Page 12 - EY-VG_Eylul_2021_v2
P. 12

Çalışma Hayatında Gündem
            Dr. Hakkı Demirci












                                        SGK-İş Hukuku köşesi

                                        7326 sayılı Kanun’da yer alan başvuru ve ilk taksit ödeme süreleri
                                        uzatıldı.
                                        27.08.2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 4420 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı
                                        ile 7326 sayılı yapılandırma yasasının başvuru ve ilk taksit ödeme süreleri yeniden
                                        düzenlenmiştir. Buna göre; SGK yönünden, 31.08.2021 tarihinde bitecek olan başvuru tarihi
                                        ile 01.11.2021 tarihinde sona erecek ilk taksit ödeme süreleri birer ay uzatılmıştır. Buna
                                        göre yapılandırma kapsamı ve hesaplama yöntemlerinde bir değişiklik olmadan başvuru tarihi
                                        30.09.2021’e, ilk taksit ödeme süresi de 30.11.2021’e uzatılmıştır. Diğer taksitler ise bu
                                        tarihleri takip eden ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte ödenebilecektir.
                                        Aşı olmamak işverene iş sözleşmesini fesih hakkı verir mi?

                                        Çin’de ortaya çıktıktan sonra tüm ülkelere yayılan Covid-19 salgını tüm iş ve sosyal hayatı alt
                                        üst etmiş; azalan ümitler aşılama ile tekrar yeşermiştir. Ancak hızlı normalleşme ile birlikte
                                        gelinen aşamada çok dramatik bir gelişme ile karşılaşmış bulunmaktayız. Açıklanan verilerden
                                        pandeminin dördüncü evresinde temel hastalık kaynağının hiç aşılanmayanlar ve/veya eksik
                                        doz aşı yaptıranlar olduğu anlaşılmaktadır. Bu olgunun ortaya çıkmasından sonra iş hayatında
                                        en çok tartışılan konuların başında ise aşı olmayı reddedenlerin iş akitlerinin işverenleri
                                        tarafından haklı veya geçerli nedenle feshedilip edilemeyeceği noktasında düğümlenmiş
                                        bulunmaktadır. Konu ile ilgili Yardımcı Şirket Ortağımız Dr. Hakkı Demirci’nin Dünya
                                        gazetesinde 13.08.2021 tarihinde yayımlanan yazısı aşağıda paylaşılmıştır.
                                        Anayasamıza göre; tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller
                                        dışında zorla aşı yapılamaz.

                                        1982 Anayasası’nın 17’nci maddesinde; “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını
                                        koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında,
                                        kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi
                                        tutulamaz”; 13’üncü maddesinde de “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın
                                        yalnızca Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla
                                        sınırlanabilir.” denilmiştir. Bu noktada Covid aşısı yönünden ortaya çıkan temel gereklilikler
                                        tıbbi zorunluluk, kanunilik ve ölçülülük olarak görülmektedir.

                                        Zorunlu aşı uygulamasına ilişkin AYM’nin Halime Sare AYSAL kararı

                                        Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 11/11/2015 tarihinde, Halime Sare Aysal’ın
                                        başvurusunda (Başvuru No: 2013/1789), zorunlu aşı uygulaması hususunda verilen
                                        tedbir kararı nedeniyle başvurucunun maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi
                                        hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. Anayasa Mahkemesine göre; Anayasa’nın 17
                                        ve 13. maddelerinde tıbbi müdahalelere ilişkin ulusal ve uluslararası alandaki mevzuat
                                        hükümlerinin rıza unsurunu temel şart olarak öngördüğü, hak ya da özgürlüğe bir müdahale
                                        söz konusu olduğunda öncelikle tespiti gereken hususun, müdahaleye yetki veren bir kanun
                                        hükmünün, yani müdahalenin hukuki bir temelinin mevcut olup olmadığıdır. Bu kapsamda
                                        yasal düzenlemenin içerik, amaç ve kapsam bakımından belirli ve muhataplarının hukuksal
                                        durumlarını algılayabilecekleri açıklıkta olması gerekmektedir. Hak ya da özgürlüğe müdahale
                                        eden kuralla belirli ölçülerdeki takdir alanının uygulayıcıya bırakılması mümkünse de etkin hak
                                        korumasının sağlanabilmesi için müdahaleye temel alınan yasanın lafız ve yorumunda asgari
                                        bir kesinliğin sağlanması gerekmektedir. AYM bu kararı ile aşı ile ilgili yapılacak bir kanuni
                                        düzenlemenin çerçevesini çizmiş bulunmaktadır. AYM ayrıca 1593 sayılı Kanun kapsamında

     12                                                  Eylül 2021
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17