Skip to Content

E-fatura olarak alınması gereken fatura, kâğıt ortamında alınabilir mi?

Dursun Berk

Giriş

 

Vergi İdaresi tarafından elektronik ortama entegrasyonun sağlanması[1] ve ekonominin kayıt altına alınmasının sağlanması açısından getirdiği yeniliklerden biri olan e-fatura uygulaması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (“VUK”) mükerrer 242. maddesinin verdiği yetki ile Maliye Bakanlığı tarafından 397 sıra numaralı VUK Genel Tebliği ile 5 Mart 2010 tarihinden itibaren uygulamaya geçmiştir.

 

Başlangıçta alternatif yöntem olarak kullanılan e-fatura uygulaması zamanla bazı mükellefler açısından zorunlu olarak kabul edilmiş ve bu zorunluluğa uymayan mükellefler açısından çeşitli cezai yaptırımlar öngörülmüştür.

 

Bu makalemizde e-fatura kapsamında olunmasına rağmen kâğıt ortamında düzenlenen faturanın mükellefler nezdinde ne gibi olumsuz sonuçlar ortaya çıkardığı ele alınacaktır.

 

I. Fatura ve e-fatura ayrımı

 

VUK’un 229. maddesinde “satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblâğı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticarî vesika” olarak tanımlanan fatura, şekli ve içermesi gereken bilgiler bakımında sıkı şekil şartlarına bağlanmıştır.

 

E-fatura ise elektronik belge biçiminde oluşturulmuş olup; yeni bir belge türü olmayıp, kâğıt fatura ile aynı hukuki niteliklere sahiptir.

 

397 sıra numaralı VUK Genel Tebliği ile tüzel kişiler sistemden faydalanabilirken;

 

  • 416 numaralı VUK Genel Tebliği ile gerçek kişilere,
  • 421 numaralı VUK Genel Tebliği ile
  1. 4/12/2003 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu kapsamında madeni yağ lisansına sahip olanlar ile bunlardan 2011 takvim yılında mal alan mükelleflerden 31/12/2011 tarihi itibariyle asgari 25 Milyon TL brüt satış hasılatına sahip olanlar.
  2. 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa veya ithal edenler ile bunlardan 2011 takvim yılında mal alan mükelleflerden 31/12/2011 tarihi itibariyle asgari 10 Milyon TL brüt satış hasılatına sahip olanlar
  • 454 numaralı VUK Genel Tebliği ile;
  1. 2014 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükelleflere,
  2. 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (I) sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) lisans alan mükelleflere, Bayilik lisansı olanlar, münhasıran bu lisansa sahip olmaları nedeniyle bu bent kapsamında değerlendirilmeyecektir.
  3. Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa ve ithal eden mükelleflere,

 

e-fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu getirilmiştir.

 

II. E-faturanın kullanılmamasının yaptırımları

 

E-fatura uygulamasından yararlanan mükellefler fatura düzenlemeden önce muhatabın www.efatura.gov.tr internet adresinde yer alan kayıtlı kullanıcı listesine kayıtlı olup olmadığını kontrol edecekler, kayıtlı kullanıcı ise elektronik fatura, kayıtlı kullanıcı değilse kâğıt fatura düzenleyeceklerdir.

 

VUK’un mükerrer 242. maddesi uyarınca elektronik bir belge niteliğinde olan elektronik faturanın taraflarca düzenlenmesi ve alınması mecburiyeti bulunmakta olup; VUK’ta ve diğer vergi kanunlarında faturaya ilişkin olarak yer alan hükümler elektronik fatura için de geçerlidir.

 

Bu kapsamda, gerek kâğıt ortamında gerekse elektronik ortamda düzenlenecek faturaların malın teslimi ve/veya hizmetin ifasından itibaren yedi gün içerisinde düzenlenmesi gerekmektedir. Söz konusu yedi günlük süre azami süre olduğundan, bu süreye riayet edilmemesi halinde VUK’ta öngörülen cezaların uygulanacağı tabiidir.

