Skip to Content

Değerlemesi zor gayrimaddi varlıkların fiyatlandırılması

M. Akif Tunç
Zeynep Çelen

Değerlemesi zor gayrimaddi varlıklar (DZGV) terimi, ilişkili işletmeler arasındaki transferleri sırasında; (i) güvenilir emsallerin bulunmadığı ve (ii) işleme girişildiği esnada; transfer edilen gayrimaddi varlıktan sağlanması beklenen nakit akımlarının veya gelirin ya da gayrimaddi varlığı değerlemek için kullanılan tahminlerin büyük ölçüde belirsiz olduğu, bunların da gayrimaddi varlığın transferi sırasında bunun nihai başarı seviyesinin tahmin edilmesini zorlaştırdığı gayrimaddi varlıkları veya gayrimaddi varlıkların içerdiği hakları kapsamaktadır.[1]

DZGV’lerin transferi ya da kullanımını içeren işlemler aşağıdaki özelliklerden bir veya daha fazlasını gösterebilir.

  • Gayrimaddi varlık transfer anında kısmen geliştirilmiştir.
  • Gayrimaddi varlığın, işlemin üzerinden ancak yıllar geçtikten sonra ticari olarak kullan(dır)ılır hale gelmesi bekleniyordur.
  • Gayrimaddi varlık, DZGV kapsamına girmese de DZGV tanımına giren diğer gayrimaddi varlıkların geliştirilmesi veya değerinin artırılması süreçlerinin tamamlayıcısıdır.
  • Gayrimaddi varlığın, transferin gerçekleştiği anda, daha önce var olmayan bir şekilde kullan(dır)ılması beklenmektedir ve benzer gayrimaddi varlıkların geliştirilmesine veya kullan(dır)ımına ilişkin belirli bir geçmişin bulunmaması tahminlerin büyük ölçüde yetersiz olmasına yol açmaktadır.
  • DZGV tanımıma uyan bir gayrimaddi varlık, ilişkili bir işletmeye tek bir peşin toplu ödeme karşılığı transfer edilmiştir.
  • Gayrimaddi varlık, bir MKA[2] veya benzer bir anlaşma kapsamında kullanılmakta ya da geliştirilmektedir.[3]

Bir vergi idaresi, gayrimaddi varlıklar ya da bunların içerdiği hakların transferine ilişkin bir işlemin fiyatlandırmasıyla ilgili olarak hesaba katılabilecek gelişme ya da olayların ne olduğunun ve bu gelişme veya olayların gerçekleşmesinin ya da gidişatının işleme girişildiği anda hangi ölçüde öngörülebilir ya da mantıklı bir şekilde öngörülebilir olduğunun kurgulanmasında veya doğrulanmasında zorluklarla karşılaşabilir. Bir gayrimaddi varlığın değerlemesiyle ilgili olabilen gelişmeler veya olaylar, çoğu durumda, gayrimaddi varlığın geliştirildiği veya kullan(dır)ıldığı ticari ve iş çevresiyle güçlü bir bağa sahiptir. Bundan dolayı, hangi gelişmelerin ya da olayların önemli olduğunun ve hangi gelişmelerin ya da olayların ortaya çıkmasının ve yönlerinin öngörülebilir ya da mantıklı bir şekilde öngörülebilir olup olmadığın değerlendirmesi gayrimaddi varlığın geliştirildiği veya kullan(dır)ıldığı iş çevresine ilişkin özel bilgi, uzmanlık ve kavrayış gerektirir. İlave olarak, kontrol dışı bir işlemdeki gayrimaddi varlıkların ya da bunların içerdiği hakların transferinin ele alınmasındaki muhafazakâr değerlendirmeler, ÇUİ[4] grubu tarafından, transfer işlemi grup içinde gerçekleştiğinden transfer fiyatlandırması dışındaki konular için zorunlu ve kullanışlı görülmeyebilir ve bunun sonucunda da bu değerlendirmeler kapsamlı olmayabilir. Örneğin bir işletme, gayrimaddi varlıkları, geliştirilme aşamasının erken evrelerinde bir ilişkili işletmesine transfer edebilir, gayrimaddi varlığın transfer esnasındaki değerini yansıtmayan bir royalti oranı belirleyebilir ve daha sonra da transfer esnasında ürünün izleyen dönemlere ilişkin başarısının tam olarak belirlenmesinin mümkün olmadığı iddiasını ileri sürebilir.[5]

Bu nedenle, gayrimaddi varlığın ex ante ve ex post değerleri arasındaki farklılığın beklenenden daha iyi gerçekleşen gelişmelere atfedilebileceği mükellef tarafından iddia edilebilir. Bu durumlarda vergi idarelerinin genel tecrübesi, mükellefin iddialarını gözden geçirebilmek ve ex ante ve ex post değerler arasındaki farkın mükellefin emsallere uygunluk ilkesine dayanmayan tahminlerinden kaynaklandığını ortaya çıkarmak için özel bir ticari kavrayış yeteneğine sahip olmayabildiğini ya da gerekli bilgiye ulaşamadığını göstermektedir. Yine de vergi idareleri mükellefin iddialarını gözden geçirmek için büyük ölçüde mükellefin sağladığı bilgilere bağımlıdır. Mükellef ve vergi idaresi arasındaki bilgi asimetrisiyle bağlantılı bu durumlar, transfer fiyatlandırması riskine yol açmaktadır.

