Page 5 - EY-VG_Aralik_2014
P. 5
karıştırılmış yakıtları kullanan taşıtların zarar görebileceği Bir sonraki bölümde ise şuana kadar tecil-terkin uygulaması için belirtilmektedir. İşte bu sebeple de (I) sayılı listenin (B) yapılan açıklamaların aynı zamanda iade sistemi için de geçerli cetvelinde yer alan mallara uygulanan birim ÖTV tutarı zaman olduğunu anlatmaya çalışacağız. içerisinde artırılarak (A) cetvelinde yer alan akaryakıtlara uygulanan vergi ile eşitlenmiş ve bu kaçağın önüne geçilmeye ÖTV’de (I) sayılı listede yer alan mallar için vergi iadesi çalışılmıştır. Gerçekten de ÖTV Kanunu’nun ilk uygulamaya uygulamasının gerekçesi girdiği 2002 yılından itibaren, (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malların birim vergi tutarlarının kaçakçılık amaçlı Yukarıda ifade ettiğimiz gibi tecil-terkin uygulaması yerini kullanımla mücadele için nasıl da zaman içerisinde artırıldığı iade sistemine bırakmıştır. Ancak yine yukarıda yer verdiğimiz ortadadır. Hatta bu hususu detaylı bir analiz ile bir başka muktezalarda da görüleceği üzere, İdare iade uygulamasında yazımızda tespit etmiş ve bunun ancak sistem içerisinde da 3 numaralı Sirkülerinde benimsediği şartları öne sürerek kalan ve vergisini zamanında ödeyen mükellefe zazar bazı mükelleflerin bu malları imalatta kullanmasına karşın 4 getirmekten öteye gitmediğini vurgulamıştık. Ancak, iade uygulamasından hariç tutmaya devam etmektedir. Kanun’un ilk tasarlandığı anda, bu uygulamadan ilgili malları Hatırlanırsa bir makalemizde de yeni iade uygulamasının imalat sürecinde kullananlarının olumsuz etkileneceği de bir kanun değişikliği yerine Bakanlar Kurulu Kararı ile ihdas 5 öngörülerek tecil-terkin uygulaması Kanun’a ilave edilmiştir. edilmesinin yarattığı sıkıntıyı gündeme almıştık. Zira BKK Yani imalatçılara bu malları (I) sayılı liste dışındaki ürünlerin ile getirilen iade uygulamasında daha sonradan (B) cetveline imalinde kullandıklarını sonradan ispat etme şartı getirilerek, eklenen bazı ürünlerin de kapsama dahil edilmesi ihtiyacı hasıl daha ilk baştan verginin bir kısmının tecil edilerek düşük vergi olmuş, ancak bu husus atlandığı için mükellefler uzunca bir süre ödenmesi imkanı getirilmiştir. Hatırlanacak olursa, daha sonra mağdur edilmiş ve nihayetinde daha sonra çıkarılan bir Karar da YMM raporlarının ibrazı ile tahsil edilmeyen vergiler terkin ile uygulama normale dönebilmiştir. Tabii bu arada listeye yeni edilmekteydi. eklenen ürünleri kullanan mükellefler iade alamamış ve yüksek vergiler ödemek durumunda kalmışlardır. Ancak şunun altını tekrar çizmek istiyoruz, tecil-terkin İşte bu Bakanlar Kurulu Kararları ile getirilen düzenlemeler, uygulamasının getiriliş amacı vergi kaçağının önlenmesi için ÖTV Kanunu’nun 12/4. maddesinde yer alan aşağıdaki yetki sanayicilerin sıkça kullandığı mallarda ÖTV birim tutarının kullanılarak yapılmıştır. artışı karşısında bu sanayicileri korumaktır. Dolayısıyla, tecil- terkin uygulaması bir anlamda vergi kaçağı ile mücadelede “(I) sayılı listedeki mallar için uygulanan maktu vergi tutarlarının, sanayicileri koruma uygulamasıdır. Zira (B) cetvelinde bu maddenin (2) numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca Bakanlar yer alan mallar sanayinin birçok dalında ciddi miktarlarda Kurulu tarafından farklı tespit edilmesi halinde; Maliye Bakanlığı kullanılmaktadır. Üretim süreçlerinin çoğu bu malların kullanımı vergi farklılaştırmasını, verginin mükellefe