Skip to Content

Türkiye’deki dış ticaret yükümlülükleri

Sümeyra Gürbulak

Türk Dil Kurumu “gümrük” kelimesini, “Bir ülkeye giren veya bir ülkeden çıkan mal ve eşya üzerinden alınan vergi ve bu verginin alınması işlemiyle uğraşan devlet kuruluşu” olarak tanımlamaktadır. Köken olarak gümrük kelimesi Yunanca’da “κομμέρκιον: ticaret, ticaretten alınan vergi”; Latince’de “commercium: ticaret" kelimelerinden gelmektedir.

 

Bilindiği gibi devletler ekonomik, sosyal ve siyasal amaçlarla dış ticarete müdahale etmektedirler. Ülkemizde de dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına düzenlenmesini sağlamak amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek mali yükümlülükler ve fonlar konulmaktadır. Anayasa’nın 167’nci maddesi uyarınca bahsi geçen vergi ve yükümlülükleri koymaya ve kaldırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.

 

Dış ticaret yükümlülükleri

 

4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 3’üncü maddesine göre “gümrük vergileri” deyimi, eşyaya uygulanan ithalat ya da ihracat vergilerinin tümünü ifade etmektedir.

 

  • “İthalat vergileri” deyimi, eşyanın ithalinde ödenecek gümrük vergisi ile diğer eş etkili vergiler ve mali yüklerle, tarım politikası veya tarım ürünlerinin işlenmesi sonucu elde edilen bazı ürünlere uygulanan özel düzenlemeler çerçevesinde ithalatta alınacak vergileri ve diğer mali yükleri ifade etmektedir.
  • “İhracat vergileri” deyimi, eşyanın ihracatında ödenecek gümrük vergisi ile diğer eş etkili vergiler ve mali yüklerle, tarım politikası veya tarım ürünlerinin işlenmesi sonucu elde edilen bazı ürünlere uygulanan özel düzenlemeler çerçevesinde ihracatta alınacak vergileri ve diğer mali yükleri ifade etmektedir.

 

Tanımlar içerisinde “gümrük vergisi”, “eş etkili vergiler” ve “mali yükler” ifadeleri dikkat çekmektedir.

 

Eş etkili vergiler: Yerli üreticiyi korumak adına ithal edilen eşyalara özel olarak uygulanan, yani söz konusu eşyanın fiyatını yükselterek eşyaların serbest dolaşımı üzerinde gümrük vergisi olmasa da eş etki doğuran vergilerdir.

 

Mali yükler: Fon, ücret, katılma payı gibi gümrük idareleri tarafından tahsil edilmekte olan vergilerdir.

 

Gümrük ve dış ticaret mevzuatımızda rastlanan ithalat vergilerine aşağıda yer verilmiştir: 

 

1. Gümrük vergisi

 

Gümrük vergisi, 474 sayılı Gümrük Giriş Tarife Cetveli Hakkında Kanun’a dayanmaktadır. Gümrük vergisinin matrahı ürünün CIF fiyatıdır ve ad valorem hesaplanır. Vergi oranları eşyanın ait olduğu Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu’na (GTİP),  değişen iç ve dış ekonomik koşullar ile gereklere, malların özel durumlarına ve menşeine göre her üründe farklılık göstermektedir. İthalatta uygulanacak gümrük vergisi oranları her yıl Ekonomi Bakanlığı’nca yayımlanan İthalat Rejim Kararı eki listelerle belirlenmektedir. İthalat Rejim Kararı’ndaki;

 

  • I Sayılı Liste; tarım ürünlerini,
  • II Sayılı Liste; sanayi ürünlerini,
  • III Sayılı Liste; işlenmiş tarım ürünlerini,
  • IV Sayılı Liste; balıkçılık ve su ürünlerini,
  • V Sayılı Liste; Avrupa Birliği’nde yürürlükte bulunan Askıya Alma Listesi kapsamı, AB'de üretimi bulunmayan bazı sanayi hammaddesi veya ara malı niteliğindeki eşyayı (bazı kimyasallar, mikro elektronik eşya vb.),
  • VI Sayılı Liste: Bu listede yer alan eşyanın, sadece madde ismi sütununda tanımlanan ürünler için, sivil hava taşıtlarında kullanılmak kaydıyla yapılan ithalatı (gümrük vergisi %0 olarak uygulanır ve bu halde gümrük mevzuatının nihai kullanıma ilişkin hükümleri tatbik edilir) kapsamaktadır. 

