Orta vadeli program ve vergiler

M. Fatih Köprü | 23/10/2016 | (Tüm Yazılar)

Bütçe sürecini başlatan ve yönlendiren, tüm kamu kesimi için esas alınacak temel makroekonomik büyüklükleri tespit eden temel belge niteliğindeki Orta Vadeli Program (OVP) 6 Ekim’de Resmi Gazete’de yayımlandı. Program 2017-2019 dönemindeki makroekonomik öngörüleri içeriyor.

Bu programdaki öngörüler kapsamında Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı da 17’sinde Meclis Başkanlığına sunuldu. Tasarı, Plan ve Bütçe Komisyonunda en fazla 55 gün sürecek olan görüşmelerin ardından Genel Kurul’a sevk edilecek. Genel Kurul’un da görüşmeler için 20 günlük bir süresi bulunuyor. Bütün bu süreç sonunda Genel Kurul’da kabul edilen bütçe yasasının mali yılbaşından (1 Ocak) önce Resmi Gazete’de yayımlanması gerekiyor.

Yazımızda, orta vadeli programda yer alan bazı makroekonomik büyüklükler ile 2017 yılı bütçesindeki vergi gelirleri ve artış oranı üzerinde duracağız.

Büyüme

Orta vadeli programda, dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ele alınıyor. IMF verilerine dayanılarak, dünya ekonomisinin 2016 yılında 3,1 oranında, 2017 yılında ise bir miktar toparlanarak yüzde 3,4 oranında büyüyeceğinin tahmin edildiği belirtiliyor. Aynı yıllarda gelişmiş ekonomilerin yüzde 1,6 ve 1,8 oranlarında büyümesi bekleniyor. Program’da ABD 2016 büyüme tahmininin yüzde 2,2’den yüzde 1,6’ya indirildiği belirtildikten sonra, 2017 yılında yüzde 2,2 oranında büyüme beklendiğine yer veriliyor. Söz konusu büyüme oranlarının Avro Bölgesinde sırasıyla yüzde 1,7 ve yüzde 1,5, yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerde ise yüzde 4,2 ve yüzde 4,6 olacağı tahmin ediliyor.

Türkiye ekonomisinin ise 2016 yılında yüzde 3,2, 2017 yılında yüzde 4 oranında büyümesinin beklendiğine OVP’de yer veriliyor.

İşsizlik ve enflasyon

Orta vadeli programda Türkiye’deki işsizlik oranının 2016 yılında yüzde 10,5 olacağının tahmin edildiği belirtiliyor. Söz konusu oranın yıllar itibarıyla azalarak 2019 yılında yüzde 9,8 seviyelerine gerileyeceği öngörülüyor.

2016 yılı tüketici enflasyonunun (TÜFE) ise yüzde 7,5 olarak gerçekleşeceği öngörülüyor. Programda ayrıca tüketici enflasyonunun 2017 yılında yüzde 6,5’e gerileyeceği ve dönem sonunda (2019) yüzde 5 olarak gerçekleşeceği tahmini yer alıyor.

Bu açıklamalar kapsamında orta vadeli programda yer alan Türkiye’nin temel ekonomik büyüklüklerinden bazıları aşağıdaki tabloda özetleniyor:

 

2016 Yılsonu Gerç. Tahmini

2017 Program

2018 Program

2019 Program

 GSYH (Milyar TL, Cari Fiy.)

2.148

2.404

2.686

2.987

 Büyüme Oranı (%)

3,2

4,4

5,0

5,0

 TÜFE Yılsonu (%)

7,5

6,5

5,0

5,0

 İşsizlik Oranı (%)

10,5

10,2

10,1

9,8

 İhracat (FOB-Milyar Dolar)

143,1

153,3

170,0

193,1

 İthalat (CIF-Milyar Dolar)

198,0

214,0

236,9

261,8


Bütçe kalemleri

Merkezi yönetim bütçesinin 2016 yılı gerçekleşme tahminleri ile orta vadeli program döneminde öngörülen bütçe büyüklükleri aşağıdaki tabloda yer alıyor (Milyar TL):

 

2016 Yılsonu Gerç. Tahmini

2017 Program

2018 Program

2019 Program

 Harcamalar

581,1

645,1

694,6

750,6

 - Faiz hariç harcamalar

529,6

587,6

632,6

678,1

 - Faiz giderleri

51,5

57,5

62,0

72,5

 Gelirler

546,5

598,3

650,3

710,5

 - Vergi Gelirleri*

450,0

511,1

567,0

624,2

 - Diğer Gelirler

96,5

87,2

83,2

86,3

 Bütçe Dengesi

-34,6

-46,9

-44,3

-40,1

 Faiz Dışı Denge

16,9

10,6

17,7

32,4


* Red ve iadeler düşüldükten sonra kalan net vergi gelirleri.

Tablodan, 2016 yılsonu gerçekleşme tahminlerine göre 2017 yılı bütçe giderlerinin yüzde 11, bütçe gelirlerinin ise yüzde 9,5 oranında artacağı görülüyor.

