Mirasın vergisi

M. Fatih Köprü | 14/08/2011 | (Tüm Yazılar)

Veraset ve intikal vergisi, adından da anlaşılacağı gibi aslında iki kısımdan oluşuyor. Birincisi daha tanıdık. Ölen bir kişinin mirasçılarına kalan mal varlığı üzerinden mirasçılar tarafından ödenmesi gereken vergiye veraset vergisi diyoruz. İkinci kısmı ise pek bilinmiyor. Burada iki sağ kişi arasında herhangi bir bedel alınmadan, kanundaki tabirle ivazsız olarak (bağış veya hibe şeklinde) gerçekleştirilen mal hareketlerinden söz ediyoruz. Örneğin bir kişinin yakınına araba veya ev hediye etmesi, parasını veya menkul kıymetlerini eş veya çocuklarına ivazsız bir şekilde paylaştırması gibi durumlarda, bu malları alan kişiler tarafından intikal vergisi ödenmesi gerekiyor.

Veraset ve intikal vergisi ile ilgili olarak yıllardır “kalktı”, “kalkacak” şeklinde açıklamalar duymaya alıştık. En son 2008 yılında konuya ilişkin hazırlanan kanun tasarısı Meclise sunuldu. Bu tasarıda veraset yoluyla intikallerden alınan verginin kaldırılması, ivazsız şekilde gerçekleşen intikallerin ise gelir vergisine tabi tutulması amaçlanıyordu. Ancak geçtiğimiz Haziran ayında yapılan genel seçim sonrasında yeni parlamentonun oluşumuyla bu tasarının da diğerleri gibi geçerliliği kalmadı.

2011 yılı bütçesinde 250,8 milyar TL’lik toplam vergi geliri içinde sadece 240,7 milyon TL olarak yer alan (binde 1’den az) veraset ve intikal vergisinin tamamen kaldırılmasının da, aslında bütçe açısından çok büyük bir fark yaratmayacağı görülüyor.

Bu haftaki yazımızda ivazsız intikaller kapsamında ödenmesi gereken vergi ile ilgili genel açıklamalardan sonra, veraset işlemleri ve bu yolla intikal eden mallar için ödenmesi gereken veraset vergisi hakkında açıklamalar yapacağız.

İvazsız (karşılıksız) intikal

İvazsız intikal; hibe, bağış veya benzeri yollarla, karşılıksız olarak bir kişiden başka bir kişiye mal aktarımı olarak tanımlanabilir. Böyle bir durum gerçekleştiğinde, karşılıksız olarak mal edinen kimsenin, malların hukuken edinildiği tarihi izleyen bir ay içinde beyanname vermesi ve beyan edilen tutar (istisnayı aşan tutar) üzerinden intikal vergisi ödemesi gerekiyor.

Verginin oranı yüzde 10’dan başlayıp, tutar yükseldikçe beşer puan artmak suretiyle, yüzde 30’a kadar yükseliyor. Örneğin 170 bin liraya kadar intikaller üzerinden % 10 oranında, 2 milyon 940 bin lirayı aşan bir ivazsız intikal olması durumunda ise aşan tutar üzerinden % 30 oranında vergi ödenmesi gerekiyor. Ancak bir kişiye ana, baba, eş ve çocuklarından ivazsız mal intikali halinde bu oranların yarısı dikkate alınabiliyor.

Yukarıdaki oranlara göre hesaplanan ve beyan edilen vergi, her yılın Mayıs ve Kasım aylarında olmak üzere 3 yılda 6 eşit taksitte ödenebiliyor.

Eşe alınan hediyenin vergisi var (!)

Özellikle aile birliği içinde eş ve çocuklar arasında verginin konusuna giren çok sayıda aktarım yapılabiliyor. Tüm bunlar aile olmanın gereği olarak görülüyor. Diğer yandan, yardım ve dayanışma amacıyla yakın akrabalara veya ihtiyaç sahibi diğer kişilere de benzeri aktarımlar yapılabilir. İstisna sınırlarının (2011 yılı için 2 bin 730 lira) ötesine geçen tüm bu şekildeki aktarımlar aslında verginin konusuna giriyor. Kendilerine hediye verilenler, bağış veya yardım yapılanlar bir ay içinde beyannamesini verip, yüzde 10 ila 30 oranında (ana, baba, eş ve çocuklar söz konusu olduğunda yüzde 5 ila 15) vergi ödemek zorundalar.

