Skip to Content

Dâhilde işleme rejiminin aksayan yönü: Geri gelen eşya

Tuğba Aslan

Dâhilde işleme rejimi, ihraç eşya bünyesinde kullanılan ithal girdilere gümrük muafiyeti sağlayan ve en sık kullanılan ihracat teşvik enstrümanıdır. 2005/8391 sayılı Dâhilde İşleme Rejimi Kararı'na göre rejimin temel amacı, dünya piyasa fiyatlarında hammadde temin etmek suretiyle ihracatı artırmak, ihraç ürünlerine uluslararası piyasalarda rekabet gücü kazandırmak, ihraç pazarlarını geliştirmek ve ihraç ürünlerini çeşitlendirmektir.

4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 108. maddesi uyarınca dâhilde işleme rejimi, serbest dolaşımda olmayan eşyanın, işlem görmüş ürünlerin üretiminde kullanılmasından sonra Türkiye Gümrük Bölgesinden yeniden ihraç edilmesi amacıyla, gümrük vergileri ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın geçici olarak ithal edilmesidir. Dolayısıyla, serbest dolaşıma girmesi sırasında ticaret politikası önlemlerinin uygulanması öngörülen eşyalar, dâhilde işleme rejimi kapsamında giriş yaptıklarında bu önlemlere tabi olmazlar. Bu kapsamda rejim şartlı muafiyet ve geri ödeme sistemi olmak üzere iki şekilde uygulanmaktadır.

Şartlı Muafiyet Sistemi'nde, firmalar dâhilde işleme rejimi kapsamında ihracat taahhüdünde bulunarak, ithal eşyaya ilişkin gümrük vergilerini teminata bağlamak suretiyle ithalat işlemini gerçekleştirmektedir. Eşyanın, işleme faaliyetlerine konu olduktan sonra işlem görmüş ürünler şeklinde ihracı halinde, yani ihracat taahhüdü gerçekleştirildiğinde, teminat iade edilmektedir.

Geri Ödeme Sisteminde ise, ithalat anında eşyaya ilişkin gümrük vergileri tahsil edilmekte ve eşya serbest dolaşıma sokulmaktadır. Serbest dolaşımda bulunan eşyanın işlem görmüş ürünlerin üretiminde kullanılmasından sonra Türkiye Gümrük Bölgesinden ihraç edilmesi halinde, bu eşyanın serbest dolaşıma girişi esnasında tahsil edilmiş olan ithalat vergileri, dâhilde işleme rejimi kapsamında geri ödenmektedir. Ancak, mali dezavantajlarından dolayı, uygulamada geri ödeme sistemi kullanılmamaktadır.

Dâhilde işleme rejiminde ithal eşyaya gümrük muafiyeti sağlanması esas olduğundan, denetimin sağlanabilmesi için, rejimden faydalanmak isteyen firmaların yetki belgesi/izin alması gerekmektedir. İzin almak isteyen Türkiye'de yerleşik firmaların, gerekli bilgi ve belgeleri temin ederek, (dâhilde işleme izni için) Gümrük İdaresi'ne ya da (dâhilde işleme izin belgesi için) Ekonomi Bakanlığı'na müracaat etmesi gerekmektedir.

Geri gelen eşya

İhracat işlemleri tamamlandıktan sonra geri gelen eşyanın durumu incelenirken, konuya öncelikle Gümrük Kanunu çerçevesinde bakmak faydalı olacaktır. Geri gelen eşya konusuna Kanunun 168. maddesinde yer verilmiştir.

Buna göre serbest dolaşımda bulunan eşya, Türkiye Gümrük Bölgesinden ihraç edildikten sonra üç yıl içinde yeniden serbest dolaşıma girmesi halinde ithalat vergilerinden muaf tutulmaktadır. Ancak muafiyetin uygulanabilmesi için, geri gelen eşyanın ihracı sırasındaki ayniyetinin bozulmaması, dolayısıyla ihraç edildiği şekliyle geri gelmesi esastır.

Kanunun 170. maddesinde, söz konusu muafiyetin dâhilde işleme rejimi kapsamında ihraç edilen ve daha sonra geri gelen işlem görmüş ürünlere de uygulanacağı belirtilmiştir.

Ayrıca geri geldikten sonra tekrar ihraç edilen ürünler de bu madde kapsamında tutulmuştur. Bu gibi hallerde, eşyanın yeniden ihraç tarihinin, serbest dolaşıma giriş tarihi olarak kabul edildiği ve kanunen alınması gereken ithalat vergileri tutarının, dâhilde işleme rejimi hükümlerine göre belirleneceği de hükme bağlanmıştır.

