Skip to Content

No: 5

Tarih: 22/03/2024

Konu:

Kişisel Verilerin Korunmasını İsteme Hakkının İhlal Edildiğine Yönelik Verilen Anayasa Mahkemesi Kararı


22.03.2024 tarihli ve 32497 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 13/02/2024 karar tarihli ve 2020/36976 başvuru numaralı Anayasa Mahkemesi kararının özeti aşağıda bilgilerinize sunulmaktadır.

Karara konu olayda özetle;

Başvurucu;

  • İş sözleşmesini fesheden işvereninin, işçilik alacaklarını ödememek için kendisini haksız kazanç elde etmekle itham ettiğini ve bu nedenle bilgisi ve rızası dışında kendisinin banka ve kredi kartı hesap hareketlerini incelendiği iddiasıyla 09.10.2020 tarihinde Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’na (“Başsavcılık”) suç duyurusunda bulunmuştur.
  • İddiasına dayanarak olarak hesap hareketlerinden kendisi ile para alışverişi içerisinde olan kişilerin tespit edilip bu kişilere telefon ile ulaşıldığını, ne amaçla para transferi yapıldığının bu kişilere sorulduğunu belirmiştir, bu hususa ilişkin tanığı bulunduğunu ayrıca işvereninin ele geçirdiği bu banka bilgilerini başvurucudan şikayetçi olduğu soruşturma dosyasında da sunduğunu iddia edip soruşturma dosyasının incelenmesini talep etmiştir.

Başsavcılık 14.10.2020 tarihinde, kişisel verilerin salt duyu organları vasıtasıyla öğrenilip başkalarına açıklanmasının kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi suçunu oluşturmayacağı ancak şartlarının bulunması hâlinde özel hayatın gizliliğini ihlal teşkil edebileceği gerekçesiyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar vermiştir.

Başvurucu somut deliller ortaya koymasına karşın deliller toplanmadan takipsizlik kararı verilmesi nedeniyle Başsavcılık tarafından verilen karara 21.10.2020 tarihinde Samsun 1. Sulh Ceza Hâkimliği’ne itiraz etmiştir. Samsun 1. Sulh Ceza Hâkimliği 23.10.2020 tarihinde itirazın reddine karar vermiştir, başvurucu 24.11.2020 tarihinde Anayasa Mahkemesi nezdinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

Başvurucu, başvurusunda aşağıdaki iddialarda bulunmuştur,

  • Şikâyet dilekçesinde müzekkere yazılmasına ve tanığın dinlenilmemesine ve kendisi hakkında yapılan suç duyurusuna ilişkin soruşturma dosyasının incelenmesine ilişkin talepte bulunmuş olmasına karşın soyut beyandan başka delil bulunmadığı nedeniyle takipsizlik kararı verildiğini,
  • Adalet Bakanlığı görüşünde kabul edilebilirlik yönünden başvurunun kanun yolu şikâyetinde olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi gerektiğini, pozitif yükümlülükler kapsamında inceleme yapılması gerektiğini ancak somut deliller incelenmeden takipsizlik kararı verildiğini

Anayasa Mahkemesi başvuruya ilişkin aşağıdaki değerlendirmelerde bulunmuştur;

  • Başvurucunun şikâyetinin özü, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirildiğine yönelik şikâyeti hakkında etkili bir ceza soruşturması yürütülmemesine ilişkin olup başvurunun kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği,
  • Anayasa’nın 20. Maddesinin üçüncü fıkrasında herkesin kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olduğu, bu hakkın kişinin kendisi ile ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirmeyi, bu verilere erişmeyi, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etmeyi ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi kapsadığı ve maddede ayrıca kişisel verilerin ancak kanunda öngörülen hâllerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebileceği, kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usullerin kanunla düzenleneceği belirtilmiş olup kişisel verilerin korunması hakkının kişinin insan onurunun korunmasının ve kişiliğini serbestçe geliştirebilmesi hakkının özel bir biçimi olarak bireyin hak ve özgürlüklerini kişisel verilerin işlenmesi sırasında korumayı amaçladığı,
  • Anayasa’nın 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilemez, vazgeçilemez hak ve hürriyetlere sahip olduğu, 5. maddesinde ise bireyin temel hak ve özgürlüklerinin korunması, maddi ve manevi varlıklarının geliştirilmesi için gerekli şartların hazırlanmasının devletin temel amaç ve görevlerinden sayıldığını, bu yönde devletin keyfî olarak bireyin kişisel verilerinin korunması hakkına müdahale etmeme ve üçünü kişilerin verilere saldırılarını önleme yönünde pozitif yükümlülüğünün bulunduğu,
  • Devletin yargısal sistemlerinin etkili şekilde işletilmesi ve soruşturmalar ya da yargılamalar neticesinde yargısal makamlarca ulaşılan tüm sonuçların temel hakların içerdiği güvenceleri koruyacak şekilde ilgili ve yeterli gerekçelerle açıklanması gerektiği,
  • Somut olayda Başsavcılıkça suçun şeklî unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, karar içeriğinde başvurucunun ileri sürdüğü delillerin tartışılmadığı, başvurucunun ise ileri sürülen delillerin toplanması hâlinde kişisel verilerinin hukuka aykırı olarak ele geçirildiği iddiasının ispatlanmış olacağını dolaysıyla suçun şeklî unsurlarının gerçekleşmiş olacağını belirttiği,
  • Kişilere iddia ve delillerini ileri sürebileceği etkili bir hukuksal mekanizma sağlanmasının usule ilişkin pozitif yükümlülüğün gereklerinden olduğu bu bağlamda başvurucuya iddia ve delillerini ileri sürebileceği etkili bir hukuksal mekanizma sağlanmadığı için usule ilişkin pozitif yükümlülüğün yerine getirilmediği sonucuna varılmıştır.

Değerlendirme sonucunda, Anayasa Mahkemesi, söz konusu olayda, Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. Başvurucunun, ihlalin tespiti ve yeniden yargılama yapılması talebi doğrultusunda, tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmuştur.

Anayasa Mahkemesi hükmünde özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR olduğuna, Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE ve kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırımlasın için yeniden soruşturma yapılmak üzere Samsun Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDEİRLMESİNE, yargılama giderinin başvurucuya faizi ile birlikte ödenmesine oybirliği ile karar vermiştir.

 

Saygılarımızla.
Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.
Erkan Baykuş


Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
 Baskıya yolla

Başa Dön

İletişim:

Av. Tuğçe Gültekin 
tugce.gultekin@tr.ey.com  
(212) 315 30 00

Av. Seda İlik Obut 
seda.ilik@tr.ey.com     
(212) 315 30 00