 

Öte yandan, 421 sıra numaralı VUK Genel Tebliği’nin "Sorumluluk ve Cezai Yaptırımlar" başlıklı 5. bölümünün 5.4 no.lu bendinde yer alan;

 

"Elektronik fatura uygulamasına dâhil olma zorunluluğu getirilen mükellefler elektronik fatura uygulamasına kayıtlı olan diğer mükelleflere kâğıt ortamında fatura düzenleyemezler; düzenlemeleri halinde kâğıt ortamında düzenlenen bu faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.”

 

ifadesi, 448 sıra numaralı VUK Genel Tebliği ile 04.04.2015 tarihinden itibaren kaldırılmış ve 447 numaralı VUK Genel Tebliği ile 04.04.2015 tarihinden geçerli olmak üzere 397 numaralı VUK Genel Tebliği’nin "9.Sorumluluk ve Cezai Müeyyideler" başlıklı bölümü yeniden düzenlenmiştir.

 

İlgili bölümün yeniden düzenlenmiş şekli aşağıdaki gibidir:

 

“Elektronik fatura uygulamasına dâhil olan mükelleflerin elektronik fatura uygulamasına kayıtlı olan diğer mükelleflere düzenleyecekleri faturaların elektronik fatura olması zorunludur. Bu zorunluluğa uymayan mükellefler hakkında Vergi Usul Kanunu’nda öngörülen cezai hükümler uygulanacaktır.” hükmüne yer verilmiştir.

 

Bu kapsamda, fatura almama/vermeme fiillerinin yaptırımlarından biri olan özel usulsüzlük cezası e-fatura açısından da geçerli olacaktır.

 

Nitekim VUK’un “Fatura ve benzeri evrak verilmemesi ve alınmaması ile diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmaması” başlıklı 353. maddesi[2] kapsamında mükellefler, özel usulsüzlük cezası ile karşı karşıya kalacaklardır.

 

Bir başka anlatımla, kâğıt fatura düzenlense bile, zorunluluk kapsamındaki mükelleflerin düzenlemesi gereken asıl belge olan e-faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren 7 (yedi) gün içinde düzenlenmemiş olması durumunda, düzenlenmeyen e-fatura için bu belgeyi düzenlemek ve almak zorunda olanlara VUK’un 353. maddesinin birinci bendine göre özel usulsüzlük cezası kesilecektir.

 

Kâğıt fatura düzenlenmesine karşın e-fatura düzenlenmemesi nedeniyle mükellefler adına özel usulsüzlük cezası kesilip kesilmeyeceğine ilişkin farklı görüşler bulunmaktadır.

 

Bir görüşe göre, yukarıda yer verilen 397 numaralı VUK Genel Tebliği’nin "9.Sorumluluk ve Cezai Müeyyideler" başlıklı bölümü uyarınca VUK’ta yer alan cezai hükümlerin uygulanabilmesi gerekmektedir. Bu görüşe göre, İdare’nin konu ile ilgili yetkisi

 

  • VUK’un mükerrer 242. maddesinde Maliye Bakanlığına; elektronik defter, belge ve kayıtların oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafaza ve ibrazı ile defter ve belgelerin elektronik ortamda tutulması ve düzenlenmesi uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirleme konularında yetki verilmesi;
  • Söz konusu yetkiden yola çıkarak Maliye Bakanlığı’nın konu ile ilgili genel tebliğler çıkardığı ve tebliğlerle e-faturanın verilmesi ve alınmasına ilişkin usul ve esasların belirlendiği;
  • VUK’un mükerrer 242. maddesinde vergi kanunlarında defter, kayıt ve belgelere ilişkin olarak yer alan hükümlerin elektronik defter, kayıt ve belgeler için de geçerli olduğu belirtildiği

 

gerekçelerine dayandırılmaktadır.