 

2. Katma değer vergisi (KDV)

 

KDV uygulaması, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’na dayanmaktadır. Kanun’un 1’inci maddesi uyarınca her türlü mal ve hizmetin ithalatı KDV’nin konusunu oluşturur. 8’inci maddesi uyarınca ithalatta mal ve hizmet ithal edenler, transit taşımalarda gümrük veya geçiş işlemine muhatap olanlar KDV’nin mükellefleri arasındadır. KDV oranları, 30.12.2007 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan BKK 2007/13033 karar sayılı Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Karar ile belirlenmiştir. KDV Kanunu’nun 21(c) bendi uyarınca, gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan giderlerden (ardiye, antrepo, tahmil, tahliye, vb.) vergilendirilmeyenlerin, ithalatta KDV matrahına konu edilmesi gerekmektedir.

 

3. İlave gümrük vergisi (İGV)

 

İGV, ilk olarak 2011/2203 sayılı İthalat Rejimi Kararına Ek Karar ile tekstil ve hazır giyim ürünlerinde uygulanmaya başlanmıştır. Günümüzde çeşitli sektör ve ürün gruplarına uygulandığı görülmektedir. 2015/7241 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince; karar kapsamında olup AB, EFTA veya Türkiye ile Serbest Ticaret Anlaşması bulunan ülkeler menşeli olanlar dışında kalan eşyanın ithalatında İGV tahsil edilmektedir. İGV de gümrük vergisinde olduğu gibi eşyanın kıymeti, menşei ve tarife pozisyonuna göre belirlenir. İGV, 474 sayılı Gümrük Giriş Tarifesi Cetveli Hakkındaki Kanun'un 2'nci maddesine dayanılarak Bakanlar Kurulu Kararı ile düzenlenmektedir. Bu düzenleme ile gümrük giriş tarife cetvelinde yer alan gümrük vergilerini %50’ye kadar artırma yetkisini Bakanlar Kurulu'na verilmiştir.

 

4. Özel tüketim vergisi (ÖTV)

 

ÖTV, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na dayanmaktadır. Avrupa Birliği müktesebatına uyum kapsamında düzenlenen bu kanunla birlikte çeşitli vergi, harç, fon ve pay ÖTV başlığı altında bir araya getirilmiştir. Kanun’da dört ayrı listede belirtilen ürünlerin teslimi, ilk iktisabı ve satışı işlemlerinin ÖTV’nin konusunu oluşturduğu belirtilmiştir.

 

  • I sayılı liste; akaryakıt ürünleri,
  • II sayılı liste; motorlu taşıtları,
  • III sayılı liste; alkollü ve alkolsüz içkiler ile tütün ve tütün mamullerini,
  • IV sayılı liste; Lüks tüketim malları sayılan bazı elektronik ürünler, beyaz eşyalar ve çeşitli diğer eşyaları kapsamaktadır. 

 

Bahsi geçen listelerden II sayılı listede sayılan ürünlerin ilk iktisabında yani yurt içindeki satışlarında ÖTV doğmaktayken; diğer listelerdeki ürünlerin ithalatlarında ÖTV doğmaktadır.

 

5. Tek ve maktu vergi

 

2009/15481 sayılı 4458 Sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Karar’ın 45 ila 64’üncü maddeleri uyarınca, kararda belirtilen eşyaların kıymeti 1500 Avro’yu geçmemek şartıyla; posta veya hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gelen, kıymeti gönderi başına toplam 30 Avro’yu geçen ürünler ile yolcu beraberi taşınan hediyelik eşyanın toplam kıymeti her bir yolcu için 430 Avro’yu, 15 yaşından küçük yolcular içinse 150 Avro’yu geçmesi halinde; belirtilen limitleri aşan eşyaların değeri üzerinden; AB ülkelerinden doğrudan gelmeleri durumunda %18, diğer ülkelerden gelmeleri durumunda %20 oranında tek ve maktu vergi uygulanacağı belirtilmiştir.

