Skip to Content

Münhasırlık haklarının sigorta şirketlerine devri ve vergilendirilmesi

Melike Kılınç

1. Giriş

Finans sektörünün önde gelen oyuncularından banka ve sigorta şirketlerinin ürün ve satış kanalı güçlerini birleştirmeleriyle oluşan sinerji sonucunda ortaya çıkan bankasürans satış kanalı özellikle hayat branşı başta olmak üzere bazı özellikli branşlarda sigorta şirketlerinin geleneksel satış kanalı olan acenteliği ve brokerliği geride bırakmaktadır. Bankasürans sözleşmeleriyle sağlanan münhasırlık hakları, bu hakların devri ve bu işlemlerin vergisel sonuçları bu makalenin konusunu oluşturmaktadır.

2. Bankasürans sözleşmeleri

Bankasürans sözleşmesi, sigorta şirketleri ile bankalar arasında akdedilen ve sigorta şirketleri tarafından üretilen poliçelerin banka şubeleri tarafından satılmasına yönelik şartların düzenlendiği bir sözleşme olarak tanımlanabilir.

Bankasürans sözleşmeleri aynı gruba ait sigorta şirketleri ile bankalar arasında yapılabildiği gibi herhangi bir ortaklık bağı olmayan banka ve sigorta şirketleri arasında da yapılabilmekte, hatta sigorta şirketlerinin satışı sonrasında bu sözleşmelerin de devri söz konusu olabildiğinden özellikle hayat branşında faaliyet gösteren şirketlerin satışında bankasürans sözleşmelerinin değeri satış rakamının önemli bir bileşeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sözleşmeler taraflara münhasırlık hakkı tanıyabildiği gibi, münhasırlık hakkı tanınmaksızın, gerek sigorta şirketinin gerekse bankanın farklı şirketlerle çalışmasına olanak sağlayacak şekilde esnek bir yapıda dizayn edilebilmektedir.

Bankasürans satış kanalının dünyadaki kullanım yoğunluğuna bakıldığında ise gelişmiş ülkelerde daha yaygın olarak kullanıldığı, gelişmekte olan ülkelerde ise bankasürans yoluyla satılan primlerin toplam primlere oranının daha düşük seviyelerde seyrettiği dikkat çekmektedir.

Global bir araştırma şirketi olan Finaccord tarafından 2010, 2011 ve 2012 yıllarına ilişkin veriler dikkate alınarak yapılan çalışmada, bankasürans satış kanalının hayat ve hayat dışı branşlardaki poliçe satışları içindeki dağılımına ilişkin olarak ulaşılan sonuçlara aşağıdaki tabloda yer verilmektedir:





Not: Her ülke için mevcut olan en yakın tarihli veriler kullanılmıştır (2010,2011 ve 2012)
Kaynak: Finaccord Global Bancassurance Analysis

Bankasürans satış kanalının Türkiye'deki geçmiş 5 yıllık seyrine baktığımızda ise Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği verilerine göre 2008 yılı Eylül sonu itibarıyla tüm sigorta şirketlerinin toplam primlerinin % 18,39'luk kısmının, hayat primlerinin ise % 57,10'luk kısmının bankalar aracılığıyla satıldığı görülmektedir. 2013 yılının Eylül ayı sonu itibarıyla söz konusu oranların sırasıyla % 23,92 ve % 81,40'a yükseldiği dikkat çekmektedir.

Tutarsal olarak bakıldığında ise 2013 yılının Eylül ayı sonu itibarıyla 2.608.412.081 TL'lik hayat primi üretiminin 2.123.249.236 TL'lik kısmının banka kanalı yoluyla satılmış olması son gelinen noktada banka şubelerinin hayat poliçesi satışlarındaki rolünün kayda değer olduğunu ortaya koymaktadır. Hayat branşındaki ürünlerin özellikle kredi ve kredi kartı gibi temel bankacılık ürünleriyle birlikte sunulması hayat branşında banka satış kanalındaki artış trendinin ana nedeni olarak açıklanabilir.

