile yapılması esastır.

Söz konusu dilekçe ekinde yer alması gereken belgeler 25 seri no'lu ÖTV Genel Tebliği'nde şu şekilde sıralanmıştır:

  • İade talep edenin sanayi sicil belgesi (aslı veya noter onaylı örneği). Bu belge bir defaya mahsus olmak üzere verilecek olup belgenin vize edilmesi veya yenilenmesi halinde yeni belge ibraz edilecektir.
  • İadeye konu ÖTV'leri içeren malların alımlarına ilişkin fatura ve benzeri belgelerin listesi.
  • İmal edilen mallarda ne kadar iadeye konu ÖTV'ye tabi mal kullanılması gerektiğine ve zayi miktarına ilişkin ilgili kuruluşlardan alınan ekspertiz raporları. (Bu raporların sanayi odası bulunan illerde sanayi odalarından, sanayi odası bulunmayan illerde sanayi ve ticaret odalarından alınması gerekmektedir.)
  • Ekspertiz raporlarına göre imalatta kullanılan miktarın uygunluğuna dair hesaplamaları içeren tablo.
  • İmalatta kullanılmak üzere temin edilen iadeye konu malların iade talep edilen döneme ilişkin dönem başı stoku, dönem içi alışları, imalatta kullanılan miktarları ile dönem sonu stoklarını gösterir tablo.
  • İmal edilen malların iade talep edilen döneme ilişkin dönem başı stoku, dönem içi imalat, dönem içi satış ve dönem sonu stok bilgilerini gösterir tablo.

Mahsuben iade talepleri vergi inceleme raporu dışında diğer belgelerin tamamlanması ve mahsuba konu ÖTV tutarının ödendiğine dair satıcının vergi dairesinden teyit alınması üzerine yerine getirilecek olup, ayrıca bu taleplerin tamamı vergi incelemesine sevk edilecektir. İthalatçı imalatçılar için bağlı bulunduğu vergi dairesi tarafından yapılan kontrol üzerine mahsup işlemi yerine getirilecektir. Vergi inceleme raporunda iadeye engel bir durumun tespit edilmiş olması halinde rapora göre işlem tesis edilecektir.

Vergi borçlarına (ithalde alınanlar hariç) mahsup taleplerinde vergi daireleri, mahsup talep dilekçesi ve eklerini inceleyerek belge ya da belgelerdeki muhteviyat eksikliklerini tespit edecek ve bu eksiklikleri mükellefe yazı ile bildirecektir. Tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde eksikliklerini tamamlayan mükelleflerin mahsup talepleri, mahsup dilekçesinin vergi dairesine verildiği tarih itibarıyla yerine getirilecektir. 30 günlük ek süreden sonra eksikliklerini tamamlayan mükelleflerin mahsup talepleri ise eksikliklerin tamamlandığı tarih itibarıyla borcun vadesinden mahsup tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı uygulanmak suretiyle yerine getirilecektir.

Nakden iade talebi de, KDV (KDV mükellefiyetinin bulunmaması halinde gelir veya kurumlar vergisi) yönünden bağlı olunan vergi dairesine verilecek bir dilekçe ile yapılacaktır. Ancak nakden iade taleplerinin tamamı vergi inceleme raporuna göre sonuçlandırılacaktır. Ayrıca iade talep tutarı kadar teminat verilmesi halinde iade talebi, mahsuben iade için yukarıda sayılan belgelerin tamamlanması ve iadeye konu ÖTV tutarının ödendiğine dair satıcının vergi dairesinden teyit alınması üzerine vergi inceleme raporunun sonucu beklenmeksizin 5 iş günü içerisinde gerçekleştirilebilecektir.

Mahsuben iade talebinden sonra kalan kısımlar için ayrıca nakden iade talebinde de bulunulması mümkündür. Bu durumda yukarıda ifade edilen nakden iade talebi için geçerli esaslara uyulacaktır.