 

Bu görüşle paralel olarak Vergi İdaresi de e-fatura verilmemesi veya alınmaması halinde VUK’un 353/1. maddesi uyarınca cezai uygulamalara devam etmektedir.

 

Diğer görüşe göre ise VUK’un 353/1. maddesinde sayılan eylemler arasında e-fatura verilmemesi ve/veya alınmaması fiilinin yer almadığından bahisle, VUK’un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının hukuka aykırı olduğunu iddia etmektedirler.

 

Konu ile ilgili olarak Zonguldak Vergi Mahkemesi’nin 21.04.2016 tarih ve E.2016/75, K.2016/373 sayılı kararında[3]; “… Dosyanın incelenmesinden; e-fatura düzenlemekle yükümlü olan davacı tarafından, yine e-fatura düzenlemek ve kullanmakla yükümlü olan bir başka firmaya yapmış olduğu 2 adet satış işlemine ilişkin olarak e-fatura düzenlenmediğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca … tutarında özel usulsüzlük cezası kesildiği, buna ilişkin ihbarnamelerin davacıya tebliği üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

 

Olayda, dava konusu cezanın dayanağı olan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesinde hiç bir şekilde fatura düzenlemeyenlerden bahsedildiği, buna karşın davacı tarafından kâğıt ortamında da olsa yapmış olduğu satışlar için fatura düzenlendiği, söz konusu bu faturaların, 421 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ndeki kâğıt ortamında düzenlenen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı şeklindeki 5.4. bölümü 448 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile kaldırılmış olduğu hususu göz önüne alındığında hiç düzenlenmemiş sayılamayacağı, diğer taraftan davacının e-fatura düzenlememe eyleminin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesinde sayılan eylemler arasında da yer almadığı anlaşıldığından, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen dava konusu özel usulsüzlük cezalarında sebep unsuru yönünden hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” hükmüyle, söz konusu cezaların kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.

 

Yer verilen kararda Mahkemece VUK’un özel usulsüzlük cezasını düzenleme altına alan 353/1. maddesinde e-fatura düzenlememe fiilinin yer almadığı belirtilerek, kâğıt fatura düzenlenip düzenlenmediği ayrıma gitmeksizin e-fatura düzenlememekten dolayı ceza kesilmesinin hukuka aykırı olduğu yönünde karar tesis etmiştir.

 

Aynı şekilde Ankara Yeminli Mali Müşavirler Odası Mevzuat İzleme ve Değerlendirme Komisyonu 27.03.2017 tarih ve 2017 /199 – 05 sayılı kararında da;

 

  • E-fatura ile kâğıt fatura hukuki açıdan birbirinin aynısı olduğu,
  • E-fatura yerine kâğıt fatura düzenlenmesi halinde faturanın hiç düzenlenmemiş sayılarak, düzenleyene ve alana özel usulsüzlük cezasının kesilmesi mevcut mevzuat çerçevesinde mümkün olmadığı,
  • İdarece uygulanan özel usulsüzlük cezalarının konuya ilişkin olarak VUK’ta herhangi bir ceza düzenlemesi bulunmadığından bahisle hukuka aykırı olduğu,
  • Ceza konusunun ilgili Kanun’da açıkça düzenlenmiş olmasının Anayasa gereği bir zorunluluk olduğu,

 

gerekçeleriyle; e-fatura yerine sehven kâğıt fatura düzenlenerek alıcıya gönderilmesi ve alıcının da bu faturayı defterlerine kayıt etmesi halinde, düzenleyene ve alıcıya VUK’un 353/1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası uygulanmasının mümkün olmadığı yönünde görüş belirtmiştir.

 

III. E-fatura olarak düzenlenmeyen faturaya konu KDV indirimi nasıl olacaktır?

 

E-fatura düzenlenmesi gereken durumlarda kâğıt fatura düzenlenmesi durumunda mükellefler nezdindeki cezai yaptırımların nasıl uygulanacağı tartışmalı bir konu iken; bir başka tartışmaya açık konu ise e-fatura şeklinde düzenlenmeyip kâğıt ortamında düzenlenen faturalara konu KDV indiriminin nasıl olacağıdır.

