Page 9 - VGKasim_2018
P. 9
Vergide Gündem
Hatice Tuncer
Döviz cinsinden sözleşmelerin Türk lirası
olarak düzenlenme zorunluluğunun damga
vergisi açısından değerlendirilmesi
13 Eylül 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile
“Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar”ın 4’üncü maddesine (g) bendi
eklenerek yeni bir düzenleme yapılmıştır.
Yapılan değişiklikte 13 Eylül 2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere; Türkiye'de
1
yerleşik kişilerin , Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve
gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dahil her türlü menkul ve gayrimenkul
kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu
sözleşmeden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize
endeksli olarak kararlaştırılamayacağı ifade edilmiştir.
Ayrıca yine aynı Karar’la 32 sayılı Karar’a eklenen geçici 8’inci madde uyarınca,
13 Eylül 2018 tarihinden itibaren 30 gün içinde söz konusu bentte belirtilen ve daha
önce akdedilmiş yürürlükteki sözleşmelerde döviz cinsinden kararlaştırılmış bedellerin,
Bakanlıkça belirlenen haller dışında; Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi
gerektiği belirtilmiştir.
Karar’da bu zorunluluğa uyulmaması durumunda yaptırımın ne olacağına ilişkin bir
düzenleme bulunmamaktadır. Ancak 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma
Hakkında Kanun’un 3’üncü maddesinde yer alan; Cumhurbaşkanı’nın bu Kanun
hükümlerine göre yapmış bulunduğu genel ve düzenleyici işlemlerdeki yükümlülüklere
aykırı hareket eden kişilere, 3 bin Türk lirasından 25 bin Türk lirasına kadar idarî
para cezası kesileceğine ilişkin hükmü bu yükümlülüklere uymayanlar için de geçerli
2
olacaktır.
Söz konusu düzenleme, son dönemde döviz kurlarında yaşanan dalgalanmaları hedef
alarak, özellikle kiracı konumundaki perakendecileri gözetmek, Türk lirasının değerini
korumak, öngörülebilirliği sağlamak gibi amaçlarla hayata geçirilmiştir. Ancak döviz
cinsinden veya dövize endeksli sözleşmelerin bedellerinin Türk Lirası cinsinden yeniden
belirlenmesi beraberinde birçok sorunu da gündeme getirmektedir.
Döviz ile borçlanan kiracıların düşünülmesi; diğer taraftan döviz ile bankalara borçlanan
yatırımcılar açısından sorun yaratabilecektir. Özellikle birçok sektörde işin niteliği
gereği tedarikçilerin yurt dışında olması, hizmetin döviz ile yurt dışından sağlanıyor
olması vb. durumlar gereği firmalar zor durumda kalabilecektir. Bu nedenle Hazine
ve Maliye Bakanlığı tarafından Karar’la ilgili olarak 17 Eylül 2018 tarihinde yapılan
basın duyurusunda; Bakanlıkça istisna tutulacak hallerin belirleneceği ve duyurulacağı
belirtilmiştir. İstisna tutulacak hallerin kapsamı belirlenirken, döviz cinsinden girdi
maliyetlerinin veya yükümlülüklerin değerlendirmeye alınacak hususların başında
geleceği ifade edilmiştir. Buna göre örneğin, 32 sayılı Karar’ın döviz kredilerinin
1 Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar'ın “Genel Esaslar” bölümünde
Türkiye'de yerleşik kişiler, “Yurt dışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk
vatandaşları dahil Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek ve tüzel kişiler” (veya bir
takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar) olarak tanımlanmıştır.
Dışarıda yerleşik kişiler ise Türkiye’de yerleşik sayılmayan gerçek ve tüzel kişiler olarak ifade
edilmiştir.
2 2018 yılı güncel rakamları 6.300 TL’den 52.600 TL’ye kadar idari para cezasıdır
Kasım 2018 Kasım 2018 9