Ex post sonuçlar;

  • İşlem anındaki belirsizliklerin varlığı,
  • Mükellefin işlem anında mantıklı bir şekilde öngörülebilir gelişmeleri veya olayları uygun şekilde hesaba katıp katmadığı,
  • Söz konusu gayrimaddi varlıkların ya da bunların içerdiği hakların transfer fiyatının belirlenmesinde kullanılan ex ante bilgilerin güvenilirliği hakkında karine sağlayacaktır.[6]

Bu tür gayrimaddi varlıklar için, mükellefin işlemin fiyatlandırmasını belirlemede kullandığı bilgi dâhil olmak üzere mükellef ile vergi idaresi arasındaki bilgi asimetrisi keskin olabilecek ve bu durum belirlenen fiyatların yukarıda tartışılan nedenlerle emsallere uygunluk ilkesini doğrulamasında vergi idarelerinin karşılaştıkları güçlükleri artırabilecektir.

Bunun sonucu olarak vergi idaresi için, transfer fiyatlandırması amaçlı risk değerlendirmesi yapması, mükellefin fiyatlamayı dayandırdığı bilgilerin güvenilirliğini değerlendirmesi veya gayrimaddi varlıkların içerdiği hakların emsaline uygun bedele göre aşırı yüksek veya aşırı düşük değerle transfer edilip edilmediğini belirlemesi, transferi takip eden yıllara ilişkin ex post sonuçlar bilinene kadar zor olacaktır. [7]

Bu tip durumlarda vergi idaresi ex post sonuçları ex ante fiyatlandırma anlaşmalarının uygunluğuyla ilgili muhtemel bir delil olarak dikkate alabilir. Bununla birlikte ex post delillerin dikkate alınması, bu delillerin ex ante fiyatlandırmanın dayandığı bilgilerin güvenilirliğinin değerlendirmek için hesaba katılması zorunluluğuna yönelik bir belirlemeye dayanmalıdır. Vergi idaresi ex ante fiyatlandırmanın dayandığı bilgilerin güvenilirliğini doğrulama olanağına sahip olduğunda, açıklanan yaklaşımlar dikkate alınmaksızın, ex post kâr seviyelerine dayanarak düzeltimler yapılmamalıdır.

Haziran 2018 yılında yayımlanan BEPS 8 numaralı eylem planında konuya ilişkin “Değerlemesi Zor Olan Gayrimaddi Varlıklara Yaklaşımın Uygulanmasına İlişkin Vergi İdarelerine Yönelik Rehber” içerisinde çeşitli örnekler verilmiştir.

Örnek:

A Ülkesinin mukimi olan A Şirketi, bir farmasötik bileşiğin patentini almıştır. A Şirketi, bileşik için klinik öncesi testleri tamamlamış ve istediği bileşiği klinik denemelerin I. ve II. aşamalarından başarıyla almıştır. A Şirketi, 0. yılda patent haklarını, S Ülkesinde mukim bir bağlı kuruluş olan S Şirketine devreder. S Şirketi, devrin ardından Faz III denemelerinden sorumlu olacaktır. Kısmen geliştirilen ilacın patentinin fiyatını belirlemek için taraflar, patentin kalan ömrü boyunca kesinleştiğinde ilacın kullanımından elde edilecek beklenen gelir veya nakit akışlarının bir tahminini yapmış olsunlar. Devir sırasında türetilen fiyatın 700 olduğunu ve bunun 0.Yıl'da toplu olarak ödendiğini varsayalım.

Özellikle, vergi mükellefi satışların yılda 1.000'i geçmeyeceğini ve 6. yıla kadar ticarileştirmenin başlamayacağını varsaymıştır. İndirim oranı, aynı geliştirme aşamasındaki benzer bir terapötik kategorideki ilaçlar için başarısızlık riskini analiz eden harici verilere başvurularak belirlenmiştir. A Ülkesinin vergi idaresi, 0.Yılı'nda patent haklarının devrine ilişkin bu gerçeklerden haberdar olsaydı bile, vergi mükellefinin satışlarla ilgili varsayımlarının makul olup olmadığını doğrulamak için çok az imkânı olurdu.

