Skip to Content

Gümrükte gündem

Sercan Bahadır - Yakup Güneş

2013 yılı ilk çeyreği gümrük ve uluslararası ticaret uygulamalarındaki değişiklikler açısından oldukça hızlı başlamıştır. Özellikle gümrük işlemlerinin daha hızlı ve kolay yapılmasına ilişkin yasal düzenlemeler, Gümrük Kanunu'ndaki değişiklikler ve Güney Kore Serbest Ticaret Anlaşması'nın yürürlüğe girmesi bu dönemde en öne çıkan "Gümrükte Gündem" konularıdır.

Gümrük dünyasını yakından ilgilendiren bir gelişme de Avrupa Birliği (AB) ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasında görüşmelere başlanılan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı ile yaşanmaktadır. 2013/Şubat ayı içinde her iki tarafın yetkilileri tarafından serbest ticaret anlaşması için görüşmelerin başladığı ilan edilmiştir. Böylece dünya ticaretinin en büyük iki aktörü (dünya eşya hareketinin 1/3'ü; dünya ticaret hacminin % 50'si) arasında eşyaların serbestçe dolaşması yönünde bir çalışmaya başlanmış olmaktadır.

Özellikle ABD ve AB arasında "Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı"na giden süreçte imzalanması planlanan Serbest Ticaret Anlaşması, Türkiye ve AB arasındaki gümrük birliği anlaşması nedeniyle, Türkiye açısından hayati bir önem taşımaktadır. Zira bu serbest ticaret anlaşmasına Türkiye'nin dahil olup olmayacağı konusu halen netleşmemiştir. Türkiye'nin dahil olduğu bir serbest ticaret anlaşmasının olumlu yansımaları olacağı aşikar olup, asıl konunun Türkiye'nin dahil olmadığı bir ABD-AB serbest ticaret anlaşmasının imzalanması durumunda, Türkiye'nin neler kaybedeceği hususudur. Bu hususların yakın zamandaki "Gümrükte Gündem"imizi oluşturacağı kanaatindeyiz.

1. Yetkilendirilmiş yükümlü uygulaması hayata geçirildi

4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 5'inci maddesine 5911 sayılı Kanun'la eklenen 5/A maddesinde "Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü"ne ilişkin yasal düzenleme yapılmış; aynı maddede, bu statüye ilişkin usul ve esasların Yönetmelik'le düzenleneceği belirtilmişti. 10/01/2013 tarihli Resmi Gazete'de konuya ilişkin Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği yayımlanmış; böylece, "Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü"ne yönelik tali mevzuat yürürlüğe girmiştir.

Uluslararası bir düzenleme olan yetkilendirilmiş yükümlü uygulaması, gümrük işlemlerinin yerinde gerçekleştirilmesi ve gümrük muayene işlemlerinin öncelikli yapılması gibi gümrük işlem maliyetini ciddi oranda azaltacak bir uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır.


Şekil I: YYS ile sağlanan avantajlar
 

Yukarıda bahsedilen hususlardan hareketle; Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsünü, Türkiye Gümrük Bölgesinde ekonomik faaliyette bulunan yerleşik kişilere kolaylaştırılmış emniyet ve güvenlikle ilgili gümrük kontrollerinden veya gümrük mevzuatının öngördüğü basitleştirilmiş usullerden faydalanmak üzere Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından tanınan bir statü olarak tanımlamak mümkündür.

Onaylanmış Kişi Statü Belgesi (OKSB), gümrük mevzuatı kapsamında firmalara çeşitli kolaylıklar sağlayan, belirlenen koşulları karşılayan imalatçı firmalara verilen bir belgedir. Bu bağlamda, Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsünün Onaylanmış Kişi Statü Belgesi ile ortak yönlerinin bulunduğu görülmektedir. Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsünün, OKSB ile kıyaslamasının tablolaştırılmış hali de aşağıda yer almaktadır:

Tablo I: OKSB ile YYS kıyaslaması

 

OKSB

YYS

Başvuruda cezalara bakılma süresi

2 Yıl Geriye

3 Yıl Geriye

İmalatçı olma koşulu

Var

Yok

Mavi hat uygulaması

Var

Var

Eksik belge ve bilgiyle beyan izni

Var

Var

ATR dolaşım belgesi düzenleme izni

Var

Var

Fatura beyanı veya EUR.MED fatura beyanı düzenleme izni

Yok

Var

Tam beyanlı yaygın basitleştirilmiş usulden yararlanma izni

Var

Var

Götürü teminat sistemi

Var

Var

Kısmi teminat sistemi

Var

Var

İhracatta yerinde gümrükleme

Yok

Var

İzinli gönderici yetkisi

Yok

Var

Geçerlilik süresi

2 Yıl

Süresiz


2. Güney Kore ile imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması yürürlüğe girdi

01.08.2012 tarihinde Ankara'da imzalanan "Türkiye Cumhuriyeti ile Kore Cumhuriyeti Arasında Serbest Ticaret Alanı Tesis Eden Çerçeve Anlaşması" ile "Türkiye Cumhuriyeti ile Kore Cumhuriyeti Arasında Mal Ticareti Anlaşması" 01.05.2013 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir.