3. Bankasürans sözleşmelerinde münhasırlık hakkı

Münhasırlık, Türk Ticaret Kanunu'nda tanımlanmış bir kavram olmamakla birlikte yasanın "İnhisar" başlıklı maddesi acentelik işlerinde münhasırlık hakkının olduğu durumlara işaret etmektedir.

Türk Ticaret Kanunu'nun 104. maddesinde "Yazılı olarak aksi kararlaştırılmadıkça, müvekkil, aynı zamanda ve aynı yer veya bölge içinde aynı ticaret dalı ile ilgili olarak birden fazla acente atayamayacağı gibi, acente de aynı yer veya bölgede, birbirleriyle rekabette bulunan birden çok ticari işletme hesabına acentelik yapamaz." hükmü yer almaktadır.

Bu hükme paralel olarak bazı bankasürans sözleşmelerine acentelik, komisyon ve çalışma şartlarına ek olarak münhasırlık hakkına ilişkin özel hükümler konulduğu görülmektedir. Söz konusu münhasırlık maddelerinde sözleşmeye taraf olan banka ve şubelerinin faaliyette bulundukları bölgelerde belirli bir süre boyunca sadece sözleşmeye taraf olan sigorta ya da bireysel emeklilik şirketinin acentesi ve bireysel emeklilik aracılık faaliyeti sağlayıcısı olacakları, bu münhasırlık hakkı karşısında bankaya ödenecek ücretler ve söz konusu münhasırlık hakkının üçüncü kişilere devrine ilişkin hükümlere yer verilmektedir.

4. Münhasırlık hakkı karşılığında yapılan ödemelerin vergisel boyutu

Yazımızın önceki bölümlerinde satış kanalları arasındaki rolüne ve hukuki altyapısına yer verdiğimiz münhasırlık hakkı tanıyan bankasürans sözleşmelerinin doğurabileceği vergisel maliyetlere yazımızın bundan sonraki bölümlerinde yer verilmektedir.

4.1 Bankalar tarafından alınan münhasırlık bedellerinin vergilendirilmesi

4.1.1 Kurumlar vergisi açısından değerlendirme

Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinde kurum kazancının gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluştuğu belirtilmektedir.

Aynı Kanun'un "Matrahın tayini" başlıklı 6. maddesinde ise kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde ise Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.

Ticari kazançta gelirin elde edilmesi "tahakkuk esası"na bağlanmıştır. Buna göre gelirin elde edilmiş sayılabilmesinin ilk koşulu gelirin tahakkuk etmesidir. Tahakkuk gelirin mahiyet ve tutar itibarıyla kesinleşmesidir. Bunun için geliri doğuran muamelenin eksiksiz olarak tekemmül etmiş olması gerekir.

Dolayısıyla ticari kazancın elde edildiğinin kabul edilebilmesi için gelirin mahiyet ve tutar itibarıyla kesinleşmiş olması gerekmektedir.

Bankasürans sözleşmesinde banka tarafından sigorta şirketine münhasırlık hakkı tanınmış olması ve sözleşmede bankanın poliçe satışına ilişkin olarak prim bedelleri üzerinden alacağı komisyona ek olarak bir münhasırlık hakkı bedeli almasına ilişkin bir hüküm bulunması durumunda, bankasürans sözleşmesinin imzalanmasıyla banka açısından münhasırlık bedeli kesinleşmiş ve gelir olarak tahakkuk etmiş olmaktadır. Bu nedenle sözleşmenin imzalanmasının ardından bankanın sigorta şirketinden alacağı münhasırlık bedeline ilişkin olarak sigorta şirketine bir dekont düzenlemesi ve münhasırlık bedelini bir defada gelir kaydetmesi gerektiği görüşündeyiz.

