Skip to Content
vergiresim

100 Soruda Kurumlar Vergisinin Beyanı - 2010

29.      İstisnanın kapsamı ve oranı nedir?

 

Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde sayılan şartlarla, dar mükellef kurumlar da dahil olmak üzere, tüm kurumlar vergisi mükelleflerinin aktifinde yer alan taşınmazlar (gayrimenkul) veya iştirak hisselerinin satışından elde edilen kazançların % 75'lik kısmı kurumlar vergisinden istisna olarak değerlendirilmektedir.

 

Örneğin bir taşınmazın satışından elde edilen kazancın 1.000.000 TL olması durumunda, bu kazancın (1.000.000 * % 75 =) 750.000 TL'si istisna olarak dikkate alınabilecektir.

 

Bu uygulamanın sonucunda kazancın % 25'lik kısmı vergi matrahı içerisinde kalmaktadır. Kurumlar vergisi oranı % 20 olduğuna göre, toplam satış kazancı üzerindeki kurumlar vergisi yükü (25 * % 20 =) % 5 olmaktadır.

 

30.      Yeni alınmış olan iştirak hisseleri ve gayrimenkullerin satılması durumunda da bu istisnadan yararlanılabilir mi?

 

Amacı aktifte uzun süre ve atıl olarak duran, ekonomiye herhangi bir katkısı olmayan kıymetlerin satılarak, şirketin mali bünyesinin güçlendirilmesi olan bu istisnanın şartlarından biri de, bu kıymetlerin en az 2 yıl (730 gün) süreyle aktifte yer alması zorunluluğudur.

 

Aktife kayıtlı olan gayrimenkul veya iştirak hisselerinin bu süre geçmeden satılması halinde elde edilen kazanç istisnadan yararlanamayacağı için, tamamı üzerinden kurumlar vergisi ödenmesi gerekir.

 

31.      İştirak hisselerinden ne anlaşılması gerekiyor?

 

İştirak hissesi deyince ilk akla gelen anonim şirketlerin hisse senetleridir. Bunun yanında; limited şirketlere ait iştirak payları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komanditer ortaklarına ait ortaklık payları, iş ortaklıkları ile adi ortaklıklara ait ortaklık payları ve kooperatif ortaklık payları da bu madde kapsamında iştirak hissesi olarak kabul edilmektedir.

 

32.      Kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışından elde edilen kazançlar istisnadan yararlanabilir mi?

 

Şirketler sermaye artışı yaptıklarında, eski ortakların, artırılan payları öncelikli olarak alma hakları vardır. Eski ortakların bu haklarını kullanmayarak, yeni çıkarılan payları itibari değerinin üzerinde bir bedelle satmaları durumunda, elde edilen kazanca rüçhan hakkı kupon satış kazancı denmektedir.

 

Kanun maddesinde kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışından sağlanan kazançların da diğer şartların sağlanması durumunda istisnadan yararlanabileceği belirtilmektedir.

 

33.      Bedelsiz olarak veya rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle edinilen hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak hangi tarih dikkate alınmalıdır?

 

Kurumların mevcut hisse senetleri dolayısıyla ellerinde bulunan rüçhan hakkı kuponları karşılığında itibari değeriyle yeni hisse senedi almaları halinde, yeni alınan söz konusu hisse senetleri açısından iktisap tarihi olarak, eski hisse senetleri ya da iştirak hissesinin iktisap tarihinin esas alınması gerekmektedir.

 

Aynı durum, iştirak edilen kurumun nedeni ne olursa olsun yapmış olduğu sermaye artışı dolayısıyla bedelsiz olarak iktisap edilen hisse senetleri açısından da geçerlidir.

 

Bunun dışında, rüçhan hakkı dolayısıyla itibari değerinden farklı bir değerle hisse senedi iktisap edilmesi durumunda; bu hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak, eski hisse senetleriyle ilişkilendirilmeksizin, fiilen kurumun aktifine girdikleri tarihin esas alınması gerekmektedir.

 

34.      Madde kapsamında taşınmaz (gayrimenkul) olarak değerlendirilen kıymetler nelerdir?

 

Türk Medeni Kanunu uyarınca "Taşınmaz" olarak tanımlanan mallar, esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır.

 

Bunlar Kanun'un 704. maddesinde, arazi, tapu siciline ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar, kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler olarak sayılmaktadır.