 

Konu ile ilgili Sakarya Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 24.11.2015 ve 41931384-105[Mük.257-2014-11]-73 sayılı özelgesinde mükellef kurum;

 

  • E-fatura düzenleme gerekliliği taşıyan imalatçı ve ihracatçı firma olduğunu,
  • Mal/hizmet temin ettiği ve e-fatura sisteminde bulunan firmalardan alımlarının bulunduğunu,
  • İhracat KDV iadelerine ilişkin yapmış olduğu çalışmalar sırasında, e-fatura düzenlemesi gerektiği halde, kâğıt ortamında fatura düzenleyen firmaların olduğunun anlaşıldığını,

 

belirterek,

 

  • E-fatura düzenlemesi gerektiği halde kâğıt ortamında fatura düzenlediği sonradan anlaşılan firmalardan alınan kâğıt ortamında düzenlenen faturaların geçerli olup olmayacağı,
  • Söz konusu faturalarda yer alan KDV'nin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı, indirim hesaplarından çıkartılması gerekip gerekmediği,

 

hususlarında Vergi İdaresinden görüş talep etmiştir.

 

Vergi İdaresi ise aşağıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde, e-fatura yerine kâğıt faturanın düzenlenmesine cezai yaptırımlar haricinde, faturaya konu harcamaların gider yazılıp yazılmaması ve/veya faturada yer verilen KDV’lerin indirilip indirilemeyeceği hususlarında bir sonuç bağlanmadığı belirtilmiştir:

 

“…Buna göre; elektronik fatura düzenlenmesi gerektiği halde kâğıt ortamında fatura düzenlenmiş olması, Vergi Usul Kanunu’nda öngörülen ceza hükümlerinin uygulanmasını gerektirmekle birlikte, fatura içeriği mal teslimi veya hizmet ifasının yapılmadığı anlamına gelmeyeceğinden mal teslimi veya hizmetin ifa edilmiş olması ile katma değer vergisi açısından vergiyi doğuran olay gerçekleşmektedir. Ayrıca fatura içeriği mal teslimi veya hizmet ifasının kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile illiyet bağının bulunması, kazancın elde edilmesine yönelik bulunan ve karşılığında gayri maddi bir kıymet iktisap edilmemiş ve maliyete dahil edilecek mahiyette olmaması durumunda da faturaya konu tutarın kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi ve faturada gösterilen KDV’nin 3065 sayılı KDV Kanunu’nu 29. maddesinde belirtilen şartları taşıması şartıyla söz konusu KDV’nin indirim olarak dikkate alınması 213 sayılı VUK’un 3.maddesi gereğidir.

 

Bu nedenle; vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esas olduğundan; gerçek bir işleme (mal teslimi veya hizmet ifası) dayanan harcamaların elektronik ortamda düzenlenen fatura yerine kâğıt ortamında düzenlenen fatura ile tevsik edilmesinin, Vergi Usul Kanunu’nda öngörülen cezai hükümlerin uygulanması haricinde safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınmasına ve faturada gösterilen ve KDV Kanunu’nun 29. maddesinde belirtilen şartları taşıyan KDV nin indirimine engel olmadığı tabiidir.

 

Diğer taraftan, kâğıt ortamında bir fatura düzenlense bile, zorunluluk kapsamındaki mükelleflerin düzenlemesi gereken asıl belge olan e-faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren 7 gün içinde düzenlenmemiş olması durumunda, düzenlenmeyen e-fatura için bu belgeyi düzenlemek ve almak zorunda olanlara Kanun’un 353’üncü maddesinin birinci bendine göre özel usulsüzlük cezasının kesilmesi gerekmektedir…”

 

İlaveten, Bursa Bölge İdare Mahkemesi 10.10.2017 tarihinde vermiş olduğu karara konu olayda, e-fatura kapsamında olan mükellef, kâğıt ortamında düzenlenen faturayı almış ve söz konusu faturayı kayıtlarına intikal ettirmiştir.

