Page 10 - VGKasim_2018
P. 10
kullanımını düzenleyen 17 ve 17/A maddeleri uyarınca, Damga Vergisi Kanunu’nun 12’nci maddesine göre “Damga
herhangi bir kısıtlamaya tabi tutulmaksızın döviz kredisi Vergisine tabi kağıtlarda yazılı yabancı paralar Maliye
kullanabilen ve dolayısıyla döviz cinsinden yükümlülük altına Bakanlığınca tayin ve ilan edilecek fiyat üzerinden Türk parasına
giren Türkiye’de yerleşik kişilerin yaptığı sözleşmelerin dikkate çevrilerek ona göre damga vergisi alınır.” 35 seri numaralı
alınacağı duyurulmuştur. Damga Vergisi Genel Tebliği’nde de “Vergiye tabi kağıdın yabancı
para cinsinden düzenlenmesi halinde ise kağıt üzerinde yer alan
Bu kapsamda yayımlanan 6 Ekim 2018 tarihli 2018-32/51 dövizin, kağıdın düzenlendiği tarihteki T.C. Merkez Bankasınca
sayılı Tebliğ’de basın duyurusunda değerlendirmeye alınacak tespit ve ilan olunan cari döviz satış kuruna göre bulunacak
hususların başında geleceği ifade edilen döviz cinsinden girdi Türk lirası karşılığı üzerinden damga vergisi hesaplanacaktır”
maliyetleri veya yükümlülükler konusunda bir düzenleme denilmektedir. Öte yandan aynı Kanun’un 14’üncü maddesinde
yapılmamış olup, döviz veya dövize endeksli düzenlenme imkanı “…Belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin değiştirilmesi
olan ve olmayan sözleşmeler detaylı olarak belirlenerek konuya halinde artan miktar aynı nispette vergiye tabidir. Birinci fıkraya
açıklık getirilmiştir. göre azami tutardan vergi alınan mukavelenamelerin, diğer
Özetle; Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında hükümlerinde değişiklik olmaksızın, sadece bedelinin artması
akdedecekleri; konusu serbest bölgeler dahil yurt içinde durumunda, artan bedele ilişkin bu hüküm uygulanmaz. Bunların
yer alan gayrimenkuller olan, gayrimenkul satış ve kiralama devri halinde alınan verginin dörtte biri alınır…” hükmü yer
sözleşmeleri, yurt dışında ifa edilecekler dışında kalan iş almaktadır.
sözleşmeleri, bazı istisnalar dışında danışmanlık, aracılık ve Bu konuya ilişkin olarak İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı’nın
taşımacılık dâhil hizmet sözleşmeleri, iş makineleri dâhil taşıt vermiş olduğu 02.10.2017 tarih ve 69170 sayılı özelgede “
satış ve kiralama sözleşmeleri, Türk Uluslararası Gemi Sicili 22.12.2014 tarihinde yüklenici ...İnşaat Tur. Mad. Enerji Üretim
Kanunu’nda tanımlanan gemilerin inşası, tamiri ve bakımı ve San. A.Ş. ile şirketiniz arasında 27.500.000 TL bedelli “...
dışında kalan eser sözleşmelerine ilişkin bedeller ile bu Projesi Alt Yüklenici Sözleşmesi" imzalandığı, 01.12.2016
sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin tarihinde imzalanan zeyilname ile de söz konusu sözleşmenin
döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmasının birim fiyatlarında artış ve azalışlar yapıldığı, bu artış ve azalıştan
mümkün olmadığı belirtilmiştir. Diğer taraftan; Türkiye’de kaynaklanan fark tutarının 218.073,34 TL olduğu belirtilerek,
yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; menkul (iş bu durumda bahsi geçen zeyilnameye ait damga vergisinin artış
makineleri ve diğer taşıtlar hariç) satış ve kiralama sözleşmeleri, kalemleri toplamı üzerinden mi yoksa artış azalış fark tutarı olan
bilişim teknolojileri kapsamında yurt dışında üretilen yazılımlara 218.073,34 TL üzerinden mi alınması gerektiği hususunda
ilişkin satış sözleşmeleri ile donanım ve yazılımlara ilişkin sorulan soruya ana sözleşme bedelini değiştiren söz konusu
lisans ve hizmet sözleşmeleri, Türk Uluslararası Gemi Sicili zeyilnamenin, ana sözleşmeye konu işe ilişkin düzenlendiği
Kanunu’nda tanımlanan gemilere ilişkin finansal kiralama dikkate alındığında, 488 sayılı Kanun’un 14’üncü maddenin
(leasing) sözleşmeleri ile 32 Sayılı Karar’ın 17 ve 17/A ikinci fıkrası gereğince, atıf yaptığı ana sözleşmedeki tutara
maddeleri kapsamında yapılacak finansal kiralama (leasing) ilişkin artış ve azalışlar dikkate alınmak suretiyle nihai artış
sözleşmeleri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık tutarı üzerinden damga vergisine tabi tutulması gerekmekte
bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin taraf olduğu iş olduğu” belirtilmiştir.
