Torbada başka neler var?

M. Fatih Köprü | 19/10/2014 | (Tüm Yazılar)

“Torba yasa” olarak adlandırılan 6552 sayılı yasa, geçtiğimiz ayın 11’inde yürürlüğe girdi. Bu yasanın kamu alacaklarının yapılandırılmasına ilişkin düzenlemeleri önemliydi. Vergi veya SGK borcu olanlar af beklerken, vergi ve bunlara bağlı cezalarda herhangi bir indirim yapılmadı, sadece gecikme faiz ve zamlarının enflasyonu aşan kısmının tahsilinden vazgeçildi. Ayrıca borçların ödenmesini kolaylaştırma açısından getirilen taksit imkanı da, mali olarak zor duruma düştüğü için ödemelerini aksatmış olan mükelleflere nefes alma imkanı sağlayacak gibi görünüyor.

Yasadaki bir diğer düzenleme de (af niteliğinde) kasa ve ortaktan alacaklara düzeltme imkanı getiren hükümlerdi. Bu konu ile vergi borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin düzenlemelere önceki haftalarda yine bu köşemizde değinmiştik.

Torba yasada vergi ve ticaret hukukuyla ilgili başka düzenlemeler de yer alıyor. Bunlar yukarıda belirttiğimiz konuların yanında biraz sönük kaldı. Bu hafta söz konusu düzenlemelerden, önemli olan birkaçı üzerinde duracağız.

Afet bağışları

Şirketler veya gelir vergisi beyannamesi veren gerçek kişiler yapmış oldukları bağışları belli şartlarla beyannamelerindeki kazançtan indirebiliyorlar. Ancak bunun için bağışın;

- Kanun’da sayılan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığı yapılması,

- Karşılıksız olması,

- Beyannamede kazanç beyan edilmiş olması (zararda olanlar bağışları indiremiyorlar),

- Beyannamede ayrıca gösterilmiş olması,

gibi şartlar bulunuyor. Ayrıca bağışların sadece ilgili olduğu yılın kazancından indirilmesi mümkün, gelecek yıla devredilemediği de unutulmamalı.

Bu bağışlar kamu kurumlarına, vergiden muaf vakıflara veya kamu yararına çalışan derneklere yapıldığında beyan edilen kazancın ancak yüzde 5’ine kadar olan kısmı indirilebiliyor. Kamu kurumlarına yapılan okul, sağlık tesisi, ibadethane gibi bağışlarda ise böyle bir sınır yok. Beyan edilen kazanç tutarına kadar, bağışların indirilebilmesi mümkün.

Tamamı indirilebilen bağışlardan biri de Bakanlar Kurulunca yardım kararı alınan doğal afetler dolayısıyla Başbakanlık aracılığıyla makbuz mukabili yapılan ayni veya nakdi bağışlardı. Torba yasa ile bu düzenleme 11 Eylül 2014 tarihinde değiştirildi.

Bu değişiklik kapsamında artık Başbakanlıkça veya Bakanlar Kurulunca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdî bağışların tamamı beyan edilen kazançtan indirilebilecek.

Eski düzenleme kapsamında sadece “doğal afetler” dolayısıyla Başbakanlık aracılığıyla gerçekleştirilen bağışların indirimine izin verilirken, yeni düzenlemede kapsamın biraz daha genişletildiği ve doğal afet olup olmadığına bakılmaksızın Başbakanlık veya Bakanlar Kurulunca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan bağışların indirilebildiğini görüyoruz.

Kıymetli taşlarda KDV

Torba yasa kıymetli taşlarla ilgili iki değişiklik içeriyor. Bunlardan ilki katma değer vergisi (KDV) ile ilgili.

KDV yasası uyarınca elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, inci gibi kıymetli taşların teslimi KDV’den istisnaydı. Yani bu kıymetli taşların ithalinde veya satışında KDV hesaplanmıyordu. Bu konu yıllardır tartışmaların ilk sıralarında yer alıyordu. Birçok temel ihtiyaç maddesi veya hizmette KDV varken, niye kıymetli taşlar KDV’den istisna ediliyordu?

Torba yasa ile bu konuda yeni bir düzenleme yapılarak kıymetli taşlardaki KDV istisnasının kapsamı daraltıldı. Buna göre artık bu kıymetli taşların sadece Türkiye’de kurulu borsalarda işlem görmek üzere ithali, borsaya teslimi ve borsa üyeleri arasında el değiştirmesi durumunda KDV hesaplanmayacak. Borsa dışındaki kişi veya kurumlara yapılan satışlarda ise kıymetli taşlar KDV’ye tabi tutulacak. Bu düzenleme 11 Eylül’de yürürlüğe girdi.

