Skip to Content

Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen Yasa Tasarısı ile vergi mevzuatında yapılması planlanan değişiklikler

M. Fatih Köprü

27 Eylül 2017 tarihinde, başta bazı Vergi Kanunları olmak üzere birçok Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklikler içeren Kanun Tasarısı TBMM Başkanlığına sunulmuştu. Tasarı üzerinde Meclis Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmeler geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Genel Kurul’da yapılacak görüşmeler sonrasında bu ay yasalaşması ve ardından Cumhurbaşkanı’nın onaylaması durumunda Resmi Gazete’de yayımlanması beklenmektedir.

 

Yayım tarihi önemli. Çünkü bazı hükümleri yayımını takip eden ayın başından itibaren yürürlüğe girmektedir. Bundan başka 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecek olan düzenlemeleri de bulunuyor. Bunlar dışında diğer düzenlemeleri genel olarak yayım tarihinde yürürlüğe girecek.

 

Tasarı ile ilgili çok şeyler yazıldı, başta motorlu taşıt vergilerindeki artışlar olmak üzere birçok maddesi kamuoyunda tartışıldı. Bunun sonucunda bazı hükümler Komisyon görüşmeleri sırasında Tasarı metninden çıkarıldı, bazılarında ise değişiklikler veya eklemeler yapılarak yeni haliyle Komisyon’da kabul edildi.

 

Tasarı halindeyken yapılan açıklamalar, Komisyon’da yapılan değişiklikler derken konu oldukça karmaşık hale geldi. Bu yazımızda, Komisyon Raporu baz alınarak vergi mevzuatında yapılması planlanan önemli değişiklikleri toparlayıp sizlere sunmak istedik.

 

1. Gelir Vergisi Kanunu (GVK)

 

a. Gelir vergisi oran artışı

 

Gerçek kişiler tarafından bir yıl içerisinde elde edilen gelirler Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yer alan gelir vergisi tarifesine göre vergilendirilmektedir.

 

Tasarı’nın 17. maddesi ile tarifenin 3. gelir dilimine uygulanan % 27’lik oranın % 30’a çıkarılması öngörülmekteydi. Bu oran değişikliğinin ücret gelirleri için 2018 yılından, diğer gelirler içinse 2017 yılından itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere yürürlüğe girmesi planlanmaktaydı.

 

Söz konusu düzenleme Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmeler sırasında verilen bir önerge ile Tasarı metninden çıkarılmıştır. Tasarı bu haliyle yasalaşırsa gelir vergisi tarifesindeki vergi oranlarında herhangi bir değişiklik söz konusu olmayacaktır.

 

b. Götürü gider oranında indirim

 

Beyan edilen kira gelirinin tespitinde dikkate alınabilecek giderler iki farklı yöntemle belirlenebilmektedir. Bunlar “gerçek gider” ve “götürü gider” yöntemleridir. Bu yöntemlerin seçimi konusunda mükellefler serbest bırakılmışlardır. Gerçek gider yöntemini tercih eden mükellefler GVK’nın 74. maddesinde sayılan giderleri, belgelendirilmek şartıyla gayrisafi hasılatlarından indirebilmektedirler.

 

Dileyen mükellefler (hakları kiraya verenler hariç) ise yukarıda belirtilen giderlere karşılık olmak üzere hasılatlarının yüzde 25’i kadar bir tutarı götürü olarak indirebilmektedirler. Bu yöntemde gider olarak indirilen tutarın belgelendirilmesine gerek bulunmamaktadır. Götürü gider yöntemini seçen mükelleflerin iki yıl geçmedikçe, gerçek gider usulüne dönemeyecekleri de unutulmamalıdır.

 

Tasarı’nın 15. (Komisyon’da kabul edilen halinde de 15.) maddesiyle GVK’nın 74. maddesinde yer alan % 25’lik götürü gider oranının % 15’e düşürülmesi öngörülmektedir. Tasarı bu haliyle yasalaşırsa, kira gelirlerini beyan eden mükelleflerden götürü gider yöntemini kullananların gelir vergisi matrahları ve dolayısıyla ödeyecekleri gelir vergisi tutarı artacaktır.

 

Tasarı’da bu düzenlemenin 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği hükmü yer almaktadır. Bu nedenle Tasarı aynen yasalaşırsa, 2017 yılında kira geliri elde eden ve götürü gider yöntemini kullanan mükellefler, 2018 yılının Mart ayında verecekleri beyannamelerinde bu yeni oranı kullanacaklardır.

 

c. Net asgari ücretin altına düşen ücretler için ilave asgari geçim indirimi

 

Tasarı’nın 18. (Komisyon’da kabul edilen 16.) maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu’na geçici 87. maddenin eklenmesi öngörülmektedir. Söz konusu hüküm ile 2017 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin net ücretleri gelir vergisi tarifesi nedeniyle 1.404,06 TL’nin altına düşenler için 1.404,06 TL’nin altına düşen tutarın ilave asgari geçim indirimi yoluyla telafisi imkanı getirilmektedir.

 

Bu uygulamadan, 2017 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin net ücretleri gelir vergisi tarifesi nedeniyle 1.404,06 TL’nin altına düşen hizmet erbabı yararlanacaktır. Gelir vergisi tarifesi nedeniyle ücretlerinde düşüş olsa dahi net ücretleri 1.404,06 TL’nin altına düşmeyenlerin ise bu uygulamadan yararlanması mümkün değildir.

 

Ayrıca bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla yukarıdaki dönemlere ilişkin olarak verilmiş olan muhtasar beyannamelerde beyan edilen ve ilave asgari geçim indirimi uygulanmadığı için çalışanlardan fazla kesilmiş olan vergiler, ilgili çalışanlara iade edilmek üzere, vergi sorumlularınca bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren verilecek olan muhtasar beyannamelerdeki vergilerden mahsup edilebilecektir.

 

Tasarı aynen yasalaşırsa GVK’ya eklenmesi öngörülen geçici 87. madde, 1 Eylül 2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

Gelir vergisi tarifesi nedeniyle 2016 yılında da aynı sorun gündeme gelmiş ve GVK’ya eklenen geçici 86. madde ile yukarıdaki şekilde çözülmüştü.

 

2. Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK)

 

a. Kurumlar vergisi oranı

 

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca kurumlar vergisi oranı tüm kurumlar vergisi mükellefleri için % 20 olarak uygulanmaktadır.

