Skip to Content
vergiresim

Varlık Barışı; 70 Soru 70 Cevap

I. Yasal düzenleme ve genel esaslar

1.      "Varlık Barışı" nedir?

Varlık barışı olarak isimlendirilen düzenleme esas olarak yurt dışında bulunan bazı varlıkların (para, altın, menkul kıymet gibi) Türkiye'de banka ve aracı kurumlara ya da vergi dairesine bildirilmesi ve belli sürelerde Türkiye'ye getirilmesi esasına dayanmaktadır. Yurt dışında bulunan gayrimenkullerin bildirimi de bu yasa kapsamına girmektedir.

Bildirilen bu varlıkların değeri üzerinden yasada belirtilen oranda vergi ödenmesi söz konusudur. Bu bildirim ve varlıkların Türkiye'ye getirilmesinin ardından belirtilen verginin de ödenmesi durumunda, bu varlıklar nedeniyle hiçbir şekilde vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır.

Kanun hükmünde ayrıca, yurt dışında elde edilen bazı kazançların sadece Türkiye'ye getirilmesi şartıyla gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilmesine ilişkin düzenlemeler de yer almaktadır.

2.      Varlık barışının yasal dayanağı nedir?

Varlık Barışı olarak adlandırılan düzenleme 6486 sayılı "Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile Gelir Vergisi Kanunu'na eklenen geçici 85. maddede yer almaktadır. TBMM Genel Kurulunun 21 Mayıs 2013 tarihli oturumunda kabul edilen söz konusu Kanun, 29 Mayıs 2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak, yayım tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir.

6486 Sayılı Kanun'un varlık barışı ile ilgili maddesi (13. madde) ile yürürlük maddesi (14. madde) Rehberimizin sonunda dikkatinize sunulmaktadır.

Bu düzenlemeye ilişkin uygulama usul ve esasları 11 Haziran 2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 1 seri numaralı "Yurt Dışındaki Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Genel Tebliğ" ile belirlenmiştir.

Diğer taraftan 31 Temmuz 2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2013/5174 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile beyan ve bildirim süresi 31 Ekim 2013 (bu tarih dahil) tarihine kadar uzatılmıştır.

3.      2008 yılında uygulanan varlık barışı ile benzerlikleri ve farklılıkları nelerdir?

Bu uygulamaya benzer bir uygulama, 22 Kasım 2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 5811 sayılı "Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun" ile yapılmıştı. 5811 Sayılı Kanun'un amacı yurt dışında bulunan bazı varlıkların ekonomiye kazandırılması ve taşınmazların kayda alınması ile yurt içinde bulunan ancak işletmelerin özkaynakları içinde yer almayan bu türden varlıkların sermaye olarak konulmak suretiyle işletmelerin sermaye yapılarının güçlendirilmesini sağlamaktı.

6486 Sayılı Kanun ile getirilen yeni düzenleme ise sadece yurt dışında bulunan bazı varlıkların bildirilerek, belli süreler içerisinde Türkiye'ye getirilmesini içermektedir. Aynı şekilde yurt dışında bulunan gayrimenkuller de bu bildirimin kapsamına girmektedir. Ancak yurt içinde bulunan ve kayıtlı olmayan varlıkların bildirimi ve kayda alınması yeni yasanın kapsamı dışındadır.

Diğer bir fark da 5811 Sayılı Kanun'un varlık barışına ilişkin özel bir Kanun olmasıydı. Yeni yasal düzenleme ise 6486 Sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu'na geçici bir madde (geçici 85) eklenmek suretiyle gerçekleştirilmiştir.

Bunun yanında her iki düzenleme de, yurt dışında elde edilen bazı kazançların sadece Türkiye'ye getirilmesi şartıyla gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilmesine ilişkin düzenlemeler de içermektedir.

4.      2008 yılında uygulanan varlık barışı kapsamında bildirilen varlıklar ve ödenen vergiler ne kadardı?

5811 sayılı "Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun" yukarıda da belirttiğimiz gibi sadece yurt dışında değil yurt içindeki kayıt dışı varlıkların bildirimi ve kayıtlara alınmasını da içeriyordu. Bu haliyle bakıldığında 2008 yılındaki uygulamanın kapsamı yeni yasaya göre daha genişti.

5811 Sayılı Kanun kapsamında yapılan başvuruların sayısı 64.567 olarak gerçekleşmiştir. Bunların sadece 1.540'ı yurt dışındaki varlıkların bildirimi ile ilgiliydi. Toplamda 48 Milyar TL değerinde varlık beyanında bulunulmuştu. Bildirilen yurt dışı varlıklar üzerinden % 2, yurt içi varlıklar üzerinden % 5 oranında hesaplanan vergilerin toplamı ise yaklaşık 1,6 Milyar TL idi.

5.      Yeni varlık barışı düzenlemesinde yer alan sürelerin uzama ihtimali var mı?

Kanun'da, beyan ve bildirim süresinin sonu 31 Temmuz 2013 olarak belirlenmiştir. Ayrıca Bakanlar Kuruluna bu süreyi izleyen 3. ayın sonuna kadar uzatma yetkisi de verilmiştir. Nitekim bu yetki 31 Temmuz 2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2013/5174 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kullanılmış olup, beyan ve bildirim süresi 31 Ekim 2013 (bu tarih dahil) tarihine kadar uzatılmıştır.

Buna göre gerçek veya tüzel kişilerce, 15 Nisan 2013 tarihi itibarıyla sahip olunan ve yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen taşınmazlar, 31 Ekim 2013 tarihine kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle, bankalara veya aracı kurumlara bildirilebilecek ya da vergi dairelerine beyan edilebilecektir.

Beyan ve bildirim süresinin uzamasıyla, varlıkların değeri üzerinden hesaplanan verginin ödenmesi ve varlıkların Türkiye'ye getirilmesi için belirlenmiş olan süreler de otomatik olarak uzamaktadır.

Beyan ve bildirim sürelerinin 31 Ekim 2013 tarihinden sonra tekrar uzatılmak istenmesi durumunda ise bunun ancak Kanun değişikliği ile yapılması mümkün olabilecektir. Bakanlar Kurulunun bu süreyi tekrar uzatma yetkisi bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, yurt dışında elde edilen bazı kazançların (temettü, iştirak hissesi satış kazancı, şube kazancı ve tasfiye kazançları) belli bir tarihe kadar Türkiye'ye getirilmesi şartıyla gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilmesine ilişkin düzenlemedeki tarihlerin uzatılması konusunda Kanun'da Bakanlar Kuruluna verilen bir yetki bulunmadığını hatırlatmakta fayda görmekteyiz. Bu nedenle yukarıda yer verilen BKK çerçevesinde, söz konusu sürelerde herhangi bir değişiklik olmamıştır.