III. Yeni sistemde teminatların çözümü, YMM raporları, indirimli teminat uygulaması, GTİP numarası tespiti ve yeni uygulamanın kapsamı üzerine değerlendirmeler

ÖTV Kanunu'nun 16/4. maddesinde, (I) sayılı listedeki malların ithalinde ödenecek özel tüketim vergisine karşılık olmak üzere türü, tutarı ve çözümüne ilişkin usul ve esasları Maliye Bakanlığınca belirlenmek suretiyle teminat alınacağı ifade edilmektedir. 1 seri no'lu ÖTV Genel Tebliği'nin 16/3. maddesinde, Kanun'a ekli (I) sayılı listedeki malların ithalinde, bu mallar için yürürlükte olan ÖTV tutarı kadar banka teminat mektubunun veya Türk Lirası olarak nakit teminatın gümrük idaresine verilmesi, bu şekilde teminat verilmediği sürece gümrükleme işleminin yapılmamasının uygun görüldüğü belirtilmektedir.

Anılan tebliğde, her bir parti ithalat için münferit banka teminat mektubu verebileceği gibi, ilerideki ithalatları da kapsayacak şekilde global banka teminat mektubu verebilmesinin mümkün olduğu ifade edilmiştir. İthalat işlemi tamamlandıktan sonra gümrük idaresi, (EK:11) "İthal Edilen Petrol Ürünleri ile Teminata Ait Bilgi Formu"nu düzenleyerek ithalatçının bağlı olduğu vergi dairesine gönderecektir.

Söz konusu teminat uygulaması aynı şekilde devam etmektedir. Dolayısıyla, gerek ithalatçıların gerek de ithalatçı imalatçıların (I) sayılı listede yer alan malları ithali esnasında Gümrük İdaresince vergi tutarı kadar teminat alınacaktır.

Zira 25 seri no'lu ÖTV Genel Tebliği ile (I) sayılı listedeki malların ithalatı sırasında Gümrük İdaresince alınan teminatın çözümü işlemlerinin 1 seri no'lu ÖTV Genel Tebliği'nin 16/4-j maddesinde yapılan açıklamalar çerçevesinde yerine getirileceği ifade edilmiştir. Mezkur tebliğ maddesinde ithal edilen malların bu maddede bentler halinde sayılan teslimlerin dışında yapılacak yurtiçi teslimlerinde; bu teslimlerle ilgili hesaplanan ÖTV'nin beyanı üzerine, vergi dairesince (EK:12) bilgi formu düzenlenerek ilgili gümrük idaresine gönderileceği belirtilmektedir. Söz konusu uygulama tecil terkin sisteminde ise tebliğin aynı maddesinin (b) ve (c) bentleri uyarınca yapılmakta ve bu uygulamalarda da verginin usulüne uygun beyanı üzerine vergi dairesince (EK:12) bilgi formu düzenlenerek ilgili gümrük idaresine gönderilmesi, gümrük idaresince de ilgili formda gösterilen miktara isabet eden ÖTV tutarı kadar teminatın çözümünün gerçekleştirilmesi esas alınmaktaydı.

Dolayısıyla gerek teminat uygulaması gerekse teminatın çözümüne ilişkin yeni iade sistemi ile tecil-terkin sistemi arasında hiçbir değişiklik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak önceki sistemde teminatların çözümü için vergi dairesinin düzenleyeceği formlar, tecil-terkin uygulamasına yönelik düzenlenecek YMM raporlarının ilgili vergi dairesine tevdii üzerine yapılmaktaydı. Düzenlenen YMM üretim tasdik raporları hem ilgili mükellefin tecil-terkin sisteminde usulüne uygun hareket edip etmediği konusunda hem de verilen teminatların çözümü açısından önemli bir işlev görmekteydi. Söz konusu raporlar sayesinde, ilgili vergi dairesi herhangi bir inceleme raporuna gerek kalmadan işlemleri kontrol edebiliyor, gümrük idaresine gönderilecek formu rahatça düzenleyebiliyordu. Zira söz konusu raporlarda anlaşılmayan yahut daha fazla detaya ihtiyaç duyulan hususların varlığı halinde eksiklik yazıları YMM'lere gönderilerek cevap alınabilmekteydi.

