Stok affında başvurular devam ediyor…

M. Fatih Köprü | 19/06/2011 | (Tüm Yazılar)

Af yasası diye adlandırılan 6111 Sayılı Kanun geçtiğimiz Şubat ayında yürürlüğe girdi. Bu yasanın mükelleflerin kamuya olan borçlarının (vergi, SGK gibi) yeniden yapılandırılması ile ilgili hükümleri en çok ilgiyi çeken yönüydü. Yapılandırma talebinde bulunan mükelleflere kesilmiş olan vergi cezaları tamamı veya bir kısmı silindi. Birçok mükellef gecikme zammı yerine, enflasyon oranına göre hesaplanan bir faizle ana para borçlarını ödedi. Bazıları da Kanun’da yer alan taksitlendirme imkanından yararlandı ve iki ayda bir olmak üzere ödemeye devam ediyorlar.

Yargı aşamasındaki birçok uyuşmazlığa da Kanun kapsamında son veriliğini görüyoruz. Bazı mükellefler de beyan ettikleri matrahları üzerinden ek bir vergi ödeyerek 2006 ila 2009 yıllarına ilişkin vergi incelemesi ihtimalini ortadan kaldırdılar.

Genel olarak bakıldığında, bütün bunlar için belirlenen, hatta uzatılmış olan sürelerin sona erdiğini görüyoruz. Uzatılan diyoruz çünkü Kanun’un verdiği bir aylık uzatma yetkisi de geçtiğimiz ay Bakanlar Kurulu tarafından kullanıldı ve genel olarak başvuru ve ilk taksit ödeme süreleri bir ay ertelendi. Buna göre yukarıdaki işlemlerle ilgili başvuru süresi Nisan sonundan Mayıs sonuna kadar uzamış oldu.

Maliye Bakanı bu ayın başında yaptığı basın toplantısında kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması kapsamında 6 milyon dosyanın yapılandırıldığını açıkladı. Yapılandırılan alacak tutarı da rekor seviyede. 36,5 milyar lirayı buldu. Bakan açıklamasında bu sayılara Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yapılandırılan alacaklarının dahil olmadığını bunun da dahil edilmesi durumunda yapılandırılan toplam tutarın 58,3 milyar lira olduğunu belirtti.

Kayıtları ile fiilen işletmede bulunan kıymetleri (mal veya sabit kıymet) birbirinden farklı olan mükellefler için de Kanun’da bir düzenleme mevcut. Kapsama giren mükellefler belli vergisel yükümlülükleri yerine getirmek şartıyla kayıtlarını gerçek duruma uygun hale getirebilecekler. Bunun süresi de aslında Mayıs sonunda biterken, söz konusu Bakanlar Kurulu Kararı ile bu süre de bir ay uzatıldı ve Haziran sonuna kadar mükelleflere başvuru imkanı sağlandı.

Bu haftaki yazımızda, işletmede fiilen mevcut olan sabit kıymet ve stok miktarları ile kayıtları arasında farklılıklar bulunan mükelleflere, başvuru süreci ve ödemeye ilişkin hatırlatmalarda bulunacağız.

İşletmede var, kayıtlarda yok

Af yasası kapsamında faturasız alınmış olan yada çeşitli nedenlerle fiilen işletmede var olmakla birlikte kayıtlarda bulunmayan makine, teçhizat, demirbaş ve stoklar kayıtlara alınabiliyor. Böylelikle kayıtlar fiili duruma uygun hale getirilmiş oluyor. Stok kavramından ise ticaret işletmelerinde satıma hazır mallar ile imalatçı işletmelerdeki hammadde, malzeme, yarı mamul ve mamul malların anlaşılması gerekiyor.

Bu haktan serbest meslek erbabı, ferdi ticari işletmeler, adi ortaklıklar, kollektif şirketler, adi komandit şirketler ile sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu müesseseleri, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler ile iş ortaklıkları yararlanabiliyor. Başka bir deyişle bütün gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri bu uygulama kapsamında.

Değer tespiti ve başvuru

İlk yapılacak iş işletmede olup, kayıtlarda yer almayan bu kıymetlerin değerinin belirlenmesidir. Değerin, rayiç bedel, yani o gün itibariyle iktisadi kıymetin normal alım satım bedeli olması gerekiyor. Mükellefler belirlemeyi kendileri yapabilecekleri gibi, bağlı oldukları meslek kuruluşlarınca tespit edilen rayiç bedelleri de kullanabilirler.

Rayiç bedeli belirlenen makine, teçhizat, demirbaş ve stoklara ilişkin olarak hazırlanacak olan bir listenin (envanter listesi) vergi dairesine verilmesi gerekiyor. Bu listenin 6111 Sayılı Kanun’a ilişkin olarak çıkarılan tebliğin 20/B numaralı ekine uygun şekilde hazırlanması gerekiyor. Listede yer alan kıymetler aynı zamanda işletmenin kayıtlarına da intikal ettirilecek.

