Skip to Content

Orta vadeli programda dış ticarete ilişkin hedefler

Sercan Bahadır

Geçtiğimiz günlerde 2017-2019 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı. Açıklanan OVP gözden geçirildiğinde bir önceki dönemle ile açıklananda temelde aynı hedeflerin yer aldığı gözlemleniyor. İthalatta ana hedefin yüksek teknolojik ürünlere bağımlılığı azaltacak yatırımlara destek olmak ve yerel üreticiyi koruma adına etkin olarak korumacılık önlemlerinden yararlanılması yer alırken; ihracatın hem yatırımlar ile artmasının sağlanması hem de ihracata ilişkin lojistik maliyetinin azaltılması hedefi öne çıkıyor. Ayrıca serbest bölgelerde cazibenin arttırılarak ihtiyaca uygun bir yasal çerçeve oluşturulması da yeni programda hedef olarak yer alıyor.

Özellikle bu dönemki OVP’de “İthalattan kaynaklanan haksız rekabete karşı ticaret politikası savunma araçlarının etkin bir şekilde kullanılmasına devam edilecektir” ibaresi dikkati çekiyor. Son dönemde “ilave gümrük vergileri (İGV)” adı altında bazı sektörlerde (hazır giyim, ayakkabı, dış lastik gibi) yerel üreticileri korumak için %30’lara varan oranlarda ilave gümrük vergileri getiriliyor. Bu dönemde de bu yaklaşımın devam edeceği ve İGV’ler nedeniyle ithalat maliyetlerinin artacağı anlaşılıyor.

İlave gümrük vergisi (İGV) nedir?

İlave gümrük vergileri, 474 sayılı Gümrük Giriş Tarifesi Cetveli Hakkındaki Kanunun 2’nci maddesine dayanılarak Bakanlar Kurulu Kararı ile düzenleniyor. Çünkü bu düzenleme Bakanlar Kurulu’na gümrük giriş tarife cetvelinde yer alan gümrük vergilerini %50’ye kadar arttırma yetkisi tanıyor. Bakanlar Kurulu bu yetkisini kullanarak ilave bir gümrük vergisini yürürlüğe koyuyor.

Yerel üreticileri korumak için dünya ticaretinde kabul görmüş “tarife” (gümrük vergisi oranı artışı) ve “tarife dışı engeller” (bürokrasi artışı – örneğin; ihtisas gümrük idaresi uygulaması) araçları bulunur. Bu uygulamalar ithalatın pahalılaştırılarak talebin ithal mallardan yerli mallara doğru kaydırılmasını sağlar. İGV ile bir nevi tarife yöntemi (gümrük vergisi artırılarak) ithalat pahalı hale getiriliyor. Ancak gümrük vergisi varlığını sürdürürken, ilave bir gümrük vergisi ile yerel üreticileri korumanın sadece bize özgü bir korumacılık yöntemi olduğu gözlemleniyor. 

Aşağıdaki tabloda son dönemde yürürlüğe konulan İGV’lere yer veriliyor.

Yayımlanma Tarihi

 Eşya

İGV Oranı

22.03.2011

 Bazı tekstil ürünleri

% 18

06.02.2015

 Bazı adi metallerden aletler, bıçakçı eşyası ve  sofra takımları

% 25

18.02.2015

 Bazı halı ve kilimler

% 45 ve % 50

23.05.2015

 Mobilya ve yatak takımı

% 50

07.06.2015

 Bazı elektrikli cihazlar

% 30

07.06.2015

 Bazı aydınlatma cihazları

% 20

20.06.2015

 Çanta, kılıf ve bazı mahfazalar

% 30

01.09.2016

 Bazı ayakkabı aksamı

% 20

07.09.2016

 Otomobil ve bisiklet dış lastiği

% 21,8


Etki analizi yapılması gerekiyor

İGV uygulaması ilk olarak 2011 yılında hayatımıza girmiş ve son iki yılda da artış göstererek uygulanmaya devam ediliyor. Yeni yayınlanan OVP’de de İGV’lerin hayatımızda olmaya devam edeceği anlaşılıyor. Özellikle bu koruma aracının kullanılması ile  ithalat maliyetlerinin artırılarak ithalata olan talebin düşürülmesi ve bu talebin yerel üreticiye kaydırılması hedefleniyor. Bu hedefin gerçekleşip gerçekleşmediğinin bir ekonomik etki analizi yapılarak sektör bazında bakılmasında yarar görülüyor. Çünkü dış ticaret yapımız dikkate alındığında toplam ithalatın içinde hammadde, ara malı ve yatırım malı payı %85; tüketim malı payı ise %12’den oluşmaktadır. Bir ürünün ithalatına ilave bir maliyet getiriliyor olması, o ürünün ithalatının azalacağı anlamına gelmiyor ve bu ilave maliyet sonunda tüketici üzerinde bir yük olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin; 2011 yılında bu yana İGV tatbik edilen bazı tekstil ürünleri en fazla ithalat yapılan 20 fasıl arasında olmaya halen devam ediyor.

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.