Yabancılara verilen hizmetlerde indirim uygulaması

M. Fatih Köprü | 25/09/2016 | (Tüm Yazılar)

Gelir ve kurumlar vergisi yasalarında ortak bir indirim uygulaması var. Bunu; yurt dışında yerleşmiş olan kişi ve kurumlara Türkiye'de verilen bazı hizmetlerden elde edilen kazançların yarısının vergi dışı bırakılması şeklinde özetleyebiliriz. Aslında yeni bir uygulama değil, 2012 yılından beri uygulanıyor.

Ağustos ayında yürürlüğe giren torba yasa (6728 sayılı) ile bu indirim uygulamasının kapsamı biraz genişletildi. Ayrıca bu faaliyetlerle iştigal eden işletmelerin personel maliyetlerini, vergi indirimi yoluyla azaltacak bir uygulama daha getirildi.

Bu yazımızda kısaca eskiden beri uygulanan kazanç indirimine değindikten sonra yeni getirilen ve 2017 yılından itibaren uygulanacak olan ücret vergisinde indirim uygulaması üzerinde duracağız.

Kazanç indirimi

Gerçek kişi işletmeler ve şirketler; Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verdikleri aşağıdaki hizmetlerden elde ettikleri kazançların yarısını, beyanname üzerinde matrahtan indirebiliyorlar. Söz konusu hizmetler şunlar:

  Mimarlık, mühendislik,

  Tasarım,

 Yazılım,

  Tıbbi raporlama,

 Muhasebe kaydı tutma,

 Çağrı merkezi,

 Veri saklama.

Bunlara yeni yasayla;

 Ürün testi,

  Sertifikasyon,

  Veri işleme ve veri analizi,

hizmetleri de eklendi.  

Ayrıca ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmeler de bu kapsama giriyor. Diğer taraftan yeni yasayla ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri indirim imkânından yararlanabiliyor.

Şartları

İlk şart; yukarıda da belirttiğimiz gibi, söz konusu hizmetlerin Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara verilme zorunluluğu.

Bunun yanında indirim uygulanacak olan faaliyetlerin ana sözleşmede esas faaliyet konuları arasında yer alması da gerekiyor. Sağlık veya eğitim alanında faaliyet gösteren işletmelerin kazançlarına indirim uygulanabilmesi için ise Sağlık Bakanlığından veya Milli Eğitim Bakanlığından alınan ruhsat veya izin belgesi çerçevesinde faaliyette bulunmaları gerekiyor.

Bir diğer şart ise verilen hizmete ilişkin fatura veya benzeri belgenin yurt dışı mukimi kişi veya kurum adına düzenlenmesi.

Hizmetten yararlanılan yer de önemli. Eğitim ve sağlık hizmetleri, fiziki olarak Türkiye'de verilmekle birlikte yararlanıcısının Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişiler olması gerekiyor. Diğer hizmetler için ise yurt dışında yararlanma şartı bulunuyor.

İndirim usulü

Yukarıdaki faaliyetlerden elde edilen kazancın yarısı, gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinde indirim kalemi olarak dikkate alınıyor. Bunun için indirim kapsamına giren hasılat, maliyet ve gider unsurlarının kayıtlarda ayrı ayrı izlenmesi, diğer faaliyetlerle ilişkilendirilmemesi gerekiyor.

Faaliyet sonucunda zarar çıkması durumunda ise indirim yapılması mümkün olmadığı gibi indirilemeyen tutarlar izleyen dönemlere de devredilemiyor.

Bunun yanı sıra, Sağlık Bakanlığınca verilen ruhsatın ya da Milli Eğitim Bakanlığınca verilen izin belgesi veya ruhsatın bir örneğinin, istisnadan faydalanılacak ilk yıl, kurumlar vergisi beyanname verme süresi içerisinde bağlı bulunan vergi dairesine verilmesi gerektiği de unutulmamalı.

Ücret vergisinde indirim

Bu uygulama 6728 sayılı yasa ile yeni geldi. Ancak hemen geçerli değil. 2017 yılı başından itibaren uygulanacak. Yukarıda saydığımız faaliyet alanlarında hizmet veren işverenler için geçerli. Bu işverenlerin, söz konusu faaliyetler için istihdam ettikleri işçilere ödedikleri ücret üzerinden hesaplanan vergiden bir miktar indirim yapılarak bu tutarların daha sonra muhtasar beyannamede ödenecek vergi tutarından mahsup edilmesi esasına dayanıyor. Belirtilen faaliyetler için istihdam edilmiş olsa da fiilen bu işlerde çalışmayan işçiler ile destek personeli için bu indirim imkânından yararlanılamıyor.

