E. Bildirim ve beyanın vergi incelemeleri karşısındaki durumu
49. Yurt dışındaki varlıkların bildirilmesi ve üzerinden vergi ödenmesinin, bu kişi ve kurumlar açısından avantajı nedir?
Yasal düzenleme uyarınca, gerçek veya tüzel kişilerce 15 Nisan 2013 tarihi itibarıyla yurt dışında sahip olunan ve Kanun kapsamında 31 Ekim 2013 tarihine kadar bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır.
Ayrıca bildirim veya beyan dışındaki herhangi bir nedenle, Kanun'un yürürlüğe girdiği 29 Mayıs 2013 tarihinden sonra başlayan 1 Ocak 2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemesi veya takdir komisyonu kararları uyarınca, gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farklarından beyan edilen veya bildirilen varlıkların değerinin mahsup edilmesi imkanı da bulunmaktadır. Bu mahsubun yapılabilmesi için ayrıca, yasa kapsamında tarh edilen vergilerin vadesinde ödenmiş olması da şarttır.
50. Kanun kapsamında beyan edilen veya bildirilen varlıkların değerinin, vergi incelemeleri sonucu bulunan matrah farkından mahsup edilebilmesinin şartları nelerdir?
Yurt dışında bulunan varlıklarını bildiren veya beyan eden gerçek ve tüzel kişiler nezdinde gerçekleştirilen vergi incelemeleri sonucunda veya takdir komisyonu marifetiyle bulunan matrah farklarından, Kanun kapsamında beyan edilen veya bildirilen yurt dışı varlıkların değeri mahsup edilebilmektedir. Bu mahsubun yapılabilmesi için;
a. 15 Nisan 2013 tarihi itibarıyla; taşınmazların yurt dışındaki varlığının ve diğer varlıkların yurt dışında bulunduğunun kanaat verici belgelerle tevsik edilmesi,
b. Vergi incelemesi veya takdir işlemlerinin Kanun kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar dışındaki bir nedenle başlamış olması,
c. Vergi incelemesinin Kanun'un yayım tarihi olan 29 Mayıs 2013'ten sonra başlanmış olması veya takdire sevk işleminin aynı tarihten sonra gerçekleştirilmiş olması,
d. Vergi incelemeleri ve takdir komisyonu kararlarının 1 Ocak 2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olması,
e. Matrah farkının gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilmiş olması,
f. Beyan edilen veya bildirilen varlıklara ilişkin olarak % 2 oranında hesaplanıp tahakkuk eden verginin vadesinde ödenmiş olması,
g. Beyan veya bildirim konusu yapılan para, döviz, altın, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının yasada belirtilen süre içerisinde Türkiye'ye getirilmesi veya Türkiye'deki banka ve aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi,
şartlarının tamamının gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
51. Şartların gerçekleşip gerçekleşmediği nasıl kontrol edilir?
İnceleme esnasında vergi incelemesine yetkili olanlar, bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin olarak yukarıdaki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğini ayrıca kontrol etmek suretiyle, bildirilen veya beyan edilen tutarları mahsup ederek vergi inceleme raporlarını tanzim edeceklerdir.
Takdir komisyonları ise madde kapsamında beyan edilen tutarları dikkate almadan kararlarını tanzim edecekler ancak, bu kararlar uyarınca vergi daireleri tarafından tarhiyatın yapılması aşamasında mahsup şartlarının varlığı kontrol edilerek gerekli işlemler tesis edilecektir.
52. Gelir, kurumlar ve katma değer vergisi tevkifatına ilişkin matrah farkları için de mahsup imkanı var mı?
Bildirilen veya beyan edilen tutarlar; gelir, kurumlar ve katma değer vergisi tevkifatı yapmak ve ödemekle sorumlu olanlar adına, diğer nedenlerle yapılan vergi incelemeleri sonucu bulunan gelir, kurumlar veya katma değer vergisi tevkifatı matrah farklarından da mahsup edilebilmektedir.
53. Hangi hallerde vergi incelemesine başlanmış olduğu kabul edilir?
Vergi incelemeleri ile ilgili olarak mükellefler nezdinde;
a. Vergi incelemesine başlanıldığı hususunun bir tutanağa bağlanması,
b. Vergi incelemesi yapılmak üzere mükellefin yazı ile davet edilmesi,
c. Yasal defter ve belgeleri isteme yazısının tebliğ edilmiş olması,
d. Matrah tesisine yönelik tutanak düzenlenmesi,
e. Yasal defter ve belgelerin incelenmek üzere vergi incelemesine yetkili olanlara ibraz edilmiş olması,
durumunda vergi incelemesine başlanıldığı kabul edilmektedir.
