Bankaların VİV sorumluluğu

M. Fatih Köprü | 31/01/2016 | (Tüm Yazılar)

VİV, veraset ve intikal vergisinin kısaltması. Adından da anlaşılacağı gibi aslında iki ayrı vergiden oluşuyor. Birincisi daha tanıdık. Vefat eden bir kişinin mirasçılarına kalan mal varlığı üzerinden ödenmesi gereken vergiye veraset vergisi deniyor.

İkinci kısmı ise iki sağ kişi arasında herhangi bir bedel alınmadan, kanundaki tabirle ivazsız olarak (bağış veya hibe şeklinde) gerçekleştirilen mal veya para hareketlerini kapsıyor. Örneğin bir kişinin yakınına araba veya ev hediye etmesi, parasını çocuklarına ivazsız bir şekilde paylaştırması gibi durumlarda bu verginin ödenmesi gerekiyor.

Mirasın vergisi, varisler (kendisine miras kalan kişiler) tarafından ödeniyor. İvazsız intikalde ise ivazsız olarak para veya mal sahibi olan kişinin (hediyeyi alan veya kendisine bağış yapılan kişi) bu vergiyi ödemesi gerekiyor.

Bu yazımızda, veraset vergisi konusunda kısaca bilgi verdikten sonra, bankaların yapmak zorunda oldukları vergi kesintisi ile ilgili bazı özel durumlar üzerinde duracağız.

Veraset vergisi

Muris, miras bırakan kişi demek. Murisin bıraktığı miras ise veraset vergisine tabi. Sulh hukuk mahkemelerinden veya noterden veraset ilamı (mirasçılık belgesi) alındıktan sonra, varislerin kendilerine miras kalan menkul ve gayrimenkul malları bir beyanname ile vergi dairesine bildirmesi gerekiyor.

Bu beyannamenin verilme süresi, ölümün Türkiye’de veya yurtdışında olması ya da varislerin Türkiye’de veya yurtdışında olmasına göre 4 ay ila 8 ay arasında değişiyor. En çok rastlanan, ölümün ve mirasçıların Türkiye’de olması durumunda, veraset ve intikal vergisi beyannamesinin 4 ay içerisinde verilmesi gerekiyor.

Beyannamede; vefat edenin araba veya gayrimenkulleri, mücevherleri, nakit veya bankalarda bulunan parası, hisse senedi ve tahvil gibi menkul kıymetleri olmak üzere tüm varlıkları ile borçlarına ilişkin bilgilere yer veriliyor.

Beyannamede hesaplanan vergi 3 yılda, her yıl Mayıs ve Kasım aylarında olmak üzere, toplam 6 taksitte ödeniyor.

Eş ve çocuk avantajlı

Miras kalan varlıklar için bazı istisnalar söz konusu. Buna göre 2016 yılında; eş, çocuklar (evlatlıklar dahil) ve torunlardan her birine isabet eden miras hissesi 170 bin 86 liradan az ise bu kişiler veraset ve intikal vergisi ödemiyorlar. Çocuk ve torun bulunmaması durumunda eşe isabet eden miras hissesi için istisna tutar 340 bin 381 lira olarak uygulanıyor.

Ancak bu kişilerin vergi ödemeyecek olmaları beyanname vermeyecekleri anlamına gelmiyor. Veraset yoluyla intikal eden malların değeri istisna tutarın altında olsa dahi varislerin her birinin beyanname verilmesi gerektiği unutulmamalı.

Yukarıda sayılanlar dışındaki mirasçılar için ise herhangi bir istisna tutar söz konusu olmadığından miras payının tamamı üzerinden veraset vergisi ödemeleri gerekiyor.

Vergi oranı

Varsa eğer yukarıdaki istisnalar düşüldükten sonra kalan tutar, istisna söz konusu değilse miras kalan tutar üzerinden artan oranlı bir tarifeye göre vergi ödenmesi söz konusu oluyor. Buna göre 210 bin liraya kadar olan miras tutarı için vergi oranı yüzde 1 olarak uygulanırken, miras kalan tutar arttıkça vergi oranı kademeli olarak yüzde 10’a kadar çıkıyor.

Bankaların sorumluluğu

Vefatı ile yakınlarına miras bırakan kişinin (muris) parası veya ziynet eşyalarının bir kısmı bankada olabiliyor. Bankalar, miras olarak kalan para ve malları, varislere ödemeden/vermeden önce veraset vergisinin ödenmiş olduğuna dair vergi dairesinden alınan bir tasdikname (ilişiksiz belgesi) istemek zorundalar.

Verginin ödenmiş olduğunu bu belgeyle ispat edenlere herhangi bir kesinti yapılmaksızın miras kalan para ödeniyor veya mallar devrediliyor. Tasdikname ibraz edemeyen mirasçılara ise ödeme yapılabilmesi ancak % 5 oranında vergi kesintisi yapıldıktan sonra mümkün olabiliyor. (Kesinti oranı ivazsız intikallerde % 15 olarak uygulanıyor.)