Ötv’si de değişti

Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) yasasına ekli 4 adet liste var. Bu listelerde hangi mallar üzerinden ÖTV alındığı ve vergi tutarları/oranları yer alıyor. Merak edenler için;

- I sayılı listede; benzin, motorin gibi petrol ürünleri, doğalgaz ve tüp gaz (LPG) ile madeni yağlar ve solvent türevleri,

- II sayılı listede; binek otomobilleri, ticari taşıtlar, hava ve deniz taşıtları,

- III sayılı listede; kolalı gazozlar, alkollü içkiler, sigara ve tütün mamulleri,

- IV sayılı listede; parfümler, beyaz eşya, radyo ve televizyonlar, tıraş makinaları, telsizler, telefonlar, silahlar vb.

sıralanıyor. Aslında kıymetli taşlar da IV sayılı listede bulunuyordu. Kıymetli taşların borsa dışında teslimine KDV getiren torba yasanın 116. maddesiyle bu kez kıymetli taşlara uygulanan ÖTV’nin kaldırıldığını görüyoruz. Bu hüküm de 11 Eylül’de yürürlüğe girdi. Buna göre kıymetli taşların, 11 Eylül 2014 tarihinden itibaren ithali veya imali aşamasında ÖTV ödenmesi gerekmiyor.

SGK gayrimenkullerine istisna

Torba yasa ile KDV yasasına geçici bir istisna hükmü eklendi. Buna göre; iktisadi devlet teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşları ile bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri, belediyeler, il özel idareleri gibi kamu kurum ve kuruluşlarının Soysal Güvenlik Kurumuna (SGK) olan borçlarına karşılık yapacakları gayrimenkul satışları KDV’den istisna olarak değerlendiriliyor.

Söz konusu gayrimenkullerin SGK tarafından devir ve teslimi de bu istisna kapsamına giriyor. 2023 yılı sonuna kadar geçerli olan bu istisna uygulaması, SGK tarafından müzayede mahallerinde yapılan gayrimenkul satışları için de geçerli.

Yasada ayrıca, KDV’den istisna edilen bu işlemler bakımından, alış belgelerinde gösterilen veya maliyetleri içinde yer alan KDV’lerin indirilemeyeceğine ilişkin hükmün uygulanmayacağı da belirtiliyor.

Süresiz çalışma izin harcı

Torba yasada, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca uzun dönem ikamet iznine sahip olanlar veya Türkiye’de kesintisiz en az sekiz yıl ikamet izniyle kalmış olan veya en az sekiz yıl kanuni çalışması olan yabancılara, süresiz çalışma izni verilebileceğine ilişkin düzenleme yer alıyor. Ayrıca yasada 11 Nisan 2014 tarihinden önce süresiz çalışma izni verilmiş olan yabancıların haklarının saklı tutulacağı da belirtiliyor.

Harçlar Kanunu’nun 88. maddesinde ise harçsız olarak verilecek ikamet tezkereleri sıralanıyor. Torba yasayla bu maddeye “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca süresiz çalışma izni verilenler.” hükmü eklendi. Yani yukarıdaki kapsamda süresiz olarak verilen çalışma izinleri dolayısıyla harç ödenmeyecek.

Sigorta prim desteği

Ar-Ge yasasında (5746 sayılı), teknoloji merkezi işletmelerinde ve Ar-Ge merkezlerinde çalışan Ar-Ge ve destek personeline sigorta primi desteği sağlanmasına ilişkin hüküm yer alıyor. Buna göre söz konusu personelin bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi işveren hissesinin yarısı, her bir çalışan için beş yıl süreyle Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanıyordu.

Torba yasa ile “her bir çalışan için beş yıl süreyle” ibaresi, 11 Eylül’den itibaren geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırıldı. Bu sayede söz konusu Ar-Ge ve destek personelinin ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi işveren hissesinin yarısının devlet tarafından karşılanması uygulamasına, her bir personel için 5 yıllık süreye bakılmaksızın devam edilebilecektir.

Asgari sermaye

Sermayeleri;

► 50 bin liranın altında olan anonim şirketler ile

► 10 bin liradan az olan limited şirketlerin,

14 Şubat 2014 tarihine kadar sermayelerini bu miktarlara yükseltmeleri gerekiyordu. Bu artırımı yapmayanlar münfesih olarak kabul ediliyordu.

Torba yasa ile Türk Ticaret Kanunu’na bir hüküm eklendi ve bu sermaye artırımlarını herhangi bir nedenle yapmamış olan şirketler için ek süre verildi. Buna göre asgari sermaye şartının yasanın yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde, yani 11 Aralık 2014 tarihine kadar yerine getirilmesi halinde fesih işlemi uygulanmayacak.

Sermaye artırımında bulunmaması nedeniyle ticaret sicili kaydı silinenlerin de, bu süre içinde sermaye artırımı için başvurmaları halinde kayıtları resen yeniden oluşturulacak.