Amaç, varlıkların yurda getirilmesi…

M. Fatih Köprü | 25/12/2016 | (Tüm Yazılar)

Bir yılı daha bitiriyoruz… Vergi mükellefleri açısından bakıldığında hiç kuşkusuz 2016'nın favorisi, 6736 sayılı yasa ile getirilen borç yapılandırmasıydı. Ağustos ayında yürürlüğe giren bu yasanın başta vergi ve SGK primi olmak üzere vatandaşların devlete olan çeşitli borçları yeniden yapılandırıldı, bir nevi vatandaş ile devlet helalleşti, eski defterler kapatıldı.

Aynı yasada yer alan matrah artırımı da mükelleflerin son beş yılını vergi incelemesine kapatması açısından önemli bir düzenlemeydi. Bütün bunların başvuru süreleri geçtiğimiz ay sona erdi.

Yasanın bir diğer düzenlemesi de "varlık barışı" diye adlandırılan ve yurt dışında bulunan bazı varlıkların bildirimi ve Türkiye'ye getirilmesi esasına dayanan uygulama. Yurt içinde bulunan ve kayıtlarda yer almayan bazı varlıkların kayıtlara alınması da aynı düzenlemede yer alıyor.

Ancak biz bu yazımızda sadece, varlık barışı kapsamında yurt dışında bulunan varlıkların bildirimi ve Türkiye'ye getirilmesi konusunu ele alıp, tereddütlü konularda İdarenin yaptığı açıklamalara değineceğiz.

Hangi varlıklar?

Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları yasanın kapsamına giriyor. Buna göre, mükellef olup olmadığına bakılmaksızın tüm gerçek ve tüzel kişiler yurt dışı varlıklarını Türkiye'ye getirerek, yasanın verdiği imkânlardan yararlanabilirler. Bu varlıklara ne zamandan itibaren sahip olunduğunun da bir önemi yok. Diğer taraftan getiren kişinin mükellef olması durumunda, bu varlıkların yasal kayıtlara intikal ettirilmesi imkânı da bulunuyor.

Süresi

Yasa hükmünden yararlanabilmek için yurt dışındaki para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının 31 Aralık 2016 tarihine kadar Türkiye'ye getirilmesi gerekiyor. Bu tarih Cumartesi gününe geldiğinden aslında süre 2 Ocak 2017 tarihinde doluyor.

Süre uzar mı?

Bakanlar Kurulunun yukarıdaki süreyi 6 aya kadar uzatma yetkisi bulunuyor. Buna göre süre 30 Haziran 2017'ye kadar uzayabilir.

Bugüne kadarki benzer uygulamalarda bu yetkilerin devamlı olarak kullanılmış olduğuna bakarak bu kez de uzatılacağını söylemek sanırız çok yanlış olmayacaktır. Ama yine de bu konunun Bakanlar Kurulunun yetkisinde olduğunu ve ne olur ne olmaz, bu hükümden yararlanmak isteyenlerin ellerini çabuk tutmasında fayda olduğunu belirtmek isteriz.

Vergi yok

Eski varlık barışı uygulamalarında, yurt dışından getirilen varlıklar üzerinden vergi ödenmesi söz konusu oluyordu. Vergi oranı da genellikle yüzde 2 olarak uygulanıyordu.

Ama bu yasada, yılsonuna kadar Türkiye'ye getirilecek olan varlıklar üzerinden herhangi bir vergi ödenmesi öngörülmüyor. Yani bu uygulamanın, yasal veya yasal olmayan yollarla yurt dışına çıkarılmış olan varlıkların yurda getirilmesi üzerine kurgulandığını görüyoruz. Herhangi bir vergi tahsilatı amacı bulunmuyor.

Yurt dışına çıkabilir

Yasa kapsamındaki varlıkları Türkiye'ye getiren gerçek ve tüzel kişiler bu varlıkları serbestçe tasarruf edebilirler. Yani getirilen varlıklar banka veya aracı kurumda durabileceği gibi hesaptan çekilmeleri de mümkün. Hatta aynı gün veya daha sonra tekrar yurt dışına dahi çıkarılabilirler.

Defterlere kaydedenler

Yurt dışındaki varlıkları getirip yasal defterlerine kaydeden mükellefler de hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın bu varlıkları tekrar işletmeden çekebilirler.

Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler yurt dışından getirip kanuni defterlerine kaydettikleri varlıklar için pasifte özel bir fon hesabı açıyorlar. Fondaki tutar sermayeye ilave edilebileceği gibi ortaklara da dağıtılabilir. İşletme tasfiye olduğunda dahi bu tutarlar vergilendirilmiyor.

Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından fondaki tutarlar ortaklara dağıtıldığı durumda kâr payı stopajı da yapılmıyor. Kâr payını elde eden gerçek kişi ve kurumların da bu kâr payları üzerinden herhangi bir vergi ödemesi söz konusu değil.

Türkiye'ye getirme

Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları, Türkiye'deki banka veya aracı kurumlarda mevcut ya da yeni açılacak bir hesaba transfer edilebildiği gibi fiziki olarak da Türkiye'ye getirilebilirler.

Hesaba transfer edildiği durumda banka dekontu veya aracı kurum işlem sonuç formları tevsik edici belge olarak kabul ediliyor. Fiziki olarak getirilmesi sırasında yapılan deklarasyon/bildirime istinaden Gümrük İdaresinden alınan belgeler, varlıkların Türkiye'ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabiliyor.

Bildirim de kabul ediliyor

Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının illa ki banka ve aracı kurumlarda bir hesaba transferi ya da fiziki olarak Türkiye'ye getirilmesi şart değil. Bu varlıkların (hisse senedi, eurobond gibi) banka veya aracı kurumlara bildirilmesi halinde de, Türkiye'ye getirildiği kabul ediliyor. Bildirim kendileri veya yetkilendirdiği kişilerce yapılabiliyor. Bu şekilde bildirimde bulunanlar söz konusu varlıkları daha sonra hesaben veya fiziken Türkiye'ye getirip getirmemekte serbestler.

Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının banka veya aracı kurumlara bildirilmesinde, yurt dışındaki ilgili kurum veya kuruluştan alınan dekont, ekstre, makbuz gibi belgeler kullanılabiliyor. Banka ve aracı kurumların kendilerine ibraz edilen söz konusu belgelerin teyitlerini almak gibi bir yükümlülüğü bulunmuyor. Ayrıca bu belgelerin Türk elçilik ve konsoloslukları tarafından onaylanmış olması şartı da yok.

Form dolduruluyor

Yurt dışındaki varlıkların Türkiye'ye getirilmesinde veya menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının banka ya da aracı kurumlara bildirilmesinde ıslak imzalı olarak bir form doldurulması gerekiyor. Zorunluluk 2 Aralık 2016 tarihinden itibaren getirilen veya bildirilen varlıklar için söz konusu. Yurt dışından alınan tevsik edici belgelerin de bu forma eklenmesi gerekiyor.

Bu tarihten önce bildirimde bulunmuş olanların ise böyle bir form doldurma zorunluluğu bulunmuyor. Ama yine de kendileri isterse bu formu doldurup ilgili banka veya aracı kuruma verebilirler.

Kredi kapatılabilir

Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan kredilerin kapatılmasında kullanılabilir. Ancak kapatılması düşünülen kredinin 19 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla kanuni defterlere kayıtlı olması ve kapama işleminin de en geç bu yılın sonuna kadar gerçekleştirilmesi gerekiyor. Borcun defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, ödemede kullanılan varlıkların Türkiye'ye getirilme şartı da bulunmuyor.

Zarar kabul edilmiyor

Yasa kapsamında kayıtlara alınan varlıkların daha sonra zararına satılması durumunda bu zarar, gelir ve kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmiyor.

İnceleme yok

Yurt dışından getirilen varlıklar üzerinden hiçbir şekilde vergi ödenmiyor olması önceki varlık barışlarına göre bu uygulamayı avantajlı hale getiriyor. Bu hükümden yararlanmak isteyenler açısından asıl önemli husus ise vergi inceleme ve tarhiyatlarıyla ilgili. Yukarıdaki şartların tümü yerine getirilirse bu hükümden yararlananlar ve bunların kanuni temsilcileri hakkında, sırf bu işlemin yapılmış olmasından dolayı ve bu işlemden hareket edilerek, hiçbir şekilde vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak. Aynı şekilde herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma da yapılamayacak, vergi cezası ve idari para cezaları kesilemeyecek.

Bu varlıklarla ilgili olarak hiçbir şekilde vergi incelemesi yapılmayacak olmasının, bu varlıklardan daha önceki yıllarda elde edilen gelirleri de kapsayıp kapsamadığı yönünde tereddütler bulunuyordu. İdare yayınladığı tebliğle çok açık bir şekilde Türkiye'ye getirilen varlık sebebiyle geçmişte elde edilmiş olabilecek kazanç ve iratlar ile söz konusu varlıkların iktisabında kullanılan kaynaklar nedeniyle geçmişe dönük bir vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacağını söyleyerek bu tereddütleri de gidermiş oldu.

Herkese mutlu bir yeni yıl diliyorum.

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.'ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.