 

Tasarı’nın 95. maddesinde bu oranın; bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri, finansman şirketleri, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketlerinin kurum kazançları için % 22 olarak uygulanması öngörülmekteydi.

 

Söz konusu düzenleme Komisyon’da kabul edilen 93. madde ile değiştirilmiş ve bu oran artışının geçici bir süre için tüm kurumlar vergisi mükelleflerini kapsayacak şekilde genişletilmesi sağlanmıştır. Buna göre kurumların 2018, 2019 ve 2020 yılı vergilendirme dönemlerine ait kurum kazançları üzerinden % 22 oranında kurumlar vergisi ödenecektir. Özel hesap dönemi tayin edilen kurumlar için söz konusu oran değişikliği 2018, 2019 ve 2020 yılları içinde başlayan hesap dönemlerinde uygulanacaktır.

 

Bu hüküm, aynen yasalaşırsa yayım tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

b. Sermayeye eklenmeyen veya dağıtıma konu edilmeyen dağıtılabilir kurum kazançlarından tevkifat

 

Tasarı’nın 16. maddesi ile tam mükellef kurumlar tarafından elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken ayı izleyen ikinci ayın sonuna kadar (hesap dönemi takvim yılı olan mükellefler için Haziran sonu) sermayeye eklenmeyen ve/veya kâr dağıtımına konu edilmeyen dağıtılabilir kurum kazançları üzerinden tevkifat yapılması öngörülmekteydi.

 

Söz konusu düzenleme Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmeler sırasında verilen bir önerge ile Tasarı metninden çıkarılmıştır. Tasarı bu haliyle yasalaşırsa kurumlar tarafından dağıtılmayan veya sermayeye ilave edilmeyen kârlar üzerinden (eskiden olduğu gibi) tevkifat yapılması söz konusu olmayacaktır.

 

c. Gayrimenkul satış kazancına ilişkin istisna oranı

 

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun istisna kazançların yer aldığı 5. maddesinin 1 numaralı fıkrasının (e) bendinde; kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75'lik kısmının kurumlar vergisinden istisna olduğuna dair düzenleme yer almaktadır.

 

Tasarı’nın 94. (Komisyon’da kabul edilen 91.) maddesiyle, taşınmazların (gayrimenkuller) satışından sağlanan kazanca uygulanan % 75’lik istisna oranının % 50’ye düşürülmesi öngörülmektedir. İştirak hisseleri ile maddedeki diğer varlıkların satış kazancındaki istisna oranında ise herhangi bir değişiklik söz konusu değildir.

 

Tasarı aynen yasalaşırsa yukarıdaki hüküm yayım tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

d. Bankalara borcu olanlardan bankalar tarafından alınan gayrimenkullerin satışına ilişkin istisna

 

KVK’nın 5. maddesinin 1 numaralı fıkrasının (f) bendinde; bankalara borçları nedeniyle kanuni takibe alınmış kurumlar ile bunların kefilleri ve ipotek verenlerin sahip oldukları taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının, bu borçlara karşılık bankalara devrinden sağlanan hasılatın bu borçların tasfiyesinde kullanılan kısmına isabet eden kazançların tamamı ile bankaların bu şekilde elde ettikleri söz konusu kıymetlerin satışından doğan kazançların % 75'lik kısmının kurumlar vergisinden istisna olduğuna dair düzenleme yer almaktadır.

 

Tasarı’nın 94. (Komisyon’da kabul edilen 91.) maddesiyle, sadece bankalara olan borçlar için uygulanan bu hükmün kapsamının, finansal kiralama ve finansman şirketlerine olan borçları da kapsayacak şekilde genişletilmesi öngörülmektedir.

 

Ayrıca gayrimenkul satış kazancına ilişkin istisna oranında olduğu gibi bu bent kapsamında söz konusu kurumlar (Banka, finansal kiralama ve finansman şirketleri) tarafından gerçekleştirilen taşınmaz satışlarında uygulanan yüzde 75’lik istisna oranı da yüzde 50’ye düşürülmektedir.

 

Tasarı aynen yasalaşırsa, oran indirimine ilişkin hüküm yayım tarihinde, uygulamanın kapsamını finansal kiralama ve finansman şirketlerini içerecek şekilde genişleten düzenleme ise 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

Diğer taraftan Plan ve Bütçe Komisyonu’nda söz konusu hükme; 6361 sayılı Kanun kapsamında yapılan finansal kiralama işlemlerinde kiracının temerrüdü sebebiyle kanuni takipteki finansal kiralama alacakları karşılığında tarafların karşılıklı mutabakatıyla kiralayanın her türlü tasarruf hakkını devir aldığı finansal kiralama konusu taşınmazların da bu istisnadan (% 50 oranında) yararlanacağına ilişkin hüküm eklenmiştir.

 

Bu hükmün de 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülmektedir.

 

e. Peşin fiyatlandırma anlaşmalarına ilişkin harçlar

 

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 5 numaralı fıkrası uyarınca, transfer fiyatlandırması uygulamasında, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım satımında uygulanacak fiyat veya bedelin tespitine ilişkin yöntemler, mükellefin talebi üzerine Maliye Bakanlığı ile anlaşılarak belirlenebilmektedir.

 

Söz konusu peşin fiyatlandırma anlaşmaları Harçlar Kanunu’na bağlı (8) sayılı Tarifenin “XII- Transfer fiyatlandırması ile ilgili yöntem belirleme anlaşması harçları” başlıklı bölümü uyarınca başvuru ve yenileme harcına tabidir. Harç tutarları 2017 yılında sırasıyla 56.979,40 TL ve 45.583,30 TL olarak uygulanmaktadır.

 

Tasarı’nın 35. (Komisyon’da kabul edilen 33.) maddesiyle, peşin fiyatlandırma anlaşmalarının teşviki amacıyla anlaşma süresince ödenmesi gereken yukarıdaki başvuru ve yenileme harçlarının kaldırılması öngörülmektedir.

 

Tasarı aynen yasalaşırsa yukarıdaki hüküm yayım tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

f. Finansal kiralama ve finansman şirketleri tarafından ayrılan özel karşılıkların gider kaydı

 

Tasarı’nın 108. (Komisyon’da kabul edilen 106.) maddesiyle; 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 16. maddesine yeni bir fıkra eklenerek, finansal kiralama ve finansman şirketleri tarafından ayrılan özel karşılıkların tamamının ayrıldıkları yılda kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması öngörülmektedir. Söz konusu düzenlemede faktoring şirketlerince aynı Kanun kapsamında ayrılan özel karşılıklarının kapsam dışında bırakıldığı görülmektedir.