Şartları

İndirimin yapılabilmesinin ilk şartı; işverenin bu faaliyetinden sağladığı hasılatın yüzde 85’inin yurt dışından elde edilmiş olması. Şartın sağlanıp sağlanmadığı her hesap dönemi sonundaki gelir tablosunda yer alan yurt içi ve yurt dışı net satışlara ilişkin tutarlar esas alınarak belirlenecek.

Bunun yanında kazanç indirimi için geçerli olan; fatura veya benzeri belgelerin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gibi şartlar, aynen ücret vergisi indirimi için de geçerli.

Bildirim

İndirim şartları taşıyan mükelleflerin; indirim tutarının hesaplaması amacıyla istihdam ettikleri hizmet erbabının bilgileri ile ücretleri, tevkif edilen vergi ve indirim tutarına ilişkin bilgilerin yer aldığı bir bildirim hazırlamak zorundalar. Bu bildirim gelir vergisi mükellefleri için faaliyetin yapıldığı yılı takip eden yılın Mart ayında, kurumlar vergisi mükellefleri için faaliyetin yapıldığı hesap dönemini takip eden yılın dördüncü ayında verilecek muhtasar beyanname ekinde vergi dairesine verilmesi gerekiyor.

İndirim tutarı

İndirilecek en yüksek tutar, asgari ücretin safi tutarının yüzde 15’i olarak hesaplanıyor. Asgari ücret denince, faaliyetin yapıldığı yılın Ocak ayına ait asgari ücretin anlaşılması gerekiyor. Asgari ücretin safi tutarının ise Tebliğ’de asgari ücretin vergi matrahı olduğu belirtiliyor.

Bu uygulama 2017 yılı başında başlayacağı için şartları sağlayan mükelleflerin 2017 yılına ilişkin olarak yararlanacağı indirim tutarının hesabında 2017 Ocak ayı için geçerli olan asgari ücret kullanılacak. 2017 rakamları belli olmadığından, fikir vermesi için 2016 rakamlarına göre indirilebilecek en yüksek tutarı hesaplayalım:

2016 Brüt Asgari Ücret (Ocak)                        1.647,00

Asgari Ücretin Vergi Matrahı                                           1.399,95

Asgari Ücretin Vergisi (% 15)                             209,99

Bu şekilde hesaplanan indirim tutarının, kapsama giren işçilere ödenen ücretler üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan vergiden indirilmesi gerekiyor.

Düşük ücrette daha az

2016 rakamlarına göre 209,99 lira olarak hesaplanan indirim tutarının tamamının indirilebilmesi ancak yüksek ücretli işçi çalıştıran işverenler için söz konusu olabiliyor. Çünkü yararlanılabilecek indirim tutarı, ücret üzerinden kesilen vergiden asgari geçim indirimi düşüldükten sonra kalan vergi tutarını aşamıyor. Bu nedenle asgari ücretli veya biraz üstünde ücret alanlar için daha düşük indirim tutarı hesaplanıyor.

Örneğin asgari ücretli ve bekâr bir işçiden (yine 2016 rakamlarına göre) 209,99 lira yerine asgari geçim indirimi sayesinde 86,46 lira vergi kesilip ilgili dönem vergi dairesine yatırıldığından, bu işçi için yararlanılabilecek indirim tutarı da 86,46 lira olacaktır.

Mahsup ne zaman?

İşveren, şartları sağlıyorsa 2017 başından itibaren ücretten kestiği gelir vergilerini (asgari geçim indirimi sonrası), indirim tutarlarını dikkate almadan vergi dairesine yatıracak. İlgili aylar için hesapladığı indirim tutarlarını ise takvim yılına ilişkin yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihten sonraki vergilendirme dönemlerinde muhtasar beyanname üzerinde tahakkuk eden vergilerden mahsup edecek.

Örneğin, 2017 yılında indirim uygulamasına ilişkin şartları taşıyan bir gelir vergisi mükellefi yıllık beyannamesini 2018 yılı Mart ayında verecek. Bu mükellef Mart ayını takip eden vergilendirme döneminden yani 2018 Nisan döneminden 2019 Mart dönemine (bu dönemler dâhil) kadar aylık olarak indirim uygulamasından yararlanabilecek.

Buna göre söz konusu mükellef Ocak 2017 döneminde kapsama giren her bir çalışanı için hesapladığı indirim tutarlarının toplamını, Nisan 2018 dönemine ilişkin Mayıs ayında verdiği muhtasar beyannamede üzerinden tahakkuk eden vergiden mahsup ederek bakiye tutarı ödeyecek. Aynı şekilde Şubat 2017 ve sonraki dönemler için hesaplanan tutarlar da Mayıs 2018 ve sonraki dönemlere ilişkin muhtasar beyannamelerindeki vergi tutarından düşülecek.

 

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.