Avans kar payı uygulaması başladı…

M. Fatih Köprü | 07/10/2012 | (Tüm Yazılar)

Yaklaşık bir buçuk yıl önce kabul edilen Yeni Türk Ticaret Kanunu genel olarak Temmuz başında yürürlüğe girdi. Yeni yasada, Sermaye Piyasası Kanunu’na tabi olmayan sermaye şirketlerinin avans kar payı dağıtabilmelerine ilişkin hükümler de yer alıyor.

Ancak bu yasa hükümleri avans kar payı dağıtımının nasıl yapılacağına ilişkin düzenlemeleri içermiyor. Sadece Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca çıkarılacak bir tebliğ ile düzenleneceği belirtiliyor. İlgili Bakanlık da yasa ile kendisine verilen yetkiyi 9 Ağustos tarihinde kullanarak, hazırladığı “Kar Payı Avansı Dağıtımı Hakkında Tebliğ” ile şirketlerin kar payı avansı dağıtımında uyacakları usul ve esasları belirledi.

Bu haftaki yazımızda, yukarıda belirtilen tebliğ ile çerçevesi çizilen, SPK’ya tabi olmayan anonim şirketler ile limited şirketler ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin, kar payı avansı dağıtım şartları ile dağıtılan avans kar paylarının vergilendirilmesi konularına değineceğiz.

Halka açık şirketler

SPK’ya tabi olan halka açık anonim ortaklıkların, kendi mevzuatları uyarınca zaten temettü avansı dağıtmaları mümkün. Bu şirketler sermaye piyasası mevzuatına uygun olarak düzenlenmiş ve bağımsız sınırlı denetlemeden geçmiş üç, altı ve dokuz aylık dönemler itibarıyla hazırladıkları ara mali tablolarında yer alan karları üzerinden nakit temettü avansı dağıtabiliyorlar.

Temettü avansı dağıtmak isteyen ortaklıkların esas sözleşmelerinde hüküm bulunması gerekiyor. Ayrıca genel kurul kararıyla, ilgili yılla sınırlı olmak üzere yönetim kuruluna avans kar payı dağıtımı konusunda yetki vermeleri de zorunlu.

Diğer sermaye şirketleri

Yeni TTK’daki düzenleme kapsamında artık Sermaye Piyasası Kanunu’na tabi olmayan anonim şirketler ile limited şirketler ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler de avans kar dağıtımı yapma hakkına kavuşmuş oldular.

Aslında Yeni TTK’nın ilk halinde limited şirketler avans kar payı dağıtımının kapsamı dışında tutulmuşken, yasa yürürlüğe girmeden bir gün önce yapılan değişiklikle onlar da kapsama dahil edildiler.

Kar varsa dağıtılabilir

Kar payı avansı üç, altı veya dokuz aylık ara dönem finansal tablolara dayanılarak dağıtılabiliyor. Ancak söz konusu dağıtımın yapılabilmesi için ilgili ara dönem finansal tablolara göre kar edilmiş olması gerekiyor.

Genel kurul kararı olmalı

Şirketlerin kar payı avansı dağıtabilmeleri için, şirket genel kurulunca karar alınması gerekiyor. Tebliğ 9 Ağustos’ta yürürlüğe girdiği için, genel kurul kararı almak şartıyla, 2012 yılına ilişkin kar payı avansı dağıtılması da mümkün.

Tebliğde açık şekilde ifade edilmemiş olmakla birlikte, şirket esas sözleşmesinde kar payı avansı dağıtımına ilişkin bir hükme yer verilmesi de faydalı olacaktır.

Avans kar payının hesabı

Dağıtılacak kar payı avansının hesabında, oluşan ara dönem karından, varsa öncelikle aşağıda yer alan tutarların indirilmesi gerekiyor.