 

6. Telafi edici vergi

 

Gümrük vergileri içerisinde iki farklı Telafi Edici Vergi bulunmaktadır. Birincisi, Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında üçüncü ülke menşeli ürünün AB ülkelerine veya menşe ispat belgeleriyle serbest ticaret anlaşması imzalanan ülkeye ihracatı sırasında doğan “Telafi Edici Vergi”dir. Diğeri ise, dampinge karşı vergi ve sübvansiyona karşı telafi edici vergidir.

Her iki vergi de 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun’a dayanmaktadır. İlgili kanunda;

 

  • “damping” bir malın Türkiye'ye ihraç fiyatının, benzer malın normal değerinin altında olmasını;
  •  “sübvansiyon” menşe veya ihracatçı ülkenin fayda sağlayan, doğrudan veya dolaylı malî katkısını veya GATT 1994'ün 16’ncı maddesi çerçevesinde herhangi bir gelir veya fiyat desteğini ifade etmektedir.

 

İlgili Kanunun 7’nci maddesi uyarınca, yapılan soruşturma sonucunda kurul tarafından belirlenen ve Bakanlıkça onaylanan damping marjı ve sübvansiyon miktarı kadar dampinge konu malın ithalinde dampinge karşı vergi, sübvansiyona konu malın ithalinde ise telafi edici vergi alınmaktadır. Bununla birlikte, dampinge veya sübvansiyona konu ithalat nedeni ile meydana gelen zararın telafisinin, tespit edilen damping marjı veya sübvansiyon miktarından daha az bir miktar veya oranda vergi konulmasıyla mümkün olabileceğinin belirlenmesi halinde bu oran veya miktarda vergi uygulanması mümkündür.

 

7. Ek mali yükümlülük

 

Ek Mali Yükümlülük uygulaması, 2976 sayılı Dış Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a dayanmaktadır. İlgili kanunun 3’üncü maddesi uyarınca ithalat, ihracat veya dış ticaret işlemleri üzerinde konulan ek mali yükümlülüklerin nevi, miktarı, tahsili, takibi, iadesi, gerektiğinde bütçeye irat kaydedilmesi, bir fonda toplanması ve fonun kullanım esasları Bakanlar Kurulu Kararları ile belirlenmektedir. Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına düzenlenmesini sağlamak amacıyla uygulanan ek mali yükümlülüklerin tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uygulanır. Aynı kanunun 4’üncü maddesinde ek mali yükümlülükleri yerine getirmeden ithalat,  ihracat veya diğer dış ticaret işlemlerini gerçekleştirenlerin, noksan ek mali yükümlülüğün iki katı para cezasına çarptırılacağı belirtilmiştir.

 

8. Toplu konut fonu

 

Toplu Konut Fonu, 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ile oluşturulmuştur. AB ile imzalanan anlaşmalar sonucunda yürürlükten kalkmış olsa dahi günümüzde halen TKF’nin iki farklı uygulaması mevcuttur. Birincisi üçüncü ülkelere karşı işlenmiş tarım ürünleri içindeki tarım ürünlerinin ithalatında (balık ve diğer su ürünleri hariç) uygulanan, İthalat Rejim Kararı Eki listelerinde ilgili GTİP’ler karşısında gösterilen oranlar üzerinden alınan vergidir. İkincisi ise AB ve Türkiye’nin diğer ülkelerle imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarının; anlaşma hükümleri, ülkeler ve eşya açısından farklılık arz etmesi sonucunda ülkemiz aleyhine ortaya çıkacak tarife farklılığının giderilmesini sağlamak amacıyla alınmaktadır. Buna göre 2017/10236 tarih sayılı Karar uyarınca, Güney Afrika menşeli otomobillerden %10; 2011/1436 tarih sayılı Karar uyarınca, Meksika menşeli otomobillerden %10; 2017/10929 tarih sayılı Karar uyarınca Fildişi Sahili Cumhuriyeti ve Gana Cumhuriyeti menşeli yağı alınmamış, tamamen veya kısmen yağı alınmıştan %9,6, kakao yağından %7,7 ve kakao tozundan %8 oranında ilave TKF, A.TR belgesi eşliğinde ithal edilmeleri halinde tahsil edilmektedir.

