Page 5 - EY-VG_Agustos_2023_v2
P. 5

OVP ve vergileme politikalarında ne değişmeli?

          Bütçenin hazırlanma sürecinde önemli bir adım olan Orta
          Vadeli Program (OVP), makro politikaları, ilkeleri, hedefleri
          ve hedeflerle ilgili gösterge niteliğindeki temel ekonomik
          büyüklükleri, gelecek üç yıla ait toplam gelir ve gider
          öngörülerini, bütçe dengesi ve borçlanma ihtiyaçları ile
          kamunun ödenek sınırlarının çerçevesini çizen ana politika
          belgesidir. OVP’de kamu maliyesinde önemli yeri olan vergi
          gelirlerine ilişkin politika ve önlemler de yer alır.

          Hazırlıkları süren 2024 – 2026 dönemi OVP’de küresel ve
          ulusal ekonomideki gelişmelerin ışığında izlenecek vergi
          politikalar kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Özel sektör ve doğrudan
          yabancı yatırımcılar tarafından yatırım bekleniyorsa; vergide
          öngörülebilirlik artırılmalı, vergilemede ödeme gücü ve verginin
          genelliği (eşitlik) ilkeleri ışığında bir yol haritası somut bir
          şekilde ortaya konulmalıdır. Mevcut vergi tabanına vergi oran
          artışları ve ek vergi yükümlülükleri ile vergi koymak yerine, vergi
          tabanını genişletici adımlar atılmalıdır. Somut öneriler:

          •  “Küresel asgari kurumlar vergisi” uygulaması için bir strateji
           belirlenmeli ve Türkiye mukimi çok uluslu şirketlerin görüşü
           alınarak bu konuda öngörülebilirlik sağlanmalı,
          •  Safi kazancın vergilemesi esası ile reel kazanç vergilemesine
           yönelik mekanizmalar vergi mevzuatına dahil edilmeli:
           •  Enflasyon düzeltmesi uygulamasına başlanmalı,
           •  Enflasyon nedeniyle “son giren ilk çıkar” (LIFO) uygulaması
             geri getirilmeli,
           •  Reel kazancı vergilemede kullanılan “indirim oranı”
             uygulamasının kapsamı genişletilmeli,
           •  Gelir vergisi tarifesinin güncellenmesi için hem vergi
             dilimleri hem de oranları gözden geçirilmeli (daha fazla
             dilim ve geniş dilim tutarları ile farklı daha fazla vergi
             oranları),
          •  Ücret ve serbest meslek kazançlarında olduğu gibi (dördüncü
           gelir diliminde yer alan tutarın aşılması), belli tutarı aşan para
           ve sermaye piyasası gelirlerinin beyan kapsamına alınması
           (ancak bu kazançların enflasyondan kaynaklanan fiktif kısmı
           elimine edilerek reel kazanç vergilenmeli),
          •  Mali disiplin kriterleri gibi vergi affı çıkarmama politikası
           benimsenerek kamuoyuna güvence verilmeli, afların vergi
           moralini (ahlakını) bozmasının önüne geçilmeli,
          •  Modern vergi sistemlerinde terk edilmiş ve etkinliği tartışma
           konusu olan “servet vergisi” uygulamalarından kaçınılmalı,
           servet vergileri için adres gösterilen 1 milyon üzeri mevduat
           hesap sahibi sayısından hareketle suni servet vergisi iştahı
           kabartılmamalı; vergisi ödenmemiş gelir kaynaklarına
           yönelmeli (otomatik bilgi değişiminden elde edilen büyük vergi
           verisinin işlenmesi ve beyan dışı gelirlerin vergilenmesi gibi).
          Bu yazı Ekonomist dergisinin 23 Temmuz 2023 tarihli
          2023/15. sayısında yayınlanmıştır.

          Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel
          görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı
          EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk
          iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla
          yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama
          yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını
          tavsiye ederiz.
 Ağustos 2023                                          Ağustos 2023                                             5
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10