Gümrüklerdeki kendiliğinden bildirim sorunu

Sercan Bahadır | 21/09/2020 | (Tüm Yazılar)

Geleneksel gümrükleme uygulamalarımız giderek azalıyor. Bunun en yakın örneklerini pandemi döneminde temassız ticaret ile gördük. Virüsün en zirve yaptığı dönemlerde bile gümrük işlemleri dijital uygulamalar sayesinde aksamadan devam etti. Bu açıdan başarılı bir sınav verildi. Bu da tek pencere sistemi (TPS) ve evraksız gümrük işlemleri gibi modern gümrük uygulamaları sayesinde sağlandı. Beklentimiz bu gibi uygulamaların artışı ile sanal gümrükleme süreçlerinin hayatımızın içinde olması yönünde. Özellikle Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifika (YYS) sahibi şirketlerinin sayısının gün geçtikçe (hâlihazırda 501) artması ve toplam dış ticaret içindeki paylarının %40’ları bulması bu beklentiyi daha da arttırıyor.

Gümrükleme yaklaşımı bu şekilde değiştikçe firmalar için öz denetim ve yapılan gümrük ihlallerini kendiliğinden bildirim uygulamasının da önemi artıyor. Bu yaklaşıma paralel olarak şirketlerin kendi hatalarını fark etme ve düzeltme yoluna gitmesi, şeffaflık ve hesap verilebilirlik açısından da önem taşıyor. Nitekim, bakanlık YYS firmalarında olduğu gibi şirketlerin bu tür öz denetim uygulamalarını destekliyor.

Kendiliğinden bildirim düzenlemesi ne diyor ?

Hâlihazırda Gümrük Kanunu (GK), firmaların eksik ödenen/teminata bağlanan ithalat vergilerinin (GK md 234/3) veya firmalar tarafından yanlış uygulanan bir takım ithalat-ihracat kısıtlamalarının düzeltilmesi (GK md 235/6) imkânını sağlıyor. Eksik ödenen/teminata bağlanan vergilere ilişkin kendiliğinden bildirim müessesi 07.07.2009 tarihinde hayatımıza girerken firmalar tarafından yanlış uygulanan ithalat-ihracat kısıtlamalarına yönelik mevzuata yönelik aykırılıklara ilişkin kendiliğinden bildirim müessesesi ise çok yeni bir şekilde 07.11.2019 tarihinde gümrük mevzuatında yerini aldı.

Düzenlemeye göre, aykırılıkların gümrük idaresince tespit edilmesinden önce beyan sahibi tarafından bildirilmesi durumunda söz konusu cezalar %10 nispetinde tatbik ediliyor. Gümrük idaresi tespit etmeden önce kendiliğinden gümrük idaresine bildirimde bulunulması durumunda, eksiklikten kaynaklı ithalat vergisi gecikme faizi ile tahsil edilirken, idari para cezalarında bir indirime gidiliyor. Sadece idari para cezası varsa, aykırılık gümrük idaresi tarafından tespit edilirse tatbik edilecek ceza tutarının %10’u oranında gerçekleşiyor. Gümrük idaresi tarafından tespit edilen cezaların yüksekliği dikkate alındığında, kendiliğinden bildirim uygulamasının oldukça tercih edilebilir bir yöntem olduğu söylenebilir.

Uygulamada bazı sorunlar yaşanıyor

Kendiliğinden bildirim uygulaması son 11 yıldır hayatımızda ve gümrük tarihimizi dikkate alırsak bunun oldukça yen bir uygulama olduğunu söyleyebiliriz. Gümrük işlemlerinin karmaşıklığı ve dış ticaretin kompleks yapısı firmaların hata yapma olasılığını her zaman mümkün kılıyor. Bunun nedeni ithalat yükümlülüklerini belirleyen ana unsurlardan kaynaklanıyor. Örneğin, eşyanın gümrük tarife istatistik pozisyonu (GTİP) ithalat yükümlülüklerinin belirlenmesi açısından önemli. Ancak bir eşyanın GTİP tespiti hiç de kolay olmayabiliyor. Eşya tanımındaki bir kelime veya farklı bir bakış açısı bir anda eşyanın gümrük vergi oranını değiştirebiliyor.