Tecil terkin uygulamasında her ne kadar bazı vergi dairelerinde biriken fazla iş yükü ve bazı vergi dairelerinde de ÖTV yetkinliği konusunda yaşanan eksikliklerden dolayı teminat çözümlerinde ciddi sarkmalar yaşansa da, son dönemlerde uygulamanın gerek mükellefler gerek vergi daireleri nezdinde bilinirliğinin arttığı gözlemlenmekteydi. İşte tam bu noktada, yeni getirilen iade sisteminde eski sistemden farklı olarak YMM raporları olmaksızın iade ve çözüm işlemlerinin yapılacak olması ciddi bir tedirginlik yaratmaktadır. Zira yeni uygulamanın eskisinden daha zor bir sürece sahne olacağı düşünüldüğünde gerek vergi farkı iadelerinin gerek de teminatların çözümünün çok ciddi sıkıntıları beraberinde getirmesi kaçınılmazdır.

Eski sistemde dahi 10 yıla yakın bir tecrübe alanı oluşmasına karşın sık sık problemler yaşanan bir uygulamaya, bu sefer hem YMM raporu olmadan hem de vergi farkı iadelerinin de vergi dairesi tarafından inceleneceği bir sistemde yanıt aramak çok pratik görünmemektedir. Yeni getirilen sistemde amacın bazı kesimlerin neden olduğu vergi kaybının önüne geçilmesi olduğunu idrak edebiliyoruz. Fakat anlayamadığımız husus, bu sistemde önceki sistemde var olan ve mükellef tarafından yerine getirilmesi gereken koşullar bakımından vergi dairelerine hızlı hareket etme imkanı yaratan YMM raporlarının neden devre dışı bırakıldığıdır. Bu raporlar en azından sistemde mükellef tarafındaki tüm süreçlerin tamamlanmasına ve artık idarenin kolayca hareket etmesine zemin hazırlamaktaydı.

İlk bakışta idarenin yeni sistemde kendi mevcut yapısındaki eksiklikleri giderecek ve hızlı yanıt verecek yapılar kurmak yerine dürüst mükellefleri çok daha fazla finansman yüküne tabi tutacak, daha fazla teminat ve iade alamama problemlerinin yaşanacağı bir yapı kurmuş olduğu gözlemleniyor. Bize göre, bu yapı bazı eklemelerle ve önlemlerle güçlendirilmelidir ki, vergisini zamanında ve tam olarak beyan ederek ödeyen dürüst mükellefler kötü niyetli kesimlerle mücadelede zarar görmesinler. Yapılması gerekenleri sisteme YMM raporlarının da dahil edilerek daha hızlı iade ve teminat sisteminin kurulması, ilgili vergi daireleri nezdinde ÖTV mevzuatına ilişkin yetkinliğin artırılması, teminat çözüm işlemlerinin bir web-portal aracılığı ile elektronik ÖTV beyannamesinin beyan edilmesi üzerine otomatik olarak ilgili ithalat beyannamesinden düşerek teminatın serbest bırakılacağı bir sistemin kurulması v.b. şekilde sıralayabiliriz.

Özellikle web-portalın bu anlamda çok kullanışlı olacağına inanıyoruz. Zira bu sayede gerek vergi daireleri gerek de ilgili gümrük müdürlükleri arasında çok zaman alan ve sistemin tıkanmasına neden olan bürokratik işlemlerin otomosyana dönüştürülmesi sağlanarak ciddi mesafeler kat edilebilir.

Ayrıca yine önemli bir husus olan indirimli teminat uygulamasının da bu yeni sistemde yeniden ve daha dikkatli bir biçimde kurulması önem arz etmektedir. Bu şekilde, bir yandan yeni sistemde getirilen bu ağır finansman şartları ile kötü niyetli kesimlerle mücadele edilebilecek, bir yandan da imalatçılar korunmuş olacaktır. İndirimli teminattan yararlanabilecek mükelleflerin ise vergisini zamanında ve dürüst bir şekilde ödeyen mükelleflerden seçilebilmesi çok büyük önem arz etmektedir. Bu noktada, hemen her türlü beyanı elektronik ortamda alarak çeşitli veriler üzerinden analizler gerçekleştirebilme yetisine sahip idarenin bu belirlemeyi rahatça yapabileceğini düşünüyoruz.