 

Tasarı’nın ilk halinde bu değişikliğin 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilirken Kanun Tasarısı’nın Komisyon’da kabul edilen halinde bu maddenin yürürlük tarihi 1 Ocak 2019 olarak değiştirilmiştir.

 

g. Yatırıma katkı oranı ve vergi indirim oranı

 

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici 9. maddesinde, mükelleflerin 2017 yılında gerçekleştirdikleri imalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırım harcamaları için Kanun’un 32/A maddesi kapsamındaki yatırım teşviklerinden daha yüksek oranda faydalanmasına imkan sağlayan düzenleme yer almaktadır.

 

Tasarı’nın 96. (Komisyon’da kabul edilen 92.) maddesiyle söz konusu geçici maddede yer alan düzenlemenin 2018 yılında da uygulanmasına imkan sağlanmaktadır. Ancak Tasarı yasalaşıp yürürlüğe girdikten sonra 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nda da bu yönde bir değişiklik yapılması beklenmektedir.

 

Tasarı aynen yasalaşırsa yukarıdaki hüküm yayım tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

h. Kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyeti ve risturn istisnası

 

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 4. maddesinde kurumlar vergisinden muaf kurumlar sayılmaktadır. Söz konusu maddenin 1 numaralı fıkrasının (k) bendinde kooperatiflere (tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç) ilişkin muafiyet şartlarına yer verilmektedir. Bu şartlardan biri de sadece ortaklarla iş görülmesidir.

 

Söz konusu şarta ilişkin Kanun’da parantez içinde “Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.” hükmü yer almaktadır.

 

Tasarı’nın 93. (Komisyon’da kabul edilen 90.) maddesiyle, söz konusu parantez içi hüküm kaldırılmakta ve yeni bir parantez içi düzenlemeyle ortak dışı işlemlerden ne anlaşılması gerektiği açıklanmakta, ortak dışı işlem kabul edilmeyen işlemler sıralanmaktadır.

 

Yukarıda yer verilen kooperatiflerin muafiyetine ilişkin yeni düzenleme kapsamında kooperatiflerin ortak içi işlemleri nedeniyle kurumlar vergisi hesaplaması ve ödemesi gerekmeyeceğinden Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin 1 numaralı fıkrasının (i) bendinde düzenlenen risturn istisnasında üretim ve kredi kooperatiflerine ilişkin düzenleme yersiz kalmaktadır. Bu nedenle Tasarı’nın 94. maddesiyle (Komisyon’dan geçen 91. madde) üretim ve kredi kooperatiflerine ilişkin risturn istisnası hükümleri mevcut düzenlemeden çıkarılmıştır.

 

Tasarı aynen yasalaşırsa yukarıdaki değişiklikler 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

3. Katma Değer Vergisi Kanunu (KDVK)

 

a. Bankalara borçlu olanların borçlarına karşılık iştirak hissesi ve taşınmazlarının bankalara devrinde KDV istisnası

 

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4/r maddesi uyarınca, bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimleri KDV’den istisnadır.

 

Tasarı’nın 49. (Komisyon’da kabul edilen 43.) maddesiyle, yukarıdaki hükümde yer alan “bankalara” ibaresinin “bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine” şeklinde değiştirilmesi öngörülmektedir. Bu sayede sadece bankalara olan borçlar için uygulanan bu hükmün kapsamı genişletilerek, finansal kiralama ve finansman şirketlerine olan borçlar dolayısıyla bu kurumlara yapılan gayrimenkul ve iştirak hissesi satışlarını da kapsaması sağlanmaktadır.

 

Komisyonda yapılan görüşmeler sırasında ayrıca yukarıdaki hükme; bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin finansal kiralama ve finansman şirketlerince devir ve tesliminin de KDV’den istisna olduğuna yönelik hüküm eklenmiştir

 

Tasarı aynen yasalaşırsa 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecek olan bu değişiklikler sonrası KDV Kanunu’nun 17/4/r maddesinin 1. cümlesinin ilgili bölümünde yer alan istisna hükmü aşağıdaki şekilde olacaktır:

 

“r) ….. bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine devir ve teslimleri ile bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin finansal kiralama ve finansman şirketlerince devir ve teslimi,”

 

b. Dar mükellefler tarafından KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sunulan hizmetlerde KDV sorumluluğu

 

Katma Değer Vergisi Kanununun 9. maddesinin 1 numaralı fıkrasında; mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceğine ilişkin hüküm yer almaktadır.

 

Tasarı’nın 48. (Komisyon’da kabul edilen 42.) maddesiyle bu fıkraya aşağıdaki cümlenin eklenmesi öngörülmektedir:

 

“Şu kadar ki Türkiye’de ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayanlar tarafından katma değer vergisi mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sunulan hizmetlere ilişkin katma değer vergisi, bu hizmeti sunanlar tarafından beyan edilip ödenir. Maliye Bakanlığı elektronik ortamda sunulan hizmetlerin kapsamı ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

 

Hükmün aynen yasalaşması durumunda, Kanun’un yayımlandığı ayı izleyen aybaşında yürürlüğe girecektir.

 

c. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından “FATİH” Projesi kapsamında yapılan ithalatlar ile bu Bakanlığa yapılan mal teslimleri ve hizmet ifalarında KDV istisnası

 

Tasarı’nın 51. (Komisyon’da kabul edilen 45.) maddesiyle, Katma Değer Vergisi Kanunu’na geçici 38. maddenin eklenmesi öngörülmektedir. Geçici maddenin yürürlüğe girdiği tarihten (yayım tarihi) itibaren düzenlenen sözleşmelere istinaden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında yapılan mal ve hizmet alımlarında uygulanmak üzere; proje bileşenlerine ilişkin olarak Milli Eğitim Bakanlığınca yapılan ithalatlar ile bu Bakanlığa yapılan mal teslimleri ve hizmet ifalarının istisna kapsamına alınması öngörülmektedir.

 

Bu istisna; “tam istisna” olarak değerlendirilecek, yukarıda bahsedilen mal teslimleri ve hizmet ifaları nedeniyle yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergiden indirilebilecektir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 32. maddesi hükmü uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine iade edilecektir.

