Doğum yardımı başlıyor!

M. Fatih Köprü | 31/05/2015 | (Tüm Yazılar)

Son günlerde çocuk sahibi olan ya da olmayı düşünen kişiler açısından güzel şeyler oluyor. Bunlardan ilki asgari geçim indiriminde yapılan değişiklik. İkincisi ve daha kapsamlı olanı ise Devlet tarafından yeni doğan çocuklar için ailelerine yapılacak olan doğum yardımı.

Geçtiğimiz günlerde doğum yardımına ilişkin detayları açıklayan bir yönetmelik yayımlandı. Bu yönetmelikte; doğum yardımından kimlerin yararlanabileceği, nereye nasıl başvurulması gerektiği, ödemenin nasıl yapılacağı gibi konulara yer veriliyor.

Biz de bu yazımızda, asgari geçim indiriminde üçüncü çocuk için yapılan değişikliğin ardından, doğum yardımı ile ilgili açıklamalar yapacağız. En son olarak da asgari ücretlilerin Aralık ayı ücretleri ile ilgili bir ayrıntıya yer vereceğiz.

Üçüncü çocuğa fazla

Üçüncü çocuk için uygulanan asgari geçim indirimi (AGİ) oranı yüzde 5’ten yüzde 10’a çıkarıldı. Yeni oran Mayıs ayından itibaren uygulanmaya başlandı.

Eskiden eşi çalışmayan ve 4 çocuğu olan bir ücretli azami tutarda (153 lira 19 kuruş) asgari geçim indiriminden yararlanırken, Mayıs ayından itibaren bu tutarı 3 çocuğu olanlar da alabilecek. Yeni durumda eşi çalışanların ise azami indirim tutarından ancak 5 çocukları olması durumunda yararlanabilmeleri mümkün.

Ücretlilerin 1 Mayıs’tan yılsonuna kadar yararlanabilecekleri aylık asgari geçim indirimi tutarları aşağıdaki tabloda yer alıyor:

 Eşin çalışma  durumu

Çocuk sayısı

Yok

1

2

3

4

5 veya daha fazla

 Çalışıyor

90,11

103,63

117,15

135,17

144,18

153,19

 Çalışmıyor

108,14

121,65

135,17

153,19

153,19

153,19


Doğum yardımı

Yukarıdaki düzenleme sadece ücretliler için geçerli. Ama Nisan ayında çıkarılan torba yasanın (6637 S.K.) bir hükmü çocuk sahibi olmayı düşünen herkesi ilgilendiriyor.

Yasa ile 15 Mayıs 2015 tarihinde ve sonrasında çocukları canlı doğan Türk vatandaşlarına Devletçe belli tutarlarda yardım yapılması öngörülüyor. Yardım alınabilmesi için anne ve babanın her ikisinin Türk vatandaşı olması şart değil. İkisinden birinin Türk vatandaşı olması yeterli.

Mavi kartlılar

Doğumla Türk vatandaşı olup, çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler ile üçüncü dereceye kadar olan altsoyları talep etmeleri halinde “Mavi Kart” alabiliyorlar. Mavi kart sahibi kişiler; seçme ve seçilme hakkı ve askerlik mükellefiyeti gibi bazı istisnaları dışında Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanabiliyorlar. Bu kapsamda mavi kart sahiplerinin çocuk yardımından yararlanabilmeleri de mümkün.

Başvuru

Doğum yardımı alınabilmesi için çocuğun “Kimlik Paylaşım Sistemi”ne (KPS) kayıt işleminin tamamlanmasının ardından, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, Sosyal Hizmet Merkezlerine başvuru yapılması gerekiyor.

Başvuru; anne, baba ve çocuğun/çocukların T.C. kimlik numaraları veya mavi kart kütüğüne kayıtlı kimlik numaraları ile doğruluk beyanı ve istenen diğer bilgilerin yer aldığı dilekçe ile yapılıyor. Başvurular şahsen yapılabileceği gibi iadeli taahhütlü posta veya kargo yoluyla da yapılabiliyor.

Anne Türk vatandaşı ve sağ ise başvuru anne tarafından ya da anne adına baba tarafından yapılmalı. Anne Türk vatandaşı değilse veya vefat etmişse başvuru Türk vatandaşı baba veya çocuğun kanuni temsilcisi tarafından yapılabilir. Her ikisinin de vefat etmiş olması durumunda da başvuru kanuni temsilci tarafından yapılıyor.

Başvuru dilekçesinde yer alan bilgilerin, başvuru yerlerindeki yetkili personel tarafından, “Doğum Yardımı Sistemi”ne (DYS) girilmesi gerekiyor. Başvurular gerekli belgelerin tamamlanmasının ardından 15 gün içinde yetkili personel tarafından sistem üzerinden onaylanıyor ve böylelikle başvuru tamamlanmış oluyor.

Yardım tutarı

15 Mayıs ve sonrasında çocuğu olan ailelere yardım, canlı doğan birinci çocuk için 300 lira, ikinci çocuk için 400 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için 600 lira tutarında ve bir defaya mahsus olmak üzere ödeniyor. 15 Mayıs 2015 ve öncesinde doğan çocuklar ile evlat edinilen çocuklar bu yardımlardan yararlanamıyorlar ama ödeme miktarına esas çocuk sayısının tespitinde hepsi dikkate alınıyor.