Dâhilde işleme rejimi kapsamında geri gelen eşya

Dâhilde işleme rejimine ilişkin usul ve esaslar, Bakanlar Kurulunun 2005/8391 sayılı Dâhilde İşleme Rejimi Kararı ile bu Karara istinaden yayımlanan tebliğ ve genelgeler ile düzenlenmektedir. Bu nedenle, ihraç edildikten sonra geri gelen eşyaya dair uygulanması gereken hükümler için öncelikle 2005/8391 Sayılı Kararın incelenmesi yerinde olacaktır.

Kararın 19. maddesinde, rejim kapsamında ithal edilen eşyanın veya işlem görmüş ürünün, gümrük mevzuatı çerçevesinde gümrük idaresi gözetiminde imhası, gümrüğe terk edilmesi veya mahrecine iadesi hallerinde, bu eşyaya tekabül eden ihracatın gerçekleştirilmesinin aranmayacağı belirtilmiştir.

Ayrıca rejim kapsamında ihraç edilen eşyaların alıcısı tarafından kabul edilmemesi halinde yapılacak işlemlere ilişkin usul ve esasların, Karara istinaden yayımlanacak tebliğle belirleneceği de hükme bağlanmıştır. Bu bağlamda ilgili kanun ve karar maddeleri göz önünde bulundurulduğunda, dâhilde işleme rejimi ile ihraç edilen ve daha sonra geri gelen eşya için tebliğe başvurulması gerekmektedir.

Dâhilde işleme rejimi kapsamında ihracat taahhüdü yerine getirilen eşyanın Türkiye'ye geri gönderilmesi durumu tebliğin 42. maddesinde iki açıdan incelenmiştir:

1. Eşyanın belge/izin süresi içerisinde geri gelmesi: Eşyanın belge/izin süresi bitmeden geri gelmesi durumunda, ihracat rejimi ve gümrük mevzuatı çerçevesinde ve süresi geçerli belge/izin kapsamında ihracat nedeniyle varsa yararlanılan hak ve menfaatin teminatının alındığının tevsiki kaydıyla ithal ve ihraç edilebilmektedir. Bu durum, ihracat taahhüdünün kapatılması sırasında değerlendirilmek üzere ilgili ihracatçı birlikleri genel sekreterliğine/gümrük idaresine bildirilmektedir.

2. Eşyanın belge/izin süresi sona erdikten, ihracat taahhüdü kapandıktan sonra geri gelmesi: Belge/izin süresi bittikten sonra eşyanın geri gelmesi ve ihracatçının söz konusu eşyayı tekrar ihraç etmek istemesi durumunda, eşya yeni bir belge/izin kapsamında ayniyet tespiti ve ihracat nedeniyle varsa yararlanılan hak ve menfaatin teminatının alındığının tevsiki kaydıyla ithal edilebilmektedir.

Ancak ihracatçının geri gelen eşyayı ihraç etmek istememesi halinde, bu durum öncelikle ilgili ihracatçı birlikleri genel sekreterliğine/gümrük idaresine bildirilmektedir. Yapılan değerlendirme sonucunda, varsa bu ürünün elde edilmesinde kullanılan eşyanın ithalatında alınmayan vergi ödenmekte ve ihracat nedeniyle yararlanılan hak ve menfaatler iade edilmektedir. Bu şekilde, gümrük idaresince işlem görmüş ürünün ithalatına müsaade edilmektedir.

Bu bilgilerden hareketle, dâhilde işleme rejimi kapsamında ihracat taahhüdü yerine getirilmiş eşyanın geri gelmesi durumunda eşyanın tekrar ihraç edilip edilmeyeceği bilgisinin önemli olduğu anlaşılmaktadır. Eşyanın rejim kapsamında tekrar ihraç edilmek istenmesi durumunda, geri gelen eşyanın ithalatının tamamlanmasında bir sıkıntı gözükmemektedir. Geri gelen eşyanın konu olduğu belge kapanmamış ise aynı belge kapsamında, belge kapanmışsa yeni bir belge kapsamında eşya tekrar ihraç edilmek üzere Türkiye Gümrük Bölgesine ithal edilebilmektedir.

Diğer taraftan, eşyanın geri geldikten sonra tekrar ihraç edilmeyerek Türkiye'de kalması halinde, dâhilde işleme rejimi kapsamında aslen yurtdışı edilmesi öngörülen eşya netice itibariyle Türkiye Gümrük Bölgesinde kalmış olacaktır. Bu durumda işlem görmüş ürünün bünyesinde kullanılan girdiler ihracat taahhüdü sebebiyle vergilerden muaf tutularak ithal edildiğinden, eşya geri geldiğinde daha önce ödenmemiş ithalat vergilerinin ödenmesi gerekmektedir. 2006/12 sayılı Tebliğ kapsamında, nihai ürün bünyesinde kullanılan girdilerin ithalatında alınmayan verginin ödenmesi ve ihracat nedeniyle yararlanılan hak ve menfaatler iade edilmesi kaydıyla, geri gelen eşya ithal edilebilmektedir.