sözleşmeleri, dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan;
şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı Örneğin, (A) firması ile (B) firması arasında gayrimenkul
4
olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu satışına ilişkin olarak 01.04.2018 tarihinde 250.000 USD
şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest tutarlı satış sözleşmesi düzenlendiğini varsayalım. 01.04.2018
bölgelerdeki şirketlerin taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmelerine tarihinde T.C. Merkez Bankası döviz satış kuru 3,9560
ilişkin bedeller ile bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme TL’dir. Sözleşme bedeli, 989.000 TL olup; 9.375,72 TL
yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak (Binde 9,48) damga vergisi hesaplanmıştır. Döviz cinsinden
kararlaştırılmasının mümkün olduğu ifade edilmiştir. yapılan sözleşmelerin TL’ye çevrilmesi zorunluluğu nedeniyle
17.09.2018 tarihinde bu sözleşmeye ilişkin tarafların anlaşarak
Diğer taraftan düzenlemenin bu hali vergilendirmenin temel bir zeyilname düzenledikleri ve 17.09.2018 tarihindeki döviz
ilkeleri açısından çeşitli tartışmalara neden olabilecektir. satış kuru (6,0768 TL) üzerinde anlaştıklarını varsaydığımızda;
Sözleşme bedeli ve bu sözleşmeden kaynaklanan diğer ödeme sözleşme bedeli 1.519.200 TL’ye yükselmekte ve sözleşmede
yükümlülüklerinin Türk lirası olarak belirlenmesi zorunluğunun gösterilen belli para 530.200 TL artmaktadır. Dolayısıyla,
getirilmesi üzerine; Türkiye’de yerleşik kişiler bu sözleşmeleri Damga Vergisi Kanunu’nun 14’üncü maddesi uyarınca bu miktar
değiştirerek Türk lirası cinsinden tadil, ek protokol ya da üzerinden 5.026,30 TL ilave damga vergisi hesaplanmaktadır.
zeyilname düzenlemek zorunda kalacaklardır. Sözleşmelerin Mükellefin kendi ihtiyarında olmaksızın yapılan düzenleme
3
değiştirilmesi durumu ise hangi kur kullanılacak , tekrar damga dolayısıyla ortaya çıkan bu durum için öngörülemeyecek şekilde
vergisi ödenecek mi sorularını akıllara getirmektedir. sonradan damga vergisi yüküne katlanması gerekecektir.
3 13 Eylül 2018 tarihinden önce döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak akdedilmiş ve yürürlükte olan sözleşmelerdeki bedeller Türk
parasına çevrilirken mutabakata varılamazsa; döviz veya dövize endeksli bedeller öncelikle 2 Ocak 2018 tarihinde belirlenen gösterge
niteliğindeki TCMB efektif satış kuru kullanılarak Türk lirasına çevrilecek, ardından bu bedeller 2/1/2018 tarihinden bedellerin yeniden
belirlendiği tarihe kadar TÜİK’in her ay için belirlediği TÜFE aylık değişim oranları esas alınarak artırılmak suretiyle belirlenecektir.
*Hazine ve Maliye Bakanlığı, konuya ilişkin olarak Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No:2008/32-
34)’de 6.10.2018 Tarihinde Yapılan Değişiklik İle İlgili Olarak Sıkça Sorulan Sorular bölümünde kur ve enflasyon farkına ilişkin olarak detaylı
açıklama ve örneklere yer vermektedir.
4 32 Sayılı Karara İlişkin 2018-32/51 sayılı Tebliğ’de Türkiye’de yerleşik kişiler; kendi aralarında akdedecekleri, konusu serbest bölgeler
dahil yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu
sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayacağı ifade edilmiştir.
10 Kasım 2018