Şans oyunlarından kazanılan paralar

Şans oyunları (at yarışı, futbol müsabakaları gibi) ile yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyeler de ivazsız intikal kabul ediliyor ve istisna tutarını aşan kısmı intikal vergisine tabi tutuluyor. Ancak bunların vergisi için ikramiyeyi kazanan kişi tarafından beyanname verilmesine gerek yok. Vergi, şans oyunlarını veya yarışma ve çekilişi düzenleyen kişi ve kurumlar tarafından, kazanılan ikramiyeden kesilerek devlete ödeniyor. Verginin oranı sabit, yüzde 10 olarak uygulanıyor.

Küçük ikramiyelerde vergi yok

Gerek şans oyunları, gerekse yarışma, çekiliş veya diğer şekillerde ivazsız olarak edinilen mal veya paranın vergiye tabi olması için belli bir tutarı aşması gerekiyor. Bu istisna tutar 2011 yılı için 2 bin 730 lira. Örneğin TJK tarafından düzenlenen yarışlardan 2 bin 730 liradan daha az bir ikramiye kazanıldığında hiç vergi kesilmiyor. Bu tutardan fazla olan ikramiyelerde ise aşan kısım üzerinden ilgili kurum tarafından % 10 oranında vergi kesiliyor.

Milli Piyango İdaresi tarafından düzenlenen çekilişlerden (milli piyango, sayısal loto, şans topu vb) kazanılan ikramiyelerin ise tamamı veraset ve intikal vergisinden istisnadır. Bu yüzden tutarı ne olursa olsun kazanılan söz konusu ikramiyeler üzerinden hiçbir vergi kesintisi yapılmıyor.

Veraset yoluyla intikal

Veraset yoluyla (ölüme bağlı) varislere kalan malların vergilenmesi ile ilgili düzenlemelerden önce, ölüm durumunda mirasçılar tarafından mahkemeden alınması gereken bir belge ile ilgili kısa açıklamalar yapmakta fayda var.

Veraset ilamı

Medeni Kanun uyarınca, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. Bu belge uygulamada veraset ilamı olarak biliniyor. Veraset ilamı için ölüm tarihinden itibaren 1 ay içerisinde sulh hukuk mahkemesine başvurulmalıdır. Bu başvuru dilekçesine nüfusa kayıtlı olunan nüfus müdürlüğünden alınacak aile nüfus kaydının da eklenmesi gerekiyor. Varislerden bir tanesinin mahkemeye müracaat etmesi yeterli. Bütün varislerin bir arada başvurması şart değil.

Beyan ve ödeme

Veraset ilamı alındıktan sonra, varislerin kendilerine miras kalan malları bir beyanname ile vergi dairesine bildirmesi gerekiyor. Bu beyannamenin verilme süresi, ölümün Türkiye’de veya yurtdışında olması yada varislerin Türkiye’de veya yurtdışında olmasına göre 4 ay ila 8 ay arasında değişiyor. Ölümün Türkiye’de olması ve mirası reddetmemiş olan mirasçıların da Türkiye’de bulunması halinde, veraset ve intikal vergisi beyannamesinin 4 ay içerisinde verilmesi gerekiyor.

Beyannamede; vefat edenin araba veya gayrimenkulleri, bankalarda bulunan parası, hisse senedi ve tahvil gibi menkul kıymetleri başta olmak üzere tüm varlıkları ile borçlarına ilişkin bilgilere yer verilmesi gerekiyor. Veraset ilamı ile beyannamede sayılan diğer tevsik edici belgeler de beyannameye ekleniyor.