veya vergiye tâbi olmadan tamamlanamamaktadır. Peki, maddenin getiriliş işlemlere taraf olanlara iadesi yöntemi ile uygulamaya, teminat amacına geri dönersek, nasıl olur da aynı yük altında kalan istemeye, bu teminatın türü, tutarı ve çözümüne ilişkin usul ve bu sanayicilerden bazılarının bu korumadan yararlandırılması esaslar ile verginin iadesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye diğerlerinin ise yüksek vergiye tabi tutulmasını savunabiliriz? yetkilidir.” Nasıl olur da kanun koyucunun amacı bu kadar sarihken, değişik bazı kriterlere göre bazı mükellefler üzerinde bu vergi yükü Madde metninde geçen aynı maddenin 2/a fıkrası ise şu bırakılabilir? Bu durum Anayasa’ya aykırı olmaz mı? Vergi kaçağı şekildedir: ile mücadele ederken vergisini zamanında ve kanuna uygun şekilde ödeyen mükelleflerin bu şekilde cezalandırılması doğru “Bakanlar Kurulu, topluca veya ayrı ayrı olmak üzere; mudur? Türkiye gibi üretimde daha rekabetçi olmayı hedefleyen bir ülkede, kanun koyucunun dahi önceden öngörerek Kanun a) (I) sayılı listedeki mallar için uygulanan maktu vergi tutarlarını, maddesi ile düzenlediği bir koruma uygulaması bazı mükellefler her bir mal itibarıyla en yüksek vergi tutarının yarısına kadar açısından devre dışı bırakılmalı mıdır? Bu soruların cevapları artırmaya, sıfıra kadar indirmeye, bu sınırlar içinde mal cinsleri, elbette bellidir. özellikleri, kullanım yerleri veya ithalatın şekline göre farklı tutarlar tespit etmeye, Ancak, İdarenin tecil-terkin uygulamasına ilişkin maddenin bu gerekçesinden uzak olarak, çıkardığı sirkülerde benimsediği … yetkilidir.” kriterlerin Kanun’un amacına hizmet etmediği görülmektedir. Dikkat edilirse Kanun maddelerinde; Bakanlar Kuruluna (I) Esasında, İdarenin bu noktada bir belirleme yetkisi sayılı listede yer alan malların kullanım yerleri itibarıyla farklı bulunmamaktadır. Bulunsa dahi bunun bir genel tebliğ ile genel tutarlar tespit etme; Maliye Bakanlığına ise böyle bir tespit düzenleyici işlem olarak yapılması gerekirdi. Zira tecil-terkin halinde vergiye tâbi işlemlere taraf olanlara iade yöntemi ile bu uygulamasına konu olan 8. maddede Mali İdareye herhangi bir tespitin uygulanması ve verginin iadesine ilişkin usul ve esasları yetki verilmezken, Kanun’un 10/2. maddesinde ise sadece tecil belirleme yetkisi tanınmaktadır. Dolayısıyla, Maliye Bakanlığı’nın edilen verginin terkinine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi burada da Bakanlar Kurulu Kararında yer alan “…imalinde yetkisi verilmiştir. Bu yetki, tecil-terkin kapsamında bulunacak imalatçılar tarafından kullanılması…” ifadesini sınırlandırma mükellefleri belirleme yetkisi değildir elbette. Kaldı ki, İdare yetkisi bulunmamaktadır. Bu sebeple de İdarenin vermiş olduğu de böyle yetki kullanmamış yalnızca çıkardığı sirküler ile bu muktezalarda “malın bünyesine girmeksizin yardımcı malzeme husustaki anlayışını ilan etmiştir. Dolayısıyla, bahsi geçen veya sarf malzemesi olarak kullanılması” hallerinde söz konusu sirküleri sanki uygulama tebliği gibi dikkate almak da yanlıştır. uygulamadan yararlanılamayacağı görüşüne katılmıyoruz. 4 Vergide Gündem Dergisi Eylül 2010’da yayımlanan “Özel Tüketim Vergisinde Teminat Uygulaması İle İlgili Sorunlar”- Murat Demir 5 Vergide Gündem Dergisi Şubat 2014’te yayımlanan “Problem Üreten Vergi: Özel Tüketim Vergisi” - Murat Demir Aralık 2014 Aralık 2014 5
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10