Page 4 - VGKasim_2018
P. 4
4. Vatandaşlık kriteri: Kişi vatandaşı olduğu ülkenin mukimi gelmeyecektir. Gelir vergisi mevzuatı açısından bu şekildeki
sayılır, ancak çifte vatandaşlık veya her ülkenin de vatandaşı ödemeleri nasıl değerlendirmemiz gerektiğine kısaca göz atalım.
olmadığı bir durum mevcutsa 5. kıstasa geçilir.
Yukarıda bahsi geçen Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinin
5. Karşılıklı anlaşma: Bu mukimlik sorununu iki devlet devamında şöyle bir hüküm mevcuttur:
otoriteleri karşılıklı anlaşma yoluyla çözümleyeceklerdir.
Bu kanunun uygulanmasında, aşağıda yazılı ödemeler de ücret
III. Ücret ödemelerinin vergilendirilmesi sayılır:
Ücret, Gelir Vergisi Kanunu’nda sayılan 7 gelir unsurundan “…
biridir, bu anlamda “Kanun’un vergilendirilmesini ön gördüğü
bir gelirdir” diyebiliriz. Ücret, çalışanlar açısından bakıldığında 2. Evvelce yapılmış veya gelecekte yapılacak hizmetler
dar anlamda, yalnızca ay sonunda ellerine geçen aylık olarak karşılığında verilen para ve ayınlarla sağlanan diğer menfaatler;”
düşünülmektedir. Ancak hem Türkiye’deki vergi mevzuatı,
hem de OECD ülkelerindeki uygulamalara bakıldığında kanun Yukarıdaki madde uyarınca, geçmiş çalışmalar karşılığında
koyucular ve otoriteler ücreti oldukça geniş anlamda, çalışana kişilere sağlanan menfaatlerin ücret olarak değerlendirilmesi
sağlanan her türlü menfaat olarak nitelendirmektedirler. gerektiği hüküm altına alınmış olup kişilere görevlendirme
sonrasında yapılacak ödemelerin de bu kapsamda
Nitekim Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinde yer alan değerlendirilmesinin gerekeceği düşünülmektedir.
tanım da oldukça geniştir:
Öte yandan, dar mükellef kişilerin yalnızca Türkiye’den elde
“Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara ettikleri gelirleri üzerinden Türkiye’de vergi ödediklerini
hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile biliyoruz. Ancak, “Türkiye’den elde edilme” kavramına da kısaca
temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa değinmeliyiz.
tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans,
aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka Gelir Vergisi Kanunu’nun 7. maddesi uyarınca bir ücret gelirinin
adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti Türkiye’den elde edilmiş sayılması için, aşağıdaki iki seçenekten
niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde herhangi birinin tek başına bulunması yeterlidir:
tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.”
a- Hizmetin Türkiye'de ifa edilmiş olması,
Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarına ilişkin mevzuat b- Ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yabancı
bu tanıma herhangi bir farklılık getirme yetkisine sahip değildir. memlekette yapılmışsa Türkiye’de ödeyenin veya nam ve
Dolayısıyla anlaşmanın buradaki fonksiyonu vergileme hakkının hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi
hangi devlete ait olduğunun belirlenmesidir. Ancak dikkat veya karından ayrılması.
edilmesi gereken bir diğer nokta, mevzuatımızda ücret olarak
tanımlanan ödemelerin anlaşmada farklı maddelere dağılmış Dolayısıyla, Gelir Vergisi Kanunu uyarınca hizmet Türkiye’de
bir şekilde bulunabileceğidir. O ödeme bazında vergileme ifa edilmiş olmasa bile ödeme Türkiye’den yapıldıysa ücret
hakkının tespiti için ilgili maddeye bakılması gerekecektir. Örnek Türkiye’de elde edilmiş sayılmakta ve vergilendirilmekte, ödeme
vermek gerekirse, çalışanların aldığı ücretler “bağımlı ilişkiler” yabancı memlekette yapılmış ve Türkiye’deki şirket tarafından
başlığı altında bir maddede düzenlenmişken, yönetim kurulu gider yazılmamış olsa bile hizmet Türkiye’de ifa edildiyse ücret
üyelerine yapılan huzur hakkı gibi ödemeler “müdürlere yapılan Türkiye’de elde edilmiş sayılarak vergilendirilmektedir.
ödemeler” başlığıyla (bazı anlaşmalarda farklı başlıkla ifade
edilmiş olabilirler) farklı bir maddede yer almaktadır. Ancak Ancak OECD nezdinde bu konuda bir farklılık mevcuttur.
bakıldığında Gelir Vergisi Kanunu açısından her ikisi de Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının bağımlı
61. maddede düzenlenen ücret ödemesi kapsamındadır ve aynı ilişkileri düzenleyen 15. maddesinin ilk bendinde, Türkiye
şekilde vergilenirler. mukimi olmayan kişilerin, Türkiye’de hizmet ifa etmedikleri
durumda ücretlerinin yalnızca mukimi oldukları ülkede
IV. Uluslararası görevlendirme sona erdikten vergilendirilebileceğine ilişkin bir hüküm bulunmaktadır.
sonra yapılan ödemeler Böylelikle, çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının
15. maddesi göz önüne alındığında, Gelir Vergisi Kanunu’nun
Uluslararası görevlendirme sona erdiğinde dahi kişilerin 7. maddesinde yer alan hükümden farklı olarak, hizmet ifası
hakedişleri nedeniyle bir takım ödemelere hak kazanabildiklerini bulunmadığı halde, ödemenin Türkiye’den yapılmış olması
belirtmiştik. Örneğin 01.01.2017 – 30.09.2017 tarihleri gerekçesiyle ücretin Türkiye’de vergilendirilemeyeceği
arasında Türkiye’de görevlendirilen bir kişinin memleketine sonucuna varılmaktadır. Ancak, uygulamada Gelir Vergisi
döndükten sonra Mart 2018’de, 2017 yılı performansı için Kanunu’nun 94. maddesine göre şirketlerce ödeme yapıldığı
bir prim ödemesi aldığını düşünelim. Uygulamada genellikle, durumda vergi tevkifatının da söz konusu olduğu durumlar
şirketler çalışanlara verecekleri primleri yıl kapanışını takip eden yaşanabilmektedir. Bu ise Türkiye’nin, uluslararası anlaşmaya
3. - 4. aylarda verebilmektedirler. Böyle bir ödeme her ne kadar göre vergileme hakkı bulunmamasına rağmen stopaj
2017 yılına ilişkinse de 2018 yılında ödenmiş olması nedeniyle yoluyla ilgili geliri vergilendirmesine yol açmakta ve bir çifte
2018 yılında elde edilen bir ücret geliridir. Ancak, ödemenin vergilendirmeye neden olmaktadır. Çünkü anlaşmalar uyarınca
2018 yılında yapıldığı sırada kişinin farklı bir ülkede yerleşik çifte vergilendirmenin mukim ülkede önlenebilmesinin birinci
olması ve ödemenin bu ülkede mukim şirket tarafından kişiye koşulu, kaynak ülke sıfatıyla vergilendirme yapan ülkenin, bu
yapılması bu gelirin Türkiye’de vergilendirilmeyeceği anlamına vergilendirmeyi anlaşma hükümlerine uygun olarak yapmasıdır.
4 Kasım 2018