-     Geçmiş yıl zararlarının tamamı

-     Vergi, fon ve mali karşılıklar

-     Kanun veya esas sözleşme uyarınca ayrılması gereken yedek akçeler

-     İmtiyazlı pay sahipleri için ayrılacak tutarlar

-     İntifa senedi sahipleri için ayrılacak tutarlar

-     Kara katılan diğer kimseler için ayrılacak tutarlar.

Ödenecek kar payı avansı ise yukarıdaki tutarlar düşüldükten sonra kalan karın yarısını geçemiyor.

Aynı hesap dönemi içinde izleyen ara dönemlerde de kar oluşması halinde dağıtılacak kar payı avansı tutarının, yukarıda belirtilenlerin yanı sıra önceki ara dönem veya dönemlerde ödenmiş olan kar payı avansı tutarlarının da indirilmesi suretiyle hesaplanması gerekiyor. Ödenecek kar payı avansı, bu şekilde hesaplanan tutarın yarısını geçemiyor.

2012 yılına ilişkin hesap döneminde kar payı avansı dağıtacak şirketler, avans tutarının hesaplanmasında eski TTK’ya göre düzenlenen bilançoları esas alacaklar. Yönetim organınca düzenlenecek raporda, kar payı avansı dağıtımına dayanak oluşturan ara dönem bilançosunun gerçeğe uygun olarak düzenlendiğinin belirtilmesi gerekiyor.

Yönetim organının görevleri

Genel kurul tarafından kar payı avansı dağıtılmasına karar verilmesi ve ara dönem finansal tablolara göre de kar edilmiş olması halinde, şirket yönetim organı tarafından bir rapor hazırlanması gerekiyor. Yönetim organı deyince, anonim şirketlerde yönetim kurulu, limited şirketlerde müdür veya müdürler kurulu, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde yöneticileri anlıyoruz.

Bu raporda özellikle dağıtılacak kar payı avansı tutarının yukarıdaki esaslara uygun olarak hesaplandığı belirtiliyor. Ayrıca şirket yönetim organı tarafından, kar payı avansının ortaklara ödenmesine ve bu ödemelerin yapılma usulüne ilişkin karar alınması da gerekiyor.

En geç 6 haftada ödenmeli

Kar payı avansı, dağıtım tarihleri itibarıyla ortaklara payları oranında ödenir. Tebliğde bu ödemenin kararı izleyen en geç altı hafta içerisinde yapılması gerektiği belirtiliyor. Ancak tebliğdeki “karar” ifadesinden ne anlaşılması gerektiği açık değil.

Bu hükmün, tebliğin yapısındaki yeri dikkate alındığında, yönetim organı tarafından “kar payı avansının ortaklara ödenmesine ve bu ödemelerin yapılma usulüne ilişkin olarak alınan karar”dan sonraki altı haftanın kastedildiği sonucuna varılıyor. Ama bir de kar payı avansı dağıtılmasına ilişkin şirket genel kurulu tarafından alınması gereken karar var. Dağıtım süresinin başlangıç tarihine ilişkin tereddütlerin ortadan kaldırılabilmesi açısından ilgili Bakanlık tarafından bir açıklama yapılması gerektiğini düşünüyoruz.

Ayrıca genel kurul tarafından yılın başında alınan tek bir kararla, üç, altı veya dokuz aylık ara dönemlerde (kar çıkması şartıyla) avans kar payı dağıtımı yapılıp yapılamayacağı konusunda da tebliğde açıklık yok. Buna göre tek bir karar ile her ara dönemde avans kar dağıtımı yapılabilecek mi yoksa avans kar dağıtımı yapılması planlanan her bir ara dönem için ayrı bir genel kurul toplantısı yapılması ve karar alınması gerekiyor mu? Bu konu hakkındaki tereddütlerin de ilgili Bakanlık tarafından giderilmesi gerektiği kanaatindeyiz.

