Yeni torba tasarıda öne çıkanlar…

M. Fatih Köprü | 21/02/2018 | (Tüm Yazılar)

2 Şubat’ta Meclise yeni bir yasa tasarısı sunuldu. Tasarı; gelir vergisi, vergi usul, KDV, ÖTV başta olmak üzere birçok vergi yasasında değişiklikler içeriyor. Biz de bu hafta, uzun bir süre daha gündemde kalacak gibi görünen bu yasa tasarısının vergi mevzuatında değişiklikler öngören bazı düzenlemelerine değinelim istedik.

İşverenlerce kreş açılması

Tasarıyla, işverenlerce kadın hizmet erbabına kreş ve gündüz bakımevi hizmeti verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerin gelir vergisinden istisna edilmesi öngörülüyor.

Ancak her işveren tarafından bu hizmetin işyerinde verilmesi mümkün olmayabilir. Bu durumda işveren dışardan hizmet almak yoluna gidebilir. Tasarı uyarınca dışarıdan alınan kreş ve gündüz bakımevi hizmetlerine ilişkin ödenen bedellerin aşağıdaki şartlarla gelir vergisi istisnasından yararlanabilmesi mümkün.

İlk şart, ödemenin çalışana nakden yapılmadan, doğrudan bu hizmetleri sağlayan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine yapılması. İkinci şart ise her bir çocuk için aylık olarak ödenen tutarın, aylık brüt asgari ücretin yüzde 15’ini aşmaması. 2018 yılında aylık brüt asgari ücret 2 bin 29 lira 50 kuruş ve bu tutarın yüzde 15’i ise 304 lira 43 kuruş oluyor. Çocuk başına bu tutarı aşan ödeme yapılması durumunda aşan kısmın vergilendirilmesi gerekiyor.

İkale sözleşmeleri

Son yıllarda sıklıkla ikale sözleşmesi kapsamında yapılan ödemelerle karşılaşıyoruz. Bozma sözleşmesi de denen bu uygulama, tarafların (işçi ve işveren) ortak iradesiyle iş akdinin sona erdirilmesi olarak tanımlanabilir.

Mali İdare, ikale sözleşmesi kapsamında işverenin işçiye yaptığı ödemelerle ilgili olarak son yıllarda verdiği birçok yazılı görüşte, bu ödemelerin, hesaplanacak olan kıdem tazminatına tekabül eden kısmının gelir vergisinden istisna olduğunu söylüyordu.

Yeni tasarıda Mali İdarenin bu görüşleriyle aynı yönde düzenleme yapıldığını görüyoruz. Öncelikle hizmet erbabına hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra, karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar ile iş kaybı, iş sonu ve iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödeme ve yardımların ücret kapsamında olduğu yasaya ekleniyor.

Diğer bir maddede ise bu tür ödemelerin gelir vergisinden istisna olduğu hükmüne yer veriliyor. Ancak bu tür ödeme ve yardımların toplamının kıdem tazminatı istisna tutarının hesabında dikkate alınacağı da belirtiliyor. Buna göre kıdem tazminatına kadar yapılan bu tür ödemeler üzerinden gelir vergisi kesilmeyecek, aşması durumunda ise aşan kısım gelir vergisine tabi tutulacak.

İlave AGİ kalıcı hale geliyor

2016 ve 2017 yıllarında gelir vergisi tarifesi nedeniyle yılın sonlarına doğru asgari ücretlilerin net ücretlerinin düştüğüne tanık olduk. Bunun için net ücreti, ilgili yılların ocak aylarında bekar asgari ücretliler için belirlenen net ücretin altına düşen çalışanlar için ilave asgari geçim indirimi (AGİ) uygulaması yapılmıştı. Bu sayede tarife nedeniyle net ücreti düşen bazı çalışanların ücretleri tekrar ocak ücreti seviyesine çekilmişti.

Gelir vergisi tarife dilimlerinde bu yıl da sadece yeniden değerleme oranında artış yapıldığı için aynı sorun 2018 yılında da gündeme gelecek. Tasarı ile ilave asgari geçim indirimi uygulamasının kalıcı hale getirilmesi öngörülüyor. Buna göre 2018 ve sonraki yıllarda net ücretleri, gelir vergisi tarifesi nedeniyle bekar asgarî ücretlilere ilgili yılın ocak ayında ödenen net ücretin (2018 için bin 603 lira) altına düşenlere, aradaki fark ilave asgari geçim indirimi olarak ödenecek.

Çatısında elektrik üretenler

Sahibi oldukları veya kiraladıkları meskenlerde (eklentileri dahil) kurdukları çatı ve cephe uygulamalı yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesislerinden ürettikleri elektrik enerjisini son kaynak tedarik şirketlerine satanların, gelir vergisinden muaf esnaf kapsamına alınması öngörülüyor.

