Page 8 - EY-VG_Eylul_2023_v2
P. 8

var. İstisnadan yararlanan kişiler varsa, bu gelirleri elde etmek   Tabii Türkiye’de bir işverene bağlı olarak ücretli çalışanlar
          için yaptıkları giderlerini indirim olarak dikkate alma hakkına   (4(A) sigortalılar) veya halihazırda kendi işini yaptığı için
          sahip değiller. Dolayısıyla X üzerinde içerik üretmek için ciddi   mükellefiyeti ve dolayısıyla 4(B) sigortalılığı devam edenler için
          harcamalar yapan kimselerin, istisnadan yararlanmadıkları   ilave bir yükümlülük oluşmayacak olmakla birlikte, herhangi bir
          durumda daha az vergi ödeyecekleri bir pozisyonun ortaya   sigortalılığı olmayanlar için X vasıtasıyla elde edilen gelirlerin
          çıkması da mümkün olabilir. Bu durumdaki kişilerin durumlarını   4(B) türünden sigortalı olmayı gerektireceği ve bu anlamda
          bir vergi danışmanıyla gözden geçirmeleri kendilerine fayda   aylık prim ödeme yükümlülüğünün ortaya çıkacağını belirtmekte
          sağlayacaktır.                                      fayda var.
          İstisnaya başvurduktan sonra vazgeçmek mümkün. İstenirse,   4. Sonuç
          yeni bir başvuruyla istisna uygulamasından vazgeçerek defter
          tutmaya, belge düzenlemeye ve diğer yükümlülükleri yerine   X’in hem reklam gelirlerinden kullanıcılarına pay dağıtması,
          getirmeye başlanabilecektir. İdare, istisnadan vazgeçenler için   hem de abonelik sistemini kullanıma açması, hali hazırda
          defter tutma ve diğer yükümlülüklerin başlatılması için 10 gün   çok takipçisi olan kişilerin gelir elde etme imkanına sahip
          süre tanıyor.                                       olmasına neden oldu. Ancak ortaya çıkan bir kazancın vergi
                                                              açısından yükümlülük getireceği bazen ilk etapta atlanabiliyor.
          2.3 Türkiye’de ikamet eden yabancıların yükümlülükleri  İstisna uygulamasında ise zamanlamanın önemli olduğu açık,
                                                              dolayısıyla gelir elde etmeye başlayan / başlayacak kişilerin
          Türkiye’deki vergilendirmenin vatandaşlık esasına göre değil,   vergi ve sosyal güvenlik yönünden durumlarını ele almalarında
          mukimlik esasına göre yapıldığını bu noktada belirtmekte   fayda olacağı düşünülmektedir.
          fayda var. Genel olarak Türkiye’de yerleşik kişiler yani tam
          mükellefler (Gelir Vergisi Kanunu’na göre Türkiye’de bir takvim   Kaynakça
          yılında 6 aydan fazla oturanlar veya Türkiye’de ikamet edenler),   1- Gelir Vergisi Kanunu
          nereden elde ettiklerine bakılmaksızın tüm kazançları üzerinden
          Türkiye’de vergi öderken, Türkiye’de yerleşik olmayan kişiler,   2- Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 318)
          yani dar mükellefler yalnızca Türkiye kaynaklı kazançları için   3- Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
          Türkiye’de vergi ödüyorlar.
          Dolayısıyla Türk vatandaşı olmayan ancak bir şekilde Türkiye’de
          ciddi zaman geçiren yabancıların durumlarını hem Türk
          mevzuatı hem de çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları
          yönünden gözden geçirmeleri uygun olacaktır.
          Türkiye’de tam mükellef olan yabancılar X’ten elde ettikleri
          kazançlar üzerinden Türkiye’de vergi ödemelidirler. Dar
          mükellefler ise kendi durumlarını göz önünde bulundurmalı,
          Gelir Vergisi Kanunu’ndaki ticari kazanç hükümlerine ve
          varsa kendilerine uygulanacak çifte vergiyi önleme anlaşması
          hükümlerine göre yapılacak bir değerlendirme sonrasında
          X’ten elde ettikleri kazançlar için Türkiye’de vergi ödeyip
          ödemeyeceklerini tespit etmelidirler.

          Hem tam mükelleflerin hem de dar mükelleflerin yukarıda anılan
          istisna uygulamasından aynı şekilde faydalanabileceklerini not
          düşelim.
          3. Sosyal güvenlik primi açısından
          değerlendirme

          Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4.
          maddesinde kimlerin sigortalı sayılacağı ve bu anlamda SGK
          primine tabi olacağı belirlenmiştir. Söz konusu maddenin B
          bendinde “Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle
          gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar”
          denilmektedir. Gelir İdaresi’nin bu tür gelirlerin ticari kazanç
          niteliği taşıdığı yönündeki anlayışı doğrudan sosyal güvenlik
          yönünden de etki yaratıyor.

          Yukarıdaki istisnaya ilişkin başvuruyu aldığında esasında
          vergi dairesinin ticari kazanç hükümlerine göre mükellefiyet
          tesis edeceğini bilmek gerekiyor. Bunun da sosyal güvenlik
          yönünden, kamuoyunda Bağkur olarak anılan 4(B) sigortalılığı
          gerektireceğini söyleyebiliriz.
          Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya
          Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı
          nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.
     8                                                   Eylül 2023
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13