KDV artışı yapan özel esaslardan çıkıyor

M. Fatih Köprü | 16/10/2016 | (Tüm Yazılar)

Katma değer vergisinden istisna edilen birçok işlem var. KDV yasası, başta ihracat olmak üzere, istisna kapsamındaki işlemlerin bir kısmında yüklenilen KDV’nin iade edilmesine imkan sağlıyor.

Bir ihracatçı düşünün. İhraç edeceği malı alırken KDV ödüyor. İhracat KDV’den istisna olduğu için yurt dışı müşteriden KDV tahsil etmiyor. Alımda ödediği yani yüklenilen KDV ihracatçının sırtında yük olarak kalıyor. Böyle olsaydı zaten ihracat da yapılamazdı. İşte burada iade sistemi devreye giriyor. Bu mükelleflerin iade hakkı doğuran işlemle ilgili olarak yüklendikleri ve indirim yoluyla gideremedikleri KDV tutarları mükelleflerin talebi üzerine kendilerine iade edilebiliyor.

İade müessesesinde en önemli husus, iade edilecek KDV tutarının gerçek olup olmadığının tespiti. Hazine’ye intikal etmemiş veya hayali olarak oluşturulmuş gerçek bir yüklenime dayanmayan tutarların KDV iadesi adı altında yolsuz olarak iadesini engellemek için Devletçe çeşitli önlemler alınıyor.

Bu önlemlerden biri de bazı mükellefleri özel esaslara tabi tutma uygulamasıdır. Haklarında, düzenledikleri veya kullandıkları belgelerin gerçek duruma aykırı olduğuna ilişkin delil ve karineleri içeren rapor veya tespit bulunan mükellefler, KDV iade taleplerinin yerine getirilmesi bakımından diğer mükelleflerden farklı “özel esaslar”a tabi tutuluyorlar.

Bu haftaki yazımızda, kamu borçlarının yapılandırmasına ilişkin yasanın matrah ve vergi artırımı hükümleri çerçevesinde KDV artırımı yapan mükelleflerin özel esaslardan çıkarılmasına ilişkin düzenleme üzerinde duracağız. Tabii ki bundan önce özel esasların ne olduğu ve kimlerin özel esaslara tabi olduğu konusuna biraz değinelim istedik.

Hangi mükellefler?

Aşağıda sayılan mükelleflere, KDV iade taleplerinin yerine getirilmesi aşamasında özel esaslar uygulanıyor:

- Sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirenler,

- Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge (SMİYB) düzenleme ya da kullanma konusunda haklarında “olumsuz rapor” veya “olumsuz tespit” bulunan mükellefler (Düzenleme fiiline iştirak eden mükellefler de dâhil),

- SMİYB düzenleme konusunda haklarında “olumsuz rapor” bulunan mükelleflerin ortakları, kanuni temsilcileri, bunların kurdukları veya ortak oldukları mükellefler ile kanuni temsilcisi oldukları mükellefler,

- Haklarında beyanname vermeme, defter ve belge ibraz etmeme ve adresinde bulunamama konusunda tespit bulunan mükellefler,

- Haklarında KDV yönünden ihtiyati tahakkuk veya ihtiyati haciz uygulanan mükellefler.

Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge (SMİYB), halk arasında naylon fatura olarak biliniyor. “Sahte belge”, gerçek bir işlem veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeyi, “muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge” ise gerçek bir işlem veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibarıyla gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belgeyi ifade ediyor.

İade talepleri

Özel esaslara tabi olan mükelleflerin iade talepleri her bir fiil için farklı ve genel esaslardan daha zor şartlarla yerine getiriliyor. Örneğin haklarında SMİYB düzenlediği yönünde rapor veya tespit olanlar için iade istenen tutarın 3 veya 4, hatta 5 katı tutarında teminat vermeleri isteniyor. Keza haklarında SMİYB kullanma raporu bulunanlardan da 3-4 kat tutarında teminat isteniyor. Teminat gösterilmemesi durumunda ise sadece vergi inceleme sonucuna göre iade talepleri yerine getiriliyor.

SMİYB kullandığı tespiti bulunan mükelleflerin iade talepleri ise kendilerine yazılı olarak verilen 15 günlük süre içerisinde belgenin gerçekliğini ve doğruluğunu ispat etmeleri kaydıyla yerine getiriliyor.

Adresinde bulunamayan mükelleflerin iade talepleri, iki kat teminat karşılığında veya vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getiriliyor. Defter ve belgelerini mücbir sebep hariç ibraz etmedikleri tespit edilenlerin, tespitin ilgili olduğu döneme ait iade talepleri defter ve belgeleri ibraz etmedikleri sürece yerine getirilmiyor. Diğer dönemlere ilişkin olanlar iki kat teminat karşılığında veya vergi inceleme sonucuna göre yerine getiriliyor. Beyanname vermeme dolayısıyla özel esaslara alınan mükelleflerin ise beyanname verilmeyen dönemlere ilişkin iade talebinde bulunmaları mümkün bulunmuyor.

