Kurumlar vergisinde indirimler

M. Fatih Köprü | 30/03/2014 | (Tüm Yazılar)

Kurumların, 2013 yılına ilişkin kazançları üzerinden hesaplanan vergilerini, Nisan ayının 1’inden 25’ine kadar kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan etmeleri gerekiyor.

Beyannamede kurumlar vergisi matrahına, yani üzerinden kurumlar vergisi hesaplanacak olan tutara ulaşmak için, ticari bilanço kârına bazı ilaveler (kanunen kabul edilmeyen giderler) yapılıyor ve varsa bazı indirim ve istisnalar bu kârdan düşülüyor. Bu ilave ve indirim/istisna kalemleri şirketin zararda olması durumunda dahi dikkate alınıyor.

Diğer taraftan Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinde sayılan bazı indirim kalemleri var ki, sadece şirketin kârlı olması durumunda dikkate alınabiliyor. Bu indirimlerin beyannamede ayrıca gösterilmesi zorunluluğu da bulunuyor. Bir de indirimlerin aşağıdaki sıra dahilinde dikkate alınması gerektiği unutulmamalı.

Buna göre kârlı olan şirketler, varsa geçmiş 5 yıla ilişkin zararlarını da düştükten sonra kâr kalması durumunda, beyannamelerinde sırasıyla aşağıdaki indirimleri dikkate alabiliyorlar:

Önce Ar-Ge

Ülkemizde araştırma geliştirme (Ar-Ge) faaliyetleri 2008 yılında yürürlüğe giren 5746 sayılı “Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun” ile hız kazandı. Bu yasa Ar-Ge indirimi yanında diğer bazı teşvikleri de (SGK primi işveren hissesi desteği, Ar-Ge ve destek personeline ilişkin gelir vergisi stopaj teşviki gibi) içeriyor.

Ar-Ge indirimine ilişkin diğer bir düzenleme de Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yer alıyor. Buna göre mükelleflerin, işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamalarının tamamı “Ar-Ge indirimi” olarak kurumlar vergisi beyannamesinde kazançtan indirilebiliyor. Matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutar, sonraki hesap dönemlerine devredilebiliyor.

Mükelleflerin, beyannamede indirecekleri Ar-Ge tutarının tespiti sırasında, her iki Kanun kapsamında hesaplama yaparak, kendileri açısından avantajlı olan tutarı dikkate almaları mümkün.

Sponsorluk

İkinci indirim kalemi sponsorluk harcamaları. Amatör spor dalları için yapılan sponsorluk harcamalarının tamamı, profesyonel spor dalları için yapılanların ise yarısı beyanname üzerinde indirim olarak dikkate alınabiliyor.

Bu indirim için öncelikle sponsor firma ile sponsorluk hizmeti alan arasında, her iki tarafın hak ve yükümlülüklerini içeren yazılı bir sözleşme yapılması gerekiyor. Sözleşmenin bir örneği de ilgili vergi dairesine veriliyor. Ayrıca sponsorluk harcamalarının indirilebilmesi için,

- Ödemeye ilişkin tevsik edici bir belgenin (banka dekontu, ödeme makbuzu veya alındı makbuzu gibi) bulunması,

- Bu belgede “sponsorluk amacıyla” yatırıldığına dair bir ifadenin mutlaka yer alması,

- Sponsor olan kurumun vergi borcunun bulunmaması,

şartları da var.

Bağış ve yardımlar

Kamu kurumları, vergiden muaf vakıflar veya kamu yararına çalışan derneklere yapılan bağışların, ilgili yıla ait kurum kazancının ancak yüzde 5’ine kadar olan kısmı indirilebiliyor. Bu indirimin yapılabilmesi için öncelikle bağış makbuzunun alınmış olması gerekiyor. Ayrıca ilgili kurum ve kuruluşa yapılan ödemenin, bir hizmetin karşılığı olarak değil, bağış niteliğinde (karşılıksız) olması gerektiği de unutulmamalı.

İndirilebilecek bağış ve yardım tutarının tespitinde esas alınan kurum kazancı ise ticari bilanço kârından, varsa iştirak kazancı istisnası ile mahsup edilebilecek olan geçmiş yıl zararlarının düşülmesinden sonra kalan tutar olarak tanımlanıyor.

Okul ve hastane bağışları

Kamu kurumlarına; okul, sağlık tesisi, yüz yatak kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzur evi, bakım ve rehabilitasyon merkezi inşası dolayısıyla yapılan bağışlar için yüzde 5’lik sınır söz konusu değil. Bu bağışların tamamı kazançtan indirilebiliyor. Ayrıca bu tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan bağışlar da aynı kapsamda değerlendiriliyor.

İbadethane ve gençlik kampları

Mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla yapılan harcamaların da tamamı kurum kazancından indirilebiliyor. “İbadethane” ve “yaygın din eğitimi verilen tesis” ifadelerinden ise Diyanet İşleri Başkanlığınca ibadethane sayılan yerler ile bu kurumun denetimine tabi olan ve din eğitimi verilen tesislerin anlaşılması gerekiyor.