Ancak, dahilde işleme rejimi kapsamında ihraç edilen eşyaların tekrar ihraç edilmek üzere geri gelmesi durumunda gümrük idarelerince belge sürelerine bakılmaksızın Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2009/116 Sayılı Genelgesi gerekçe gösterilerek geri gelen eşyaların bünyesinde bulunan ithal eşyasının ithalat vergilerinin tahsilatı talep edilmektedir.

2009/116 Sayılı Genelge

Gümrükler Genel Müdürlüğünün 04.12.2009 tarihinde yayımlanan 2009/116 Sayılı Genelge ile dâhilde işleme rejimi kapsamında ihraç edildikten sonra geri gelen eşyaya ilişkin ayrı bir düzenleme yapılmıştır. Genelge'de Gümrük Kanunu'nun yukarıda belirtilen 168. ve 170. maddelerine atıfta bulunulmuş ve bu maddeler kapsamında yeniden ihraç tarihinin serbest dolaşıma giriş tarihi olarak kabul edilerek ithalat vergileri tutarının dâhilde işleme rejimi hükümlerine göre belirleneceği, ancak 2005/8391 sayılı Dâhilde İşleme Rejimi Kararında konuya ilişkin herhangi bir hükme yer verilmediği belirtilmiştir.

Bu bağlamda, 2009/116 Sayılı Genelge kapsamında dâhilde işleme rejimi ile ihraç edilen eşyanın geri getirilmesi halinde, belge taahhüt hesabının kapatılıp kapatılmadığına bakılmaksızın, söz konusu eşyanın bünyesinde yer alan ithal eşyasına ilişkin vergilerin, Kanunun 170. maddesi uyarınca eşyanın yeniden ihraç tarihindeki vergi oranı ve vergilendirme unsurları ile dâhilde işleme rejimine tabi tutulduğu ilk beyannamede kayıtlı olan GTIP ve kıymeti dikkate alınarak tahsil edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Şu halde, genelgede geri gelen eşya için yalnızca 2005/8391 sayılı Karara başvurulduğu ve kararda konuya ilişkin direkt bir ifade olmamasının, konuyla ilgili bir düzenleme yapılmamış olması şeklinde yorumlandığı görülmektedir. Oysa Kararda direkt bir ifade yer almasa da, 19. maddede 2006/12 Sayılı Tebliğ işaret edilmiş ve Tebliğde de geri gelen eşyanın tekrar ihraç edilmek istenmesi halinde ithalat vergilerinden muaf tutularak ithal edilebileceği açıkça belirtilmiştir.

Uygulamaya bakıldığında ise, genelgenin varlığı nedeniyle tebliğin ilgili maddelerinin yok sayıldığı ve genelge hükümlerine göre işlem tatbik edildiği görülmektedir. Bu durumda da, dâhilde işleme rejimine ilişkin ihraç edilen eşyaların tekrar ihraç edilmek üzere ülkeye geri gelmesi durumunda, belge/izin sahibinin ithal eşyasının gümrük vergilerini ödemek zorunda kalması ve geri gelen eşyanın tekrar dâhilde işleme rejimine bir daha girişine izin verilmemesi sonucu ortaya çıkmaktadır.

Diğer taraftan, dâhilde işleme rejimi kapsamında ihraç edilen eşyaların dâhilde işleme rejimi kapsamında tekrar ihraç edilmesine yönelik BİLGE sisteminde ve rejim kodlarında da bir düzenleme olmadığı görülmektedir. Bu durumun, gümrük idarelerinin bu işlemleri yerine getirmelerinde ayrı bir sorun olarak karşılarına geldiği düşüncesindeyiz.

Sonuç

Dâhilde işleme rejimi kapsamında ihraç edilmesinin ardından, ticari nedenler ile eşyaların tekrar ihraç edilmek üzere geri gelmesi durumunda, 2009/116 Sayılı Genelge sebebi ile dâhilde işleme rejimi tekrar kullanılamamaktadır. Özellikle, ihracat teşviklerinde önemli bir enstrüman olan dahilde işleme rejiminde, geri gelen eşyaya ilişkin tam ve net bir düzenleme olmamasının dahilde işleme rejiminden arzu edilen teşviği de engellediği düşüncesindeyiz.

Bu çerçevede, dahilde işleme rejimi kapsamında ihraç edilen eşyaların dahilde işleme izin belgesi kapsamında tekrar ihraç edilmek şartı ile ülkeye geri getirilmesi durumunda, gümrük idaresi tarafından geri gelen eşyanın tekrar ihraç edileceğine yönelik teminat, taahhütname ve/veya ayniyet tespiti yapılarak gerekli tedbirlerin alınması koşulu ile dahilde işleme rejimine devam edilmesi yönünde yeni bir düzenleme yapılmasında yarar olacağı kanaatindeyiz.

 

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Ernst & Young ve/veya Kuzey Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş.'ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.