Tesisin Elektrik Piyasası Kanunu’nun 14. maddesi hükümlerine göre lisanssız yürütülebilecek faaliyetler kapsamında kurulan elektrik üretim tesisi olması gerekiyor. Bu hükümden yararlanabilmek için ayrıca tesisin kurulu gücünün azami 10 kW (10 kW dahil) olması şartı da bulunuyor.

Yukarıdaki şartlara uyan ve evinde yenilenebilir enerji üreten kişiler esnaf muaflığından yararlanabileceği için, belge düzenleme, defter tutma, beyanname verme yükümlükleri olmayacak. Satış, ilgili kişiye gider pusulası düzenlenmek suretiyle son kaynak tedarik şirketi tarafından belgelendirilecek.

Sürekli imha yapanlar

Tasarıda; bozulma, çürüme veya son kullanma tarihi geçmesi nedeniyle imha edilen mallarla ilgili bir düzenleme de bulunuyor. Bu işlemleri süreklilik arz eden mükellefler (ilaç, gıda gibi) Maliye Bakanlığı’na başvuracaklar, takdir komisyonu kararına gerek olmaksızın Bakanlıkça belirlenen oranı aşmamak kaydıyla bozulan, kırılan, çürüyen ya da son kullanım tarihi geçen mallarını imha edebilecekler. Belirlenen imha oranını aşmamak kaydıyla imha edilen emtianın emsal bedeli sıfır olarak kabul edilecek.

Bakanlık yapılan başvurular sonrasında, başvurucunun geçmiş yıllardaki işlemleri, fiili üretimi, satış ve imha süreçleri ile sektördeki diğer mükelleflerin durumunu değerlendirerek imha oranını belirleyecek.

Yeni makinalara KDV istisnası

Yürürlükte bulunan mevzuat uyarınca, sadece teşvik belgeli yatırımlar kapsamında alınan makine ve teçhizata KDV istisnası uygulanıyor. Tasarıda, sanayi sicil belgesine sahip KDV mükelleflerine imalat sanayiinde kullanılmak üzere yapılan yeni makine ve teçhizat teslimlerinin de KDV istisnası kapsamına alınması öngörülüyor. İstisna uygulanacak makine ve teçhizatı Bakanlar Kurulu belirleyecek.

Ayrıca ilgili yasaları çerçevesinde, teknoloji geliştirme bölgesi ile ihtisas teknoloji geliştirme bölgesinde, Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde ve araştırma laboratuvarlarında, Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunanlara, bu faaliyetlerinde kullanılmak üzere yeni makine ve teçhizat teslimleri de KDV’den istisna oluyor.

Ancak yukarıdaki her iki istisna da devamlı değil, 2019 sonuna kadar gerçekleştirilen teslimler için geçerli.

Yasanın yayımını izleyen ikinci ayın başında yürürlüğe girecek bu istisna, tam istisna niteliğinde. Bu nedenle istisna kapsamında teslimde bulunan mükellefler bu işlemleriyle ilgili yüklenip indirim yoluyla gideremedikleri vergileri iade talep edebilecekler.

Tasarıda ayrıca yukarıdaki kapsamda 2019 yılı sonuna kadar alınan yeni makina ve teçhizatlar ile yatırım teşvik belgesi kapsamında alınan makine ve teçhizatın amortismanında, faydalı ömür sürelerinin yarısının dikkate alınabileceği hükmü yer alıyor. Bu düzenleme de KDV istisnasında olduğu gibi yayım tarihini takip eden ikinci ayın başında yürürlüğe giriyor.

Cezalar ve uzlaşma

  • Kağıt belgelerde olduğu gibi elektronik belge olarak düzenlenmesi gereken fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzunun verilmemesi ve alınmaması filleri de özel usulsüzlük cezası kapsamına alınıyor.
  • Usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamından çıkarılıyor (yayım tarihinden önce yapılan başvurular hariç).
  • Uzlaşma kapsamından çıkarılan söz konusu cezalar için uygulanan indirim oranı (VUK 376. madde) üçte birinden yüzde 50’ye çıkarılıyor. Buna göre kesilen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarıyla ilgili olarak mükelleflerin; VUK 376’ya göre yüzde 50 oranında indirim isteme ya da dava yoluna gitme gibi sadece 2 seçenekleri kalıyor.
  • Elektronik tebligat sistemi ile getirilen yükümlülüklere uymayanlar için kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezaları; birinci sınıf tüccarlar ve serbest meslek erbabı için bin lira, ikinci sınıf tüccarlar ve basit usul için 500 lira, bunlar dışında kalanlar içinse 250 lira olarak belirleniyor.

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.