Diğer taraftan, YYS sahibi olmak bir iç kontrol yükümlülüğü getiriyor ve birçok şirket ithalat tamamlandıktan sonra gümrük işlemlerinin doğru yapılıp yapılmadığını kontrol ediyor. Aslında YYS sahibi olmayan birçok şirket de benzer kontrolleri yapıyor. Çünkü gümrük denetimlerinin yaygınlaşması şirketlerde bu yönlü bir kontrol ihtiyacını beraberinde getiriyor. Bu yaklaşımlar şirketlerin kendilerini düzeltme ve gümrük mevzuatına tam uyum imkânı sağlıyor. Nitekim, bu bakış açısına sahip firmalar sık sık bu yöntemden yararlanıyor. Ancak kendiliğinden bildirim konusunda bazı iç düzenlemeler nedeniyle maalesef sağlıklı bir işleyiş olmuyor. Bu düzenlemelerin arkasında kötü niyetli mükelleflerin olduğu anlaşılıyor ama bu düzenlemeler en çok iyi niyetli mükellefleri olumsuz etkiliyor. Bir nevi kötü para iyi parayı kovuyor.

Bu iç düzenlemeler nedir? Kendiliğinden bildirim yapılması durumunda, suistimallerin önlenmesi amacıyla idareler aynı konudaki aykırılığa ilişkin, son 6 ay içerisinde gümrük idaresince bir tespitin yapılıp yapılmadığının araştırması yapılıyor. Şayet aynı konuda bir tespit olmuşsa firmalar kendiliğinden bildiriminden kaynaklı indirimden yararlandırılmıyor. Buradaki amaç, aykırılık gümrük idaresince tespit edildiğinde başka bir gümrük idaresine aynı konuda kendiliğinden bildirimin yapılarak indirimden yararlanmasını engellemek.

Uygulamada ana sorun “tespit edilmesi” kavramında yaşanıyor. Kanunda ve alt düzenlemelerde bu konuya ilişkin çok açık düzenleme olmadığı için uygulamada zaman zaman tartışma konusu oluyor. Örneğin, sonradan kontrole ilişkin denetimlerde tespit olarak hangi tarihi dikkate alacağız? Nihai görüşme tutanağı ve bu tutanağın imza tarihi mi dikkate alınacak? Kontrole başlama tutanağından sonra şirketler kendiliğinden bildirim müessesinden yararlanamayacak mı? Özellikle yükümlüye hâlihazırda bildirilmemiş olan ancak idarenin kendi iç kontrolleri neticesinde tespit ettiği hususlar ne şekilde olacak?

Ne yapılmalı ?

Kendiliğinden bildirim konusunda aslında bir idari para cezası tatbik edilmemesi gerekir. Hatasını kendiliğinden düzeltmek isteyen iyi niyetli mükellef için eksik vergi tahsili alınmalı ve yaptırım olarak geç ödemeden kaynaklı gecikme faizi tahsil edilmeli. Son kanun değişikliği ile ceza oranının %30’dan %10’a indirilmesi oldukça önemliydi. Fakat beklenti aynı vergi dairelerindeki uygulama gibi sadece vergi aslı ve geç ödemeden kaynaklı gecikme faizinin tahsil edilmesi yönünde.

Sürecin bu şekilde korunması halinde “gümrük idaresince tespit” kavramının açık ve net olarak bir alt düzenleme ile açıklanması faydalı olacaktır. Tespitin türüne göre kendiliğinden bildirim yapılıp yapılamayacağının; yapılacak ise hangi usulden olacağının net bir şekilde açıklanmasına ihtiyaç duyuluyor. Özellikle YYS şirketleri açısından konunun yeniden ele alınması gerekiyor. Bu şirketlerin iç kontrol sonuçlarının gümrük idaresine bildirilmesi yasal beklentiyse, bu düzeltmelerin de diğer kendiliğinden bildirimler gibi aynı süreci yaşamaması gerekir.

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.