Ülkemiz ile Kore arasında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşmasının yürürlüğe girmesinin ardından, Kore'den yapılan ithalatlar ile bu ülkelere yapılan ihracatın tutar ve kompozisyonda bir değişikliğe yol açması kaçınılmaz görülmektedir.

Bahse konu STA, tüm sanayi ürünlerinde azami yedi yılın sonunda gümrük vergilerinin karşılıklı olarak sıfırlanmasını öngörmektedir. İthalat vergilerinin kademeli olarak azalması, ithal edilen ürünlerin maliyetlerini de kademeli olarak azaltacağından, bu maliyet avantajının da Kore ile ticaret yapan iş sahiplerine bir rekabet avantajı yaratacağı çok rahat ifade edilebilir.

Güney Kore'nin Avrupa Birliği ile imzaladığı STA 01.07.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş; bu anlaşma sayesinde, Güney Kore menşeli eşya AB'de serbest dolaşıma girerek Türkiye'ye gümrük vergisiz ithal edilebilirken Türk menşeli eşyanın Güney Kore'ye gümrüksüz olarak ithal edilebilmesi mümkün değildi. Türkiye ekonomisi aleyhine oluşan bu durum, Türkiye – Güney Kore STA'sı ile çözümlenmiştir.

Diğer taraftan, Kore ile imzalanan STA'nın menşe ispatına yönelik kuralları, diğer STA'lardan farklı belirlenmiş; bu çerçevede, fatura, teslimat notu veya herhangi bir ticari belge üzerinde ihracatçı tarafından yapılan menşe beyanı yeterli görülmüştür. Bu nedenle de, Kore'den yapılacak ithalat işlemlerinde ya da Kore'ye yapılacak ihracat işlemlerinde ürünlerin menşe kazanma koşullarının yerine getirilip getirilmediğinin kontrolü ayrı bir belge ile yapılmayacaktır. Bu durumda, iş sahiplerine eşyanın menşeinin belirlenmesi ve tespiti konusunda ayrı bir sorumluluk yüklendiği; bu nedenle de, anlaşmadaki menşe kurallarının sektör ve ürün bazında detaylı analiz edilmesi ve bu kurallara uyulduğundan emin olunmasında yarar görülmektedir.

3. Gümrük Kanunu'nda değişiklik yapıldı

6455 sayılı "Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" 11.04.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Bu değişikliğin ana konularından birini 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda yer alan kabahatlerin bu yasadan çıkartılarak 4458 sayılı Gümrük Kanunu'na eklenmesi oluşturmaktadır. Bu bağlamda, gümrük işlemlerine ilişkin kabahatler Gümrük Kanunu'na tabi tutulurken, gümrük işlemlerine ilişkin kaçakçılık suçları ise 5607 sayılı yasada toplanmıştır. Öte yandan, gümrük işlemlerinden doğan kabahatler Gümrük Kanunu'nda toplanırken, bu Kanun'da, daha evvel başka yerde düzenlenmemiş olan yeni kabahat fiilleri de tanımlanmıştır. Örneğin antrepo veya transit rejimine tabi tutulan eşyanın, beyan edilenden belirgin bir şekilde farklı cinste olduğunun tespit edilmesinin yaptırıma tabi tutulması gibi.

Diğer bir öne çıkan değişiklik ise Kanun'da belirtilen şartlar altında birden fazla işleme veya beyannameye ilişkin gümrük vergileri ve para cezalarına tek tahakkuk ve ceza kararı düzenleneceğinin hüküm altına alınmasıdır. Bu düzenleme aynı zamanda bu tebligatlara karşı idari itiraz ve idari yargı başvurularının da tek bir elden yapılabileceği anlamına gelmektedir.

Değişiklik ile getirilen yeni bir düzenleme ise gümrük vergileri alacağına bağlı idari para cezalarının zamanaşımının, bu idari para cezalarına ilişkin gümrük vergilerinin zamanaşımına tabi olduğunun kabul edilmesidir. Böylece, şimdiye kadar gündeme gelen ve hukuki ihtilaflara neden olan vergi aslı zamanaşımına uğrarken, bu vergi aslı üzerinden hesaplanan para cezalarının zamanaşımına uğramaması ihtimali ortadan kalkmıştır.