54. Takdir komisyonu kararına istinaden tarh edilen vergilerde mahsup imkanından yararlanıp yararlanılamayacağının tespitinde hangi tarih esas alınır?
Takdir komisyonu kararları uyarınca yapılacak tarhiyatlarda takdire sevk tarihi esas alınmak suretiyle mahsup imkanından yararlanılıp yararlanılamayacağı tayin edilmektedir.
Ancak 29 Mayıs 2013 tarihinden önce başlayan vergi incelemelerinin neticelendirilmeyip, incelemeye alınan dönemler için mükelleflerin takdir komisyonuna sevk edilmesi halinde incelemeye başlama tarihi esas alınacaktır.
55. Kanun'un yürürlük tarihinden önce başlamış olan incelemelerde mahsup imkanından yararlanılabilir mi?
1 Ocak 2013 tarihinden önceki dönemlerle ilgili olarak, Kanun'un yürürlük tarihi olan 29 Mayıs 2013'ten önce başlayan vergi incelemeleri veya takdire sevk işlemleri sonucu bulunan matrah farklarından, bu Kanun kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklara ilişkin tutarların mahsup edilmesi mümkün değildir. Tespit edilen matrah farkları üzerinden bu mahsup işlemi dikkate alınmaksızın gerekli tarhiyatlar yapılacaktır.
Aynı şekilde 1 Ocak 2013 tarihinden sonraki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri veya takdir işlemleri nedeniyle yapılacak tarhiyatlar için de mahsup imkanından yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.
56. Bildirilen veya beyan edilen varlıklar üzerinden tahakkuk eden verginin geç ödenmesi halinde mahsup imkanından yararlanılabilir mi?
Yurt dışında bulunan varlıklarını bildiren veya beyan eden gerçek ve tüzel kişiler nezdinde Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayan ve 1 Ocak 2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak gerçekleştirilen vergi incelemeleri sonucunda veya takdir komisyonu marifetiyle gelir, kurumlar ve KDV yönünden tespit edilen matrah farklarından, Kanun kapsamında beyan edilen veya bildirilen yurt dışı varlıkların değeri mahsup edilebilmektedir.
Bu mahsubun yapılabilmesinin şartlarından biri de, bildirilen veya beyan edilen tutarlar üzerinden % 2 oranında tarh eden verginin tamamının vadesinde ödenmesidir.
Diğer şartlar sağlanmış olsa da, anılan Kanun kapsamında tahakkuk eden verginin vadesinde ödenmemiş olması durumunda, yukarıda yer verilen mahsup imkanından yararlanılması mümkün bulunmamaktadır. (5811 Sayılı Kanun ile ilgili olarak İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 11.05.2010 tarihli ve B.07.1.GİB.4.35.16.01-176300-26 sayılı mukteza.)
57. Geç ödeme bankadan kaynaklanıyorsa yine mahsup imkanından yararlanılamaz mı?
Bir mükellef tarafından 5811 Sayılı Kanun uygulaması kapsamında, vergi ödemeleri için vadesinde bankaya talimat verilmesine rağmen, söz konusu ödemenin Hazine hesabına aktarılmasında gecikme olması durumunda mahsup imkanından yararlanılıp yararlanılamayacağı sorulmuştur.
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 12.11.2010 tarihli ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 6-523 sayılı muktezada "… 5811 Sayılı Kanun kapsamında Kasım ayında beyan ettiğiniz varlıkların değeri üzerinden tahakkuk eden vergiyi ödemek amacıyla … Bankası A.Ş. ... Şubesine süresinde ödeme talimatı verdiğinizin vesöz konusu ödemenin Hazine hesabına geç aktarılmasının banka şubesinden kaynaklandığının kesin olarak tespit edilmesi, ayrıca bu hususların banka şubesince de kabul edilmesi koşuluyla Kanun hükümlerinden yararlanmanız mümkün bulunmaktadır." şeklinde açıklamalar yapılmıştır.
