Hisse edindirme planları

M. Fatih Köprü | 07/09/2014 | (Tüm Yazılar)

Hisse senedi edindirme planları (stock option) gelişmiş ülkelerde çok yaygın olarak kullanılan bir uygulama. Ülkemizde ise dünyanın aksine, henüz yeterince uygulama alanı bulamadığını, sadece bazı çok uluslu şirketlerde yeni yeni kullanılmaya başlandığını görüyoruz.

Dünyadaki örneklerinden, genellikle halka açık şirketler tarafından kullandığı anlaşılıyor. Ülkemizde halka açık şirketlerin sayısı ve toplam şirketler içerisindeki oranı gelişmiş ülkelere göre oldukça düşük. Ayrıca şirketlerin kendi hisselerini iktisap etmeleri daha önceki yasa kapsamında mümkün değildi. Yeni Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde artık belli şartlarla şirketler kendi hisselerine sahip olabiliyorlar. Buna bir de vergilendirilmesi konusunda mevzuatımızda yeteri kadar açık düzenlemeler olmamasını eklersek, hisse edindirme planlarının Türkiye’de neden yaygın olarak uygulanamadığını daha rahat anlarız.

Ekonomik gelişmenin yaratacağı ivmeyle birlikte, bu uygulamanın vergilendirilmesi konusundaki tereddütleri giderici yasal düzenlemelerin yapılması halinde, ülkemizde hisse edindirme planı uygulamalarıyla daha sık karşılaşılacaktır.

Amacı çalışanların motivasyonunu sağlamak ve şirkete bağlılıklarını artırmak olarak özetlenebilir. Bu uygulamada temel prensip, şirketlerin çalışanlarına (özellikle üst düzey yöneticiler) şirketçe belirlenen birtakım koşulları yerine getirmeleri halinde bedelsiz veya düşük bedelle çalıştıkları şirkettin hisselerini alabilme imkânının tanınmasıdır. Koşullar ise genellikle; belirli bir çalışma süresinin doldurulması ve belirlenen performans hedeflerinin tutturulması olarak sıralanabilir.

Tasarıda vardı

Bir ara uzun süre gündemimizi meşgul etmişti. Gelir vergisi yasa tasarısından bahsediyoruz. 2013 yılı Haziran ayında Meclise sunulmuştu. Ancak yasalaşma süreci beklendiği şekilde gelişmedi.

Bu tasarıda öncelikle, çalışanlara pay senedi verilmesi ya da pay senedi satın alma hakkı tanınmasının ücret olarak kabul edileceğine ilişkin düzenleme yer alıyordu. Devamında ise bu hisse edindirme planlarının vergilendirilmesine ilişkin hükümler vardı. Bu düzenlemeler Mali İdarenin şimdiye kadar verdiği yazılı görüşlerle açıkladığı genel anlayışına uygundu. Ama konunun yasa ile düzenlenmiş olması, uygulamanın ülkemizde gelişiminin önünü açacaktı.

Önümüzdeki yıl genel seçimler yapılacak. Tasarının o tarihe kadar da tekrar gündeme alınarak yasalaşması çok zor görünüyor. Seçime kadar bunun gerçekleşmemesi durumunda, bu seçimle Meclis yenileceğinden, diğer tasarılarla birlikte kadük (geçerliliği kalmamış) hale gelecek. Yeni dönemde tekrar gündeme gelebilmesi ancak, en baştan, yani yeniden tasarı olarak Meclise sunulması ile mümkün olabilecek.

Aşamaları

Hisse edindirme planları üç aşamayı içeriyor. Bu aşamalar neden önemli? Çünkü bu planların vergilendirilmesi konusunu açıklayabilmek için öncelikle bu safhaların bilinmesine ihtiyaç var.

► İlk aşama, şirketin hisse edindirme planları doğrultusunda çalışanına yerine getirmesi gereken bir takım şartları sunduğu ve böylelikle çalışanın hisse edindirme planına dâhil edildiği, diğer bir deyişle çalışanlara hisse planına katılma izni verildiği, hissenin vaat edildiği tarihtir (granting date).

► İkinci aşamaya ise bekleme dönemi (vesting) diyebiliriz. Bu aşama, hisse planında belirtilen şartların çalışan tarafından gerçekleştirildiği ve hisse senedi opsiyon hakkının elde edildiği safhadır. Örneğin çalışan, hisse planında 4 senelik çalışma süresini doldurmak ve bu süre içerisinde bir takım performans ölçütlerine ulaşmakla yükümlü olsun. Eğer çalışan, bulunduğu şirkette 4 yıllık çalışma süresini doldurmuş ve bu süre zarfında hedeflenen performans ölçütlerine ulaşmış ise opsiyon hakkını elde etmiştir. Yani bu çalışan için vesting safhası 4 senelik bir zaman dilimini ifade etmektedir.

► Hisse planlarının son aşaması olan üçüncü aşama ise bekleme dönemi bittikten sonra çalışanın haklarını kullanarak hisseleri piyasa fiyatından düşük bedelle veya bedelsiz olarak iktisap ettiği aşamadır (exercising).

