Page 3 - VEGU_Haziran2017
P. 3
Türkiye, Avrupa Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’ne taraf olmakla 2.2 Geçici görevlendirme konsepti
birlikte, 28 ülke ile ikili sosyal güvenlik anlaşması imzalamıştır.
Yürürlükte bulunan ikili uluslararası anlaşmalar uyarınca, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
yabancı ülke mevzuatına tabi kişilerin akit ülkede kurulu bir Kanunu’nun 10’uncu maddesi gereğince, 4’üncü maddesinin
kuruluş tarafından belirli bir işin icrası amacıyla geçici olarak birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan sigortalıların işverenleri
ülkemize gönderilmeleri halinde, anlaşma hükümleri dikkate tarafından geçici görevle yurt dışına gönderilmeleri halinde bu
alınarak işlem yapılmalıdır. görevleri yaptıkları sürece, sigortalıların ve işverenlerin sosyal
sigortaya ilişkin hak ve yükümlülükleri devam eder.
Her bir anlaşma farklı hükümler ve düzenlemeler içermekle
birlikte, genel olarak akit ülke vatandaşlarının sosyal güvenlik 5510 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesindeki düzenleme sosyal
mevzuatı çerçevesinde hak ve yükümlülük bakımından eşit güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelere geçici görevli olarak
işlem görmesi, her iki ülkede geçen sigortalılık sürelerinin gönderilenleri kapsadığından, sosyal güvenlik sözleşmesi
birleştirilmesi, çalıştıkları ülkede kazandıkları haklardan yapılmış ülkelere geçici görevle gönderilenler sözleşme
ülkelerine dönmeleri halinde de yararlanmaya devam etmeleri hükümlerine tabidirler. Bu anlamda, Türkiye’deki işvereni ile
gibi önemli ilkeler içermektedir. iş akdi devam eden ve Türkiye ile sosyal güvenlik sözleşmesi
olmayan bir ülkeye atanan çalışanlar, geçici görevleri süresince,
Sosyal güvenlik sözleşmelerinde temel kural, çalışılan ülkenin Türkiye’deki sosyal güvenlik mevzuatına tabi olmaya devam
sosyal güvenlik mevzuatına tabi olmaktır. Ancak sosyal güvenlik ederler.
sözleşmelerinde, işverenleri tarafından geçici bir süre ile akit
ülkeye gönderilenler, sözleşmenin bu ana prensibinden ayrı Bir diğer ifade ile sözleşme olmayan ülkelere atanan çalışanlar,
tutulmuşlardır. Şöyle ki; iş merkezi akit taraflardan birinin geçici görevleri süresince, Türkiye’de aslen istihdam edildikleri
ülkesinde bulunan bir işverenin işçisi bu işverenin adı ve işverenin adı ve hesabına çalışmaya devam ederler. Bu organik
hesabına çalışmak üzere veya işvereni tarafından belirli bir bağ nedeniyle ücretleri Türkiye’de aslen istihdam edildikleri
işin icrası amacıyla geçici olarak diğer akit taraf ülkesine işveren tarafından ödemeye devam eder. Bunun sonucunda da,
gönderildiği takdirde bu işçi hakkında ikinci akit taraf ülkesinde bu kişilerin sosyal sigorta bildirimleri, geçici görev süresince,
çalıştığı sürece, sanki ilk akit taraf ülkesinde çalışıyormuş gibi, tıpkı Türkiye’de çalışıyormuşçasına asıl işverenleri tarafından
iş merkezinin bulunduğu akit taraf mevzuatının uygulanacağı yapılmaya devam eder.
kuralı getirilmiştir. Bu sayede, sosyal güvenliğin tekliği ilkesi
gereği, mükerrer sigortalılığın önlenmesi amaçlanmıştır. Bu Bu anlamda, işveren tarafından geçici görevle yabancı ülkelere
anlamda, işçi, aslen istihdam edildiği işverenin bulunduğu akit gönderilen sigortalıların 5510 sayılı Kanun’da belirtilen hak ve
taraf ülkesinin sosyal güvenlik mevzuatına tabi olmaya devam yükümlülükleri bu görevleri yaptıkları sürece devam edecektir.