 

Tasarı aynen yasalaşırsa yukarıdaki hüküm yayım tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

d. Roaming hizmetleri ile bu hizmetlerin yansıtılması faaliyetlerinde KDV istisnası

 

Tasarı’nın 49. (Komisyon’da kabul edilen 43.) maddesiyle, uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışından alınan roaming hizmetleri ile bu hizmetlerin Türkiye’deki müşterilere yansıtılması faaliyetlerinin istisna kapsamına alınması öngörülmektedir.

 

Bahsedilen istisna Katma Değer Vergisi Kanunun 17. maddesinde hüküm altına alınacağından kısmi istisna kapsamında olması öngörülmüştür. Tasarı bu şekliyle yasalaşırsa roaming hizmetleri ile bu hizmetlerin Türkiye’deki müşterilere yansıtılması faaliyetleri dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisi indirim konusu yapılamayacaktır. Yüklenilen ve indirim konusu yapılamayan KDV işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınacaktır.

 

Hükmün aynen yasalaşması durumunda, düzenleme yayımını izleyen ayın başından itibaren yürürlüğe girecektir.

 

e. İmalat sanayine yönelik teşvik belgeli yatırımlar kapsamında yapılan inşaat işlerine ilişkin KDV iadesi

 

Katma Değer Vergisi Kanunu'na eklenen ve 27 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe giren “Geçici Madde-37” ile imalat sanayine yönelik yatırım teşvik belgeli yatırımlara ilişkin olmak şartı ile;

 

a) Asgari 50 milyon Türk lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılında yüklenilen ve 2017 yılının altı aylık dönemleri itibarıyla indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisinin altı aylık dönemleri izleyen bir yıl içerisinde,

 

b) 50 milyon Türk lirası tutarına kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılında yüklenilen ve 2017 yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisinin ise izleyen yıl içerisinde,

 

talep edilmesi halinde belge sahibi mükellefe iadesi hakkı getirilmişti.

 

Tasarı’nın 50. (Komisyon’da kabul edilen 44.) maddesiyle, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun geçici 37. maddesinde değişiklik yapılmak suretiyle, imalat sanayi yatırımları üzerindeki katma değer vergisinden kaynaklı finansman yükünü gidermek amacıyla, bu yatırımlar nedeniyle 2017 yılı için geçerli olan inşaat harcamaları dolayısıyla yüklenilen KDV’nin iadesi uygulamasının 2018 yılında da sürdürülmesi öngörülmektedir.

 

Tasarı aynen yasalaşırsa yukarıdaki hüküm yayım tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

4. Özel Tüketim Vergisi Kanunu (ÖTVK)

 

a. Makaronların ÖTV kapsamına alınması ve vergi oranının belirlenmesi

 

Tasarı’nın 81. (Komisyon’da kabul edilen 76.) maddesiyle, makaronların (sigara kağıdı), ÖTV kapsamına alınması öngörülmektedir. Buna göre ÖTV Kanunu’na ekli (III) sayılı listenin (B) cetveline 4813.10.00.80.00 GTİP numarasıyla “Diğerleri (Makaron)” eklenerek vergi oranı % 65,25 ve asgari maktu vergi tutarı da 0,0994 TL olarak belirlenmiştir.

 

Bu düzenleme yasanın yayım tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

b. Engellilerin binek otomobil alışlarında ÖTV istisnasına sınırlama

 

ÖTV Kanunu’nun 7. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin;

 

- (a) alt bendi uyarınca; 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³'ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, engellilik oranı % 90 veya daha fazla olan malûl ve engelliler tarafından,

 

- (c) alt bendi uyarıca; 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³'ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, bizzat kullanma amacıyla engelliliğine uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malûl ve engelliler tarafından,

 

beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı özel tüketim vergisinden istisnadır.

 

Tasarı’nın 78. (Komisyon’da kabul edilen 73.) maddesiyle, engelliler tarafından ÖTV’siz olarak alınabilen motor hacmi 1.600 cm³’ü geçmeyen binek otomobillere (8703 GTİP numaralı mallar) bir sınır getirilmesi öngörülmekteydi. Buna göre engelliler; istisna kapsamına giren binek otomobillerden vergisiz fiyatı Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen tutardan (70.000 TL) fazla olanlarını, ÖTV’siz olarak alamayacaklardı.

 

Komisyon’da yapılan görüşmeler sırasında söz konusu sınırlama korunmakla birlikte sınır tutar 70.000 TL’den 90.000 TL’ye çıkarılmış ve bu tutara yasada yer verilmiştir.

 

Bu hükmün yürürlük tarihi Tasarı’da yayım tarihi olarak belirlenmişken, Komisyonda kabul edilen halinde yürürlük tarihi 1 Ocak 2018 olarak yer almaktadır.

 

c. Meyvalı gazozlar, enerji içecekleri ve alkolsüz biraların ÖTV kapsamına alınması

 

Tasarı’nın 81. maddesiyle ÖTV Kanunu’na ekli (III) sayılı listenin (A) cetveline

 

- 2202.10.00.00.12 GTİP numarasında yer alan “Meyvalı gazozlar” isimli mal eklenerek meyveli gazozların,

- 2202.10.00.00.19 GTİP numarasında yer alan “Diğerleri (Limonatalar hariç)” isimli mal eklenerek enerji içecekleri ve meyve suyu özelliği göstermeyen çeşitli içeceklerin,

 

ÖTV kapsamına alınması öngörülmüş ve ÖTV oranı % 25 olarak belirlenmişti.

 

Komisyonda yapılan görüşmeler sırasında; alkolsüz biralar da bu listeye eklenerek ÖTV kapsamına alınmış, 2202.10.00.00.19 GTİP numarasında yer alan “Diğerleri (Limonatalar hariç)” isimli mala ilişkin tanım yapılmış, istisnai durumlar genişletilmiş ve bu malların hepsi için ÖTV oranı % 20 olarak belirlenmiştir.

