2015 bütçesi Mecliste

M. Fatih Köprü | 26/10/2014 | (Tüm Yazılar)

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 8 Ekim tarihli basın toplantısında orta vadeli programı (OVP) açıkladı. Program, 2015-2017 dönemindeki makroekonomik öngörüleri içeriyor.

Ardından 16 Ekim’de, 2015 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı Meclis Başkanlığına sunuldu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Tasarı hakkında düzenlediği basın toplantısında, gelecek yıl bütçesine ilişkin genel değerlendirmeler yaptı. 2015 yılı bütçe giderlerinin 472,9 milyar lira, bütçe gelirlerinin 452 milyar lira, bütçe açığının ise 21 milyar lira olarak öngörüldüğünü ifade etti. Bunun bir seçim bütçesi olmadığını da özellikle vurguladı.

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu görüşme takvimi uyarınca, Maliye Bakanının 23 Ekim’deki bütçe sunuş konuşmasıyla başlayan bütçe maratonu, 25 Kasım’dan sonra Genel Kuruldaki görüşmelerle devam edecek.

Bu yazımızda 2015-2017 dönemini kapsayan orta vadeli program ve 2015 bütçe yasa tasarısı ve Maliye Bakanının açıklamaları çerçevesinde, Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmeler ile 2015 yılı bütçesindeki gelir ve gider kalemleri hakkında özet bilgiler verildikten sonra, 2015 vergilerindeki artışları değerlendireceğiz.

Ekonomik büyüklükler

2015 yılı merkezi yönetim bütçesinin hazırlanmasında baz alınan temel ekonomik büyüklükler ile 2014 yılsonu gerçekleşme tahminleri aşağıdaki tabloda özetleniyor:

 

2014 Bütçe

2014 Yılsonu gerçekleşme tahmini

2015 Bütçe

 GSYH (Milyar TL)

1.719

1.764

1.945

 Büyüme Oranı (%)

4,0

3,3

4,0

 Kişi Başı Milli Gelir (ABD Doları)

11.277

10.537

10.936

 Deflatör (%)

6,0

9,1

6,0

 TÜFE Yılsonu (%)

5,3

9,4

6,3

 İşsizlik Oranı (%)

9,4

9,6

9,5

 İhracat (FOB-Milyar Dolar)

166,5

160,5

173,0

 İthalat (CIF-Milyar Dolar)

262,0

244,0

258,0


Büyüme

Başbakan yardımcısının açıkladığı orta vadeli program dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmelerle başlıyor. Buna göre dünya ekonomisindeki düşük büyüme süreci devam ediyor. 2013 yılında yüzde 3,3 oranında büyüyen dünya ekonomisinin 2014 yılında da bu seviyede büyümesinin beklendiği belirtiliyor. 2015 yılında ise büyümenin yüzde 3,8 oranında gerçekleşmesi bekleniyor.

Türkiye ekonomisinin ise 2014 yılında yüzde 3,3 oranında büyüyeceği öngörülüyor. OVP’de büyümenin 2015 yılında yüzde 4, 2016 ve 2017 yıllarında ise yüzde 5 olarak gerçekleşmesinin beklendiği belirtiliyor.

İşsizlik ve enflasyon

Orta vadeli programda işsizlik oranının yılsonunda yüzde 9,6 olarak gerçekleşmesinin beklendiği belirtiliyor. 2015 yılında ise yüzde 9,5 olarak beklenen işsizlik oranının yıllar itibarıyla azalacağı ve 2017 yılında yüzde 9,1 seviyelerine ineceği öngörülüyor.

Orta vadeli programda, 2013 yılında yüzde 3,9 oranında gerçekleşen dünya tüketici fiyatlarındaki artışın, 2014 yılında yüzde 3,8, 2015 yılında ise yüzde 3,9 oranında gerçekleşmesinin beklendiği belirtiliyor. Türkiye’de ise Eylül ayı itibarıyla yüzde 8,9 olarak gerçekleşen tüketici enflasyonunun 2014 sonunda yüzde 9,4 olması bekleniyor. Bu oranın 2014 bütçesi hazırlanırken yüzde 5,3 olarak öngörüldüğü belirtiliyordu. 2015’te ise enflasyonun yüzde 6,3 olacağı tahmin ediliyor. Orta vadeli programda 2016 ve 2017 yılları için tüketici enflasyonu yüzde 5 olarak öngörülüyor.

Bütçe büyüklükleri

Aşağıdaki tabloda 2015 yılı bütçe büyüklükleri; 2014 yılı bütçe rakamları ve 2014 yılsonu gerçekleşme tahminleri (ilk 8 aylık gerçekleşmelere göre) ile karşılaştırmalı olarak yer alıyor (Milyar TL):

 

2014 Bütçe

2014 bütçe yılsonu gerçekleşme tahmini

2015 Bütçe

 Bütçe Giderleri

436,3

448,4

472,9

 Bütçe Gelirleri

403,2

424,0

452,0

 - Vergi Gelirleri*

348,4

351,6

389,5

 - Diğer Gelirler

54,8

72,4

62,5

 Bütçe Açığı

33,2

24,4

21,0

 Faiz Dışı Fazla

18,8

25,8

33,0


* Red ve iadeler düşüldükten sonraki net tutarlardır.

Tablodan, 2014 yılsonu gerçekleşme tahminlerine göre 2015 yılında bütçe giderlerinin yüzde 5,5, bütçe gelirlerinin yüzde 6,6 oranında, gelirler içerisinde en büyük paya sahip olan vergi gelirlerinin ise yüzde 10,8 oranında artacağı anlaşılıyor.

