Page 2 - VGAgustos_2018
P. 2
Vergide Gündem
Ender İnelli
Kur farklarının KDV’sinde sona gelindi!
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu’nda kur farklarının vergilendirilmesine
ilişkin bir belirleme yapılmamış durumda. Bu durum doğal olarak farklı görüşlerin ortaya
çıkmasına, mükellefler ile idare arasında kur farklarının katma değer vergisine tabi olup
olmadığı ile ilgili görüş ayrılıklarının ve de bunun tabii sonucu olarak uyuşmazlıkların
oluşmasına sebebiyet veriyor.
Özellikle içinden geçtiğimiz gibi, kurlardaki değişimin ani ve yüksek olduğu dönemlerde,
kur farklarının katma değer vergisine konu edilip edilmeyeceği hususu daha da büyük
önem arz ediyor. Bugünkü yazımızı, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu'nun son kararı
bağlamında kur farklarının KDV uygulaması karşısındaki durumuna/serüvenine ayırmak
istedik.
KDV sistematiği
Katma değer vergisi, üretim ve tüketim zincirinin her aşamasında, malların ve
hizmetlerin satışından alınan ve vergi indirimine imkân tanımak suretiyle de her
aşamada katılan değer artışını temel alan, çok aşamalı, genel bir satış vergisidir.
Katma değer, bir malın satış değeri ile bunun yapılması için gerekli olan girdilerin
alış bedeli arasındaki farktan oluşmakta; ödenecek KDV de, satış tutarı üzerinden
hesaplanacak KDV'den alışlar üzerinden ödenen KDV'nin mahsup edilmesi suretiyle
bulunmakta.
KDV sisteminde, mal ve hizmetin üretim aşamasından nihaî tüketiciye kadar olan bütün
aşamalarında vergi alınmakta ve her bir aşamada alınan vergiden bir önceki aşamada
alınan vergi indirilmek suretiyle kalan vergi, Hazineye intikal ettirilmekte.
KDV’nin konusu
KDV’nin konusuna giren işlemler, 3065 sayılı Kanun’un 1. maddesinde sayılmış
durumda. Buna göre; Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti
çerçevesinde yapılmış olan mal teslimi veya hizmet ifaları verginin konusuna giriyor.
İthalatta ise prensip olarak her türlü mal ve hizmet ithali vergiye tabi.
Teslim, KDV Kanunu’nda; bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına
hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olarak tanımlanıyor.
Hizmet ise aynı Kanun’un 4. maddesinde; teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı
dışında kalan işlemler olarak ifade edilmiş durumda. Düzenlemeye göre bu işlemler; bir
şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza
etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi
şekillerde gerçekleşebilir.
KDV’de matrah
KDV Kanununda, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını
teşkil eden bedel olduğu hükme bağlanmış vaziyette. Bedel deyimi ise malı teslim alan
veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler
karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve
diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler
toplamını ifade ediyor.
2 Ağustos 2018