 

Komisyonda kabul edilen 76. madde kapsamında, ÖTV Kanunu’na ekli (III) Sayılı Listenin (A) Cetveline eklenmesi öngörülen malların listesi ve vergi oranları aşağıda dikkatinize sunulmuştur:

 

G.T.İ.P. NO

Mal İsmi

Vergi Oranı (%)

Asgari Maktu Vergi Tutarı (TL)

2202.10.00.00.12

Meyvalı gazozlar

20

 

2202.10.00.00.19

Diğerleri (Yalnız ambalajlanmış olanlar ve/veya toptan teslime konu edilenler)

(Limonatalar ve doğal mineralli doğal maden suyu ile üretilmiş, tatlandırılmış, aromalandırılmış meyvalı gazlı içecekler hariç)

20

 

2202.91.00.00.00

Alkolsüz biralar

20

 

 

Bu düzenlemenin yürürlük tarihi 1 Ocak 2018 olarak belirlenmiştir.

 

d. “FATİH” Projesi kapsamında teslim ve ithalatlarda ÖTV istisnası

 

Tasarı’nın 51. (Komisyon’da kabul edilen 45.) maddesiyle, Katma Değer Vergisi Kanunu’na geçici 38. maddenin eklenmesi öngörülmektedir. Geçici maddenin yürürlüğe girdiği tarihten (yayım tarihi) itibaren düzenlenen sözleşmelere istinaden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında yapılan mal ve hizmet alımlarında uygulanmak üzere; proje bileşenlerine ilişkin olarak ÖTV Kanunu’na ekli (IV) sayılı listede yer alan malların, Milli Eğitim Bakanlığına ya da proje yüklenicisine teslimi veya bunlar tarafından ithali özel tüketim vergisi istisnası kapsamına alınmaktadır

 

Tasarı aynen yasalaşırsa yukarıdaki hüküm yayım tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

5. Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu (MTVK)

 

a. Mevcut ve 31.12.2017 tarihinden önce tescil ettirilecek binek otomobillere ilişkin MTV tarifesi

 

Tasarı’nın ilk halinde (madde 29) MTV Kanunu’na eklenen geçici madde ile mevcut olan ve 31.12.2017 tarihinden önce (bu tarih dahil) kayıt ve tescil ettirilecek otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerlerine ilişkin MTV tutarlarının, 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere % 40 oranda artırılması öngörülmekteydi. Bu taşıtlar için motor silindir hacmi ve yaşa göre vergileme uygulamasında ise bir değişiklik söz konusu değildir.

 

Komisyonda kabul edilen halinde de (madde 27) yukarıda yer verilen sistemde (sadece motor silindir hacmi ve yaşa göre vergileme) bir değişiklik yapılmamış sadece kapsama giren motorlu taşıtlardan (31.12.2017 tarihinden önce kayıt ve tescil ettirilmiş olan otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri) 2018 yılında alınacak olan MTV tutarlarında yapılması öngörülen artış oranları biraz düşürülerek (% 15, % 25) 2018 yılında uygulanacak MTV tutarları yeniden belirlenmiştir.

 

Tasarının bu hükmü aynen yasalaştığı durumda kapsama giren motorlu taşıtlardan 2018 yılında aşağıdaki tabloda (I/A sayılı tarife) yer alan tutarlarda MTV tahsil edilecektir:

 

(I/A) SAYILI TARİFE)

 

Motor silindir hacmi (cm3)

Taşıtların yaşları ile ödenecek yıllık vergi tutarı (TL)

1 - 3 yaş

4 - 6 yaş

7 - 11 yaş

12 - 15 yaş

16 ve yukarı yaş

Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri

1300 cm3 ve aşağısı

743

518

290

220

78

1301 - 1600 cm3’e kadar

1.294

970

563

398

153

1601 - 1800 cm3’e kadar

2.284

1.785

1.051

641

249

1801 - 2000 cm3’e kadar

3.598

2.771

1.629

970

383

2001 - 2500 cm3’e kadar

5.396

3.918

2.448

1.463

579

2501 - 3000 cm3’e kadar

7.524

6.545

4.089

2.200

808

3001 - 3500 cm3’e kadar

11.458

10.309

6.210

3.100

1.138

3501 - 4000 cm3’e kadar

18.014

15.555

9.161

4.089

1.629

4001 cm3 ve yukarısı

29.483

22.109

13.094

5.885

2.284

 

1 Ocak 2018 tarihinden önce iktisap edilmiş ancak çeşitli nedenlerle kayıt ve tescil edilmemiş otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzeri taşıtlar 1 Ocak 2018 tarihinden sonra ilk defa kayıt ve tescil edildiği taktirde yukarıdaki tarifeye göre vergilendirilecektir.

 

(I) sayılı tarifede yer alan motosikletler ile diğer tarifelerde yer alan taşıtların (otobüs, kamyon, uçak, helikopter gibi) 2018 yılı MTV tutarları eskiden olduğu gibi 2017 yılına ilişkin yeniden değerleme oranında (ya da Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen bir oranda) artırılarak hesaplanacak ve yılsonuna doğru Maliye Bakanlığınca duyurulacaktır.

 

Bu hükmün yürürlük tarihi 1 Ocak 2018 olarak belirlenmiştir.

 

b. 01.01.2018 tarihinden itibaren tescil ettirilecek binek otomobillere ilişkin MTV tarifesi

 

Tasarı’nın 25 ve 26. (Komisyon’da kabul edilen 23 ve 24.) maddeleriyle MTV Kanunu’na ekli (I) sayılı tarifenin otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerlerinin yer aldığı bölüme iki sütun eklenmesi öngörülmektedir. Bu sayede 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren kayıt ve tescil ettirilecek olan otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerlerinin, sadece motor silidir hacmi ve yaşına göre değil, aynı zamanda taşıtların değerine göre de farklı vergilendirilmesi sağlanmış olacaktır.

 

Bu uygulamada taşıt değeri; Komisyon’da kabul edilen haliyle; taşıtların teslimi, ilk iktisabı ve ithalinde, katma değer vergisi matrahını oluşturan unsurlardan (vade farkı ile hesaplanan özel tüketim vergisi hariç) teşekkül eden değeri ifade etmektedir. İlk kayıt veya tescil edildiği tarih itibarıyla belirlenen taşıt değeri sonraki yıllar için de dikkate alınacak, MTV her yıl bu değere göre belirlenecektir.

 

Tasarının ilk halinde kapsama giren taşıtların MTV’sinin taşıtın değerine göre % 40, % 54 veya % 68 oranında artırılması öngörülmekteydi. Komisyonda kabul edilen haliyle yukarıda yer verilen yeni sistemde (fiyata göre farklı MTV) bir değişiklik yapılmamış sadece kapsama giren motorlu taşıtlardan (01.01.2018 tarihinden itibaren kayıt ve tescil ettirilecek otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri) 2018 yılında alınacak olan MTV tutarlarında yapılması öngörülen artış oranları biraz düşürülerek (% 15, % 25, % 37,5 ve % 50) 2018 yılında uygulanacak MTV tutarları yeniden belirlenmiştir.