A senaryosu

4. yılda, A Ülkesinin vergi idaresi, A Şirketini 0-2 yılları için denetler ve Faz III denemelerinin öngörülenden daha erken tamamlanması nedeniyle ticarileştirmenin aslında 3. yılda başladığı bilgisini alır. 3. ve 4. yıldaki satışlar, devir sırasında 6. ve 7. yılda gerçekleştirilmesi öngörülen satışlara karşılık gelir. Mükellef, ilk değerlemesinde satışların daha erken dönemlerde ortaya çıkma ihtimalini dikkate aldığını ve böyle bir gelişmenin öngörülemez olduğunu ispat edemez.

Vergi idaresi, işlemin gerçekleştiği tarihte yapılan değerlemenin önceki yıllarda meydana gelen satış olasılığını dikkate almadığını belirlemek için nihai sonucun sağladığı varsayımsal kanıtları kullanır. Vergi mükellefinin orijinal değerlemesi, uygun şekilde riske göre düzeltilmiş erken satış olasılığını içerecek şekilde revize edilir ve bu da ilacın 0. yılda 700 yerine 1.000'lik revize edilmiş net bugünkü değeriyle sonuçlanır.

Revize edilmiş net bugünkü değer ayrıca, işlemden önce ve sonra tarafların her biri tarafından DZGV ile ilgili olarak gerçekleştirilen işlevleri, kullanılan varlıkları ve üstlenilen riskleri ve işlem sırasında gerçekleştirilecek, kullanılacak veya üstlenilecek olan makul olarak tahmin edilen riskleri de hesaba katmaktadır. Bu nedenle, örneğin amaçları doğrultusunda, 0.Yıl’da öngörülen emsallere uygun fiyatın 1.000 olması gerektiğini varsayalım.

Bu durumda, DZGV yaklaşımına uygun olarak, vergi idaresi, 0.yılda 300'ün ek kazancını değerlendirmek için bir düzeltme yapma hakkına sahiptir.

B senaryosu

Vergi idaresi, işlemin gerçekleştiği tarihte yapılan değerlemenin, önceki yıllarda satış olasılığını dikkate almadığını belirlemek için nihai sonuçların sağladığı varsayımsal kanıtları kullanır. Vergi mükellefinin orijinal değerlemesi, daha önceki yıllarda meydana gelen uygun şekilde riske göre ayarlanmış satış olasılığını içerecek şekilde revize edilir ve bu da ilacın 0.Yıl'da 700 yerine 800 olarak revize edilmiş net bugünkü değeriyle sonuçlanır. Bu nedenle, örneğin amaçları doğrultusunda, 0.Yıl'da beklenen emsallere uygun fiyatın 800 olması gerektiğini varsayalım.

DZGV yaklaşımına uygun olarak, vergi idaresi, 0.Yıl'da 100'lük ek karı değerlendirmek için bir düzeltme yapma hakkına sahiptir.

Olaydaki olgu ve koşullara bağlı olarak ve bazı ilkeler dikkate alınarak, bu yaklaşımın uygulanmasında bilgilerin çoklu yıl analizi de uygun olabilecektir.

Aşağıdaki istisnalardan en az biri var olduğu sürece, DZGV’ kullanımı veya transferi işlemlerine bu yaklaşım uygulanmaz.

(i) Mükellefin:
1) Belirlenen fiyatın hesaplanmasında risklerin nasıl hesaba katıldığı (ağırlıklı olasılık gibi[8]) ve makul bir şekilde öngörülebilir olayların ve diğer risklerin ve bunların ortaya çıkış ihtimallerinin uygun bir şekilde dikkate alındığı dahil olmak üzere, transfer esnasında fiyatlandırma anlaşmalarını yaparken kullanılan ex ante tahminlerin ayrıntılarını sunması ve
2) Finansal tahminler ve gerçekleşmeler arasında ortaya çıkabilecek herhangi bir önemli farklılığın;
a) İşlem anında ilişkili işletmeler tarafından tahmin edilmesi mümkün olmayan öngörülemez gelişme veya olayların fiyatın belirlenmesinden sonra ortaya çıkmasından veya
b) Öngörülebilir sonuçların ortaya çıkma ihtimalinin ortadan kalktığına ve bu ihtimallerin de işlem esnasında aşırı yüksek veya düşük tahmin edilmemiş olduğuna dair güvenilir kanıtlar sunması.
(ii) DZGV transferinin, transfer eden ve transfer alan işletmelerin ülkeleri arasında ilgili dönemi kapsayan ikili veya çok taraflı bir peşin fiyatlandırma anlaşmasının kapsamına girmesi
(iii) Yukarıdaki madde (i) 2’de belirtilen finansal tahminler ve gerçekleşmeler arasındaki farklılığın, işlem esnasında DZGV için belirlenen tazminatı artırma veya eksiltme yönünde %20’den fazla etkilememesi.
(iv) DZGV’nin devralan açısından ilk ilişkisiz taraf gelirini yaratmasının üzerinden 5 yıllık bir ticarileşme süreci geçmişse ve bu ticarileşme süreci içinde madde (i) 2’de belirtilen finansal tahminler ve gerçekleşmeler arasındaki farklılıkların bu dönem için yapılan tahminlerin %20’sini aşmaması.[9]