Vergiler

Bütçe tasarısında, vergi türleri itibarıyla 2014 bütçesi yılsonu gerçekleşme tahminleri (ilk 8 aylık gerçekleşmelere göre) ile 2015 bütçe rakamlarına yer veriliyor. Bu tutarlar aşağıdaki tabloda 2014 bütçe rakamları ile karşılaştırmalı olarak dikkatinize sunuluyor (Milyar TL):

 Vergi türü

2014 Bütçe

2014 Bütçe Yılsonu gerçekleşme tahmini

2015 Bütçe

 Gelir vergisi

73,29

77,29

85,04

 Kurumlar vergisi

33,89

34,76

39,09

 Dâhilde alınan KDV

63,25

66,56

75,02

 İthalde alınan KDV

64,83

65,56

75,10

 Özel tüketim vergisi

89,58

89,20

94,43

 Damga vergisi

10,47

10,47

11,57

 BSMV

7,14

7,56

8,75

 Harçlar

15,22

14,09

15,95

 Motorlu taşıtlar vergisi

8,68

7,68

8,84

 Veraset ve intikal vergisi

0,43

0,41

0,46

 Şans oyunları vergisi

0,75

0,77

0,85

 Özel iletişim vergisi

4,65

4,54

4,71

 Gümrük vergileri

5,64

6,45

7,00

 Diğer

0,20

0,21

0,24

 Toplam

378,02

385,55

427,05


Tasarıda vergi gelirlerinden yapılacak red ve iadeler toplamı ise 37,55 Milyar TL olarak yer alıyor. İade tutarının içinde en büyük kalemi ise 30,82 Milyar TL ile dahilde alınan KDV’den yapılacak red ve iadeler oluşturuyor. Buna göre 2015 bütçesinde red ve iadeler sonrası net vergi gelirleri (427,05 - 37,55=) 389,50 Milyar TL oluyor.

Vergi artışı var mı?

Tasarıda 2014 yılsonunda vergi gelirlerinin red ve iadeler dahil olarak 385,6 Milyar TL 2015 yılında ise 427 Milyar TL olacağı öngörülüyor. Buna göre yıllık artış oranı yüzde 10,8’e tekabül ediyor. İlk akla gelen soru, bu artışın kaynağının ne olduğu ya da yeni vergi artışları olup olmadığı. Maliye Bakanı yaptığı çeşitli açıklamalarda 2015 yılı için bir vergi artışı öngörmediklerini ifade etti. Bu açıklamayı “hiçbir vergide artış olmayacak” şeklinde değil “vergi oranlarında bir artış planlanmıyor” şeklinde anlamak gerekiyor.

Nispi vergilerde artış

Bazı vergiler nispi (oransal) olarak hesaplanıyor. Bunlara örnek olarak gelir ve kurumlar vergileri ile katma değer vergisi ve BSMV’yi verebiliriz. Özel tüketim vergisi, harçlar ve damga vergileri de bazı durumlarda oransal olarak hesaplanabiliyor.

Bu vergilerdeki artış ancak, yasa veya bakanlar kurulu kararı ile (yasanın belirlediği çerçeve içinde) vergi oranlarının artırılması suretiyle gerçekleştirilebiliyor. Oran artışı dışında; kayıt dışı ekonomiyle etkin mücadele ve verginin tabana yayılmasının sağlanması suretiyle de bu vergi gelirlerinde artış sağlanması mümkün.

Maktu vergiler

Maktu (tutarsal) vergiler, kural olarak her yıl enflasyon oranında artıyor. Örneğin 2015 yılında alınacak motorlu taşıt vergileri, maktu harçlar ve damga vergileri ile maktu özel tüketim vergileri (ÖTV) ekimden ekime yurt içi üretici fiyatları endeksinde (Yİ-ÜFE) meydana gelen ortalama artış oranında (yeniden değerleme oranında) artacak.

Yeniden değerleme oranı

Bu yazıyı hazırladığımız tarihte ekim ayı enflasyonu açıklanmamış olduğundan, kesin olarak 2014 yeniden değerleme oranını söyleyemiyoruz. Ama yine de bu, tahminde bulunmamıza engel değil. Bakalım tahminimiz ne kadar tutacak?

Geçen yıl ekim ayında Yİ-ÜFE yüzde 0,69 oranında artmıştı. 2014 Ekim’de de aynı oranda artacağını varsayarsak, ekimden ekime on iki aylık ortalamalara göre enflasyon oranı yüzde 10,09 olarak hesaplanıyor. Gerçi geçtiğimiz günlerde elektrik ve doğal gaza yapılan zamlardan sonra oranın bundan daha yüksek çıkma ihtimali de söz konusu olabilecektir. Yani 2014 yılı yeniden değerleme oranının yüzde 10’un biraz üzerinde olacağını söylemek sanırız yanlış olmaz. (Geçen yıl bu oran yüzde 3,93 idi.)

Bu tahmine göre, 2015 yılında uygulanacak olan maktu (tutarsal) vergilerin, genel olarak yüzde 10’un biraz üzerinde artacağı söylenebilir. Ancak Bakanlar Kurulunun yeni bir artış oranı belirleme yetkisinin olduğu da unutulmalı.

KDV, ÖTV yine önde

Gelir ve kurumlar vergisi gibi gelir üzerinden alınan vergilerin toplam vergi gelirleri içerisindeki payı her yıl olduğu gibi bu bütçede de oldukça düşük. Yüzde 29 civarında. 2014 bütçesinde de aynıydı.

Dolaylı vergilerden sadece KDV ve ÖTV toplam vergi gelirlerinin yüzde 57’sinden fazlasını oluşturuyor. Bu tablonun terse çevrilebilmesinin, yani gelir üzerinden alınan vergilerin bütçe içerisindeki payın artırılmasının yolunun, kayıt dışı ekonomiyle etkin mücadeleden geçtiğinin unutulmaması gerekiyor.