Veraset ve intikal vergisi beyannamesi ile beyan edilen malların değerleri VİVK’nunda gösterilen değerleme ölçüleriyle hesaplanır. Örneğin, gayrimenkuller emlak vergisine esas olan değerleriyle, menkul mallar rayiç (piyasa) değerleriyle, hisse senetleri varsa borsa değerleri yoksa itibari değerleriyle, tahviller itibari değerleriyle ve yabancı paralar borsa rayiciyle değerlenir. Beyan edilen malların bu şekilde gösterilen değerleri dikkate alınarak hesaplanan matrah üzerinden, vergi dairesince, 15 gün içinde veraset ve intikal vergisi tarh edilir.

Daha sonra, vergi dairesi beyanname ile bildirilen malların Vergi Usul Kanununda gösterilen değerleme ölçülerine göre değerini saptayarak, yeni bir matrah hesaplar. Bu ikinci değerlemeye göre eğer bir fark vergi söz konusu ise bu farkı ikinci bir tarhiyat yaparak tamamlar. Bunun için bir faiz veya ceza uygulanmaz.

Yukarıdaki şekilde belirlenen matrahlar üzerinden hesaplanan vergi 3 yılda, her yıl Mayıs ve Kasım aylarında olmak üzere, toplam 6 taksitte ödenir.

Verasette istisnalar yüksek

Veraset yoluyla intikallerde uygulanan istisna tutarları, ivazsız intikallere ilişkin istisnalara göre çok yüksektir. 2011 yılında çocuklar, torunlar ve eşten her birine isabet eden miras hissesinin 118 bin 438 TL’si veraset ve intikal vergisinden istisnadır. Çocuk ve torun bulunmaması durumunda eşe isabet eden miras hissesi için istisna tutar 237 bin 18 lira olarak uygulanıyor.

Örneğin eş ve çocukların her birinin hissesine 100’er bin liralık mal düştüğünde, bu tutar istisna haddi içerisinde kaldığından, hiç vergi ödenmez. Ama örneğin her birine 200’er bin liralık miras kaldığı durumda istisnayı aşan kısım (81 bin 562 lira) üzerinden her bir mirasçı tarafından vergi ödenmesi gerekiyor.

Vergi oranı ise daha düşük

Veraset yoluyla intikallerde uygulanan oranlar, ivazsız intikallere göre çok düşüktür. Her mirasçının kendisine düşen miras payından, yukarıdaki istisnaları düştükten sonra kalan tutar üzerinden aşağıdaki tarifeye göre vergi hesaplaması gerekiyor.

Matrah dilim tutarları

Vergi oranı

İlk 170.000 TLiçin

% 1

Sonra gelen 370.000 TL için

% 3

Sonra gelen 800.000 TL için

% 5

Sonra gelen 1.600.000 TL için

% 7

Matrahın 2.940.000 TL’yi aşan bölümü için

% 10

 

Zamanaşımı yok

Beyanname verilmemesi veya beyanname verilmekle birlikte bazı malların bu beyannamede gösterilmemesi halinde, veraset ve intikal vergisi mükellefiyeti, bu durumun idarece tespit edildiği tarihten itibaren başlıyor. Bunun anlamı, malların intikal tarihi üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin, veraset ve intikal vergisinin zamanaşımına uğramıyor olması. Vergi idaresi, vergiye tabi intikali 5 yıl sonra 10 yıl sonra dahi belirlese, vergisini isteyebiliyor.

Bu husus mükellef açısından dezavantajlı olsa da, beyanname vermeyen yada bazı malları beyannameye dahil etmeyen mükellefler açısından başka bir avantajdan da söz etmemiz gerekiyor. İdarece bu tespitin yapılması halinde, önce mükellef beyana davet ediliyor. 15 gün içerisinde beyannamesini veren mükelleften vergi ziyaı cezası veya gecikme faizi talep edilemiyor. Üstelik vergi matrahı olarak da intikal eden malın güncel değeri değil, intikalin gerçekleştiği tarihteki değeri dikkate alınıyor. Bu mükellefler aynı zamanda hesaplanan verginin üç yılda, altı taksit halinde ödenmesi imkanından da yararlanabiliyorlar.