Yine idarenin ekspertiz raporları hususunda da bir takım geliştirmeler yapması gerektiğini düşünüyoruz. Zira YMM raporları olmaksızın yalnızca mükelleflerin başvurularına bırakılan iade talepleri ve bunu müteakip teminat çözüm işlemleri için eksperlerin hazırlayacakları raporların gerçeği yansıtması önem arz edecektir. Bu noktada endişelenilmesi gerekenin kötü niyetli mükellefler ile tespit yapılmadan hazırlanacak ekspertiz raporları olduğunu belirtmekte yarar görüyoruz. Dolayısıyla yeni iade sisteminde YMM raporlarının aranılması ile bu tür teşebbüslerin önüne geçilebileceği kanaatindeyiz.

ÖTV Kanunu'nun 8/1. maddesi kapsamındaki tecil-terkin sistemi ile 2002/4930 sayılı BKK eki kararın 4. maddesi ve 2003/6467 sayılı BKK eki kararın 1. maddesi kapsamındaki uygulamalarda yaşanan bir başka problem ise bu uygulamalarda gerek kullanılan gerek de üretilen ürünlerin G.T.İ.P. numaralarının tespitine yönelik Maliye Bakanlığınca 21.09.2011 tarihinde yapılan düzenlemeden7 kaynaklanmaktadır. Söz konusu düzenlemede kısaca, bu uygulamalardaki ürünlerin G.T.İ.P. numaralarının tespitinin yapılarak YMM raporlarında bu tespitlere yer verileceği belirtilmiş, bunun üzerine söz konusu tespitin nasıl yapılacağına dair yaşanan tereddütler sonucunda Bakanlıkça yayınlanan sirküler8 zaten tıkanmalarla dolu sistemin adeta durmasına neden olmuştur. Bahsi geçen sirkülerde, ilgili malların G.T.İ.P. numaraları tespitlerinin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın ilgili birimlerine yaptırılarak, bu birimlerden alınan yazıların YMM üretim tasdik raporlarına tevsik edici belge olarak eklenmesinin uygun görüldüğü ve bu yazıları içermeyen raporların işleme konulmayacağı ifade edilmiştir. Bu gelişme üzerine Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğünün Gelir İdaresi Başkanlığına gönderdiği yazıda bu tespitlerin kendi bakanlık birimlerince yapılamayacağına dair hususlar9 belirtilmiştir. Söz konusu yazı aynı zamanda Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüklerine de gönderilerek mükelleflerin taleplerinin bu yönde cevaplandırılması istenmiştir.

Buna göre Gümrükler Genel Müdürlüğü kısaca, kendi birimlerinde bulunan laboratuarların bu işlemler için yetersiz olduğu, zaten teslimi yapılan ve serbest dolaşıma girmiş bir ürünün G.T.İ.P. numarası tespitinin yapılmasının mümkün olmadığı, olsa bile satışı yapılan miktar itibarıyla bu miktarların tamamının aynı G.T.İ.P. numarasına sahip olup olmadığının tespitinin mümkün olmadığı v.b. sebeplerden ötürü bu işlemlerin kendi birimlerince tam ve sağlıklı olarak yapılamayacağını belirtmiştir. Akredite laboratuarlarda ise bu işlemleri yaptırmanın maliyeti ve yine numune seçimi konusunda yaşanan problemler göz önüne alındığında bu hususta dürüst mükelleflere getirilen külfetin boyutu görülebilmektedir.

Dikkat edilirse, bu düzenlemede de amaç kötü niyetli kesimlerin sistemden elenmesi olmakla birlikte yine uygulamanın zararı dürüst mükellefler üzerine olmuş ve zaten tıkalı sistem gerek vergi daireleri nezdinde gerek gümrük idareleri nezdinde gerek de verdiği teminatlarını geri almak isteyen mükellefler nezdinde tamamen durmuştur.

Yeni iade uygulamasında henüz G.T.İ.P. numaralarının tespitine yönelik bir belirleme bulunmamaktadır. Bu hususu yazımızda hatırlatmamızın amacı ise böyle bir gereksinimi akıllara tekrar getirmekten ziyade, sistemi tamamen devre dışı bırakan bu tür uygulamalara tekrar gidilmemesi için önlem alınmasına katkıda bulunmaktır.