 

9. Tütün fonu

 

1177 sayılı Tütün ve Tütün Tekeli Kanunu ile “Tütün Üretimi Geliştirme Fonu” kurulmuş; sonrasında tasfiye edilmiştir. 4629 sayılı Bazı Fonların Tasfiyesi Hakkında Kanun’un geçici 1’inci maddesinin a/1 bendi ile yabancı tütün ve sigaralardan ithalat sırasında alınan mülga Tütün Fonu kesintisi uygulamasına bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümler çerçevesinde devam edileceği ve doğrudan bütçeye gelir yazılacağı hüküm altına alındığından günümüzde bu fon hala tahsil edilmektedir. Güncel durumda Tütün Fonu miktarı ve konusu 2009/15685 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın Bazı Mallara Uygulanacak Tütün Fonu Tutarlarının Belirlenmesine Dair Karar’ında yer almaktadır. İlgili Karar’ın 1’inci maddesinde tabloda belirtilen GTİP’lerdeki ürünlerden alınan tütün fonu tutarının 0 (sıfır) TL olduğu belirtilmiş; 2’nci maddesinde ilgili kararın birinci maddesinde belirtilen ürünler dışındaki yabancı tütün ile yurt içinde harmanlanmış ve imal edilmiş (blended) sigaraların bünyesine giren yabancı tütünün ithali sırasında CIF bedel üzerinden 150 $/ton fon alınacağı belirtilmiştir.

 

10. Çevre katkı payı

 

Çevre Kirliliği Önleme Fonu 2872 sayılı Çevre Kanunu ile bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamak amacıyla kurulmuştur. Kanun’un 18’inci maddesi uyarınca çevre kirliliğinin önlenmesi, çevrenin iyileştirilmesi ve çevre ile ilgili yatırımların desteklenmesi amacıyla;

 

  • a) ithaline izin verilen kontrole tâbi yakıt ve atıkların CIF bedelinin yüzde biri ile hurdaların CIF bedelinin binde beşi oranında alınacak miktar,
  • b) büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerince tahsil edilen su ve kullanılmış suları uzaklaştırma bedelinin yüzde biri, çevre katkı payı olarak tahsil edilmektedir.

 

4629 sayılı Bazı Fonların Tasfiyesi Hakkında Kanun’un geçici 1’inci maddesinin a/2 bendi ile motorlu taşıma araçlarının fenni muayene ücretlerinin beşte biri oranında mülga Çevre Kirliliğini Önleme Fonu adına ayrıca tahsil edilen paraların yürürlükten kaldırılan hükümler çerçevesinde tahsil edilmeye devam edileceği ve doğrudan bütçeye gelir yazılacağı belirtilmiştir.

 

11. Kültür ve Turizm Bakanlığı kesintisi

 