Vergi gelirleri

Vergi türleri itibarıyla 2017 bütçe büyüklükleri ve bunların 2016 yılsonu gerçekleşme tahminleriyle (8 aylık gerçekleşmelere göre) karşılaştırılması aşağıdaki tabloda dikkatinize sunuluyor (Milyar TL):

 

2016 Bütçe

2016 Gerç. Tahmini

2017 Bütçe

Artış (%)

 Gelir vergisi

101,67

99,14

111,90

12,9

 Kurumlar vergisi

40,81

44,21

50,08

13,3

 Dâhilde alınan KDV

88,26

89,58

101,87

13,7

 İthalde alınan KDV

86,91

75,26

83,73

11,3

 Özel tüketim vergisi

117,09

120,97

137,34

13,5

 Harçlar

19,24

17,71

20,26

14,4

 Damga vergisi

13,92

13,68

15,42

12,8

 BSMV

10,51

11,28

13,04

15,6

 Motorlu taşıtlar vergisi

9,90

10,05

11,36

13,0

 Veraset ve intikal vergisi

0,50

0,61

0,68

11,9

 Şans oyunları vergisi

0,95

0,92

1,03

11,9

 Özel iletişim vergisi

4,82

4,74

4,81

1,5

 Gümrük vergileri

9,58

9,33

12,78

36,9

 Diğer vergiler

0,28

0,40

0,46

15,4

 Toplam

504,45

497,87

564,75

13,4


Tablodaki vergi gelirleri red ve iadeler dahil rakamlardır. Red ve iadeler düşüldükten sonra vergi gelirleri toplamı; 2016 bütçesinde 459,2 milyar lira, 2016 gerçekleşme tahmininde 450,0 milyar lira ve 2017 bütçesinde 511,1 milyar liradır.

Yeniden değerleme oranı

Gelelim yeniden değerleme oranı tahminimize. Bu yazıyı hazırladığımız tarihte ekim ayı enflasyonu açıklanmamış olduğundan, kesin olarak 2016 yeniden değerleme oranını söyleyemiyoruz. Ama bir tahminde bulunabiliriz.

Geçen yıl ekim ayında yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) azalmıştı. Biz bu sene Ekim ayında sıfır olacağını varsayarsak, ekimden ekime on iki aylık ortalamalara göre enflasyon oranı yüzde 3,76 olarak hesaplanıyor. Yani 2016 yılı yeniden değerleme oranının yüzde 3,7 ile 3,8 aralığında olacağını söylemek sanırız yanlış olmayacaktır.

Maktu vergilerde artış

Motorlu taşıt vergilerinin tamamı ile bazı işlemlere ilişkin; harçlar, damga vergileri ve özel tüketim vergileri maktu (tutarsal) olarak belirleniyor. Maktu vergiler her yıl yeniden değerleme oranında artıyor. Yeniden değerleme oranı tahminimize göre, 2017 yılında maktu vergilerin genel olarak yüzde 3,7-3,8 aralığında artacağını söyleyebiliriz.

Bunun dışında vergi cezaları, gelir vergisi tarife dilimleri, günlük yemek istisnası ve konut kira gelirlerinde uygulanan istisna gibi birçok vergisel tutar da yine bu oranda artacak. 2017 emlak vergilerinin ise yaklaşık yüzde 1,85 oranında (yeniden değerleme oranının yarısı) artacağını söyleyebiliriz. Ancak Bakanlar Kurulunun yukarıdaki bütün kalemler için farklı bir artış oranı belirleme yetkisinin olduğu da unutulmalı.

Nispi vergiler

Gelir ve kurumlar vergileri ile katma değer vergisi, BSMV gibi bazı vergiler nispi (oransal) olarak hesaplanıyor. Özel tüketim vergisi, harçlar ve damga vergilerinin bir kısmını da bunlara dahil edebiliriz.

Bu vergilerdeki artış ancak, yasa veya bakanlar kurulu kararı ile (yasanın belirlediği çerçeve içinde) vergi oranlarının artırılması suretiyle gerçekleştirilebiliyor. Oran artışı dışında; ekonomideki büyüme veya kayıt dışı ekonomiyle etkin mücadele ve verginin tabana yayılmasının sağlanması suretiyle de bu vergi gelirlerinde artış sağlanması mümkün.

Gümrük vergisine dikkat

Vergi artış oranlarına ilişkin tabloda gözünüze çarpmıştır. En yüksek artış oranı gümrük vergisinde. 2017 yılında yaklaşık yüzde 37 oranında artacağı öngörülüyor. Bunun, gümrük vergisi alınan ülkelerden yapılan ithalat artışıyla açıklanması mümkün değil. İthalatta ilave gümrük vergileri yolda diyebiliriz herhalde.

Diğer vergilerdeki artış oranı da çarpıcı. Toplamda yüzde 13’ün üzerinde bir artıştan bahsediyoruz. Sadece büyüme ve enflasyon oranları dikkate alınarak bu artış açıklanamaz. Vergi oranlarında bir artış yapılıp yapılmayacağına ilişkin bugüne kadar bir açıklama duymadık. Öngörülen artışın bir kısmının vergi borçlarının yapılandırılması yasası kapsamında tahsil edilecek vergilerden karşılanacağı düşünülse de, 2017 yılında vergi oranlarında bir artış ihtimali gözden kaçırılmamalı.

 

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.