Şirkete borçlu ortağa avans kar payı yok

Ortakların şirkete borçlu olmaları halinde, söz konusu borç ortağa ödenecek kar payı avansından mahsup ediliyor. Sermaye taahhüt borçları ise bu kapsamda değerlendirilmiyor.

Kar payı avansı, kardan imtiyazlı paylara imtiyaz dikkate alınmadan ödeniyor. İntifa senedi sahiplerine, ortak olmayan yönetim organı üyelerine ve ortaklar dışında kara katılan diğer kimselere ise kar payı avansı ödenmesi mümkün değil.

Kar payını iade etmek gerekebilir

İlgili hesap dönemi sonunda, yıl içinde dağıtılan kar payı avansını karşılayacak tutarda net dönem karı oluşmaması durumunda iki yol izlenebiliyor. Öncelikle net dönem karını aşan kar payı avanslarının varsa bir önceki yıla ait bilançoda yer alan serbest yedek akçelerden mahsup edilmesi gerekiyor. Serbest yedek akçe tutarının da dağıtılan kar payı avanslarını karşılayamaması halinde ise şirket yönetim organı tarafından fazla ödenmiş olan kar payı avanslarının şirkete iade edilmesi istenebiliyor.

Zarar oluşması durumunda ise öncelikle varsa bir önceki yıla ait bilançoda yer alan genel kanuni yedek akçeler ile serbest yedek akçelerin oluşan zararın mahsubunda kullanılması, bunlar yetmezse dönem içinde dağıtılan kar payı avanslarının tamamının ortaklar tarafından şirkete iade edilmesi gerekiyor.

Şirket genel kurulunca kar payı avansı dağıtımına ilişkin olarak verilen kararda yukarıdaki hususların belirtilmesi zorunlu.

Avans kar payının vergisi

2007 yılında yayınlanan 1 numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde aslında kurumlar vergisi mükelleflerinin, avans kar dağıtımı yapılabilmesinin şartları ve dağıtım usulü belirlenmişti. Ancak vergi mevzuatının açıklanması veya yorumlanmasından ziyade, şirketler hukukunu ilgilendiren düzenlemeler içerdiği ve bu açıdan hukuki olmadığı gerekçesiyle Danıştay tarafından tebliğin bu bölümünün yürütülmesi durdurulmuştu.

Bu karardan sonra, 2012 yılında, tebliğin söz konusu bölümü yeniden düzenlendi. Ancak bu kez avans kar dağıtımının kurallarının belirlenmesi yerine, çeşitli mevzuat kapsamında avans kar payı dağıtımı yapılması durumunda ilgili kar payının vergileme usullerinin belirlendiğini görüyoruz.

Buna göre Yeni TTK kapsamında, tam mükellef bir kurum ortağa kar payı avansı ödenmesi durumunda stopaj yapılmayacaktır. Avans kar payının gerçek kişi ortaklara ödenmesi durumunda ise kar payı üzerinden yüzde 15 oranında gelir vergisi kesilmesi gerekiyor. Kar payını alan ortağın; dar mükellef veya gelir ve kurumlar vergisinden muaf olması durumunda da yerel mevzuat kapsamında yine yüzde 15 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

Kesilen vergiler, avans kar payı dağıtımının yapıldığı aya ait muhtasar beyanname ile takip eden ayın 23’üne kadar beyan edilir ve 26’sına kadar ödenir.

Stopaj, avans kar dağıtım tarihinde yapılmakla birlikte kurum ortakları açısından elde etme, kurumun kazancının kesinleşip, karın nakden veya hesaben dağıtıldığı tarihte gerçekleşecektir. Diğer bir ifadeyle avansın kar dağıtım kararı uyarınca dağıtılan kardan mahsup edildiği tarih elde etme tarihi kabul ediliyor. Ancak her halükarda bu süre, ilgili hesap dönemine ilişkin beyannamenin verilmesi gereken tarihi içeren hesap döneminin sonunu geçemiyor.