Öte yandan bankasürans sözleşmesine taraf olan sigorta şirketi ile bankanın transfer fiyatlandırması mevzuatı açısından ilişkili kişi olması durumunda, münhasırlık hakkı bedelinin sözleşmenin gelecekte getireceği nakit akışı ve piyasa koşulları göz önünde bulundurularak emsallere uygunluk ilkesi çerçevesinde, transfer fiyatlandırması yöntemlerinden en uygun olanı kullanılarak belirlenmesi gerekmektedir.

4.1.2 BSMV açısından vergilendirme

Gider Vergileri Kanunu'nun 28. maddesi uyarınca banka, banker ve sigorta şirketlerinin (Finansal Kiralama Kanunu'na göre yaptıkları işlemler hariç olmak üzere) her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine tabidir.

86 seri numaralı Gider Vergileri Kanunu Genel Tebliği'nde 5766 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden itibaren sigorta acentelerinin, BSMV mükellefiyeti dışına çıkarıldığı ve sigorta aracıları tarafından yapılan sigorta işlemlerinde de verginin mükellefinin sigorta şirketleri olduğu ifade edilmiştir. Tebliğ'in devamında sigorta işlemlerinde verginin matrahının, sigorta aracılarına verilen komisyonlar dahil edilerek tespit edilen prim tutarları olduğu belirtilmiştir. Sigorta acenteliği bulunan banka şubelerinin sigorta işlemleri dolayısıyla alacağı komisyonlar da prim tutarına dahil olduğundan ve bu tutarlara ilişkin vergiler sigorta şirketlerince beyan edilerek ödeneceğinden, bu komisyonlar üzerinden sigorta acenteliği bulunan banka şubeleri tarafından ayrıca BSMV hesaplanmayacağı ve beyan edilmeyeceği açıklanmıştır. Bu düzenlemenin mantığında banka şubeleri tarafından alınan komisyonun BSMV'ye tabi olan primlerin içinden tahsil ediliyor olması yer almaktadır.

Anılan Tebliğ'de, sigorta acenteliği bulunan banka şubeleri tarafından sigorta şirketlerinden teşvik komisyonu ve benzer adlar altında alınan paraların Gider Vergileri Kanunu'nun 28'inci maddesi hükmünce BSMV'ye tabi tutulması gerektiği ifade edilmiştir. Teşvik komisyonu ve benzeri adlar altında alınan tutarların, banka şubeleri tarafından Hizmet Vergisi (Banka Muameleleri Vergisi) Beyannamesinin ilgili kısmına dahil edilmek suretiyle beyan edileceği açıklanmıştır.

Bankasürans sözleşmesine taraf olan banka tarafından sigorta şirketinden alınacak münhasırlık bedeli, primin içinden alınan bir komisyon niteliğinde olmadığından, banka tarafından münhasırlık hakkı gelirinin tahakkuk ettiği tarihte bu bedel üzerinden % 5 oranında BSMV hesaplanması gerekmektedir.

Banka ve sigorta muameleleri vergisi yansıtmalı bir vergi olma özelliği taşıdığından, sözleşmede ayrıca belirtilmesi ve dekontta ayrıca gösterilmesi kaydıyla bankaca münhasırlık hakkı bedeli üzerinden hesaplanacak BSMV sigorta şirketinden tahsil edilebilecektir.

4.2 Sigorta şirketleri tarafından bankalara yapılan münhasırlık ödemelerinin giderleştirilmesi

Gayrimaddi haklar kavramı Vergi Usul Kanunu'nda tanımlanmamış olmakla birlikte, 1 sıra numaralı Muhasebe Sistemi Uygulama Tebliği'nde "Maddi Olmayan Duran Varlıklar" hesap grubu altında "260-Haklar" hesabında izlenecek iktisadi kıymetlerin kapsamı; "İmtiyaz, patent, lisans, ticari marka ve unvan gibi bir bedel ödenerek elde edilen bazı hukuki tasarruflar ile kamu otoritelerinin işletmeye belirli alanlarda tanıdığı kullanma, yararlanma gibi yetkiler dolayısıyla yapılan harcamalar" olarak belirlenmiştir.