Birinci istisna, her ne kadar finansal sonuçlara ilişkin ex post deliller vergi idaresi için ex ante fiyatlandırma anlaşmalarının uygunluğunun değerlendirilmesi için önemli bilgiler sunacak olsa da, mükellef işlem anında neyin öngörülebilir olduğunu, bunun fiyatlandırma varsayımlarına yansıtıldığını ve tahminler ve sonuçlar arasında farklılıklara yol açan gelişmelerin öngörülemez olaylardan kaynaklandığını tatmin edici şekilde gösterebildiği koşullarda, vergi idaresinin ex post sonuçlara dayanarak ex ante fiyatlandırma anlaşmasında düzeltim yapmaya hakkının bulunmayacağı anlamına gelmektedir. Örneğin, finansal sonuçlar, gayrimaddi varlık kullan(dır)ılarak yapılan ürün satışından elde edilen yıllık satışların 1.000 olduğunu göstermekteyse, ancak ex ante fiyatlama anlaşmaları, bu satışların yıllık en fazla 100 olabileceği tahminine göre yapılmışsa, vergi idaresi bu kadar yüksek miktarlara ulaşan satış rakamlarının nedenlerini dikkate almalıdır. Bu yüksek satış hacmi, örneğin, bir doğal afet veya diğer beklenmedik olaylar gibi işlem esnasında öngörülemeyen veya gerçekleşme ihtimaline uygun bir şekilde çok düşük olasılık verilen durumlar nedeniyle gayrimaddi varlıkla ilgili ürünlere yönelik istisnai bir talep artışından kaynaklanıyorsa, ex post finansal sonuçlar dışında, belirlenen fiyatların emsallere uygunluk ilkesine göre belirlenmediğini gösteren bir başka delil bulunmadıkça, ex ante fiyatlamanın emsaline uygun olduğu kabul edilmelidir.[10]

Sonuç

Özetle, değerlemesi zor gayrimaddi varlıkların fiyatlandırılması esnasında ex ante ve ex post sonuçlar arasındaki farklılıklar ile mükellef ve vergi idaresi arasındaki bilgi asimetrisiyle bağlantılı bu durumlar, transfer fiyatlandırması riskine yol açmaktadır. Bunun önüne geçmek için değerlemesi zor gayrimaddi varlıklar, işlem öncesi (ex ante) ve işlem sonrası (ex post) olarak değerlendirilecek ve transfer fiyatlandırması analizleri işlem öncesi projeksiyonları baz alınarak yapılacaktır. Ancak işlem öncesi ile işlem sonrası değerleri arasında söz konusu istisnalar var ise şirket, işlem öncesi değerleri üzerinden yapılan transfer fiyatlandırması analizinde değişiklikler yapabilecektir. 


[1] OECD Transfer Fiyatlandırması Rehberi, 2022, paragraf 6.189.

[2] Maliyet Katılım Anlaşması, MKA, gayrimaddi varlıkların, menkul varlıkların veya hizmetlerin ortak olarak geliştirilmesindeki katkı ve risklerin işletmeler tarafından, bu gayrimaddi varlıkların, menkul varlıkların veya hizmetlerin herbir katılımcının bireysel faaliyetlerine menfaat sağlayacağı beklentisiyle, paylaşılması için yapılan akdi anlaşmadır. OECD Transfer Fiyatlandırması Rehberi, 2022, 8.3.

[3] OECD Transfer Fiyatlandırması Rehberi, 2022, paragraf 6.190.

[4] Çok Uluslu İşletme

[5] OECD Transfer Fiyatlandırması Rehberi, 2022, paragraf 6.186.

[6] OECD Transfer Fiyatlandırması Rehberi, 2022, paragraf 6.188.

[7] OECD Transfer Fiyatlandırması Rehberi, 2022, paragraf 6.191.

[8] e.g. probability-weighted

[9] OECD Transfer Fiyatlandırması Rehberi, 2022, paragraf 6.193.

[10] OECD Transfer Fiyatlandırması Rehberi, 2022, paragraf 6.194.

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.