Ücret sayılıyor

Her ne kadar yürürlükte olan gelir vergisi mevzuatında konuya ilişkin bir düzenleme bulunmasa da, yukarıdaki aşamalar sonunda çalışanlara bedelsiz veya piyasa değerinden düşük bedelli olarak sağlanan hisse opsiyonlarının ücret olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Mali İdarenin konuya ilişkin vermiş olduğu yazılı görüşler de bu yönde. Ancak burada vergi matrahının ne olacağı, vergilemenin ne zaman yapılacağı, nasıl yapılacağı gibi sorulara cevap bulunması gerekiyor.

Çalışanın, hisse edindirme planındaki şartları yerine getirmesi neticesinde şirket hisselerini almaya hak kazanması, verginin doğması için yeterli değil. Çünkü bir gelirin vergilendirilmesi için elde edilmiş olması gerekiyor. Bunun için de çalışanın hisse senedi opsiyonları üzerinde fiili, ekonomik ve hukuki tasarrufunun bulunması şart. Bir başka deyişle çalışanın iktisap ettiği hisselerini kullanma, üçüncü kişilere devretme gibi hakları elde ettiği anda gelirin elde edildiğinden söz edebiliyoruz.

Vergiye tabi gelir

Hisse edindirme planları kapsamında, iktisabın gerçekleşmesi durumunda net ücret olarak nitelendirilecek olan tutar, çalışanın bu alım için para ödeyip ödememesine göre değişiyor. Hisselerin bedelsiz olarak sağlanması durumunda alınan hisselerin piyasa değerinin tamamı ücret geliri sayılıyor. Hissenin piyasa değerinin altında bir bedel ile alınması durumunda ise piyasa değeri ile hisselerin alımı için ödenen bedel arasındaki fark ücret geliri olarak kabul ediliyor.

Vergiyi işveren kesiyor

Hisse senedi planları çerçevesinde işveren tarafından çalışanlarına sağlanan bu ücret niteliğindeki menfaatler üzerinden vergi kesintisi (stopaj) yapılması gerekiyor. Yürürlükteki gelir vergisi tarifesi uyarınca kesintinin oranı yüzde 15’ten başlıyor ve tutar yükseldikçe yüzde 35’e kadar çıkıyor.

Ancak bahse konu bu uygulama, çalışanlara hisse senedi veya hisse senedi satın alma hakkının Türkiye’de bulunan işverence tanınması veya yurt dışındaki grup şirket tarafından sağlanan hisselerin Türkiye’deki şirkete yansıtılması durumunda geçerli.

Yurt dışından alınırsa

Şirket hisselerinin yurt dışında mukim şirket tarafından doğrudan Türkiye’de çalışan personele sağlanması durumunda, ödemenin Türkiye’deki işveren ile ilişkilendirilmesi mümkün olmuyor. Bu nedenle ücret olarak nitelendirilecek olan tutarın yıllık gelir vergisi beyannamesi yolu ile çalışan tarafından beyan edilerek, hesaplanan verginin ödenmesi gerekiyor.

Satışta vergi yok

Türkiye’de banka veya aracı kurum aracılığıyla gerçekleştirilen hisse senedi satışında, bu kurumlar tarafından işlemden elde edilen kazancın hesaplanarak, bu kazanç üzerinden vergi kesintisi (stopaj) yapılması gerekiyor. Ancak stopajın oranı, menkul kıymet yatırım ortaklığı hisse senetleri hariç olmak üzere, Bakanlar Kurulu tarafından sıfıra indirildi.

Hisse edindirme planlarının daha çok halka açık şirketler tarafından uygulanacağı düşünüldüğünde, bu şirketlerin paylarını edinmiş olan çalışanların bunları banka veya aracı kurum aracılığıyla borsada (BİST) satması durumunda kazancın tutarı ne olursa olsun vergi kesintisi yapılmayacaktır. Ayrıca bu gelirler için beyanname verilmesi de söz konusu değil. Dolayısıyla tutarı ne olursa olsun bu satıştan sağlanan kazanç üzerinden hiç vergi ödenmiyor.

Yabancı hisseler

Hisse edindirme planları kapsamında iktisap edilen (edinilen) dar mükellef kurumlara ait hisse senetlerinin satışı stopaj kapsamına girmiyor. Elde tutma süresine bağlı bir istisna uygulaması da söz konusu değil. Başka bir deyişle, dar mükellef kurumların hisse senetlerinin elden çıkarılmalarından sağlanan kazancın, değer artış kazancı olarak kabul edilerek vergilendirilmesi gerekiyor.

Ancak bu kazancın hesaplanması sırasında, endeksleme yöntemi kullanılarak enflasyonun kazanç üzerindeki etkisi yok edilebiliyor. Bu işlemin yapılabilmesi içinse alış ve satış tarihleri arasındaki enflasyon oranının (Yİ-ÜFE) yüzde 10’un üzerinde olması şart. Bu şekilde tespit edilen kazancın tutarı ne olursa olsun, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilerek, hesaplanan verginin ödenmesi gerekiyor.