Aslında sadece bankalar değil, başta kamu kurumları ve sigorta şirketleri olmak üzere VİV kapsamına giren ödemeleri yapan her kurum, ilişiksiz belgesi ibraz edilmediği durumda bu vergiyi kesmek zorunda.

Kiralık kasa

Kiralık kasalar, banka şubelerindeki özel güvenlikli bir odada bulunan ve içerisinde taşınabilir kıymetlerin saklandığı, gerçek veya tüzel kişilerce kiralanabilen farklı boyutlardaki kasalar şeklinde tanımlanabilir.

Miras bırakan kişiye ait olan ve kiralık kasada bulunan kıymetlerin, mirasçılara intikalinin veraset vergisine tabi olduğu açık. Dolayısıyla yukarıdaki açıklamalar kapsamında varisler tarafından veraset vergisi beyannamesine dahil edilerek vergisinin ödenmesi gerekiyor. Aksi halde banka tarafından yüzde 5 oranında vergi kesilmesi ve kalan tutarın varislere ödenmesi söz konusu olacaktır.

Varisin eşyaları da varsa?

Vefat eden kişiyle mirasçı tarafından ortak kiralanan ve kullanılan kasalar olabiliyor. Hatta bazı durumlarda murisin tek başına kullandığı kiralık kasada mirasçıya ait eşyaların bulunduğu da iddia edilebiliyor.

Bu durumlarda öncelikle, mirasçıya ait olduğu ispatlanabilen ya da kanunen mirasçıya ait olduğu kabul edilen kıymetlerin bu mirasçılara aktarılması esnasında veraset vergisinin doğmayacağını söyleyebiliriz.

Nitekim Vergi İdaresinin konuya ilişkin bir özelgesinde; vefat eden eş ile birlikte müşterek kullanılan kiralık kasadan çıkan ve kişisel kullanıma konu olan ziynet eşyalarının (muhtelif bilezik ve takılar) sağ kalan eşe ait olduğunun kabul edilerek bu eşyaların veraset ve intikal vergisi matrahına dahil edilmemesi gerektiği belirtiliyor.

Özelgenin devamında, kasada bulunan kişisel kullanıma konu olmayan diğer altın ve dövizlerin ise eşlerin ortak malı olduğu kabul edilerek yarısının veraset ve intikal vergisi matrahına dâhil edilmesi gerektiği ifade ediliyor.

Vadeli hesap

Miras yoluyla ortaya çıkan intikallerde değerlemenin, mirasın açıldığı gün itibarıyla yapılması gerekiyor. Buna göre miras bırakanın ölüm tarihi itibarıyla vadeli mevduat hesabında yer alan paralar ile birlikte varsa ölüm tarihine kadar işlemiş faizinin de terekeye dâhil edilmesi gerekiyor.

Mevduat tutarının veraset vergisi beyannamesine dahil edilerek vergisinin ödenmiş olması şartıyla, hesaptaki para hiçbir kesinti yapılmadan murislere ödeniyor. Beyanname verilmemiş olması ve dolayısıyla ilişiksiz belgesinin bankaya ibraz edilememesi durumunda ise banka tarafından ancak yüzde 5 oranında vergi kesintisi yapıldıktan sonra kalan tutar varislere ödenebiliyor.

Diğer taraftan ortak olarak açılan vadeli mevduatın ortaklarından birinin vefat etmesi halinde, veraset vergisinin nasıl hesaplanacağı konusu da gündeme gelebilir. Bu durumda ortaklık oranı belli ise bu orana göre, belli değilse eşit olarak kabul edilerek sadece vefat eden kişinin payına isabet eden mevduat tutarı varisler tarafından veraset vergisine tabi tutulacaktır.

İstisnayı dikkate almıyor

Miras kalan tutar vergi dairesine beyan edilmeden yani ilişiksiz belgesi alınmadan bankaya başvurulup miras kalan para ve malların alınmak istenmesi durumunda, banka vergi kesintisi yaparken istisna tutarları dikkate alamıyor. Yani miras hissesi istisna haddin altında olsa da banka tarafından yüzde 5’lik vergi kesintisi yapılmadan bu tutarlar varislere ödenemiyor.

Bu nedenle miras kalan tutarı almak için bankaya başvurmadan önce, veraset vergisinin ödenip ilişiksiz belgesinin ibraz edilmesi daha doğru bir yöntem gibi görünüyor. Aksi halde özellikle istisna tutardan düşük miras hisseleri üzerinden banka tarafından mecburen kesilen vergilerin iadesi için ayrıca uğraşılması gerekecektir.

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.