 

Elden çıkarılacak taşınmazlardan doğacak kazancın bu istisnaya konu edilebilmesi için, taşınmazın Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesi gereğince kurum adına tapuya tescil edilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle satışı yapan kurum adına tapuya tescili yapılmamış bir binanın satışından doğan kazanç bu istisnadan yararlanamaz.

 

35.      Satışı yapan kurumun ticari faaliyet konusunun istisna uygulaması açısından bir önemi var mıdır?

 

Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların, bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından sağladıkları kazançlara istisna uygulanamaz. Buna göre, gayrimenkul ticareti veya kiralaması işiyle uğraşan kurumlar, bu faaliyetleri kapsamında aldıkları taşınmazları sattıkları durumda, diğer şartlar yerine getirilmiş olsa dahi istisnadan yararlanamayacaklardır.

 

Ancak taşınmaz ticareti ve kiralamasıyla uğraşan kurumların "faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri" taşınmazların satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkündür.

 

Aynı şekilde menkul kıymet ticareti ile uğraşan bir kurumun iştirak amacı olmadan, ticari amaçla almış olduğu hisse senetlerini satması durumunda bu istisnadan yararlanması mümkün değildir. Ancak menkul kıymet ticareti ile uğraşan mükelleflerin doğrudan veya dolaylı olarak diğer şirketlerin yönetimine ve ortaklık politikalarının belirlenmesine katılmak üzere edindiği ortaklık payları istisna uygulamasına konu olabilmektedir.

 

36.      Grup içi satışlar da istisnadan yararlanabilir mi?

 

1 seri numaralı kurumlar vergisi genel tebliğinde, grup şirketlerinin her birinin ayrı tüzel kişilikleri bulunduğundan, her bir şirketin söz konusu istisnadan yararlanabilmesinin mümkün olduğu belirtilmektedir.

 

Ancak satış işleminin istisnanın amacına aykırı olarak işletmeye nakit girişi olmaksızın gerçekleştirilmesi halinde, istisna uygulanamayacağına da tebliğde ayrıca yer verilmiştir.

 

37.      Satış kazancının sermayeye ilavesi şart mı?

 

Kurumlar Vergisi Kanunu'nda satış kazancının istisnadan yararlanan kısmının sermayeye ilave şartı yoktur. Ancak mükellefler isterlerse bu kazancı herhangi bir tarihte sermayeye ilave edebilirler.

 

38.    Satış işlemi nasıl muhasebeleştirilir?

 

Satıştan elde edilen kazancın tamamı, satışın yapıldığı dönemin genel sonuç hesaplarına yansıtılacaktır. Bu kazancın istisnadan yararlanacak olan % 75'lik kısmı da kurumlar vergisi beyannamesinin ilgili satırında gösterilmek suretiyle kurumlar vergisi matrahından düşülecektir.

 

3 seri numaralı kurumlar vergisi genel tebliği uyarınca fon hesabına alınma işleminin ise satışın yapıldığı yılı izleyen hesap döneminin başından, kazancın beyan edildiği döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerekmektedir.

 

Anılan istisnadan geçici vergi dönemleri itibarıyla da yararlanılması mümkündür. Yukarıda belirtilen süre zarfında söz konusu kazancın fon hesabına alınmaması durumunda, kurumlar vergisi beyannamesinde istisnadan yararlanılabilmesi mümkün olmadığı gibi, geçici vergi dönemleri itibarıyla yararlanılan istisna nedeniyle zamanında tahakkuk etmeyen vergilerden kaynaklanan vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ayrıca aranacaktır.

 

39.    Fon bilançoda en az kaç yıl durmalı?

 

Satış kazancının fon olarak kayıtlara alınan kısmı (% 75), beş yıl içerisinde sermayeye ilave dışında işletmeden çekilir veya başka bir hesaba nakledilirse, zamanında uygulanan istisna dolayısıyla ödenmemiş olan vergiler ziyaa uğramış kabul edilir.

 

Buna göre söz konusu fon istendiği zaman sermayeye ilave edilebilmekle birlikte, işletmeden çekilmesi veya başka bir hesaba nakledilebilmesi için en az 5 yıl beklenmesi gerekmektedir.