 

Söz konusu MTV tutarlarını gösteren tablo aşağıda dikkatinize sunulmaktadır:

 

Motor silindir hacmi (cm3)

Taşıt Değeri (TL)

Satır No

Taşıtların yaşları ile ödenecek yıllık vergi tutarı (TL)

1 - 3

yaş

4 - 6

yaş

7 - 11

yaş

12 - 15

yaş

16 ve

yukarı

yaş

1. Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri

1300 cm3 ve aşağısı

40.000’i aşmayanlar

1

743

518

290

220

78

40.000’i aşıp

70.000’i aşmayanlar

2

817

570

319

242

86

70.000’i aşanlar

3

892

622

348

264

94

1301 - 1600 cm3’e kadar

40.000’i aşmayanlar

4

1.294

970

563

398

153

40.000’i aşıp

70.000’i aşmayanlar

5

1.423

1.067

619

437

168

70.000’i aşanlar

6

1.553

1.164

675

477

183

1601 - 1800 cm3’e kadar

100.000’i aşmayanlar

7

2.512

1.964

1.156

705

274

100.000’i aşanlar

8

2.741

2.142

1.262

770

299

1801 - 2000 cm3’e kadar

100.000’i aşmayanlar

9

3.957

3.048

1.792

1.067

421

100.000’i aşanlar

10

4.317

3.326

1.955

1.164

459

2001 - 2500 cm3’e kadar

125.000’i aşmayanlar

11

5.936

4.309

2.692

1.609

637

125.000’i aşanlar

12

6.476

4.701

2.937

1.755

695

2501 - 3000 cm3’e kadar

250.000’i aşmayanlar

13

8.276

7.200

4.498

2.420

888

250.000’i aşanlar

14

9.029

7.854

4.907

2.640

969

3001 - 3500 cm3’e kadar

250.000’i aşmayanlar

15

12.603

11.340

6.831

3.410

1.251

250.000’i aşanlar

16

13.749

12.371

7.452

3.720

1.365

3501 - 4000 cm3’e kadar

400.000’i aşmayanlar

17

19.815

17.111

10.077

4.498

1.792

400.000’i aşanlar

18

21.617

18.666

10.994

4.907

1.955

4001 cm3 ve yukarısı

475.000’i aşmayanlar

19

32.431

24.320

14.403

6.474

2.512

475.000’i aşanlar

20

35.379

26.531

15.713

7.062

2.741

 

Bu düzenlemenin yürürlük tarihi 1 Ocak 2018 olarak belirlenmiştir.

 

2018 yılında tescil ettirilecek olan; motosikletler ile (II) ve (IV) sayılı tarifelerde yer alan taşıtların (otobüs, kamyon, uçak, helikopter gibi) 2018 yılı MTV tutarları eskiden olduğu gibi 2017 yılına ilişkin MTV tutarlarının yeniden değerleme oranında (ya da Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen bir oranda) artırılarak hesaplanacak ve yılsonuna doğru Maliye Bakanlığınca duyurulacaktır. Ayrıca bu taşıtlar için taşıt değerine göre farklı vergilendirme sistemi de geçerli değildir.

 

6. Gider Vergileri Kanunu

 

a. Özel iletişim vergisi

 

Özel iletişim vergisi (ÖİV); elektronik haberleşme hizmetlerini sunan işletmecilerin verdikleri hizmetler karşılığında kullanıcıdan tahsil edip vergi dairesine ödedikleri bir vergidir. Verilen hizmetin türüne göre oranı değişmektedir. Buna göre;

 

a) Her nevi mobil elektronik haberleşme işletmeciliği kapsamındaki (ön ödemeli hatlara yüklemeler için yapılan satışlar dâhil) tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri % 25,

 

b) Radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin hizmetleri % 15,

 

c) Kablolu, kablosuz ve mobil internet servis sağlayıcılığı hizmeti % 5,

 

d) Yukarıda sayılan hizmetlerin kapsamına girmeyen diğer elektronik haberleşme hizmetleri % 15,

 

oranında özel iletişim vergisine tâbi bulunmaktadır.

 

Tasarı’nın 11. (Komisyon’da kabul edilen halinde de 11.) maddesiyle özel iletişim vergisi oranlarının yukarıdaki her bir hizmet için yüzde 7,5 olarak aynı oranda belirlenmesi öngörülmektedir.

 

Tasarı aynen yasalaşırsa yukarıdaki hüküm 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

b. Banka ve sigorta muameleleri vergisi

 

Gider Vergileri Kanunu’nun 29. maddesinde banka ve sigorta muameleleri vergisinden (BSMV) istisna olan işlemler sayılmaktadır.

 

Söz konusu maddenin birinci fıkrasının (p) bendinde, arbitraj muameleleri ile Türkiye'de kurulu borsalarda gerçekleştirilen vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerine ilişkin muameleler ve bu muameleler sonucu lehe alınan paraların BSMV’den istisna olduğu hükmü yer almaktadır.

 

Tasarı’nın 12. (Komisyon’da kabul edilen halinde de 12.) maddesiyle, yukarıdaki hükümde yer alan “Türkiye’de kurulu borsalarda gerçekleştirilen” ibaresinin yürürlükten kaldırılması öngörülmektedir. Bu değişiklik yapılmak suretiyle işlemin yapıldığı yere bakılmaksızın vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerine ilişkin muameleler ve bu muameleler sonucu lehe alınan paraların BSMV’den istisna edilmesi amaçlanmaktadır.

 

Hükmün aynen yasalaşması durumunda, Kanun’un yayımlandığı ayı izleyen aybaşında yürürlüğe girecektir.

 

7. Damga Vergisi Kanunu (DVK)

 

a. Kamu özel iş birliği projelerine ilişkin damga vergisi istisnası

 

Damga Vergisi Kanunu’na ekli (2) sayılı tabloda damga vergisinden istisna edilen kağıtlar yer almaktadır.