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na dayanmaktadır. Kanun’un 44’üncü maddesinde her türlü boş videokaseti, ses kaseti, bilgisayar disketi, CD, DVD gibi taşıyıcı materyaller ile fikir ve sanat eserlerinin çoğaltılmasına yarayan her türlü teknik cihazı ticari amaçlı imal veya ithal eden gerçek ve tüzel kişilerin, imalat veya ithalat bedeli üzerinden %3’ü geçmemek üzere Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenecek orandaki miktarı keserek, ay içinde topladıkları meblağı, sonraki ayın en geç yarısına kadar Kültür Bakanlığı adına bir ulusal bankada açılacak özel hesaba yatırmakla yükümlü oldukları belirtilmiş ve özel hesapta toplanan kesinti tutarının dörtte birinin saymanlık hesabına aktarılarak bütçeye gelir kaydedileceği; kalan miktarın fikri mülkiyet sisteminin güçlendirilmesi ile kültürel ve sanatsal faaliyetlerin yürütülmesi amacıyla kullanılacağı açıklanmıştır.  2013/5260 Sayılı Fikir ve Sanat Eserlerinin Çoğaltılmasına Yarayan Teknik Cihazlar İle Boş Taşıyıcı Materyallerin İmalat veya İthalatında Yapılacak Kesinti Oranlarının Belirlenmesine İlişkin Karar’ın 1’inci maddesinde GTİP’leri ile birlikte gösterilmiş olan ürünlerden %3, %2 ve %0,5 oranında fon kesintisi yapılacağı belirtilmiştir. İlgili tutarın Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca belirlenecek bir ulusal bankada Bakanlık adına açılan özel hesaba yatırılması gerekmektedir.

 

12. Kaynak kullanımını destekleme fonu (KKDF)

 

KKDF, 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’yla Merkez Bankası nezdinde kurulmuştur. 4684 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un geçici 3/a maddesi uyarınca KKDF tasfiye edilmiş olmasına rağmen bu konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar yürürlükten kaldırılan hükümlere göre tahsil edilmeye devam edileceği ve doğrudan genel bütçeye gelir yazılmak üzere Hazine hesaplarına intikal ettirileceği belirtilmiştir. 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın 3’üncü maddesi (d) bendi uyarınca kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şekline göre yapılan ithalatta % 6 oranında KKDF tahsil edilmektedir.

 

13. Türkiye Radyo-Televizyon (TRT) bandrol vergisi

 

TRT Bandrol Vergisi, 3093 sayılı Türkiye Radyo - Televizyon Gelirleri Kanunu’na dayanmaktadır. Bu verginin Kanun’un 1’inci maddesinde TRT Kurumu’na devamlı ve yeterli gelir kaynağı sağlamak amacıyla hazırlandığı belirtilmiştir. Kanun’un 3’üncü maddesinde televizyon, video ve birleşik cihazlar ile görsel ve/veya işitsel yayınları alabilen her türlü cihazları imal edenlerden satıştan önce; ithal edenlerden cihazların serbest dolaşıma girişinde bandrol veya etiket alma mecburiyeti konulmuştur. 2017/10628 Sayılı BKK Kararı’yla bahsi geçen ürünlere ait güncel oranlar yayımlanmıştır. Buna göre cep telefonlarından %10, bilgisayar ve tablet bilgisayarlardan %2 oranında TRT bandrol vergisi alınmaktadır.

 

14. Destekleme fiyat istikrar fonu (DFİF):

 

88/13384 sayılı Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu Hakkında Karar’la dış ticaretin ekonomik şartlara uygun olarak yürütülmesini sağlamak amacıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nda "Destekleme ve Fiat İstikrar Fon'u" teşkil edilmiştir. Karar’ın 2’inci maddesinde her türlü ürünün ihracında iç ve dış fiyatlardaki gelişmeler dikkate alınarak ihraç bedellerinden kilo, adet veya kıymet esasına göre yapılacak fon tahsilat ve kesintilerinin fonun kaynakları olduğu belirtilmiştir. Kararın 11’inci maddesinde DFİF prim kesintisi yapılan ürün ve miktarları belirtilmiştir.

 

  • Her türlü natürel iç fındık 8 Cent/Kg. karşılığı TL
  • Her türlü kabuklu fındık 4 Cent/Kg. karşılığı TL
  • 41.01-41.02 ve 41.03 GTİP'ine dâhil işlenmiş deri ve kösele dışında kalan pikle deri dâhil her türlü hayvan derileri ve postları ile 4104.11 ve 4104.19 GTİP'ine dahil kromlu deriler (yarma deriler hariç) 50 Cent/Kg karşılığı TL; 4105.10 ve 4106.21 GTİP'ine dâhil kromlu deriler FOB ihraç bedelinin %40'ı karşılığı TL

 