Diğer taraftan 1 seri numaralı Transfer Fiyatlandırılması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Tebliğ'de gayrimaddi haklar, sinema filmleri, radyo-televizyon yayınlarında kullanılan filmler ve bantlar dahil olmak üzere edebi, artistik, bilimsel her nevi telif hakkının veya her nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin veya sınai, ticari, bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin kullanma imtiyazı, kullanma hakkı veya satışı ile sınai, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı olarak tanımlanmıştır.

Aynı tebliğde gayrimaddi haklar özellikleri nedeniyle ticari gayrimaddi haklar ve pazarlama amaçlı gayrimaddi haklar olmak üzere iki grup altında sınıflandırılmıştır. Ticari gayrimaddi haklar bir malın üretiminde ya da bir hizmetin sağlanmasında kullanılan patentler, know-how, dizaynlar ve modeller ile müşterilere transfer edilen ya da ticari faaliyetin işletiminde kullanılan (bilgisayar yazılım programları gibi) ticari varlık niteliğine sahip gayrimaddi haklar, pazarlama amaçlı gayrimaddi haklar ise, bir ürün ya da hizmetin ticari amaçlı olarak kullanımına yardımcı olan ticari markalar ve ticari unvanlar, müşteri listeleri, dağıtım kanalları ile ilgili ürün açısından önemli bir promosyon değerine sahip nev'i şahsına münhasır isimler, semboller ya da resimler gibi gayrimaddi haklar olarak tanımlanmıştır.

Bu açıdan bakıldığında bankasürans sözleşmelerinde yer alan ve sigorta şirketlerine imtiyaz sağlayan münhasırlık haklarının sigorta şirketleri açısından pazarlama amaçlı gayrimaddi hak olarak değerlendirilmesi uygun olacaktır.

Vergi Usul Kanunu'nun 313. maddesi uyarınca işletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle 269'uncu madde gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edavat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin değerinin amortisman yoluyla gider kaydedilmesi gerekmektedir.

Sabit kıymetlerin faydalı ömür ve amortisman oranlarının belirlendiği 333 seri numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nde gayrimaddi iktisadi kıymetlerin faydalı ömrü 15 yıl amortisman oranı ise % 6,66 olarak belirlenmiştir.

Piyasa uygulamalarına bakıldığında ise münhasırlık hakkı sağlayan bankasürans sözleşmelerinin 10 yıl, 15 yıl ya da 20 yıl gibi değişen süreler için imzalandığı görülmekte ve münhasırlık bedelinin sözleşme süresince mi yoksa 333 seri numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nde belirlenen 15 yıllık faydalı ömrü boyunca mı itfa edilmesi gerektiği konusunda tereddütler oluşmaktadır.

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığının 20.02.2012 tarihinde bir emeklilik şirketine, 20 yıl süre için imzalanmış bankasürans sözleşmesi kapsamında ödenecek münhasırlık bedelinin kaç yılda amorti edileceğine ilişkin verdiği özelgede, münhasırlık hakkı sigorta şirketleri açısından bir gayrimaddi hak olarak değerlendirilmiş ve 333 seri numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca 15 yılda itfa edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.

Gelir İdaresinin söz konusu görüşü kapsamında, münhasırlık sözleşmesi süresinin 15 yıl veya üzerinde olması durumunda, münhasırlık hakkı bedelinin 15 yılda itfa edilmesi gerektiği görüşündeyiz.

Bankasürans sözleşmesinin 15 yıldan kısa bir süre için geçerli olması durumunda dikkate alınması gereken faydalı ömür konusunda Gelir İdaresince verilmiş bir görüş bulunmamaktadır. Ancak sözleşmenin geçerlilik süresinden sonra herhangi bir münhasırlık hakkından söz edilemeyeceğinden, bankasürans sözleşmesinin geçerlilik süresinin 15 yıldan kısa olması durumunda amortisman hesaplamasında dikkate alınacak faydalı ömrün sözleşmenin süresiyle sınırlı olması gerektiğini düşünüyoruz.