 

Tasarı’nın 33. (Komisyon’da kabul edilen 31.) maddesiyle bu tabloya; kamu özel iş birliği projelerinin finansmanı için yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetler karşılığında fon temin etmek üzere kurulan özel amaçlı kuruluşların, bu fonları proje yöneticisi firmalara kullandırmasına ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar ile bunların teminatı ve geri ödemesine ilişkin işlemler nedeniyle düzenlenen kağıtlar eklenmek suretiyle bu kağıtlar için damga vergisi istisnası getirilmesi öngörülmektedir.

 

Tasarı aynen yasalaşırsa yukarıdaki hüküm yayım tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

b. “FATİH” Projesi kapsamında düzenlenen kağıtlarda damga vergisi istisnası

 

Tasarı’nın 51. (Komisyon’da kabul edilen 45.) maddesiyle, Katma Değer Vergisi Kanunu’na geçici 38. maddenin eklenmesi öngörülmektedir. Geçici maddenin yürürlüğe girdiği tarihten (yayım tarihi) itibaren düzenlenen sözleşmelere istinaden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında yapılan mal ve hizmet alımlarında uygulanmak üzere; proje bileşenlerine ilişkin mal ve hizmet alımlarıyla ilgili olarak düzenlenen İdare ve/veya proje yöneticilerinin taraf olduğu kağıtlar damga vergisi istisnası kapsamına alınmaktadır.

 

Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı veya bu Bakanlık adına yukarıdaki projenin yüklenicileri ile alt yükleniciler tarafından serbest dolaşıma sokulacak her türlü araç, gereç, malzeme, makine, ürün ve bunların yedek parçalarının ithalatına ilişkin düzenlenen kağıtların da damga vergisinden istisna edilmesi öngörülmektedir.

 

Tasarı aynen yasalaşırsa yukarıdaki hüküm yayım tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

8. Harçlar Kanunu (HK)

 

a. Kamu özel iş birliği projelerine ilişkin harç istisnası

 

Harçlar Kanunu’nun 123. maddesinde genel muaflıklar ve istisnalar düzenlenmektedir. Tasarı’nın 33. (Komisyon’da kabul edilen 31.) maddesiyle, bu maddeye yeni bir fıkra eklenerek; kamu özel iş birliği projelerinin finansmanı için yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetler karşılığında fon temin etmek üzere kurulan özel amaçlı kuruluşların, bu fonları proje yöneticisi firmalara kullandırmasına ilişkin işlemler ile bunların teminatı ve geri ödemesine ilişkin işlemler için harç istisnası getirilmesi öngörülmektedir. Ancak yargı harçları bu istisnanın kapsamına girmemektedir.

 

Tasarı aynen yasalaşırsa yukarıdaki hüküm yayım tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

b. Peşin fiyatlandırma anlaşmalarına ilişkin harçlar

 

Konuya ilişkin açıklamalarımız yazımızın 2/e bölümünde dikkatinize sunulmuştur.

 

c. “FATİH” Projesi kapsamında yapılan ithalat işlemlerinde harç istisnası

 

Tasarı’nın 51. (Komisyon’da kabul edilen 45.) maddesiyle, Katma Değer Vergisi Kanunu’na geçici 38. maddenin eklenmesi öngörülmektedir. Geçici maddenin yürürlüğe girdiği tarihten (yayım tarihi) itibaren düzenlenen sözleşmelere istinaden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında yapılan mal ve hizmet alımlarında uygulanmak üzere; Milli Eğitim Bakanlığı veya bu Bakanlık adına proje yüklenicileri ile alt yükleniciler tarafından serbest dolaşıma sokulacak her türlü araç, gereç, malzeme, makine, ürün ve bunların yedek parçalarının ithalatına ilişkin yapılacak işlemler harçlardan istisna edilmektedir.

 

Tasarı aynen yasalaşırsa yukarıdaki hüküm yayım tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

9. Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu (VİVK)

 

Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun “Nispetler” başlıklı 16. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca; 5602 sayılı Kanun’da tanımlanan şans oyunları ile gerçek ve tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyeler üzerinden, bu şans oyunları ile yarışma ve çekilişleri düzenleyen kişi ve kurumlar tarafından yüzde 10 oranında veraset ve intikal vergisi kesintisi yapılmaktadır.

 

Tasarı’nın 14. (Komisyon’da kabul edilen halinde de 14.) maddesiyle, yukarıda yer verilen oranın % 20’ye çıkarılması öngörülmektedir.

 

Hükmün aynen yasalaşması durumunda, Kanun’un yayımlandığı ayı izleyen aybaşında yürürlüğe girecektir.

 

10. Emlak Vergisi Kanunu (EVK)

 

Tasarı’nın 41. (Komisyon’da kabul edilen 36.) maddesiyle, Emlak Vergisi Kanunu’na eklenecek olan geçici madde ile Takdir Komisyonları tarafından 2018 yılı için takdir olunan yüksek arsa ve arazi birim metrekare değerlerine bir üst sınır getirilmesi öngörülmektedir. Buna göre Takdir Komisyonlarınca 2017 yılında 2018 yılı için takdir edilen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin 2017 yılı için uygulanan birim değerlerinin % 50’sinden fazlasını aşması durumda, 2018 yılına ilişkin bina ve arazi vergi değerlerinin hesabında;

 

- 2017 yılı için uygulanan asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerinin % 50 fazlasının esas alınacağı,

- Takip eden 2019, 2020 ve 2021 yılları için ise bu tutar üzerinden Emlak Vergisi Kanunu’nun 29. maddesi kapsamında bina ve arazi vergisi matrahları ile asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin bu şekilde belirlenen değerler üzerinden hesaplanacağı,

 

düzenlenmektedir.

 

Emlak vergi değeri veya söz konusu rayiç bedeller esas alınarak uygulanan vergi, harç ve diğer mali yükümlülüklerde de bu düzenleme ile belirlenen değerler dikkate alınacaktır.

 

Söz konusu düzenleme, Tasarı’nın bu haliyle yasalaşması halinde yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

11. Vergi Usul Kanunu (VUK)

 

a. Bilinen adresler

 

Vergi Usul Kanunu’nun 101. maddesinde “Bilinen adresler” olarak; işe başlamada, adres değişikliğinde, işi bırakmada, vergi beyannamelerinde bildirilen adresler ya da vergi mahkemesinde dava açma dilekçelerinde ve cevaplarında gösterilen adresler… kabul edilmektedir.

