Page 3 - EY-VG_Ekim_2020_v5
P. 3

beyannamesindeki matrah üzerinden hesaplanan gelir   Çalışanlar ve işverenler bu durumun ne kadar farkında?
          vergisinden kümülatif matrah dikkate alınarak işveren   Şimdi bir çalışan ve işveren arasında “süresiz / süreli iş akdi”
          tarafından yapılan tevkifata istinaden ödenen vergiler mahsup   imzalandığını varsayalım. Sözleşmedeki ücret net veya brüt
          edilebileceği yer aldı.                             olsun. Çalışanın yeni işverende “kümülatif matrah taşıma talebi
                                                              halinde” taraflara olası etkilerine bakalım:
          Diğer taraftan kümülatif matrahının ikinci işverene
          taşınması, çalışanın yıllık beyanname verme ödevi ortadan   Taraf  Net Ücret (+ /-)  Brüt Ücret (+ /-)
          kaldırmamaktadır. Kümülatif matrah nedeniyle tevkif edilen   • Gelir vergisi tevkifatındaki
          verginin yıllık beyannamedeki vergiden mahsubunun idarenin   artış nedeniyle gider ve nakit
          vergi kaybına yol açmaması nedeniyle vergi ziyaı cezası     çıkışında artış (-)
          kesilmezse de gelir sahibinin beyanname vermeme fiili   İşveren  • Kıdem tazminatı artışı (-)  • Nötr
          usulsüzlük cezasını gerektirir.                             • SGK prime esas kazanç artışı
                                                                      (tavan altında olanlar) (-)
          Neden kümülatif matrah?                                     • Brüt ücret artışı nedeniyle
                                                                      yıllık beyan eşiği aşma (-)  • Brüt ücretteki gelir
          Öncelikle 2020 yılında hangi durumlarda ücret gelirlerinin yıllık   Çalışan  • Kıdem tazminatı artışı (+)  vergisi tevkifat artışının
          gelir vergisi beyannamesi ile beyan edileceğine bakalım. Bu   • SGK prime esas kazanç artışı   net ücreti azaltması (-)
          durumlar aşağıdaki gibidir:                                 (tavan altında olanlar) (+)
          •  Tek işverenden ücret geliri elde eden ve ücret gelirleri toplamı   (+) olumlu    (-) olumsuz
           600.000 TL’yi aşanlar,                             Dolayısıyla, “kümülatif matrah” taşıma uygulaması Covid-19
          •  Birden fazla işverenden ücret geliri elde eden ve birinci   ortamında hem işveren hem de çalışan açısından ek yükler ve
           işverenden aldıkları ücretlerde dâhil olmak üzere ücretleri   sorunlara gebedir. Bu nedenlerle, “çalışanın talebi halindeki
           gelirleri toplamı 600.000 TL’yi aşanlar,           uygulamanın” ortadan kaldırılarak 311 seri numaralı Tebliğ
          •  Birden fazla işverenden ücret geliri elde eden ve birden   öncesindeki gibi, işveren değişikliğinde kümülatif matrah
           sonraki işverenden alınan ücretleri toplamı 49.000 TL   taşımaya gerek olmadan sürdürülmesi “çalışma barışı” ve “işçi –
           aşanlar.                                           işverene” ek yükler getirmemesi açısından faydalı olacaktır.

          Bu belirlemeden sonra kümülatif matrah esası kimin faydasına?   “Vergide tarafsızlık, kaynak kullanımında verimi artırır.”
          Bu esas ilk başta Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın, ikinci olarak
          ise çalışanın faydasınadır. Çünkü bu uygulamayla vergi idaresi   Bu yazı Ekonomist dergisinin 20 Eylül 2020 tarihli 2020/27.
          yıl içinde daha fazla vergi tevkifatını yıllık beyan öncesinde   sayısında yayınlanmıştır.
          toplayacak; diğer taraftan “net ücret” anlaşması olan
          çalışanların ücret gelirlerinin kümülatif matrah esasına göre
          tevkifata tabi tutulması nedeniyle bu çalışanlar beyanname
          verse bile ek gelir vergisi ödemeyeceklerdir. Hatta beyan halinde
          beyannamedeki indirimler sayesinde (sigorta, eğitim ve sağlık
          giderleri gibi) çalışanın stopaj iadesi alması da mümkündür.

          Kümülatif matrahında sorunlar, riskler

          Öncelikle 311 seri numaralı Tebliğ ile yapılan açıklamanın
          yaratabileceği sorunlar ana başlıklar altında şu şekilde
          sıralanabilir:
          •  Türk Borçlar Kanunu’nun “sözleşme özgürlüğü” ile ilgili 26’ncı
           maddesine göre taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda
           öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilir. Bu durum
           Anayasa’nın 48’inci maddesindeki “sözleşme hürriyeti” ile
           güvence altına alınmıştır. Dolayısıyla, 311 seri numaralı
           Tebliğ’deki bu açıklama “sözleşme özgürlüğü/serbestisi” ile
           bağdaşmadığı, “ücret esası” ile yapılan bir iş akdine müdahale
           etmesi nedeniyle, işveren – çalışan arasındaki “çalışma
           barışını” zedeleyebilir.
          •  “Çalışanın talebi üzerine, işveren kümülatif matrahı dikkate
           alarak tevkifat yapar” açıklamasının, GVK’nın 94, 103 ve
           104’üncü madde hükümlerinin lafzı ve ruhunda olmaması
           nedeniyle bu düzenlemeye imkân vermediği, bu uygulamanın
           7194 sayılı Kanun gerekçesindeki, “beyanname veren
           mükellef sayısını artırma şeklindeki kanun koyucunun iradesi”   Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel
           ile uyumlu olmadığı kanaatindeyiz.                 görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı
                                                              EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk
          Yukarıda açıklanan genel ilkeler dışında bu uygulamanın işveren   iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla
                                                              yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama
          ile çalışan arasında sorun çıkarma riski ile taraflara ek yükler   yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını
          yarattığı/yaratabileceği kanaatindeyiz.             tavsiye ederiz.
                                                        Ekim 2020                                               3
   1   2   3   4   5   6   7   8