Nasıl çıkılıyor?

Özel esaslardan çıkışın şartları, her bir olumsuz fiil için ayrı ayrı belirlenmiş durumda. Buna göre örneğin SMİYB düzenleme raporu nedeniyle özel esaslara alınmış olan mükellefler;

- Rapora istinaden yapılan tarhiyatı iptal eden mahkeme kararı,

- Vergi ve cezaların tamamının ödenmesi, teminat gösterilmesi ve hazırlanan olumlu raporun vergi dairesi kayıtlarına girmesi,

- Sahte belge düzenlemede 5 yıl, MİYB düzenlemede ise 4 yıl içerisinde başka olumsuzluk olmaması,

hallerinden herhangi biri varsa özel esaslardan genel esaslara alınıyorlar.

SMİYB kullanma raporu dolayısıyla özel esaslara alınan mükellefler ise; yapılan tarhiyatın mahkeme tarafından iptal edilmesi, rapora konu belgelerde yer alan KDV’lerin indirim hesaplarından çıkarılması, vergi ve cezaların tamamının ödenmesi veya teminat gösterilmesi ya da sahte belge kullanmada 4 yıl, MİYB kullanmada ise 3 yıl içerisinde başka bir olumsuzluk olmaması şartlarından biri gerçekleşirse genel esaslara dönebiliyorlar.

Düzenlenme ya da kullanma konusunda rapor olmayıp tespit bulunan mükelleflerin özel esaslardan çıkış şartları da KDV tebliğinde ayrıntılı olarak açıklanıyor.

Bunun yanında adreste bulunamama, defter ve belgeleri ibraz etmeme, beyanname vermeme gibi nedenlerle özel esaslara alınmış olan mükellefler için de bu durumların ortadan kalkması halinde (adresin tespit edilmesi, defter ve belgelerin ibraz edilmesi, beyannamelerin usulüne uygun olarak verilmesi) genel esaslar uygulanmaya başlanıyor.

Matrah artırımı

Son yılların en kapsamlı borç yapılandırması 6736 sayılı yasa ile uygulamaya kondu. Halen başvurular devam ediyor. Bu yasa sadece vergi ve SGK borçlarının yapılandırılmasını değil, 2011 ilâ 2015 yıllarına ilişkin matrah ve vergi artırımını da içeriyor. Artırımda bulunulan yıllara ilişkin ve artırım yapılan vergi türleri açısından daha sonra vergi incelemesi (iade incelemeleri hariç) ve tarhiyat yapılmayacak. Gelir ve kurumlar vergileri yanında KDV, ücret stopajı gibi birçok vergi açısından bu imkândan yararlanılabiliyor.

KDV’yi artıran da çıkıyor

KDV açısından vergi artırımı yapılmasının tek avantajı ilgili yılların vergi incelemesine kapatılması değil. Daha önce özel esaslara alınmış olan mükellefler için bir avantaj daha söz konusu oluyor. O da özel esaslardan çıkış.

Ancak özel esaslara tabi olan mükelleflerin bir kısmının kapsam dışında bırakıldığını da hatırlatmakta fayda var. Sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirenler, SMİYB düzenleme konusunda haklarında olumsuz rapor veya tespit bulunanlar ile ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk uygulanmış olan mükellefler bu düzenlemeden yararlanamıyorlar.

Buna göre Aralık/2015 ve öncesi vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak haklarında;

· SMİYB kullanma konusunda olumsuz rapor veya tespit bulunan,

· Beyanname vermeme, adresinde bulunamama, defter ve belge ibraz etmeme konularında olumsuz tespit bulunan,

ve bu nedenle özel esaslara alınmış olan mükellefler 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 takvim yıllarında faaliyette bulundukları dönemlerin tamamına ilişkin olarak KDV artırımında bulunurlarsa özel esaslardan çıkarılacaklar. Ancak çıkarılma işlemi artırım tutarlarının tamamını ödedikleri tarihten itibaren yapılacak.

Ayrıca, taksit uygulamasından faydalanan mükelleflerin teminat vermeleri durumunda taksitlerin tamamının ödenmesi beklenmeksizin genel esaslara dönüşleri sağlanabiliyor.

Özel esaslar kapsamında olmadığı halde KDV artırımında bulunan mükellefler de, artırımda bulundukları yıllarda alım yaptıkları mükelleflerle ilgili olumsuzluklar için yapılacak tespitler dolayısıyla özel esaslar kapsamına alınmayacaklar.

 

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.