58. Vergi geç ödendiği için mahsup imkanından yararlanılamıyorsa, ödenen vergi iade alınabilir mi?
5811 Sayılı Kanun'la ilgili olarak İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 22.04.2010 tarihli ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 37-56 sayılı muktezada mükellefe, tahakkuk ettirilen verginin vadesinde ödenmemiş olması dolayısıyla Kanun'da yer alan mahsup imkanından faydalanılamayacağı, ilgili tutarların gecikme zammı ile birlikte ödenmesinin de söz konusu Kanun hükümlerinden faydalanılmasına imkan sağlamayacağı belirtilmiştir.
Muktezanın devamında ise "Diğer taraftan, 5811 Sayılı Kanun kapsamında beyan edilen tutarların düzeltme yapılmak sureti ile beyannameden çıkarılması ya da tahakkuk eden verginin kısmen veya tamamen terkin edilmesi mümkün olmayıp, beyanınız üzerine tahakkuk edip de gecikme zammı ile birlikte ödediğiniz verginin iadesi veya mahsup edilmesi de mümkün bulunmamaktadır." denilmek suretiyle bu vergilerin iade alınmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.
59. Aynı fiilden kaynaklanan matrah farklarında mahsup uygulaması nasıldır?
Bildirilen veya beyan edilen varlıklar dışındaki nedenlerle yapılacak vergi incelemelerinde aynı fiilden kaynaklanan matrah farkı bulunması halinde, Kanun kapsamında bildirilen veya beyan edilen tutarlar bu matrah farkından mahsup edileceğinden, mahsup tutarı kadar gelir, kurumlar veya katma değer vergisi tarhiyatı önerilemeyecektir.
Örnek
(A) A.Ş. 15 Nisan 2013 tarihi itibarıyla yurt dışında sahip olduğu 500.000 TL karşılığı dövizi bu Kanun kapsamında 10 Haziran 2013 tarihinde (Y) Bankasına bildirerek, söz konusu tutarı açılan mevduat hesabına yatırmıştır. İlgili banka tarafından bildirilen değerler üzerinden % 2 oranında vergi ödenmiştir.
Anılan kurum hakkında bildirim veya beyan dışındaki nedenlerle 2012 yılına ilişkin olarak 15 Temmuz 2013 tarihinde başlayan vergi incelemesi sonucu 1.000.000 TL'lik belgesiz mal satışı nedeniyle 800.000 TL kurumlar vergisi ve geçici vergi ile 1.000.000 TL katma değer vergisine konu matrah farkı bulunmuştur.
Bu durumda, inceleme esnasında öncelikle bulunan matrah farklarından madde kapsamında bildirilerek yurda getirilen 500.000 TL mahsup edilecek ve kalan tutar olan 300.000 TL üzerinden kurumlar vergisi ve geçici vergi ile 500.000 TL üzerinden katma değer vergisi tarhiyatı önerilecektir.
60. Ayrı fiilden kaynaklanan matrah farklarında mahsup uygulaması nasıldır?
Diğer nedenlerle yapılacak vergi incelemelerinde ayrı fiillerden kaynaklanan matrah farklarının bulunması halinde ise Kanun kapsamında bildirilen veya beyan edilen tutarlar gelir, kurumlar veya katma değer vergisi yönünden bulunan her bir matrah farkından ayrı ayrı mahsup edilecektir.
Bu mahsup esnasında, bildirilen veya beyan edilen tutarların bulunan matrah farkları toplamından küçük olması halinde, bu tutarın vergi türüne isabet eden matrah farkı ile oranlanması suretiyle mahsup işlemi gerçekleştirilecektir.
Örnek
(K) Ltd. Şti. yurt dışında sahip olduğu 400.000 TL değerindeki taşınmazını 15 Haziran 2013 tarihinde beyan ederek beyan tarihini takip eden ayın (Temmuz 2013) sonuna kadar yasal defter kayıtlarına intikal ettirmiş ve fon hesabına alarak söz konusu tutarı da sermayesine ilave etmiştir.
Anılan kurum ile ilgili olarak bildirim veya beyan dışındaki nedenlerle 2010 yılına ilişkin olarak 28 Haziran 2013 tarihinde başlanılan inceleme sonucu şirketin satışlarının bir kısmını düşük bedelli fatura düzenlemek suretiyle kayıt dışı bıraktığı tespit edilmiştir. Kayıt dışı bırakılan hasılat nedeniyle 300.000 TL kurumlar vergisi ve katma değer vergisi matrah farkı bulunmuştur.
Ayrıca şirketin verdiği borçla ilgili tahsil ettiği faiz geliri üzerinden hesaplanan katma değer vergisi tutarlarını da kayıtlarına intikal ettirmediği için 200.000 TL katma değer vergisi matrah farkı bulunmuştur.
