Skip to Content
vergiresim

İndirimli Kurumlar Vergisi 2016

3. İndirimli kurumlar vergisi uygulamasında "Kazanç" unsuru

a. Yatırımdan elde edilen "Kazanç" ifadesi

Komple yeni yatırım veya tevsi yatırım kapsamında elde edilen ve indirimli kurumlar vergisinin uygulanacağı "kazanç" ifadesinden ne anlaşılması gerektiği söz konusu Kanun maddesi ve ilgili mevzuatta tam olarak açıklanmamaktadır.

1 seri numaralı Muhasebe Uygulamaları Genel Tebliği'nde gelir tablosunu oluşturan kazanç grupları aşağıdaki şekilde belirtilmiştir:

  • Brüt Satışlar
  • Net Satışlar
  • Brüt Satış Kârı veya Zararı
  • Faaliyet Kârı veya Zararı
  • Olağan Kâr veya Zarar
  • Dönem Kârı veya Zararı

İndirimli kurumlar vergisi uygulanacak yatırım kazancının; yukarıda belirtilen kazanç gruplarından hangisine kadar ayrıştırılması gerektiği konusunda mevzuatta açıklık yoktur. Konu Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilmiş olan çeşitli muktezalar ile açıklanmaya çalışılmıştır.

Söz konusu muktezalarda; yatırımdan elde edilen "kazanç" ifadesinden ticari bilanço kârının anlaşılması gerektiği belirtilmiştir. (28/11/2012 tarih ve GİB.4.16.16.01-125(ÖZG-12/26)-419 sayılı mukteza)

b. Vergi Usul Kanunu'na uygun olmayan karşılıkların kazanç tespitinde dikkate alınması

Maliye Bakanlığı tarafından verilen 28/11/2012 tarih ve GİB.4.16.16.01-125(ÖZG-12/26)-419 sayılı muktezada; ticari bilanço kârının hesaplanmasında; Vergi Usul Kanunu'na uygun olmayan veya firmaların iç/uluslararası muhasebe standartlarına göre hesaplayarak kayıt altına aldığı gelir ve gider karşılıklarının yatırım kazancının tespitinde dikkate alınmaması gerektiği belirtilmiştir.

Bu nedenle yatırıma ilişkin ticari bilanço kârının tespitinde bu tür karşılıklar, gelir ve gider tahakkuklarının elimine edilerek kazanç tespitinin yapılması gerekmektedir.

c. "Kazanç" unsurunun tespitinde müşterek genel giderler ile diğer faaliyet gelir ve giderlerinin tespiti

Yatırımlardan elde edilen ürünlerin satışlarından elde edilen hasılat ile bu ürünlerin üretim maliyetlerinin farkının (Brüt Satış Kârı) tespiti mümkün olmakla birlikte, yatırımdan elde edilen ticari bilanço kârının nasıl hesaplanacağı konusu ayrı bir soru işaretidir.

Brüt satış kârından, net kâra geçebilmek için yatırım bazında birebir takibi mümkün olmayan müşterek genel giderler ile diğer faaliyetlerden doğan gelir ve giderlerin de yatırımlara isabet eden kısmının dikkate alınması gerekeceği şüphesizdir. Ancak müşterek genel giderler ile diğer faaliyetlerden doğan gelir ve giderlerin ne kadarlık kısmının yatırım ile ilgili olduğunun doğrudan tespit edilememesi durumunda bu dağıtım işleminin hangi objektif dağıtım anahtarlarına göre yapılacağına ilişkin mevzuatta herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen 28/11/2012 tarihli ve B.07.1.GİB.4.16.16.01-125(ÖZG-12/26)-419 sayılı muktezada; müşterek genel giderler ile diğer faaliyet gelir ve giderlerinden ne kadarının tevsi yatırım ile ilgili olduğunun bilinmemesi durumunda; söz konusu gelir ve giderlerin aşağıdaki formüllere göre ayrıştırılabileceği belirtilmiştir.

   
 
Yatırıma isabet eden müşterek giderler tutarı

 

Yatırımdan elde edilen ürünlerin satış maliyeti

----------------------------------------------------------------   X  Müşterek giderler

         Toplam satış maliyeti

 

 
 

Yatırıma isabet eden müşterek gelirler tutarı

  Yatırımdan elde edilen hasılat

----------------------------------------------------------------   X  Müşterek gelirler

              Toplam hasılat


d. Mali kârın ticari kârdan düşük olması durumu

10 Seri Numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğ'inde ilgili dönem kurumlar vergisi matrahının, 2009/15199 sayılı ve 2012/3305 sayılı Karar'a göre düzenlenmiş birden fazla yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımlardan bu hesap dönemi içinde elde edilen toplam kazançtan düşük olması halinde, her bir belge kapsamında ayrı ayrı elde edilen kazancın bu yatırımlardan elde edilen toplam kazanca oranının kurumlar vergisi matrahına uygulanması suretiyle, bu teşvik belgelerinde yer alan vergi indirim oranlarına göre indirimli kurumlar vergisi uygulanabileceği belirtilmiştir.

Bu açıklama ile indirim ve istisnalar nedeniyle mali kârın ticari kârdan daha düşük olması durumunda uygulamanın nasıl yapılması gerektiğine açıklık getirilmiş olmaktadır.

Tebliğ'de yapılan açıklamalar kapsamında konuyu aşağıdaki örnekler ile açıklamak mümkündür.

Örnek 1:

Ticari Kâr                              : 1000

2009/15199         : 250

2012/3305            : 450

Diğer                     : 300

Mali Kâr                                  : 600

Bu durumda mali kâr (600 TL), ticari kârın toplamından (1.000 TL) ve yatırımlardan elde edilen toplam kazançtan (300+400 = 700 TL) düşüktür. Muktezaya göre böyle bir durumda mali kâr, 250/700 ve 450/700 oranlarına göre ayrıştırılacak ve bulunan matrahlara ilgili yatırım için öngörülen indirimli vergi oranları uygulanacaktır.

Tebliğ kapsamında diğer örnekte de aşağıdaki şekilde hesaplama yapılması gerekeceği kanaatindeyiz.

Örnek 2:

Ticari Kâr                              : 1000

2009/15199         : 250

2012/3305            : 450

Diğer                     : 300

Mali Kâr                                : 800

Bu durumda, teşvik belgeli yatırımlardan elde edilen ticari bilanço kârı toplamı (700), mali kâr tutarından (800) daha düşük olduğundan, sırasıyla 250 ve 450 birimlik kazançlara ait oldukları belgedeki indirimli vergi oranları; kalan 100 birimlik kazanca ise % 20 oranında standart KV oranının uygulanması gerekeceği kanaatindeyiz.