Page 3 - EY-VG_Eylul_2019_v3
P. 3

•  Bu halin zamanaşımına uğrayan borç üzerindeki mülkiyet   Serbestçe tasarrufta vergi
           hakkının sınırsız ve süresiz olarak ortadan kaldırılmasının ve
           borcun ödenmesinin de önüne geçtiği, söz konusu bedellerin   Şirketin zamanaşımına tabi kâr payını “serbestçe tasarrufu”
           hazineye aktarımının, şirketin malvarlığını doğrudan azaltması   halinde bu değerler, “Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde bulunan
           yanında dolaylı olarak da şirket ortaklarının paylarının   şahıslara ait mallar ile Türkiye'de bulunan malların ivazsız
           değerini düşürmesi sebebiyle “ortakların mülkiyet hakkına   bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikali veraset ve intikal
           dolaylı bir etki gösterdiği”,                      vergisine tabi” olacaktır. Çünkü şirket herhangi bir bedel
                                                              ödemeden bir değeri mal varlığına katmıştır.
          •  Anayasa’nın 35. maddesindeki kamu yararı amacıyla ve
           kanunla sınırlandırılabilen mülkiyet hakkına ilişkin hükmün   Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'na göre tüzel kişiler diğer bir
           Anayasa’ya uygunluğu tartışmasında; kamu yararı amacı   deyişle “şirketler” de mükelleftir. Aynı Kanunda "mal" tanımı,
           taşıması ve ölçülülük kriterini yerine getirmesi gerektiği,   “mülkiyete konu olabilen menkul ve gayrimenkul şeylerle mal
           hükmün ölçülülüğü değerlendirilmesinde “elverişlilik,   varlığına girebilen sair bütün hakları ve alacakları” kapsar. Diğer
           gereklilik ve orantılılık” ilkelerinin dikkate alınması gerektiği,  taraftan, “ivazsız intikal" tanımına “hibe yolu veya herhangi bir
                                                              tarzda olan ivazsız edinimleri” dahildir.
          •  Zamanaşımına uğramış borçlarının karşılığını oluşturan mal
           varlığı üzerinde şirketlerin de mülkiyet hakkına bağlı serbestçe   Dolayısıyla, şirketin zamanaşımı süresi geçmiş olan “hisse
           tasarruf hakkı sahip olması nedeniyle Anayasa’ya aykırılığı   senetlerine” ödenecek kâr paylarını serbestçe tasarrufunda
           ileri sürülen hükmün şirkete aşırı bir külfet yüklediği,  şirketin bu değerleri bir bedel veya borç yüküne girmeden
                                                              karşılıksız elde ettiğinden, şirket VİVK’nin 16. maddesine göre
          •  Günümüz koşullarında devletin gelir sağlamak için vergi   hesaplanan vergiyi beyan edip ödemesi gerektiği kanaatindeyiz.
           ve benzeri başka araçlara başvurabilmesi mümkün iken   Söz konusu işlem nitelik itibari ile bir kazanç değil, ivazsız
           1933 yılında ihdas edilen Kanun ile kâr payı hakkı veren   edinilen bir değerdir.
           senetler ve tahvillerin zamanaşımına uğrayan faiz ve kâr
           paylarının hazineye aktarılmasının “ölçülü bir müdahale”   Diğer taraftan, intikal vergisi ödenen değerler “ortaklara
           olamayacağından;                                   borçlardan” çıkarılarak geçmiş yıl karları hesabında veya
                                                              özkaynaklar altında uygun bir hesapta izlenebilir. Özkaynaklar
          Şirketlerin zamanaşımına uğramış borçları niteliğinde olan   altında izlenen bu tutarların Gelir Vergisi Kanunu 38. Maddesine
          kâr paylarının Hazineye aktarımını öngören kuralın şirketlerin   göre “ticari kazanç tespitinde teşebbüs öz sermayesinin hesap
          mülkiyet hakkını ölçüsüz bir biçimde sınırlandırdığı için iptal   dönemi sonu ve başındaki değerleri arasındaki olumlu farka
          edilmiştir.                                         göre hesaplanması sırasında işletmeye ilave olunan değer olarak
                                                              tespit edilen tutardan indirilmesi” gerektiği kanaatindeyiz.
          Borçlar Kanunu’nda hak düşürücü süre
                                                              Geçmiş dönemlerde Hazineye aktarılan kâr payları için yapılan
          AYM kararı sonrasında TBK’daki zamanaşımı sürelerine göre   stopaj ödemelerinin iadesi ayrıca değerlendirilmelidir.
          işlem tesis etmek gerekiyor. TBK’nun 146. ve 147. Maddeleri
          incelendiğinde, “kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her   Diğer taraftan AYM kararı sonrasında bu tutarları “serbestçe
          alacağın on yıllık zamanaşımına tabi olduğu; kira bedelleri,   tasarruf etmeye” karar veren şirketlerin özkaynaklarının
          anapara faizleri ve ücret gibi diğer dönemsel edimler için ise bu   güçlenmesine olumlu etkisi olacaktır.
          sürenin 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu” görülmektedir.
                                                              “Alacağından habersiz olan, kaybından bihaberdir”.
          Hisse senetlerine kâr payı ödenmesi

          TTK, “hisse senetleri” ve “intifa senetleri” ile ilgili hükümler   Bu yazı Ekonomist dergisinin 11 Ağustos 2019 tarihli 2019/33.
          içermekte ve gerek hisse senetleri gerekse intifa senetleri,   sayısında yayınlanmıştır.
          şirkete sermaye koyan ortaklara veya kurucu ortaklara
          verilen senetler olup, senet sahiplerine kâr payı ödemesi
          yapılabilmektedir. Dolayısıyla, “hak düşürücü zamanaşımı”
          söz konusu olmadığında şirket söz konusu sahiplerine kâr payı
          ödemesini yapmakla yükümlüdür. Ancak AYM Kararındaki gibi,
          zamanaşımı sonrasında hak sahiplerine ödenecek kâr payının
          eksik borç halini almasından dolayı, borcun karşılığını oluşturan
          değerler şirketin serbestçe tasarruf edebileceği öz varlığa
          dönüşmektedir.

          Diğer bir deyişle, bu kâr paylarının karşılığını oluşturan değerler
          üzerinde ortaklığın serbestçe tasarruf etme hakkı vardır. Ancak   Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel
          bu değerlerin serbest tasarrufu ile ilgili “ana sözleşmede” bir   görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı
          hüküm olup olmadığı, bir hüküm olmaması halinde şirketin   EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk
          genel kurulunda durum değerlendirildikten sonra alınacak karar   iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla
                                                              yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama
          doğrultusunda “serbest tasarruf etme/etmeme yönünde işlem   yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını
          yapılması” daha doğru olacaktır.                    tavsiye ederiz.


                                                         Eylül 2019                                             3
   1   2   3   4   5   6   7   8