4.3 Bankasürans sözleşmelerinin damga vergisi

Damga Vergisi Kanunu'na ekli (1) Sayılı Tablo uyarınca belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknameler binde 9,48 oranında damga vergisine tabidir.

Damga vergisinden istisna olan kağıtlar ise Damga Vergisi Kanunu'na ekli (2) Sayılı Tablo'da sayılmıştır. Bu tabloda bankasürans sözleşmelerine ilişkin özel bir istisna hükmü bulunmamaktadır.

Diğer taraftan söz konusu tablonun "V. Kurumlarla ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün 21'inci maddesi ile sigorta ve emeklilik şirketleri ile emeklilik yatırım fonlarının kuruluşları dahil her türlü işlemlerinde düzenlenen ve damga vergisi bu şirketler veya fonlar tarafından ödenmesi gereken kağıtlar damga vergisinden istisna edilmiştir. Ancak bu istisna sadece sigorta şirketlerince ödenmesi gereken damga vergisini kapsadığından ve kağıda bir istisna tanınmadığından, bankasürans sözleşmelerinin binde 9,48 oranında damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

5. Münhasırlık hakkının devri sonucunda yapılan ödemelerin vergisel boyutu

Bankaların sigorta şirketlerine sağladıkları münhasırlık hakları bazı ekonomik nedenlerle bankasürans sözleşmesinin satışı ya da devri yoluyla bir sigorta şirketinden başka bir sigorta şirketine devrolabilmektedir. Makalemizin bu bölümünde söz konusu devir işleminin vergisel sonuçlarına ilişkin açıklamalar yapılacaktır.

5.1 Münhasırlık hakkını devreden sigorta şirketi açısından ortaya çıkabilecek vergisel yükümlülükler

5.1.1 Kurumlar vergisi açısından

Münhasırlık hakkını devreden sigorta şirketinin, hakkı devralan sigorta şirketinden alacağı devir bedeli devir sözleşmesinin imzalanmasıyla kesinleşmiş olacağından, gelirin bu tarihte tahakkuk ettiğinin kabul edilmesi gerekecektir.

Söz konusu işlemde geliri elde eden sigorta şirketi olduğundan devir işleminin tevsiki için münhasırlık hakkını devreden sigorta şirketinin fatura düzenlemesi gerekmektedir.

Devre konu bankasürans sözleşmesi kapsamında geçmişte bankaya ödenen münhasırlık hakkı bedeli sigorta şirketi tarafından amortismana tabi tutulmuş olduğundan, devir tarihinde devir bedeli ile münhasırlık hakkının Vergi Usul Kanunu'na göre hesaplanan net defter değeri arasındaki farkın kurumlar vergisi hesaplamalarında gelir olarak dikkate alınması gerekmektedir.

5.1.2 BSMV açısından

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından Türkiye Bankalar Birliğine verilen 24 Ocak 2006 tarihli ve B.07.1.GİB.56-5601-291-2/3563 sayılı yazıda; "Bankaların aktifinde kayıtlı hisse senetlerinin, amortismana tabi demirbaşların, taşıtların, gayrimenkullerin ve amortismana tabi olmayan gayrimenkullerin satılması halinde, banka sigorta muameleleri vergisi matrahı iktisap bedeli (tarihi maliyet) ile satış bedeli arasındaki fark olup, birikmiş amortismanlar ile enflasyon düzeltmesi farklarının matrahın tespitinde dikkate alınmaması gerekmektedir." ifadesine yer verilmiştir.