Bu durumda, inceleme sonucunda bulunan kurumlar vergisi ve katma değer vergisi matrah farklarından, varlık barışı kapsamında beyan edilen 400.000 TL orantılı bir şekilde mahsup edilecektir.
Dolayısıyla 400.000 TL'nin [(300.000/500.000) x 400.000=] 240.000 kayıt dışı bırakılan hasılat nedeniyle bulunan (aynı fiilden kaynaklanan) kurumlar vergisi ve katma değer vergisi matrah farkından; [(200.000/500.000) x 400.000=] 160.000 TL'si ise diğer nedenle bulunan (ayrı fiilden kaynaklanan) katma değer vergisi matrah farkından mahsup edilecektir. Bunun sonucunda, 60.000 TL matrah farkı üzerinden kurumlar ve katma değer vergisi, 40.000 TL matrah farkı üzerinden de katma değer vergisi tarhiyatı önerilecektir.
Öte yandan, varlık barışı kapsamında beyana konu edilen tutarın 700.000 TL olması halinde, inceleme esnasında bulunan matrah farklarından madde kapsamında bildirilen 700.000 TL'nin (300.000+200.000=) 500.000 TL'si doğrudan mahsup edilecektir. Dolayısıyla, matrah farkı oluşmadığından herhangi bir tarhiyat önerilmeyecektir. Beyan edilen tutardan arta kalan 200.000 TL ise daha sonra yapılabilecek vergi incelemelerinde bulunacak matrah farklarından mahsup edilebilecektir.
61. Birden fazla döneme ilişkin tespit edilen matrah farklarında mahsup uygulaması nasıldır?
Diğer nedenlerle birden fazla vergilendirme dönemini kapsayacak şekilde yapılacak vergi incelemelerinde her bir vergilendirme dönemi için matrah farkı bulunması ve inceleme raporlarının farklı tarihlerde düzenlenmesi halinde, rapor tarihine göre sırasıyla mahsup işlemi gerçekleştirilecektir.
İnceleme raporlarının aynı tarihte düzenlenmesi halinde ise bildirilen veya beyan edilen tutarların bulunan matrah farkları toplamından küçük olması durumunda, mahsup işlemi, bildirilen veya beyan edilen tutarların her bir vergilendirme dönemine isabet eden matrah farkı ile oranlanması suretiyle gerçekleştirilecektir.
62. Bildirilen veya beyan edilen tutarlar, indirimi reddedilen KDV'ye ilişkin matrahtan mahsup edilebilir mi?
Bildirim veya beyan dışındaki herhangi bir nedenle, 29 Mayıs 2013 tarihinden sonra, 1 Ocak 2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak vergi incelemesi yapılması halinde; bildirilen veya beyan edilen tutarlar gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farklarından mahsup edilebilmektedir. Bu mahsubun yapılabilmesi için bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin olarak tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi gerekmektedir.
Ayrıca bildirilen veya beyan edilen tutarların aynı şartlarla inceleme sonucu indirimi reddedilen katma değer vergisine ilişkin matrahtan mahsup edilmesi de mümkün bulunmaktadır.
63. İnceleme sonucunda indirimi reddedilen KDV'ye ilişkin matrah tutarı nasıl hesaplanır?
İndirimi reddedilen katma değer vergisine ilişkin mahsup edilecek matrah tutarı, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedel olarak dikkate alınarak mahsup uygulaması yapılacaktır.
Örneğin bir faturadaki 10.000 TL'lik bir bedel üzerinden % 8 oranında hesaplanan 800 TL katma değer vergisi indiriminin reddedilmesi durumunda, katma değer vergisi indirimi reddinden dolayı mahsuba konu olacak katma değer vergisi matrahı 10.000 TL olacaktır.
64. İndirimi reddedilen KDV'nin hangi orana karşılık geldiği bilinmiyorsa ne yapılmalıdır?
İndirimi reddedilen katma değer vergisinin hangi orana karşılık geldiğinin bilinememesi ya da bedelin tespit edilememesi halinde mahsup uygulamasında dikkate alınacak matrah tutarı, % 18 KDV oranı dikkate alınmak suretiyle hesaplanacaktır.
Örnekte, indirimi reddedilen 800 TL katma değer vergisinin hangi orandan kaynaklandığının belirlenememesi durumunda, mahsup imkanından yararlanabilecek matrah farkı (800/0,18=) 4.444,44 TL olarak hesaplanacaktır.
|