 

Tasarı’nın 19. (Komisyon’da kabul edilen 17.) maddesiyle, VUK’un 101. maddesinde yer alan bilinen adres tanımlamasının yeniden düzenlenmesi öngörülmektedir. Bu kapsamda mükelleflerin MERNİS kayıtlarında yer alan yerleşim yeri adresleri bilinen adresler arasına alınmaktadır.

 

Tasarı aynen yasalaşırsa VUK’un 101. maddesi kapsamında mükelleflerin bilinen adresleri aşağıdaki gibi olacaktır:

 

i. Mükellef tarafından işe başlamada veya adres değişikliğinde bildirilen iş yeri adresleri,

ii. Yoklama fişinde ilgilinin imzası bulunmak şartıyla yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen iş yeri adresi,

iii. Nüfus Hizmetleri Kanunu’na göre oluşturulan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi.

 

İlgili maddenin devamında tebligatın hangi durumlarda hangi adreslere ve kimlere yapılacağına ilişkin özel hususlar düzenlenmektedir.

 

Söz konusu düzenleme, Tasarı’nın bu haliyle kanunlaşması halinde 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

b. Tebliğ evrakının teslimi

 

Tasarı’nın 20. (Komisyon’da kabul edilen 18.) maddesiyle, VUK’un “Tebliğ evrakının teslimi” başlıklı 102. maddesinde düzenlenen tebliğ yapılacak olan kişinin işyerlerinde veya yerleşim yerlerinde bulunamaması halinde tebliğin nasıl yapılacağına ilişkin usul ve esaslar yeniden düzenlenmiştir.

 

Söz konusu düzenleme, Tasarı’nın bu haliyle kanunlaşması halinde 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

c. Tebliğin ilanla yapılacağı haller

 

Tasarı’nın 21. (Komisyon’da kabul edilen 19.) maddesiyle, VUK’un 101. maddesi kapsamında yapılması planlanan değişiklikle aynı doğrultuda, VUK’un 103. maddesinde düzenlenen tebliğin ilanen yapılacağı haller arasına, MERNİS’teki kayıtlı yerleşim yeri adresinin bulunamaması hali de eklenmiştir.

 

Buna göre;

 

- Muhatabın VUK’un 101. maddesi kapsamında bilinen adresi yoksa,

- VUK’un 101. maddesinde sayılan, bilinen adreslerden ilk ikisindeki adreslere tebliğ yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde kayıtlı bir adresi bulunmazsa,

- Yabancı memleketlerde bulunanlara tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa,

- Başkaca nedenlerden dolayı tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa,

 

tebliğ, ilan yoluyla yapılacaktır.

 

Söz konusu düzenleme, Tasarı’nın bu haliyle kanunlaşması halinde 1 Ocak2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

d. Maliye Bakanlığı’na verilen yetkilere ilişkin düzenlemeler

 

Tasarı’nın 22. (Komisyon’da kabul edilen 20.) maddesiyle, VUK kapsamında Maliye Bakanlığı’na verilen yetkileri düzenleyen mükerrer 257. madde hükmünün genişletilmesi planlanmaktadır.

 

Bu kapsamda Maliye Bakanlığı’na; maddede anılan yetkilerin yanında, Bakanlığa devamlı bilgi verme yükümlülüğü olan tüzel, gerçek, kamu teşebbüsleri ile elektronik ticaret ortamı sağlayan gerçek ve tüzel kişi aracı hizmet sağlayıcıları tarafından verilecek bildirimlerin, elektronik ortamda yapılacaklar da dahil olmak üzere, usul ve esaslarını belirleme yetkisi getirilmektedir.

 

Söz konusu düzenleme, Tasarı’nın bu haliyle kanunlaşması halinde yayım tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

12. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun (6183 sayılı Kanun)

 

a. Ödeme emri ve ihtiyati hacze itiraz süresi ile mal bildiriminde bulunma süreleri

 

Vergi borcunu vadesinde ödemeyenlere 7 gün içerisinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gerektiği ödeme emri ile bildirilmektedir. Ödeme emrine itiraz veya mal bildiriminde bulunma için mükellefin tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük süresi bulunmaktadır. Bunun yanında ihtiyati hacze ilişkin dava açma süresi ve teminatlı alacakların paraya çevrilmesinden önce borçluya yapılacak tebliğ ile verilen ödeme süresi de 7 gün olarak uygulanmaktadır.

 

6183 sayılı Kanun’un 15, 56, 58 ve 60. maddelerinde yer alan yukarıdaki 7 günlük sürelerin, Tasarı’nın 10. (Komisyon’da kabul edilen halinde de 10.) maddesiyle 2018 başından itibaren 15 güne çıkarılması öngörülmektedir.

 

Söz konusu düzenleme, Tasarı’nın bu haliyle kanunlaşması halinde 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

b. Banka kartları ile ödenen kamu alacaklarında bankaların alacakları komisyonlar

 

6183 sayılı Kanun’un 41. maddesinde bankaların, kamu alacaklarının kredi kartı ile ödenmesi sırasında kamu borçlusundan komisyon alabileceğine ilişkin düzenleme yer almaktadır.

 

Tasarı’nın 9. (Komisyon’da kabul edilen halinde de 9.) maddesiyle ile kredi kartlarının yanında banka kartı ve benzeri kartlarla yapılan ödemelerin de madde kapsamına alınması öngörülmektedir.

 

Düzenleme, Tasarı’nın bu haliyle kanunlaşması halinde yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

c. Amme alacağı ödenmeden yapılmayacak işlemler ile işlem yapanların sorumlulukları

 

6183 sayılı Kanun’un 22/A maddesi kapsamında, Maliye Bakanlığı’na amme alacağı ödenmeden yapılmayacak işlemlere ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere yetki verilmiştir.

 

Tasarı’nın 8. (Komisyon’da kabul edilen halinde de 8.) maddesiyle getirilmesi planlanan düzenlemede Maliye Bakanlığı’nın bu yetkisinin genişletilerek korunmuş olduğu görülmektedir.

 

Bununla birlikte Tasarı’da, madde kapsamında zorunluluk getirilen ödemelere ilişkin olarak yapılacak her türlü devir, temlik ve el değiştirmenin, Maliye Bakanlığı’na bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borcu karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra kalan kısım üzerinde hüküm ifade edeceği düzenlenmektedir.

 

Tasarı’nın ilk halinde bu değişikliğin yayım tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilirken, Komisyon’da kabul edilen halinde bu maddenin yürürlük tarihi 1 Ocak 2018 olarak değiştirilmiştir.

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.