Bu kapsamda sabit kıymet satışlarında lehe kalan para sabit kıymetin satış bedeli ile enflasyon düzeltmesine tabi tutulmamış iktisap bedeli (ilk alış bedeli) arasındaki farktır. Makalemizin önceki bölümlerinde açıklandığı üzere münhasırlık hakkı bedeli devreden sigorta şirketi açısından gayrimaddi hak olarak değerlendirildiğinden söz konusu hakkın satışında oluşacak BSMV matrahının tespitinde sabit kıymetler için uygulanan yukarıda yer verilen prensibin uygulanması uygun olacaktır. Bu doğrultuda münhasırlık hakkını devreden sigorta şirketi tarafından, devir bedeli ile bankasürans sözleşmesinde yer alan ve geçmişte bankaya ödenmiş olan münhasırlık hakkı bedeli arasındaki pozitif fark üzerinden BSMV hesaplanması gerekecektir.

5.2 Münhasırlık hakkını devralan sigorta şirketi açısından münhasırlık hakkı devir bedelinin giderleştirilmesi

Makalemizin 4.2. bölümünde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, münhasırlık bedelinin, hakkı devralan sigorta şirketi açısından gayrimaddi hak olarak değerlendirilerek aktifleştirilmesi ve amortisman yoluyla gider kaydedilmesi gerekmektedir.

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığının 20.02.2012 tarihli özelgesinde verdiği görüşten hareketle 15 yıldan uzun süreli sözleşmeler için amortisman hesaplamasında faydalı ömrün 15 yıl olarak dikkate alınması gerektiği görüşündeyiz. Söz konusu ikinci devir işleminde devredilen münhasırlık hakkının süresi bankasürans sözleşmesinin kalan süresi kadar olacağından, amortisman hesaplamasında kalan sürenin göz önünde bulundurulması, kalan sürenin 15 yıldan kısa olması durumunda devir bedelinin kalan süre boyunca eşit yüzdelerle itfa edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

5.3 Münhasırlık hakkının devrine ilişkin düzenlenecek sözleşmenin damga vergisi

Damga Vergisi Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin değiştirilmesi halinde artan miktar aynı nispette vergiye tabidir, bunların devri halinde aslından alınan verginin dörtte biri alınır.

Bununla beraber Damga Vergisi Kanunu'na ekli (2) sayılı tabloda damga vergisinden istisna edilen kağıtlar yer almaktadır. Söz konusu tablonun "V. Kurumlarla ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün 21'inci maddesi ile sigorta ve emeklilik şirketleri ile emeklilik yatırım fonlarının kuruluşları dahil her türlü işlemlerinde düzenlenen ve damga vergisi bu şirketler veya fonlar tarafından ödenmesi gereken kağıtlar damga vergisinden istisna edilmiştir.

Bankasürans sözleşmesinin bir sigorta şirketinden diğer sigorta şirketine devrine ilişkin düzenlenen sözleşme iki sigorta şirketi arasında imzalanan bir kağıt olduğundan yukarıdaki istisna maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği görüşündeyiz.

Diğer taraftan bankasürans sözleşmesi yeni sigorta şirketine devrolduğundan, devir sözleşmesi üzerinde herhangi bir tutara yer verilmese dahi bankasürans sözleşmesinden alınan damga vergisinin dörtte biri kadar damga vergisi hesaplanması gerektiği yönünde farklı görüşler bulunabileceğini belirtmek isteriz.

6. Sonuç

Bankasürans, özellikle hayat branşında üretilen poliçelerin satışında etkin ve karlı bir satış yöntemi olarak son yıllarda sigorta şirketleri ve bankaların sıklıkla kullandığı bir satış kanalıdır.

Bankasürans sözleşmeleri ile sigorta şirketlerine sağlanan münhasırlık hakkına ilişkin ödemeler ve bu hakların devirleri işleme taraf olan banka ve sigorta şirketleri için önemli vergisel sonuçlar doğurabilmektedir. Bu kapsamda münhasırlık hakkına ilişkin her bir işlemin makalemizde açıklandığı üzere her bir taraf ve vergi türü bazında ayrı ayrı değerlendirilmesi önem arz etmektedir.

 

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş.'ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.