edecek, diğer yandan, geçici bir süreliğine çalıştığı diğer akit Ancak, gerek 5510 sayılı Kanun’da gerekse uluslararası sosyal
taraf ülkesinin sosyal güvenlik mevzuatından muaf olabilecektir. güvenlik sözleşmelerinde bahsi geçen “geçici görev” ve “aslen
istihdam edilen işveren adı ve hesabına çalışmak” ilkelerine
Sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelere personel ilişkin mevzuatta açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
gönderecek işverenin müracaatı üzerine, işverenin ibraz ettiği
belge ve bilgiler doğrultusunda, ilgili ülkedeki sosyal sigorta Türkiye’deki Sosyal Güvenlik Kurumu, uygulamada, geçici
kurumunca matbu bir belge düzenlenir. Bu belge, uluslararası görev süresinin 6 ay (en fazla 1 yıl) olabileceğini kabul
sosyal güvenlik anlaşmalarında düzenlenmesi öngörülen, etmektedir. Bununla birlikte, çalışanın, yalnızca belirli ve
geçici görevli olan kişiye ilişkin bilgilerin ve kişinin gönderen özellikli bir işin icrası amacıyla yurt dışındaki grup şirketinde
ülke mevzuatına tabi olarak diğer akit taraf ülkesinde hangi görevlendirilebileceğini, bu süre zarfında Türkiye’deki işverenin
sürede çalışacağını belirtir. Usulüne uygun olarak düzenlenen bu hiyerarşik yapısı altında olması gerektiğini, bir diğer ifade ile
belgeler geçici görevli olarak çalışılan ülkenin sigorta kurumuna işçi-işveren ilişkisinin Türkiye’de olması gerektiğini öne
ibraz edilmek suretiyle kişinin aslen istihdam edildiği işverenin sürmektedir. Ancak bu şartlar dâhilinde yurt dışındaki grup
bulunduğu ülkede sigortalı olduğunu kanıtlar, diğer taraftan şirketinde geçici olarak görevlendirilen bir çalışanın Türkiye’de
geçici görevli olarak çalıştığı ülkenin mevzuatından muaf sosyal sigorta bildirimlerinin yapılması mevzuata uygun
tutulmasına yasal bir dayanak oluşturur. olacaktır.
Bununla birlikte, sosyal güvenlik sözleşmelerinde, her iki ülke Türkiye’deki Sosyal Güvenlik Kurumu’nun “sigortalı çalışanların
yetkili makamlarının onayı ile mevzuata tabi kalma süresine yurt dışında geçici olarak bulunmaları”na ilişkin uygulamada
ilişkin düzenlemeler getirilmiştir. Her bir anlaşmada öngörülen dikkat ettiği prensip, yurt dışındaki grup firmasında
muafiyet süreleri farklı olmakla birlikte, uygulamada 60 ay görevlendirilen kişinin, geçici görev süresince, Türkiye’de
(5 yıl) ile sınırlıdır. istihdam edildiği asıl işvereni adı ve hesabına çalışıyor olmasıdır.
Sosyal güvenlik sözleşmelerinde öngörülen muafiyet süresi Bu noktada, işçi-işveren ilişkisinin yasal dayanağı olan ve
sona erdiğinde, sosyal güvenliğin tekliği ilkesi gereği, kişinin, Türkiye’de zorunlu sigortalı sayılmak için bir zorunluluk olan
aslen istihdam edildiği işvereninin bulunduğu ülkedeki zorunlu iş sözleşmesi unsurlarını göz önünde bulundurmak faydalı
sigortalılık statüsünün sona ermesi ve geçici görevli olarak olacaktır. İş sözleşmesi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 8’inci
çalıştığı ülkenin sosyal güvenlik mevzuatına tabi olması maddesinin birinci fıkrasında, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş
gerekmektedir. görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlendiği bir
sözleşme olarak tanımlanmıştır. Bu anlamda, bir işin görülmesi,
Her sosyal güvenlik sözleşmesi farklı hükümler içerdiğinden karşılığında ücret ödenmesi ve işçinin işverene bağımlı
ve ilgili ülkelerin yerel mevzuatındaki hükümlerin de dikkate
alınarak muafiyet uygulanması uygun olacaktır.
Haziran 2017 3