15. Damga vergisi

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na dayanan damga vergisinin konusunu kâğıtlar oluşturmaktadır. Kanun’a göre bir kâğıdın vergiye tabi olabilmesi için; Kanun’a ekli 1 sayılı Tablo’da yer alması, yazılıp imzalanması ya da imza yerine geçecek işaret konması, belli bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilme özelliği taşıması gerekmektedir. Ayrıca elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeler de sayılan şartları taşımaları halinde damga vergisine tabi sayılmaktadırlar. 1 Sayılı Tablo’daki maktu (tutarsal) vergi tutarları her yıl yeniden değerleme oranında artmaktadır. Buna göre 2018 yılında gümrük idarelerine verilen beyannameler için ödenmesi gereken damga vergisi tutarı 78,50 TL olarak uygulanmaktadır.

 

16. Serbest bölgelerde alınan özel işlem payı

 

3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’na dayanmaktadır. Kanun’un 7’nci maddesi uyarınca yurt dışından bölgeye getirilen malların CIF değeri üzerinden binde 1 ve bölgeden Türkiye’ye çıkarılan malların FOB değeri üzerinden binde 9 oranında, peşin olarak ödenecek ücretler ilgili idare tarafından sözleşmeler gereği tüzel kişilere yapılan gelir payı aktarmaları düşüldükten sonra Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde açılacak bir özel hesaba yatırılmaktadır. Serbest Bölgeler Uygulama Yönetmeliği’nce bölge içi mal satışlarından, imha/tasfiye veya lisanslı bertaraf tesislerine teslim edilmek üzere bölgeden çıkarılan ve tahlil/numune amacıyla bedelsiz olarak getirilen veya götürülen mallardan, özel hesap ücreti alınmamaktadır.

 

17. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) nezdinde kurulan Türkiye tanıtım grubu kesintisi

 

5910 sayılı Kanun’da TİM’in, birliklerin koordinasyonunu sağlamak, ihracatçıların sorunlarının çözümüne yönelik çalışmalarda bulunmak, dış ticaretin ülke menfaatine uygun olarak gelişmesine yardımcı olacak çalışmalar yapmak ve ihracatçıları en üst düzeyde temsil etmek üzere kurulduğu belirtilmiştir. Kanun’un 18’inci maddesi uyarınca TİM nezdinde oluşturulan Türkiye Tanıtım Grubunun gelirleri, ihracat işlemleri üzerinden FOB bedelin on binde üçüne kadar Bakanlıkça belirlenen oranda kesilen katkı paylarından oluşmaktadır. Ekonomi Bakanlığı’nın 09.10.2017 tarih ve 108574 sayılı yazısında, 1 Kasım 2017 tarihi itibarıyla Türkiye Tanıtım Grubu'nun gelirlerini oluşturmak üzere altın - mücevherat (71. Fasıl), demir - çelik (72. ve 73. Fasıl) ve otomotiv için % 0,005 (yüz binde beş); diğer ürün grupları için ise % 0,01 (on binde bir) oranında olmak üzere kesinti yapılması talimatlandırılmıştır.

 

Kaynakça

 

ATALAY,Orhan, ÇİÇEK, Hüseyin Güçlü (2017), Gümrük İdarelerinde Eş Etkili Vergiler ve Fonların Tahsili, Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Gümrük ve Ticaret Dergisi, Cilt:4, Sayı:10

BAHADIR, Sercan (2017, 07 Kasım), İhracatçıya 2 İyi 1 Kötü Haber, Dünya Gazetesi

OK, Abdullah (2016), Türk Hukukunda Gümrük Vergileri ve Cezaları, Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.

ŞAHİN, Mustafa (2017), Gümrük Vergileri’nde Vergi Uyumunun Artırılması, Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

YILDIZ, Mircan TOKATOĞLU (2005), Türkiye’de Dış Ticaretin Vergilendirimesi ve Avrupa Birliği, Akdeniz İİBF Dergisi, Sayı:10.

www.etimolojiturkce.com

www.tdk.gov.tr

 

 

 

 

 

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.