Zira yeni iade sisteminde mükelleflerin talep dilekçelerinin ekinde aranılan belgeler ile eski sistemde tebliğ10 ile belirlenmiş olan YMM raporlarında yer alması gereken hususlar çok benzerlik göstermektedir. Bu benzerlikten hareketle belirli bir süre sonra yine G.T.İ.P. numaralarının tespitine yönelik belgelerin de iade talep dilekçeleri ekinde aranılması yönünde yeni bir düzenleme getirilebileceği akıllara gelmektedir.

Yine bir başka husus, tecil-terkin sistemi ile yeni iade sisteminde yer alan ve bu sistemlerden yararlanacakları belirleyen (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malları (I) sayılı liste dışında yer alan malların imalatında kullanılanların kapsamı hususudur. Zira tecil-terkin sisteminde bu hususta yaşanan tereddütlerin giderilmesi amacıyla yayınlanan sirkülerde11; (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malların, (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde girdi olarak kullanılması (sonradan damıtma veya benzeri yöntemlerle ayrıştırılmış olması işlemi dahil) halinde, tecil-terkin imkanından yararlanılmasının mümkün olduğu, söz konusu malların temizlik, test, yağlama ve benzeri amaçlarla imal edilen ürünün bünyesine girmeksizin yardımcı madde veya sarf malzemesi olarak kullanılması halinde ise bu uygulamaya konu edilemeyeceği belirtilmiştir.

Kısacası, tecil-terkin uygulamasında ürünün bünyesine girmeyen malların imalatta kullanılmamış sayılmayacağı gibi bir kavram kriter olarak belirlenmişti. Halbuki tecil-terkin uygulaması üretim süreçlerinde (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malları kullanan imalatçılar nezdinde oluşacak yüksek maliyetin önlenmesi için getirilmiş bir mekanizmadır. Dolayısıyla, (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malların imal edilen ürünün bünyesine girmesi ile girmemesi arasında bu mekanizmanın getiriliş amacı açısından bir fark bulunmaması gerekmemektedir. Zira ürünün bünyesine girmeyen ama üretim sürecinde mecburen bu malları kullanan mükelleflerin tecil-terkin sisteminden yararlanamamanın neticesi olarak yıllarca yüksek tutarda vergi ödemek zorunda kaldıkları bir gerçektir. Bu yönüyle, eski uygulamada esas alınan bu husus çok ciddi bir vergi adaletsizliği ortaya çıkarmaktaydı.

2012/3792 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın 1. maddesi uyarınca getirilen aynı kapsamlı yeni iade uygulamasında ise (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malların (I) sayılı liste dışında yer alan malların imalatında kullanılmasında kriterin ne olacağına ilişkin herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Bize göre yapılmasına da gerek bulunmamaktadır. Zira Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde üretimde girdi olarak kullanılan bir hammadde olması mevcut iade sisteminden yaralanması hususunda yeterli görülmelidir. Bakanlık tarafından bu hususta bir açıklama yapılması halinde ise tecil-terkin sistemindeki gibi kriterin tekrar baz alınmayacağını umuyoruz.

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Ernst & Young ve/veya Kuzey Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş.'ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.

 

1 Vergide Gündem Dergisi Eylül 2010 sayısı: "Özel tüketim vergisinde teminat uygulaması ile ilgili sorunlar" - Murat Demir

2 Özel Tüketim Vergisi Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/988) – Madde Gerekçeleri;16. madde

3 17.08.2012 Tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 24 seri no'lu ÖTV Genel Tebliği hükümleri çerçevesinde

4 Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 8/1. maddesi ile 1, 2, 3, 5, 12, 14, 21 ve 22 seri no'lu ÖTV Genel Tebliğleri

5 22.09.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2012/3735 sayılı BKK ile belirlenen oran ve tutarlar kapsamında

6 22.09.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2012/3735 sayılı BKK ile belirlenen oran ve tutarlar kapsamında

7 21.09.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 21 seri no'lu ÖTV Genel Tebliği

8 05.01.2012 tarih ve 16 numaralı Özel Tüketim Vergisi Sirküleri

9 Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün Gelir İdaresi Başkanlığına hitaben yazdığı 02.02.2012 tarihli ve 3426 sayılı yazı

10 04.11.2002 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış 33 seri no'lu SM, SMMM ve YMM Kanunu Genel Tebliği

11 07.07.2006 tarih ve 3 numaralı Özel Tüketim Vergisi Sirküleri