 

Mükellef adına düzenlenen özel usulsüzlük cezasının iptali talebiyle açılan davada ilk derece mahkemesi VUK’un 353/1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezasının kesilmesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddi yönünde karar tesis etmiştir.

 

İlk derece mahkemesi kararına karşı başvurulan yargı yolunda ise özel usulsüzlük cezasına konu edilen fiilin VUK’ta yer alan tipiklikte gerçekleşmediği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması yönünde hüküm vermiştir.

 

Öte yandan, Gelir İdaresi Başkanlığı e-fatura forumunda[4] mükellef tarafından, e-fatura mükellefi müşteriye, e-arşiv faturası düzenlenmiş olması halinde KDV dönemi geçmiş olduğu için düzenlenen faturanın iptal edilerek tekrar e-fatura olarak düzenlenip düzenlenmeyeceği konusunda görüş talep edilmiştir.

 

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından ise aşağıdaki şekilde açıklamada bulunulmuştur:

 

“…Bununla birlikte e-fatura kullanıcısına sehven düzenlediğiniz e-arşiv / matbu kâğıt faturayı her iki tarafından kayıtlarına aldığı ve KDV beyannamesine konu edildiği durumda ise e-arşiv faturanın / matbu kâğıt faturanın iptal edilmesi söz konusu olmayıp; Vergi Usul Kanunu’nda öngörülen ceza hükümlerinin uygulanmasını gerektirmekle birlikte, fatura içeriği mal teslimi veya hizmet ifasının yapılmadığı anlamına gelmeyeceğinden mal teslimi veya hizmetin ifa edilmiş olması ile katma değer vergisi açısından vergiyi doğuran olay gerçekleşmektedir. Ayrıca fatura içeriği mal teslimi veya hizmet ifasının kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile illiyet bağının bulunması, kazancın elde edilmesine yönelik bulunan ve karşılığında gayri maddi bir kıymet iktisap edilmemiş ve maliyete dahil edilecek mahiyette olmaması durumunda da faturaya konu tutarın kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi ve faturada gösterilen KDV’nin 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 29. maddesinde belirtilen şartları taşıması şartıyla sözkonusu KDV’nin indirim olarak dikkate alınması 213 sayılı VUK’un 3. maddesi gereğidir.

 

Bu nedenle; vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esas olduğundan; gerçek bir işleme (mal teslimi veya hizmet ifası) dayanan harcamaların e-Fatura yerine e-arşiv fatura / matbu kâğıt fatura ile tevsik edilmesinin, Vergi Usul Kanunu’nda öngörülen cezai hükümlerin uygulanması haricinde safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınmasına ve faturada gösterilen ve KDV Kanunu’nun 29. maddesinde belirtilen şartları taşıyan KDV’nin indirimine engel olmadığı tabiidir.”

 

Görüleceği üzere, e-fatura düzenlenmesi gerekirken kâğıt fatura düzenleyen mükellefler nezdinde faturaya konu KDV tutarının, ortada gerçek bir mal alımı ve/veya hizmet ifası bulunduğu durumlarda, KDV’yi doğuran olayın meydana geleceği ve bu kapsamda KDV indiriminin KDV Kanunu’nun 29. maddesinde yer alan şartlar dahilinde indirimin mümkün olduğu açıktır.

 

Sonuç

 

Yukarıda yer verilen açıklamalar ve destek dokümanlardan da görüleceği üzere e-fatura yerine sehven kâğıt fatura düzenlenmesi durumunda, faturaya muhatap mükellefin bu KDV’yi indirim konusu yapmasında herhangi bir engel yoktur.

 

KDV’nin indirimi konusunda mükellefler nezdinde tereddüt yaşanmayacak olsa da e-fatura yerine kâğıt fatura düzenlenmesi durumunda uygulanacak cezai işlem konusunda Vergi İdaresinin verdiği görüşler ve yaptığı düzenlemeler ile kararlar arasında görüş farklılıkları bulunmaktadır.