 

Örneğin bir taşınmazın 2010 yılında satılmasından elde edilen kazancın 1.000.000 TL olması durumunda, bu kazancın (1.000.000 * % 75 =) 750.000 TL'sinin istisna olarak dikkate alınması gerekmektedir. (İstisna şartlarının sağlandığı varsayımına göre)

 

Mükellef kurum 2010 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde 750.000 TL'yi istisna olarak göstermiş ve bu tutarı Şubat/2011'de "Özel Fonlar" hesabına kaydetmiştir. Buna göre söz konusu tutarın 31.12.2015 tarihine kadar (satışın yapıldığı yılı izleyen 5. yılın sonuna kadar) fon hesabında durması gerekmektedir. 01.01.2016 tarihinden itibaren, kurum bu fon üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilecektir.

 

40.    Tasfiye, devir ve bölünme durumunda da bu süreler geçerli mi?

 

5 yıllık süre içerisinde işletmenin tasfiyesi durumunda istisna dolayısıyla ödenmemiş olan vergilerin gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası ile birlikte ödenmesi gerekmektedir.

 

Bu uygulama Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında gerçekleştirilen devir ve bölünmeler için ise geçerli değildir. Devir veya tam bölünme suretiyle infisah eden kurumlar ile kısmi bölünme dolayısıyla bir kısım varlıklarını başka bir kuruma devreden kurumlarca uygulanmış olan istisna için herhangi bir işlem yapılmasına gerek yoktur. Bir başka ifade ile devir veya bölünme nedeniyle başka bir hesaba aktarılan bu tutarlar dolayısıyla vergi ziyaından bahsedilemeyecektir.

 

41.    İstisna kazanç nasıl hesaplanır ve beyannamede nasıl gösterilir?

 

Örnek

 

Ticari mal alım satımı işi ile iştigal eden (B) A.Ş. bu faaliyetinden 2010 yılında 2.500.000 TL kar elde etmiştir. Mükellef kurum ayrıca 05.01.2008 tarihinde 1.800.000 TL'ye satın aldığı arsayı, 15.04.2010 tarihinde 2.700.000 TL'ye üçüncü bir kişiye satmış ve bu satıştan 900.000 TL kar elde etmiştir. Kurum elde ettiği kazancı gelir olarak kayıtlara almış ve Şubat/2011'de % 75'lik kısmını "549 Özel Fonlar" hesabına aktarmıştır.

 

Buna göre mükellef kurumun ticari bilanço karı, kurumlar vergisi matrahı ve hesaplanan kurumlar vergisi aşağıdaki şekilde olacaktır.

 

Ticari bilanço karı                                                                                                       3.400.000 TL

                Mal alım satımı işinden kar                                              2.500.000

                Gayrimenkul satışından gelir yazılan               900.000

 

Gayrimenkul satış kazancı istisnası (KVK 5/1-e) (-)                                     675.000 TL

                (900.000 x % 75)

 

Kurumlar vergisi matrahı                                                                                2.725.000 TL

 

Hesaplanan kurumlar vergisi (% 20)                                                                      545.000 TL

 

42.    Vadeli satışlarda tahsilatın çok uzun sürede yapılması bir sorun yaratır mı?

 

Satış ister vadeli ister peşin yapılmış olsun, istisnanın satışın yapıldığı yıla ilişkin beyannamede gösterilmesi gerekmektedir. Ancak vadeli satış yapıldığında satış bedelinin satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi gerekir. Bu süre içerisinde tahsil edilmeyen kısım var ise bu kısma isabet eden istisna nedeniyle, tahakkuk ettirilmeyen vergilerin, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası ile birlikte ödenmesi gerekmektedir.

 

Örnek:

 

İştirak hissesinin alış tarihi

23.06.2007

Satış tarihi

05.02.2010

Alış bedeli (TL)

9.000.000

Satış bedeli (TL)

12.000.000

Satış kazancı (12.000.000 - 9.000.000)

3.000.000

İstisna kazanç (3.000.000 * % 75)

2.250.000

2010 - 2011 ve 2012 yıllarında yapılan tahsilat toplamı

10.200.000

 

 

31.12.2012 itibariyle tahsil edilemeyen satış bedeli

      (12.000.000 - 10.200.000)

 

1.800.000

Tahsil edilemeyen tutarın satış bedeline oranı

      (1.800.000 / 12.000.000 * 100)

 

% 15

İstisna olan kazancın tahsil edilemeyen kısmı

      (2.250.000 * % 15)

 

337.500

İstisna nedeniyle tahakkuk ettirilmeyen kurumlar vergisi

      (337.500 * % 20)

 

67.500

 

67.500 TL tutarındaki kurumlar vergisi ziyaa uğramış kabul edileceğinden, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası ile birlikte ödenmesi gerekmektedir.