Beyanname verilmeli

Sadece bildirim yapılması ve bu sabit kıymet ve malların kayda alınması ile işler bitmiyor. Bu kıymetlerin beyan edilen değerleri üzerinden vergi de ödenmesi gerekiyor. KDV’nin genel oranı yüzde 18. Bazı mallar için ise indirimli oranlar (yüzde 1 ve 8) belirlenmiş durumda. Kanun kapsamında ödenmesi gereken vergi tutarı, bildirilen stok ve sabit kıymetlerin tabi olduğu orana göre farklılık gösteriyor.

Genel orana (yüzde18) tabi sabit kıymet veya stokların bildirilen rayiç bedelleri üzerinden yüzde 10 oranında, indirimli orana tabi olanlarda ise tabi oldukları oranın yarısı kadar (yüzde 0,5 veya yüzde 4) katma değer vergisi hesaplanması gerekiyor.

Bu vergilerin de yine tebliğ ekinde yer alan KDV stok beyannamesi (tebliğin 20/A eki) ile beyan edilmesi gerekiyor. Beyannameye envanter listesi de eklenecek ve KDV açısından bağlı bulunulan vergi dairesine verilecektir. KDV beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olan mükellefler, söz konusu beyanname ve envanter listesini elektronik ortamda; diğer mükellefler ise kağıt ortamında beyan edeceklerdir.

Bu haktan yararlanmak isteyen mükelleflerin ellerini çabuk tutmaları gerekiyor. Zira beyan ve bildirimlerin hepsinin bu ayın sonuna kadar (30 Haziran) yapılması gerekiyor.

Taksit yok

Yukarıda belirttiğimiz şekilde beyan edilen KDV’lerin beyanname verme tarihi içinde ödenmesi gerekiyor. Stok beyanlarında bu Kanun kapsamında yapılandırılan alacaklar veya matrah artırımına ilişkin ödemelerdeki gibi taksit imkanı bulunmuyor.

Ödenen KDV’nin indirimi

Beyan edilen stoklara ait hesaplanan KDV, 1 no.lu KDV beyannamesinde genel esaslar çerçevesinde indirim konusu yapılabiliyor. Öte yandan, kayıtlarda yer almayan makine, teçhizat ve demirbaşların rayiç bedeli üzerinden hesaplanarak ödenen KDV’nin indirimi mümkün değil. Ancak bu tutarlar ödendiği yılın gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak dikkate alınabilir.

Bildirilen mallar satılırsa

İşletmede var olmakla birlikte kayıtlarda olmayan kıymetlerin bildirimle beraber kayıtlara alınması gerekiyor. Yasa, daha sonraki bir tarihte bu kıymetlerin satılması halinde satış bedelinin kayıtlı değerinden düşük olamayacağını söylüyor. Yine de düşük bir bedele satılırsa, kazancın tespiti sırasında kayıtlı bedel dikkate alınacaktır. Ayrıca bu şekilde kayıtlara alınan sabit kıymetler üzerinden amortisman da ayrılamıyor.

Kayıtlarda var, işletmede yok

6111 Sayılı Kanun işletmenin kayıtlarında yer almakla birlikte fiilen bulunmayan mallar için de bir düzenleme getiriyor. Bu imkandan da, tüm gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin yararlanması mümkün. Ancak sadece stoklarla ilgili bir düzenleme olduğu unutulmamalı. Kayıtlarda olmakla beraber işletmede bulunmayan makine, teçhizat ve demirbaşlar için bu hüküm uygulanamıyor.

Fatura düzenlenecek

Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan stoklar için mükelleflerin bildirim veya beyanda bulunmalarına gerek yok. Sadece fatura düzenlenmek suretiyle kayıtlar ile fiili durum uyumlu hale getirilebilecek. Bu faturanın da Haziran sonuna kadar düzenlenerek tüm vergisel yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekiyor.

Fatura düzenlenmek suretiyle stokların yasal kayıtlarda düzeltilmesi ile normal satış işlemi arasında bir fark bulunmuyor. Bu nedenle faturada emtianın tabi olduğu oranda KDV hesaplanacak ve ilgili dönem beyannamesine dahil edilecektir. Ayrıca satış hasılatı yıllık gelir veya kurumlar vergisi matrahının hesaplanmasında da dikkate alınacaktır.

Faturadaki alıcıya ilişkin bilgiler bölümüne ise “Muhtelif alıcılar (6111 Sayılı Kanun’un11/1 maddesi çerçevesinde düzenlenmiştir)” diye yazılması gerekiyor.

Fatura edilen malın bedeli

Faturada yer alacak bedel, söz konusu mal ile aynı türden olan malların gayri safi kar oranı dikkate alınarak tespit edilecektir. Gayri safi kar oranının yasal kayıtlardan tespit edilemediği hallerde, mükellefin bağlı olduğu meslek odalarının belirleyeceği oranların esas alınması da mümkün.

Süre yeniden uzar mı?

Yasa Bakanlar Kuruluna başvuru ve ilk taksit ödeme sürelerini 1 aya kadar uzatma yetkisi veriyor. Bakanlar Kurulu da verilen bu yetkiyi kullanmış ve genel olarak başvuru ve ilk taksit ödeme süreleri 1 ay uzatılmıştır. Bakanlar Kurulunun bu süreyi bir defa daha uzatma yetkisi olmadığından, stok affından yararlanmak isteyen mükelleflerin ellerini çabuk tutmaları gerekiyor. 30 Haziran son gün.