 

Her ne kadar Gelir İdaresi Başkanlığının hem Tebliğ bazında yaptığı düzenlemeler hem de verdiği görüşlerden fatura yerine kâğıt fatura düzenlenmesi durumunda uygulanacak cezai işlem konusunda tereddüt bulunmasa da (Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi uyarınca; e-faturanın düzenlenmemesi nedeniyle kâğıt faturayı düzenleyen ve alan mükelleflere 240 TL den aşağı olmamak üzere faturada yazılı olan meblağın yüzde 10’u oranında özel usulsüzlük cezası kesilebilecektir. Ancak bir takvim yılı içinde her bir belge nevine ilişkin olarak kesilecek toplam ceza miktarı 2018 yılı için 120 bin TL’yi geçemeyecektir.) konuya ilişkin kararlarda; e-fatura yerine sehven kâğıt fatura düzenlenerek alıcıya gönderilmesi ve alıcının da bu faturayı defterlerine kayıt etmesi halinde, düzenleyene ve alıcıya VUK’un 353/1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası uygulanmasının mümkün olmadığı yönünde hüküm verilmiştir. .

 

Özetle; e-fatura düzenlenmesi gerekirken kâğıt fatura düzenlenmesi halinde faturanın gider olarak dikkate alınabileceği ve KDV tutarının indirim konusu yapılabileceği sonucuna ulaşılsa da e-fatura kullanıcısı kapsamının gitgide genişletildiği göz önüne alındığında cezai müeyyide ile ilgili yaşanılan tereddüttün devam edeceği anlaşılmaktadır. Konuya ilişkin sürmekte olan ihtilafların giderilmesi amacıyla 02.02.2018 tarihinde Meclis Başkanlığı’na sunulan “Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı”nın 12’nci maddesi ile VUK’un 353’üncü maddesinin (2) numaralı bendine; “… elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken kâğıt olarak düzenlendiğinin tespiti ya da bu belgelerin bu Kanun’un 227’nci maddesine göre hiç düzenlenmemiş sayılması halinde, her bir belge için 240 TL özel usulsüzlük cezası kesilir.” şeklinde değiştirilmesi öngörülmüştür. Söz konusu Tasarı’nın bu haliyle yasalaşması halinde Vergi Usul Kanunu nezdinde yaşanan tereddütlerin sona ereceği anlaşılmaktadır.

 


[1] 397 numaralı VUK Genel Tebliği

“Günümüzde bilgi ve iletişim teknolojileri, sağladıkları verimlilik ve maliyet avantajı gibi nedenlerle mükelleflere ait iş süreçlerinde gittikçe daha yoğun bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Bu durum, özellikle yüksek sayıda yasal belge ve kayıt ile ilgili süreçleri kâğıt ortamında yürütmek zorunda olan mükelleflere yönelik, gelişen teknolojiye uygun yeni usul ve esasların belirlenmesini zorunlu kılmaktadır….”

[2]a) Fatura ve benzeri evrak verilmemesi ve alınmaması ile diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmaması

Madde 353 -

1. Verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için 240 TL’den aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının % 10'u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir.

Bir takvim yılı içinde her bir belge nevine ilişkin olarak tespit olunan yukarıda yazılı özel usulsüzlükler için kesilecek cezanın toplamı 120.000 TL’yi geçemez.”

[3] “E-Fatura Verilmemesi Veya Alınmaması Nedeniyle Kesilen Özel Usulsüzlük Cezasına Yargısal Bakış”, Volkan ERDOĞDU (Zonguldak Vergi Mahkemesi Başkanı), Lebib Yalkın Dergisi Kasım 2016 S.155

[4] http://forum.efatura.gov.tr/print_bug_page.php?bug_id=54057 (erişim tarihi: 25.01.2018)

 

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.