Mevcut olan yukarıdaki tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan bağış ve yardımlar da aynı şekilde matrahtan indirilebiliyor.

Bu kapsamda indirilebilecek olan bağışlara son olarak, 27 Şubat 2014 tarihinde yürürlüğe giren 6525 sayılı yasa ile Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarına yapılan bağışlar da eklendi.

Kızılay ve Yeşilay bağışları

Türkiye Kızılay Derneği ile Türkiye Yeşilay Cemiyeti’ne makbuz karşılığı yapılan nakdibağışların tamamı kurum kazancından indirilebiliyor. Ayni bağış yapılması durumunda ise ancak kazancın yüzde 5’ine kadar olan kısmının indirimi mümkün.

Girişim sermayesi fonu

Türkiye’de kurulmuş veya kurulacak olan girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması amacıyla, ilgili dönem kazancından veya beyan edilen gelirden girişim sermayesi fonu ayrılabiliyor. Bu fon, kurum kazancının veya beyan edilen gelirin yüzde 10’unu ve öz sermayenin yüzde 20’sini aşamıyor.

Mükelleflerce, fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar belirtilen yatırımların yapılmaması halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler gecikme faizi ile birlikte tahsil ediliyor.

Girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların, beyan edilen gelirin yüzde 10’unu aşmayan kısmı beyanname üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirilebiliyor. Bu fonun amacı doğrultusunda kullanılması şart. İşletmeden çekilmesi, ortaklara dağıtılması veya işin terki, tasfiye, devir-bölünme gibi hallerde vergiye tabi tutuluyor.

Yurtdışına verilen hizmetler

Bir diğer indirim hakkı da, yurtdışındaki kişi ve kurumlara Türkiye’de verilen ve yurtdışında yararlanılan; mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmetlerine ilişkin. Bu hizmet işletmelerinin belirtilen faaliyetlerinden sağladıkları kazancın yarısı kurum kazancından indirilebiliyor.

Eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren kurumların da yabancılara Türkiye’de verdikleri bu hizmetlerden sağladıkları kazancın yarısını aynı şekilde beyannamede indirmeleri mümkün. Ancak bu kurumların eğitim ve sağlık hizmetlerini ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak vermeleri gerekiyor.

Bir de yabancılara Türkiye’de verilen yukarıdaki tüm hizmetlere ilişkin faturaların yurt dışındaki müşteri adına düzenlenme zorunluluğu unutulmamalı.

Yatırım indirimi

Yukarıdaki indirimlerin tümü yapıldıktan sonra kalan 2013 yılı kârından, son olarak, varsa, 2005 yılından devreden yatırım indirimi istisnası indirilebiliyor. Bu indirimde bir tutar veya oran sınırlaması bulunmuyor. Yine de 2013 yılı kazancının yetersiz olması dolayısıyla indirilemeyen bir tutar kalırsa, eskiden olduğu gibi endekslenmek suretiyle gelecek yıllara devredilebiliyor.

Yeni indirim; Korumalı işyeri

Korumalı işyerlerinin kuruluşuna ilişkin yönetmeliğe göre, bu işyerlerinin kurulabilmesi için öncelikle, Türkiye İş Kurumuna kayıtlı, 15 yaşını bitirmiş ve en az yüzde 40 oranında zihinsel veya ruhsal engelli olan sekiz ya da daha fazla kişinin istihdam edilmesi gerekiyor. İkinci olarak korumalı işyerlerinde çalışacak engelli bireylerin sayısının toplam işçi sayısına oranının yüzde 75’ten az olmaması şartı bulunuyor. Bu şartları sağlayan işyerinin işvereni, korumalı işyeri statüsü kazanabilmek için Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne başvuruyor.

Diğer taraftan 6518 sayılı yasa ile bu işyerlerinde çalışan engellilere yapılan ücret ödemeleriyle ilgili yeni bir indirim uygulaması getirildi. 19 Şubat 2014 tarihinde yürürlüğe giren yasa uyarınca, söz konusu ücret ödemelerinin yıllık brüt tutarının yüzde 100’ü kurumlar vergisi beyannamesinde indirim olarak dikkate alınabilecek. Hatta bu ücretlerin diğer kişi ve kurumlarca karşılanması durumunda dahi indirimden yararlanılabilmesi mümkün.

Ancak indirimin, her bir engelli çalışan için azami beş yıl süre ile uygulanabileceği unutulmamalı. Ayrıca yıllık olarak indirilecek tutar da, her bir engelli çalışan için asgari ücretin yıllık brüt tutarının yüzde 150’sini aşamıyor.

Bu yıldan itibaren faaliyete geçmesi beklenen korumalı işyerlerinin, bu indirim imkanından 2014 yılından itibaren yararlanılması bekleniyor. Bu durumda söz konusu indirim, beyannamede son indirim kalemi olarak (yatırım indirimi satırından önce) dikkate alınacak.