Örneğin 2008 ve 2012 doğumlu 2 çocuğu olan bir ailenin, Haziran 2015’te bir çocuklarının daha dünyaya geldiğini varsayalım. 15 Mayıs’tan sonra doğan bu çocuk ailenin 3. çocuğu olduğundan 300 lira değil 600 lira doğum yardımı alacaklar.

Doğum yardımı adı altında yapılan ödemeler üzerinden hiçbir vergi ve kesinti yapılamıyor. Bu ödemelerin haczedilmesi de mümkün değil.

Anneye ödeniyor

Doğum yardımı, anne ve babanın her ikisinin sağ ve Türk vatandaşı olması halinde anneye ödeniyor. Annenin Türk vatandaşı olmaması veya vefat etmiş olması durumunda Türk vatandaşı babanın nüfus kayıt örneği esas alınarak babaya ödeniyor. Durumlarına göre kanıtlayıcı belge sunmaları şartıyla ödeme kanuni temsilcilere de yapılabilir.

Ödemenin ne kadar süre içerisinde yapılacağına ilişkin olarak bir tarih belirlenmemiş. Yönetmelikte ödeme tarihlerinin Bakanlık tarafından belirleneceği, Bakanlığın ödeme konusunda bankalarla anlaşma yapabileceği belirtiliyor.

Kamu çalışanları

Her ne statüde olursa olsun kamu kurumlarında çalışanların, başvuru dilekçelerini çalıştığı kuruma teslim etmeleri gerekiyor. Başvuru dilekçelerindeki bilgiler, kurumlarınca yetkilendirilmiş personel tarafından DYS’ye giriliyor.

Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen personelin (işçiler hariç) bu yardımdan yararlanması durumunda, doğum yardımı ödeneği veya başka bir ad altında aynı amaçla kendi mevzuatında öngörülen ödemeler yapılamıyor.

Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen işçiler içinse durum biraz farklı. Bireysel iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesinde işçinin kendisi veya eşinin doğum yapması nedeniyle işçiye bir ödeme yapılması hükmü varsa, bu hüküm kapsamında yapılması gereken ödeme ile yukarıdaki doğum yardımı tutarları karşılaştırılıyor. Sözleşmedeki tutar daha az ise sadece aradaki fark ödeniyor, fazla olması durumunda ise ek bir ödeme yapılmıyor.

Bu kişilerin başvuru dilekçelerinde ilgili sözleşmeler uyarınca aldığı veya alacağı ödeme tutarlarına ilişkin bilgilere de yer vermeleri gerekiyor.

Yurt dışında yaşayanlar

Kapsama girmekle birlikte yurt dışında yaşayan kişilerin doğum yardımı başvurularını, çocuğun KPS’ye kayıt işleminin ardından, büyükelçilik veya konsolosluklara yapmaları gerekiyor. Bu başvuru da şahsen yapılabileceği gibi iadeli taahhütlü posta veya kargo yoluyla yapılabiliyor.

Başvuru dilekçeleri büyükelçilik veya konsolosluk tarafından yetkilendirilen personel tarafından DYS’ye girilip onaylandıktan sonra başvuru işlemleri tamamlanmış oluyor.

Yurt dışında yaşayanların ödemeleri, dilekçelerinde gösterecekleri illerdeki yurt içi hesaplarına yapılıyor.

Haksız yardım alanlar

Gerçek dışı beyanda bulunarak haksız yere doğum yardımı alan kişilere, ödemeyi yapan İl Müdürlüğü tarafından bu tutarları bir ay içerisinde geri ödemeleri gerektiğini belirten bir yazı gönderilecek. Tabii ki sadece haksız yere alınan yardım tutarı değil, bunun yanında bir de, yardımın alındığı tarihten geri ödendiği tarihe kadar gecikme zammı (aylık % 1,4 oranında) ödenmesi gerektiği de unutulmamalı.

Yersiz ödemenin bu süre içerisinde iade edilmemesi durumunda, bu alacaklar ilgili vergi dairesine bildiriliyor ve vergi dairesi tarafından takip ediliyor.

Asgari ücret düşüyor

Asgari ücret üzerinden gelir vergisi kesilmemesi gerektiği hemen herkes tarafından ifade ediliyor. Aslında bu, asgari geçim indirimi sayesinde tam olarak olmasa da kısmen gerçekleşiyor. Örneğin eşi çalışmayıp üç çocuğu olan bir asgari ücretli yılın ilk yarısında hiç gelir vergisi ödemiyor. Ama yılın ikinci yarısında ya da eşi çalışan veya daha az çocuğu olanların ücretlerinden her halükarda gelir vergisi kesiliyor.

Bu yıl Aralık ayında asgari ücretliyi yeni bir sürpriz daha bekliyor. Aralık ücretinin bir kısmı üzerinden % 15 yerine % 20 oranında vergi kesileceğinden Aralık ayı net asgari ücret tutarı 31 lira azalacak. Örneğin bekar bir asgari ücretli Temmuz’dan itibaren aylık net 1.000 lira alacakken, Aralık ayında bu tutar 969 liraya düşecek.

Gelir vergisi dilimlerinin, son yıllarda sadece yeniden değerleme oranında artırılması böyle bir sonucu doğurdu. Aslında bu dilimler Bakanlar Kurulu tarafından daha yüksek belirlenmiş olsaydı, Aralık ayında net asgari ücrette bir azalma olmayacaktı.

Bu şekilde devam ederse, sorun önümüzdeki yıllarda sadece Aralık ayıyla sınırlı kalmayabilir. Tarife dilimlerinde buna göre bir ayarlama yapılmasını umuyoruz.

 

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.